Paylaş
- Çalışan, risk gördüğü anda işi durdurur...
Sonra 1992’de girdiği, halen Securitas Ülke Başkanlığı ve dernek başkanlığını yürüttüğü kendi sektörünü düşündü:
- Bizde durum tam tersidir. Riskin üstüne gitmek gerekir. Bizim iş kolu, “Ölümü göze al, riskin üstüne git” mantığıyla çalışır. Zaten silahlı görev birinci derecede risktir.
Sektörün büyüklüğünü gözünün önüne getirdi:
- 1400 dolayında kayıtlı özel güvenlik şirketi var. Toplam çalışan sayısı 320 bin dolayında. Sektörün yıllık cirosu da 12 milyar lirayı buluyor.
Katıldığı uluslararası toplantılardan birinde İsviçre’den bir sektör temsilcisine Türkiye’deki özel güvenlikle ilgili yasayı, mevzuatı anlattı, şu yorumu duydu:
- Türkiye’de özel güvenlik sektöründe “aşırı regüle” denebilecek bir durum var. Ancak, yine de biz bu konuda ülkenizin yasasını örnek almak isteriz.
Bu yorum üzerine sektöre ilk girdiği günleri anımsadı:
- O günlerde bizim işe “mafyanın faturalı versiyonu” gözüyle bakılırdı.
Kösereisoğlu, sektörü konuşmak üzere buluştuğumuzda önce bunları anlatıp, ardından personel alımına değindi:
- Özel güvenlik şirketinde çalışabilmek için sertifika ve kart sahibi olmak gerekiyor. Devlet yılda 4 kez özel güvenlik personeli sınavı açıyor.
Sınavı emniyetin yaptığını kaydetti:
- Silahlı-silahsız eğitimler veriliyor. Ardından sağlık taraması, güvenlik soruşturması gerçekleşiyor. Sınav ve taramalardan başarıyla geçen sertifika alıyor. İşe girerken sertifika kimlik kartına dönüşüyor.
600 bin kişinin özel güvenlik kimlik kartı sahibi olduğunu vurguladı:
- Bizim sektörde iş değiştirme sıklığı yüzde 50’yi bulur. Yani, sektöre giren personel kalıcı olmaz. İlk fırsatını bulan, başka iş koluna geçer.
Bu nedenle sendikanın özel güvenlik sektöründe örgütlenme şansı bulamadığını savundu:
- Biz GÜSOD olarak şirketleri temsil etsek de, personelimizin üstlendiği riskin gerektirdiği haklara kavuşması için uğraşıyoruz.
Personelin hakları konusuna dikkat çekmek için şu soruyu sordu:
- Canını riske atmanın bedeli nedir?
Şu yanıtı verdi:
- Silah tazminatından yıpranmaya, maluliyete kadar bir dizi haklarının yasayla düzenlenmesi gerekir.
Özel güvenlik sektörünün yüzde 65’ini özel sektörün finanse ettiğine değindi:
- Sektörümüzde kamuya verilen hizmetin payı yüzde 35’tir.
Terörle mücadele, organize suçlar, kaçakçılığın emniyet güçlerinin öncelikleri arasında olduğuna dikkat çekti:
- Bu durumda özel güvenlik öne çıkıyor...
Kösereisoğlu, noktayı koyarken 320 bin kişilik “özel güvenlik ordusu”nun aklından hiç çıkmayan soruyu yineledi:
- Ölümü göze almanın bedeli nedir?
CUMHURBAŞKANI BİZİ DE BEŞTEPE’DE TOPLAR MI
GÜSOD Başkanı Murat Kösereisoğlu’na Çağlayan Adliyesi’nde 2 yıl önce savcı Mehmet Selim Kiraz’ın ölümüne yol açan terör saldırısı olayını anımsattım:
- O günlerde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Slovenya, Slovakya, Romanya seyahatini izliyordum. Cumhurbaşkanı, bu olay üzerine, “Özel güvenlik tamamen kaldırılsın” demişti.
Yanıtı, beklentisini dile getirmek oldu:
- Sayın Cumhurbaşkanı muhtarları topladığı gibi özel güvenlik sektörü personeliyle de buluşsa, onlara hitap etse çok iyi olur. 320 bin kişilik özel güvenlik ordusunun Cumhurbaşkanı rüzgarına ihtiyacı var...
SAFİYE AYLA’NIN VASİYETİ 1551 GENCİ KAVRADI
TÜRK Eğitim Vakfı (TEV) Genel Müdürü Yıldız Günay, bir fotoğraf gönderdi:
- Tarih 25 Nisan 1968... Safiye Ayla Targan’ın vakfımıza yaptığı ilk bağışın vesikasıdır bu fotoğraf. Safiye Ayla, bağışını gizli yapmak istemiş, vakfımızın kurucusu Vehbi Koç, başka yardımseverleri teşvik için basın toplantısıyla duyurmaya ikna etmiş. O toplantıda bu fotoğraf çekilmiş.
Safiye Ayla’nın vasiyetini anımsattı:
- Vasiyet üzerine 1999-2000 eğitim-öğretim yılından buyana müzik ve güzel sanatlar alanında eğitim gören yetenekli öğrencilere TEV üzerinden burs sağlanıyor. Bugüne kadar Safiye Ayla adına oluşan fondan 1551 burs verildi. Yani, burs 1551 gencin geleceğine umut oldu.
Safiye Ayla’nın 100’üncü doğum gününün yaklaştığını belirtti:
- Temmuz ayında Safiye Ayla’yı doğum gününde anacağız.
Günay’a 1551 kişi arasından çıkan ünlü olup olmadığını sordum, Cengiz Çevik’i örnek gösterdi:
- Cengiz Çevik, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda 2008-2013 döneminde Safiye Ayla Targan fonundan burs almıştı. Kendisi şu anda İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda oyuncu. Feyziye Mektepleri Vakfı’nda müzikal yönetmenlik yapıyor. Işık Üniversitesi Genel Sanat Yönetmenliği görevini yürütüyor..
1551 öğrenciye umut olan vasiyet...
Ne kadar değerli değil mi?
Paylaş