Hala dünyadaki uçakların yüzde 80’den fazlası yerde. Havayolu şirketleri ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar. Devletlerden alınan yardımlarda geçen sürede eriyip gitti. Yeni yardımlar yeni krediler için şirketler boğuşuyor. Sadece havayolu şirketleri değil, uçak imalatçıları, havalimanı işletmeleri ve bunların tedarikçileri hepsi, maddi sorunlarla boğuşup duruyorlar. Koronavirüslü zamanlarda toplam 7.5 milyon uçuş iptal edildi.
410 MİLYAR DOLAR KAYIP
Daha birkaç gün önce. Dünyanın mali yapısı en iyi havayolu şirketlerinden biri olan Singapur Havayolları 4 bin 500 çalışanı ile vedalaşacağını duyurdu. Oysa bugüne kadar şirket devlet yardımı almış, bazı uçaklarını geçici olarak devre dışı bırakmıştı. Kredi alma konusunda da hem devlet desteğine hem de uzak doğulu birçok bankanın kayıtsız şartsız kapılarını açtığı bir şirketti. Ama artık hiçbir şey eskisi gibi değil. Havacılığı toplamda 419 milyar dolarlık bir gelir kaybı bekliyor.
Ortadoğulu ve yine mali yapısı güçlü Emirates, Katar gibi şirketlerde çok zorlanıyorlar. Kimi uçakları yerde. İçlerinde pilot ve kabin memurlarının da bulunduğu yüzlerce çalışanını çıkardı.
Çağdaş Türk mimarisinin önde gelen ismi Hayati Tabanlıoğlu. Türkiye’ye anıtsal değerli eserler bırakmış bir mimar. 1927-1984 yılları arasına sığan bir yaşamın kahramanı. Yıllarca bürokrasinin çarkları arasında boğuşmuş bir mimar. Asla geri adım atmamış. Üstlendiği her projeyi hayata geçirebilmek için savaş vermiş eşsiz bir tartışmacı. Onun eseri Atatürk Havalimanı eski dış hatlar binası. Bir yıldız şeklinde. Aslında onun çizimlerinde dört yıldız var. Ama sadece biri gerçekleşebilmiş. 1969 yılında başlayan serüven 1984 yılına kadar sürmüş. Uluslararası İstanbul Atatürk Havalimanı, genel yerleşme planı, teknik blok ve kontrol kulesi, elektrik, enerji santralları, idare binası, yeni terminal binası, 1’inci ünitesi gibi çok geniş bir çalışma gerçekleşmiş.
OĞLUNUN İZNİ ALINDI
Sonunda Türkiye çok modern ve ilk kez köprüleri olan bir terminal binasına sahip olmuş. O yıllarda adı Yeşilköy Havalimanı olan bölge bir anda dünyanın dikkatini çekmiş. Aradan uzun yıllar geçtikten sonra TAV Havalimanları Holding 22 ayda yapının yanına yeni dış hatlar terminalini yaparak işletmeye aldı. Tabanlıoğlu’nun yaptığı bina ise yani yıldız yapısı iç hatlar olarak düzenlendi. Kendisi hayatta olmadığı için oğlu mimar Murat Tabanlıoğlu’nun izinleri ve denetimleri ile gerçekleşti.
Bu uçağı yıllar önce İspanya’nın Sevilla kentindeki Airbus’ın askeri fabrikasında gördüğümde çok etkilenmiştim. O zaman ilk teslim alacağımız, fabrikanın 9 seri numaralı uçağı yani bizim ilk uçağımız imalat hattındaydı. Sanırım 2014 yılında ilk uçak Türk Hava Kuvvetleri envanterine girdi. Aradan yıllar geçti, 2019 yılında Milli Savunma Bakanlığı’nın izniyle Sevilla’dan getirilecek 9’uncu uçakla uçma iznini aldım.
SEVİLLA’DAN KAYSERİ’YE
Çok tecrübeli pilotlarımızla, başlarında filo komutanı Hava Pilot Yüzbaşı Tuna Selçuk Yılmaz ile Sevilla’dan kalkıp Kayseri’deki 221’inci filoya teslimine kadar tanıklık ettim. Mükemmel bir uçuş yapmıştık. Kayseri üzerinde bir yavaş geçişle filoyu ve de kenti selamlamıştık. Uçuş boyunca kimi zaman kokpitte, kimi zaman kargo bölümünde oturduğun uçağın tutunmasına hayran kalmıştım. Şu günlerde bu uçaklar için Fransa, yanına Almanya’yı da alarak fırtınalar koparıyorlar. Libya’ya askeri malzemeleri bu uçaklarla taşımıyız diye. Bilmiyorum ama parasını verdiğimiz, üstelik ortada uçak yokken ortak olduğumuz A400M ile dünyanın dört bir yanına yardım elimizi uzattık. Avrupalı dostlarımız onlardan tek kelime etmezken hakkımız olan operasyonlar için fırtına koparıyorlar. Gelip geçer.
TÜRKİYE ÜRETİM ORTAĞI
Neredeyse bütün seferler durmuştu. Havayolları filolarındaki uçakları koyacakları yer bulamıyorlardı. Ekonomik ömürlerini tamamlamak üzere olan uçaklar çöllere yollandı. Birçok uçak için de en yakın zamanda filolardan çıkarılması için planlar yapılmaya başlandı. Öyle ki büyük ticari başarı yakalamış Boeing’in 777 serisi uçaklarını bile filolarından çıkarmak için harekete geçen havayolları oldu. Airbus 380 ya da Boeing 747 gibi Jumbo tipi uçaklar ise neredeyse tüm sistemlerden çekildi. Kimi kargo haline çevrildi kimi ise yere indirildi. Bu uçaklardan son alınanlar hâlâ devrede, sayıları çok az. Kabin için büyük yatırım yapan şirketler özellikle A380 diye adlanan iki katlı uçaklarını bir süre daha kullanacaklar. Ama 747 Jumbo uçakları gelecek birkaç yıl içinde gökyüzünden neredeyse hiç görülmeyecek.
ŞANSLI UÇAKLAR
Gelelim şansları açılan uçaklara... Dar gövdeli yani tek koridorlu uçaklardan şansı en çok parlayan Airbus A320 ailesinin yeni üyesi NEO serisi oldu. Daha az yakıt, daha düşük bakım maliyetleri ile bu uçaklar katıldıkları havayollarında filo yaşının gençleşmesini de sağlarken operatörlere daha iyi para kazandırmaya başladı. Pandemi döneminde de birçok havayolu, imalattan çıkan NEO serisi uçaklarının teslimatını geciktirmemeye çalıştılar. Hem THY hem de Pegasus uçaklarını teslim aldı. Almayı da sürdürüyor. Boeing ise buna karşılık olarak pazara çıktığı 737 MAX serisi uçaklarda büyük talihsizlik yaşadı. İki ölümlü kaza ve birçok uçakta kontrol kayıpları ortaya çıkınca imalat durdu. İmal edilmiş olanlar da havayollarının başına dert oldu. Hiçbiri uçurulmayan bu uçaklar için Boeing büyük tazminatlar ödedi, geleceğe yönelik zararına yol açacak taahhütlerde de bulundu. Ve nihayet 737 MAX uçakları ilk testlerde başarı sağladı. FAA’den tam not aldıktan sonra bu uçaklar da peyderpey gökyüzü ile buluşacak. Ama yolcuyu bu uçaklara binmeye ikna etmek zaman alacak gibi görünüyor. Airbus’ın geniş gövdeli çift koridorlu uçaklarından yeni nesil A330 NEO’ların da şansı çok parlak olmadı.
Koronavirüs salgını sonrası Avrupa’da kapılarını açan ilk büyük ülke İngiltere oldu. Ben de kalkıp gittim. TK 1971 sefer sayılı İstanbul-Londra uçuşunda uçağımız ‘B777-300ER’. Saat 13.50, İstanbul Havalimanı’nda sakin seyreden bir gün. Herkeste maske var, hijyen standartları yüksek. Havalimanında biraz dolaştım, sonra kalkıp uçağa gittim. Her şey zamanında.
KİTLER KURTARICI OLUYOR
THY’nin Basın Müşaviri Yahya Üstün ve dört gazeteci arkadaşım birlikte oturduk. Uçakta geleneksel emniyet anonsları yapıldı. Bu sefer bir fark vardı. Deniyordu ki, zorunlu olarak maske takmakta zorlananlar siperlik kullanabilirler. Maskelerin kumaşları bende alerjik reaksiyonlar yarattığı için ben de siperlik kullandım. THY’nin verdiği ücretsiz kitler gayet iyi. Ağzı kapalı paketlerde maske, dezenfektan ve antiseptik mendil var. Yol boyunca kurtarıcı görev yapıyor. Pandemi kısıtlamalarına rağmen hem business sınıfında hem de ekonomide güzel ikram paketleri oluşturulmuş. İçlerinde sandviç ya da tavuk dürüm var. Kiminde humus ve şakşuka ile kek de yer alıyor. Su ve meyve suyu da paketler içerisinde. Daha fazla su istendiğinde de veriliyor. Şarap servisi var ancak öyle çay, kahve falan yok. Karton bardakta çay ve kahvenin neden servis edilmediğine anlam veremiyorum. Kabin ekipleri gerekli bütün tedbirleri almışlar birkaç kez daha yolcu içine çıksalar sorun olmaz sanırım.
YOLLAR AÇIK BASIP GİTTİK
Böyle diyorum. Çünkü aylardır uçmayan 737 MAX uçakları havayollarının başına bela oldu. Uçakları teslim alan müşteriler sıklıkla bakım yaparlarken bir de uçuramadıkları uçaklar için kira ödemelerini sürdürmek zorunda kaldılar. Ama şimdi Boeing mühendislerinin çalışmaları sona geldi. FAA diye bilinen Amerikan Havacılık Otoritesi 60 bin saatlik bir çalışma sonrası artık uçakların uçabileceği konusunda işaretler vermeye başladı. Bu uçakların uçmasına ancak yılbaşında ya da hemen sonrasında izin verilmesi durumunda pandemi nedeniyle yolcu bulamayan havayolları ne yapacaklarını kara kara düşünüyorlar. Filolarındaki uçakların yarısından çoğunu bile uçuramayan şirketler 737 MAX’lerle yeni büyük bir sorunun içine düşecekler.
200 UÇAK APRONDA
İki ölümlü kazadan sonra uçuşları durdurulan Boeing 737 MAX uçaklarından şu anda 200’den fazlası şirketin Amerika’nın Seattle şehrindeki fabrikasının apronlarında duruyor. Bu sayı her geçen gün artıyor. Aylık 42 uçak üreten fabrika yine de uçmayan uçakların imalatını aralık verse de sürdürdü. THY’nin de siparişi olan uçaklardan 12’si İstanbul Havalimanı’nda tutuluyor. Yine imal edilmiş olan diğer 12 uçakta Seattle’deki fabrikada beklemede. Uçaklar her gün belirli bakımdan geçiriliyor. Uçakların birçok noktasına korozyon yani bir tür paslanma olmasın diye önleyici solüsyonlar sürülüyor. Hatta bunları görenler ‘Uçaklar cürüyor’ diye tutturuyorlar.
CEZA VE SORUŞTURMA
Yepyeni bir uçak tasarımı. Aslında Avrupalı imalatçı, Amerikalı B-2 tipi askeri bombardıman uçağının kopyasını yaptı. Delta kanatlı bir uçak prototip olsa da yıllar sonra yüzünü yeniden gösterdi. Pandemi öncesi Singapur Havacılık Fuarı’nda radyo kontrol modeli tümüyle farklı bir yolcu uçağı olarak karşımıza çıktı. Delta kanatlı uçak aslında tek koridorlu bir uçaktı. Ama içinin büyük bölümü çift koridorlu uçaktan daha geniş tasarlanmıştı. Her ne kadar orta sıralarda oturanlar pencerelerden çok uzakta, biraz da klostrofobik bir yapı içinde olsalar da yüzde 20 daha az yakıt harcayacak. Yolcular dışarıyı ağırlıklı olarak önlerindeki ekranlardan izleyebilecekler. Üstelik çok net görüntülerle.
ZAMAN VE YAKIT TASARRUFU
Yolcu kapasitesi yüksek uçak dikkatleri üzerinde topladı. 12-13 saatlik uçuşlarda en az iki saatlik bir uçuş zamanı tasarrufu da sağlamayı hedefliyor. Geleneksel tüp şeklinde yolcu uçağı tasarımını yıkan Maveric için bazı tasarımcılar bunun hiçbir zaman gelişmeyeceğini bile iddia ettiler. Ama Airbus dolu dizgin yoluna devam etti. Airbus oda şeklindeki bu uçağın sürtünme katsayısının daha düşük olacağını ve çok ciddi yakıt tasarrufu sağlayacağını iddia ediyor. Maveric Projesi Eş Başkanı Adrien Berard: “Başlarda pek çok kişi Maveric projesini bir hobi hatta Airbus’ın pek de bir şey öğrenemeyeceği hayal proje olarak gördüler. Biz de geleceğin uçak konfigürasyonunu sağlam temellerle sunarak onlara hatalı olduklarını gösterdik” dedi.
Kolay değil. TAV 8 ülkede 15 havalimanında terminal işletiyor. Dünyanın dört bir yanında onlarca özel yolcu salonu var. Duty Free yani gümrüksüz satış mağazaları Amerika kıtasına kadar uzuyor. Ağırlıklı olarak onlarca havalimanında BTA şirketinin yiyecek-içecek alanları var. Toplam 400’den fazla özel yolcu işletmeciliği dünyanın dört bir yanındaki havalimanlarında yapılıyor. Her ülkede korona ile savaşta kurallar birbirine yakın olsa da çok da farklı istekler, düzenlemeler oluyor. Her birinin isteklerini yerine getirmek için ciddi bir savaş veriliyor. Giderler tırmanıyor. Gelirler çoğu yerde yerinde sayıyor. Sistemin ‘Atom Karıncası’ olarak bilinen TAV İcra Kurulu Başkanı Sani Şener’in deyimi ile dengeler bozuldu. Anlaşmalar sil baştan düzenleniyor. Kiraların düşürülmesi ya da işletme sürelerinin uzatılması gerekiyor.
EN BÜYÜK ANTALYA