*Ozan Sihay kimdir?
1982 senesinde Adana’da doğdum. Tüm eğitim-öğretim hayatımı da burada tamamladım. Çukurova Jeoloji Mühendisliği’nden mezun olduktan sonra dedemin kurduğu ve babamın devam ettirdiği Sihay Reklamevi’nde grafik tasarım konusunda kendimi geliştirdim. Yaşadığım şehre bağlı birisiyim. Buradaki en büyük etken tabii ki rahat yaşam koşulları, aile ve arkadaş çevresi. Aynı gün içerisinde karlı bir bölgede çekim yapmaya başlayıp, deniz kenarında güneşli bir havada çekimi tamamlamak yaptığın iş için bence büyük bir lüks.
*Fotoğraf çekmeye nasıl başladın?
Dedemin analog kameraları vardı. Onları kurcalardım çocukken. Fotoğraf çekiyormuş gibi hallere girerdim. Yaşım ilerledikçe bu kameraları kullanmayı öğrendim. Jeoloji mühendisliğinde okumamın en büyük avantajı sürekli saha gezilerine gitmem ve gittiğim yerlerde fotoğraf çekmem oldu. Bundan dolayı da o zamanlar tüm okul arkadaşlarımın facebook profil fotoğraflarını ben çeker olmuştum. Üniversite bittikten sonra da babamın tavsiyesiyle kendisinin de gittiği AFAD’a (Adana Fotoğraf Amatörleri Derneği) yazıldım. Orada da teknik bilgilerle kendimi geliştirdikten sonra profesyonel fotoğrafçılık hayatım başladı.
*Sinema hayatın devam ediyor mu?
Tabii ki sinema benim vazgeçilmezim. Çocukluğumdan beri sinemaya giden sürekli film izleyen birisi oldum. İzlediğim filmlerin nasıl çekildiğini merak ederdim hep. Konuyla ilgili belgeseller izler, kitaplar okurdum. Fotoğrafa merak saldıktan sonra artık durağan görüntülerin beni tatmin etmediğini fark ettim ve bir süre sonra kendime bir handycam alıp videolar çekmeye başladım. Kendimi bu alanda da mümkün olduğunca geliştirmeye çalıştım. Sinema hayatım kısa filmlerle başladı. Bu sayede festivallerle hem dünyayı gezme şansım oldu hem de birçok ödül aldım. James Bond Skyfall ve Charlie’s Angels gibi Hollywood yapımlarında reji olarak görev yaptım ve set tecrübesini en üst düzeyde yaşadım. Son olarak Ceylin adlı uzun metraj filmin ortak yönetmenliğini ve görüntü yönetmenliğini yaptım. Bundan sonra da sinema hayatım aynı heyecanla devam edecek.
*Gökçen Erdoğan kimdir?
Önce bir insanım, sonra da yaşamdaki sıfatlarım var. Kadın, anne, eş, hekim. Uzmanlığım jinekoloji biliyorsunuz. Cinsel terapi ve genital estetik de daima yükselen yıldızlarım.
*Kadınların size en çok başvurduğu sorular neler?
Vajinismus ve genital estetik başa baş gidiyor diyebilirim. Vajinismus konusunda bilinç oluşturduğumuz için sayıda değil belki ama o sorundaki toplumsal tıkanıklıkta epey değişim yarattık. Genital estetikse kadınların kendilerine çok önemli bir armağanları oldu diyebilirim. En sık sordukları soru ise şu; ‘orgazm olmam mümkün mü?’ Çetrefilli ilişkinin dinamiğinde olan ama biraz çabayla cevabı ‘evet’ olan bir soru; bir sorun bu.
*Cinsel isteksizlik sorunu sanırım çok sık karşınıza çıkıyor. Bunun nedenleri nedir hocam?
Cinsel isteksizliğin en büyük sebebi, kadınlar için seksin cazip bir hale gelememesi. Seks iki kişilikken, orgazm tek kişilik düşünülüyor ve yaşanıyor. Sadece erkeğin hakkıymış gibi. Haz alıp almamasıyla ilgilenilmeyen kadın, sekse ilgisini kaybediyor tabi. Yeterince uyarılmayan ve yatakta değer gördüğünü hissetmeyen kadınlar partnerden de seksten de uzaklaşıyor. Bedene yansıması ise cinsel isteksizlik.
Sağlık alanında çok önemli başarılara imza atan Acıbadem Ankara Hastanesi, bu yıl 10’uncu yılını kutluyor. Sohbetimize 10’uncu yıllarını kutlayarak başladığımız Başhekim Dr. Mehmet Yörübulut’la, “hastaların tıbbi durumunu teşhis etme ve tedavi süreçlerini planlama” noktasında büyük önem arz eden “MR” konusunda merak edilenleri konuştuk.
Hocam, 10’uncu yılınız kutlu olsun... Öncelikle MR nedir?
Kısaca ‘MR’ diye bilinen manyetik rezonans görüntüleme tekniği aslında radyo dalgalarının manyetik alan yardımı ile vücudu kesitsel olarak görüntülediği bir yöntemdir.
Diğer yöntemlerden farkı nedir?
MR’ın diğer tanı yöntemlerinden en belirgin farkı radyasyon içermemesi ve hastalıkları yüksek doğruluk oranları ile teşhis edebilmesidir. Ayrıca MR, gerekli olduğu durumlarda bebeklere ve gebelere de tekrarlayıcı şekilde yapılabilen bir radyolojik tetkiktir.
Mehmet YÖRÜBULUT
Merhaba hocam sizi biraz tanıyalım mı?
Kuruluşundan itibaren Ankara Acıbadem Hastanesi’nde çocuk diş hekimi olarak çalışıyorum. Uzmanlığımı Gazi Üniversitesi Pedodonti Anabilim Dalı’ndan aldım. 14 yıldır sadece çocuklar ile keyifli bir şekilde çalışmaktayım.
Çocuklar ile yetişkinler arasında iletişim kurmada ne gibi farklılıklar var? Çocukları muayene sandalyesine oturtmak daha zor olabilir mi?
Mutlaka her iş gibi zorlukları var. Çocukların dişlerini kontrol etmek için onları ikna etmemiz biraz vakit alabiliyor. Çocuk hastalar ile uygun iletişimi kurabildiğiniz zaman ise kendilerini rahat hissettikleri için hem hekim hem de çocuk açısından bu süreç keyifli bir hâl alıyor.
Ebeveynler bile zaman zaman çocuklarıyla iletişim kurmakta zorlanıyor. Siz nasıl bir sihir buldunuz? Onları nasıl ikna ediyorsunuz?
Diş hekimi kliniğine ilk defa geldiklerinde bir bilinmezle karşılaşacakları için heyecanlı ve endişeli olabiliyorlar. Bu nedenle çocukları rahatlatmak ve güvenli bir alan oluşturmak önemli. Bu rahatlığı sağlayabilmek için birlikte oyunlar oynuyoruz, tecrübe edecekleri tedavi basamaklarını izâh ederek kafalarındaki soru işaretlerini gidermeye çalışıyoruz. Bu açık iletişim sayesinde kafalarındaki soru işaretlerine mümkün olduğunca cevap bulabiliyorlar. Kendilerini güvende hissetmeye başladıkları anda tedavi işlemlerine rahatlıkla geçebiliyoruz.
Kliniğe gelmeden önce anne-baba ne yapmalı?
Miyom nedir?
Miyomlar, rahmin düz kas hücrelerinden köken alan iyi huylu kitlelerdir ve yaklaşık olarak beş kadından bir tanesinde görülürler. Miyomlar, hormonlara bağımlıdır. Ergenlikten önce görülmezler, gebelikte büyüyebilirler, hormon tedavisi alan kişilerde büyüyebilirler ve menopoz döneminden sonra estrojen hormonunun azalmasına bağlı olarak miyomlarda küçülme gerçekleşir.
KANAMALAR OLABİLİYOR
Beş kadından birinde görülmekte dediniz. Nasıl teşhis konuluyor?
Miyomlarda yaklaşık olarak yarısı herhangi bir bulgu vermiyor. Miyomun sayısı, yerleşim yeri miyomun yarattığı şikayetlerde önemli. Miyomlardaki ana şikayet, anormal rahim içi kanamalar. Bunlar adet kanamalarının süresinin uzaması, adet kanamalarının fazla olması, adetler arasında lekelenmeler tarzı kanamalar olabiliyor. Bazen şiddetli kanamalar kadınlarda demir eksikliği anemisine yol açabilir. Bunların yanında miyomlar ağrıya sebep olabiliyor. Özellikle büyük miyomlar etraftaki dokulara baskı yaparak ağrıya sebep olabilir. Eğer mesaneye doğru büyüyen bir büyük miyom varsa, idrar yolu ile ilgili şikayetlere neden olur. Sık idrara çıkma, idrar yaptığında kişinin rahatlayamaması hatta büyük miyomlarda idrar tutamama gibi şikayetler olabilir. Bunların yanında miyomlar, doğurganlık çağındaki kadınlarda bebek sahibi olmaya engel olabilirler. Yine burada miyomun sayısı, yerleşim yeri ve boyutları oldukça önem kazanıyor.
FARKLI TEKNİKLER VAR
Erken teşhisin burada da ne gibi bir önemi var?
* Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde doğdum. Evli ve 7 çocuk babasıyım. 31 yıldır inşaat sektöründe yer almaktayım. Çalışmaktan ve özellikle hem sosyal yaşantımda hem de ticari işlerimde doğru işler yapmaktan zevk alan biriyim.
* Aslan SC Lion’un hikâyesini kısaca anlatır mısınız?
2007 yılında aile şirketi olarak kurduğumuz Aslan SC Lion İnşaat, zaman içerisinde sektörde öncü bir firma haline geldi ve şimdi de istikrarlı büyümesini devam ettiriyor. Amacımız, geleceğe yatırım. Bu hedefle daha iyi bir yaşam için konfor ve kalitenin bir arada buluştuğu ideal şartlarda projeler inşa ederek, insanlara hizmet ediyoruz. Yine insanlara en yüksek faydayı sağlayarak öncülük yapan; güvenilir ve tecrübeli bir firma olarak faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Bu düşüncede yıllar boyu sektöre ve ülkemize hizmet vermeye devam edeceğiz.
* Konumuz: Göz sağlığı(Miyop)
* Konuğumuz: Acıbadem Ankara Hastanesi doktorlarından Prof. Dr. Emrah Altıparmak
7’den 70’e herkesi ilgilendiren bu önemli konuda ben sordum, Prof. Dr. Altıparmak yanıtladı.
* Miyop Nedir?
Hayatımızda birçok şey değişkenlik göstere dursun bizler de çağa ve bu değişimlere ayak uydurmak için çaba göstermeye devam ediyoruz. Özellikle pandemi sürecinde hem ülkemizde hem de dünyada birçok değişim oldu. İşte tam bu noktada, PGA Şirketler Grubu Kurucusu-Yönetim Kurulu Başkanı, bilgisayar mühendisi ve adli bilişim uzmanı Dr. Murat Gezer‘i ‘Serken Kızılbayır ile Yan Koltuk’ta ağırlayıp yeni gelişmeleri kendisinden dinleyeceğiz.
Murat Gezer kimdir ?
PGA şirketler grubu yönetim kurulu başkanı, Amerika ve Avrupa’da birçok üniversitenin Türkiye danışmanı ve öğretim üyesidir. Yurtdışı online üniversitelerine Türkiye uzaktan eğitim alt yapısı danışmanlığı veren, yazılım konusun da olan bilgisi ve tecrübesini eğitim sektörüne aktaran, aynı zamanda Beşiktaş Kongre Üyesi olup evli ve iki çocuk babasıdır.