- Burası İrlanda’daki en güçlü işçi sendikasına ait.
İrlanda’nın İzmir Fahri Konsolosu, AKG Yalıtım Yönetim Kurulu Başkanı, Türkiye-İrlanda İş Konseyi Başkan Yardımcısı Bülent Akgerman, patron bakışıyla yorumladı:
- İşçi sendikası çok güçlüyse İrlanda’ya yatırımı iki kere düşünmek gerekir.
Karaalioğlu, diyalogun kapıları açtığını vurguladı:
- Gama Holding’in İrlanda’daki şirketinin başında olduğum dönemde bu ülkede toplam 1 milyar Euro’ya yakın proje tamamladık. Elektrik santralı, otoyol, konut yaptık. İlk işimiz sendikaya kendimizi anlatmak olmuştu.
Akgerman’a sordum:
- İrlanda’da yatırım düşünceniz mi var?
- Aslında İngiltere’de Çimstone yatırımı düşünüyoruz. İrlanda olabilir mi diye bakıyorum.
- Oğlum işsiz, işe yerleştir.
Denizli’de üretim tesisi bulunan Zeybekci, özel sektörü düşünüp olumlu yanıt verdi:
- Hemen özel sektörde iş bulurum.
Oğluna iş isteyen vatandaş itiraz etti:
- Sayın Bakanım, devlet işi olsun istiyoruz.
Zeybekci, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu’na (DEİK) bağlı Türkiye-İrlanda İş Konseyi ile Enterprise Ireland’ın düzenlediği “Türkiye Günü” için gittiğimiz Dublin’deki sohbetler sırasında sıklıkla karşılaştığı iş arayan vatandaş örneğini verip, sürdürdü:
- Devletin iş için “kapağı atacak adres” görülmesi alışkanlığını bitirmemiz lazım. Yılda 3-4 milyon kişinin KPSS sınavına girmesi iyi bir mesaj değil.
Devletin istihdamda özel sektörün rakibi olmaktan çekilmesi gerektiğini savundu:
- Sayın Şerif’e girdiğiniz uçak koltuğu ihalesini anlat...
Aycı, hızla konuya girdi:
- TSİ Uçak Koltuk Üretim A.Ş. (Assan Hanil’le ortak), THY’nin Boeing tipi uçaklarına ekonomi koltuğu veriyor. Şirketimiz Pakistan Hava Yolları’nın filosundaki Boeing 777-300 ER uçaklarının ekonomi koltukları ihalesine girdi.
15-20 milyon dolarlık ihalede 3-4 şirketin yarıştığını belirtti:
- Desteğinizi bekliyoruz efendim.
Aycı, Pakistan yolunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a konuyu anlatırken, ihalenin önemine şöyle vurgulamıştı:
- İhaleyi kazanırsak, uçak koltuğu şirketimiz ilk ihracatını gerçekleştirmiş olacak. Yani, ihracat kapısını açacak.
İlker Aycı
- İSO Meclsi Üyesi Nurettin Çetinkaya’nın Bolu Organize Sanayi Bölgesi’ndeki serum fabrikasına gideceğiz.
Bolulu olan Metin, İSO’dan bir grubun memleketine gitmesine memnun oldu:
- Aynı gün ben de orada olacağım.
Bahçıvan ve Metin, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, Başkanvekili Tahsin Öztiryaki, İDDMİB Başkanı Rıdvan Mertöz, İSO Başkan Yardımcısı İrfan Özhamaratlı, İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanvekili Dursun Topçu’nun bulunduğu masada bana döndü:
- Siz de bizimle Bolu’ya gelin.
Bahçıvan, Özhamaratlı, İSO Başkan Yardımcısı Adnan Dalgakıran, Yönetim Kurulu Üyeleri Aydın Aslandağ, Bekir Yelken, Nahit Kemalbay, Nurhan Kaya, İSO Meclis Divan Üyesi Kemal Akar, Disiplin Kurulu Başkanı Hasan Hüseyin Bayram’ın yer aldığı bir ekiple Bolu’ya gittik.
Önce Bolu Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Türker Ateş, Başkan Yardımcıları Lebine Özçağlar ve Mustafa Özkoparan’ın ev sahipliğinde Ekonomi Bakan Yardımcısı Metin’le buluştuk. Ateş ve Metin’den Bolu’yu, kentin potansiyelini dinledik.
Daha sonra İstanbul Yenibosna’daki Çetinkaya Nakış’ın kurucusu
- Buyurun, benden size 1 dolar, 5 dolar siftah parası...
Kahyaoğlu’nun amacı, fuarın tamamı Türk olan katılımcıları arasında tanımadıklarıyla ilişki kurmaktı. Aynı düşünceyle Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği’nin (GYODER) standına da uğradı, Başkan Aziz Torun’la ilk kez bu vesileyle tanıştı.
Bu yıl dünyaya 2.2 milyar dolarlık Türk doğaltaşı ihraç etmek için sektörüne önderlik yapan Ali Kahyaoğlu, yurtiçindeki büyük ve lüks projelerde yerli mermer kullanmayanlara dönük eleştirisini Torun’a da tekrarladı.
İki sektörün başkanının ilk kez Doha’da tanışmalarına tanıklık edince Kahyaoğlu’na takıldım:
- GYODER’in Başkanı ile bugüne kadar tanışmamışsınız, hâlâ “Neden yerli mermer kullanmıyorlar?” diye dert yanıyorsunuz. Sektörünüzde pazarlama eksikliği var galiba?
Torun, yerli mermerle ilgili yaşadıkları sıkıntıyı aktardı:
- İstanbul Torium’da zeminde kullandığımız 7 bin metrekare mermer zamanla çok kötü bir görüntü oluşturmaya başladı. Biz de mecburen söküp, yerine seramik döşedik...
İşin ustalarının söküm sırasında kendilerini uyardığını belirtti:
- Başkent Doha’daki fuar merkezinin sahibi olan grup “Expo Turkey by Qatar ve Liderler Zirvesi” düzenlememizi talep etti. 19-21 Nisan 2017’de ilkini düzenliyoruz.
19 Nisan sabahı 05.00’te Doha’ya indik. Öğlene doğru fuar alanına giderken Tekfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Murat Gigin, Tekfen Grup Şirketler Başkanı Osman Birgili ve Tekfen İnşaat Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Özdemir’le haberleştik. Kısa otoyol turu önerdiler:
- Bitirmek üzere olduğumuz otoyol projesinin bir bölümünü görmenizi isteriz.
Expo’ya aralarında Holding Başkan Yardımcısı Cahit Oklap ve Tekfen İnşaat Genel Müdürü Levent Kafkaslı’nın da bulunduğu yönetim kadrosuyla katılan Murat Gigin, bir yandan Katar Kuzey Otoylu’nu, diğer yandan ülkedeki 12 yıllık iş geçmişlerini anlattı:
- 12 yılda toplam 2.4 milyar dolarlık 7 proje tamamladık. Bunun en önemli bölümünü Katar Kuzey Otoyolu’nun 1.8 milyar dolarlık dilimi oluşturuyor.
Tamamladıkları diğer projeleri sıraladı:
- Ras Laffan-Mesaieed Etan Gazı Boru Hattı, Umm Bab-Mesaieed Ham Petrol Boru Hattı, Katar Petrokimya Şirleti Düşük Yoğunluklu Polietilen Tesisi, Merasim Yolu.
2011’de 10 ayda tamamladıkları 155 milyon dolarlık Merasim Yolu’ndan ayrıntı verdi:
Bir işçinin 4 parmağı koptu. Fabrika müdürü hızla işçiyi ve kopan parmakları alıp, mikrocerrahi işleminin yapılacağı hastaneye doğru yola koyuldu. İşçinin 4 parmağı kopan elinden kan, gözünden yaş akıyordu. Fabrika müdürü hastaneye yetişme telaşındayken, işçi acısını unutup sordu:
- Müdürüm, bu durumda beni sakat sayıp, işten atacak mısınız?
16 yıl önce yaşanan bu olayı referandumdan 4 gün önce sohbet ettiğimiz AK Parti’ye yakınlığıyla bilinen Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Başkanı Nail Olpak’tan dinledim. Olpak, bu olayı anlattıktan sonra şu mesajı verdi:
- Anlattığım olay krizin, belirsizlik ortamının işçi penceresinden nasıl göründüğünü çok acı şekilde ortaya koyuyor. İşten atılma korkusu, kopan parmakların, yaşanan acının önüne geçiyor.
Ardından ekledi:
- Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, Türkiye’de sık sık seçim yapılması gereğini ortadan kaldıracak. 2019’da tüm seçimler yapılacak. Sonra 5 yıl seçimsiz dönem yaşayacağız. Türkiye’de istikrar tam anlamıyla oturacak.
“Evet” de çıksa, “Hayır” da çıksa erken seçimin gündeme gelebileceğine ilişkin soru üzerine şu yanıtı verdi:
- Ben iki durumda da erken seçim beklemiyorum. Olmaması için dua edeceğim.
- İstanbul’da önemli gayrimenkul projelerine imza attık. New York’ta da gayrimenkul projesi düşünüyorum.
Doktor olan babasının New York’ta emeklilik günleri için satın aldığı bir-iki akaryakıt istasyonundan deneyimli olan kayınbirader, taramayı o gözle yaptı:
- New York’ta bir akaryakıt istasyonu buldum. İçinde Dunkin Donats şubesi de var. İstersen satın alalım. Daha sonra orada ofis veya rezidans yapabiliriz.
Tahincioğlu, kayınbiraderi ile birlikte istasyon sahibiyle masaya oturdu. İstasyon sahibi şartını ortaya koydu:
- Benim böyle 3 akaryakıt istasyonum var. 3’ünü de alırsanız satarım.
Enişte-kayınbirader birbirine baktı, kararı verdi:
- Alıyoruz...