Serkan Kızılbayır

Her yönüyle hipertansiyon

9 Mayıs 2023
Sevgili Hürriyet okurları... Bu köşede sizlerle zaman zaman “Serkan Kızılbayır ile Yan Koltuk”, zaman zaman da “Sen Sor Ben Anlatayım” sohbetleriyle buluşuyoruz. Ve her yazımda, kendi alanlarında başarılara imza atmış isimleri ve o isimlerin uzmanlık alanlarından çok faydalı bilgileri siz okurlarımıza aktarmaya gayret ediyorum.

Bu yazımızda “sağlık” var.



Konumuz “hipertansiyon”, yan koltuktaki konuğumuz ise Acıbadem Ankara Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Sena Arıcı.
Hipertansiyon nedenleri, belirtileri, tedavisi ve merak edilenleri.  Ben sordum, Dr. Sena Arıcı sizler için cevapladı.

1. Hipertansiyon nedir?

Damar içerisinde dolaşmakta olan kanın damar duvarına yaptığı basıncın artmasına yüksek tansiyon yani hipertansiyon denir. Tanım olarak sistolik tansiyonun 140 mmhg ve üzeri diastolik tansiyonun ise 90 mmhg ve üzeri olması olarak tanımlanır.

2. Tanı nasıl konulur?

Yazının Devamını Oku

Ailecek sevdiğimiz Şahangiller

26 Mart 2023
Sevgili Hürriyet okurları... ‘Serkan Kızılbayır ile Sen Sor Ben Anlatayım’da bu hafta, sosyal medyada çektikleri video’lar ile ‘ailecek sevdiğimiz’ Şahangiller (Emrah ve Gönül) ile Peugeot Göral Otomotiv’de buluşup, arabamıza bindik ve çok keyifli bir yolculuk yaptık...

Sosyal medyada çok güzel işler yapıyorsunuz. Sizi keyifle takip ediyorum. Çok da güzel bir ailesiniz. Hikâyenin başına gidelim nasıl tanıştınız?

Emrah: Önce ben anlatayım. 2007 senesinde ben sınıfta kalmıştım üniversitede, ailemin de haberi olmadığı için sabah çıkıyorum akşama kadar okulun kafesinde takılıyoruz. O dönemde de daha yakışıklı olduğumu söyleyebilirim. Gönül de beni görünce benimle çok ilgilendi, peşimden koştu ben pek istemedim. Arkadaşları ile haber gönderiyor. ‘Ben ilişki istemiyorum, derslerimle ilgileneceğim’ dedim ama önüme çıktı, çıkma teklif edince de kabul ettim.

Gönül: İnandınız mı? Her zaman abartırdı ama bu defa kabarttı. Gerçeğini anlatayım... Anlattıklarından bir ‘okulu uzattığım’ dediği doğrudur, ben de uzatmıştım. Okulun kafesinde genellikle zaman geçiyordum arkadaşlarımla. Aslında ilişki istemeyen kişi bendim, alıcılarım kapalıydı ama arkadaşım biraz çapkındı. Kafenin herkesi gören hâkim köşesinde otururdu. Ben hep arkamı dönerdim. O da (Emrah) beni görmüş. ‘Bu kız bana bakmaz’ demiş, yaşımı da daha genç olarak düşünmüş. Araya arkadaşlarını soktu. Benim arkadaşlarımdan biri ile arkadaş oldu. O arkadaşımıza anlatınca o da bizi okulun bir partisinde buluşturdu.

Video olayları nasıl başladı? Birlikte video çekmeye nasıl karar verdiniz?

Emrah: Kıskançlıkla başladı. Ben Twitter’da anonim bir sayfa yönetiyordum. Beni ben olarak bilmiyorlardı. Daha sonra Vine’da kendi adımla bir sayfa açıp video çekmeye başladım. Orada insanlar senin ilişkinin olduğunu bilmiyor. Burada kadın takipçilerim yorum yazmaya, beğenmeye başladılar.

Gönül: Ben sosyal medyaya çok hâkim değildim. Bu sebeple yorum ya da beğeni yapanlar ile konuştuğunu düşünüyordum. Her girdiği ortamda da kendini belli ettiği için tedirgin oldum ve ben de girmek istedim. Sonra video çektiğinde videolara ben de dahil olmak istedim ve bu şekilde başladık.

Yazının Devamını Oku

Doğancan Özadlı’nın ‘Ediz Hun’ anısı

18 Mart 2023
Sevgili Hürriyet okurları... 22 yıl önce radyo programcılığına başladığımda “Radyo sektörü bitti” sözünü o kadar çok duyuyordum ki... Aradan yıllar geçti... Bu sözün tam da aksine, radyo sektörünün hayatımız boyunca yaşayan bir canlı olduğunu anladım.

“Serkan Kızılbayır ile Sen Sor Ben Anlatayım” köşemizde konuk ettiğim başarılı radyo programcısı Doğancan Özadlı, radyo sektörünün varlığını ve etkisini günümüzde de sürdürdüğünün en önemli isimlerinden... Süper Fm’de her sabah “Doğan Canlı Yayında” adıyla başarılara imza atan Doğancan Özadlı ile Peugeot Göral Otomotiv’de buluştuk, çok keyifli bir sohbet/yolculuk gerçekleştirdik.

*Doğancan Özadlı kimdir?

Doğancan, radyo programcısı. Süper Fm’de her sabah 07.00-10.00 saatleri arası yayın yapıyorum. Toplam 18 sene oldu meslekte. Bir türkü vardır, ‘küçük yaşta aldım sazı elime...’ Çok erken yaşta başladım mesleğe, genç yaşta da iyi bir yol çizdim. Türkiye’nin en çok dinlenen radyo kanallarının birinde yine Türkiye’nin en çok dinlenen radyo programını yapıyorum ki bunu reyting sonuçları söylüyor. Radyo programının yanında seslendirme ve sunuculuk da yapıyorum. Hayatımı bu işten kazanıyorum ve çok mutluyum. ‘İnsan sevdiği işi yaparsa çalışmış gibi olmazmış’ derler, aynen öyle...

*Radyo programcısı olmak isteyenler için tavsiyelerin var mı?

İşini iyi yapan herkesin, yaptığı meslekten iyi kazanacağını düşünüyorum. Emek sarf etmek, orijinal olmak... Bunlar her daim kazandırır. Ben ilk başladığımda maddi açıdan söylemek gerekirse çok büyük emeklere çok az miktarlarda kazançlar aldım ancak durum şu an tersi. Bir anım var. Bu mesleğe başladığım ilk zamanlarda çalıştığım radyoya, Ediz Hun geldi. Başka bir yayıncı konuk alacaktı ama bir sebepten olamadı ve iş bana kaldı. Bu da benim için iyi bir fırsattı. O zaman Ediz Hun, bana, ‘sebat et, senden çok başarılı bir yayıncı olacak, hissediyorum’ dedi. Hakikaten bu söz benim bu yolculukta çıkış noktam oldu.

*Sektörde sence en büyük eksik ne?

Yazının Devamını Oku

Kızı sayesinde YouTube’u fark etti milyonlara ulaştı

28 Ocak 2023
Sevgili Hürriyet okurları... ‘Serkan Kızılbayır ile Sen Sor Ben Anlatayım’ da oyuncu ve YouTuber Rukiye Çetinkaya ile ‘Peugeot Göral Otomotiv’de buluştuk. Konuğum ‘Sen Sor Ben Anlatayım’ dedi ve sohbetimiz için yola çıktık...

*Rukiye Çetinkaya kimdir?

1983 Ankara doğumluyum. Eğitim hayatımı Ankara’da tamamladım. 4 yıllık estetisyenlik eğitimi sonrası usta öğreticilik belgemi aldım. Paris’te aldığım ek eğitim ve özel kurslarla bu alanda kendimi geliştirdim. Kızım Lina doğup, 2 yaşına varıncaya kadar Şanzelize adında kendi güzellik merkezimi işlettim. Sonra tiyatroya olan merakımdan Sadri Alışık Kültür Merkezi’nde tiyatro eğitimi aldım. Çeşitli tiyatro oyunları ve dizilerde oyunculuk yaptım.

*Bu serüvenin hikâyesi nasıl başladı?

Bu işe başlamadan önce YouTube’un içinde her şeyi bulabileceğimiz bir mecra olduğundan habersizdim. Yalnızca yemek tarifleri için kullandığım bir platformdu. Kızım Lina’nın YouTube’u fark etmesi ile ben de YouTube ile tanışmış oldum. Lina’nın isteği üzerine ‘Prenses Lina TV’ adında ilk kanalımızı oluşturduk. Tiyatro oyunculuğu ile kanalımızı bir arada devam ettirdim. 1 yıl sonra pandemi nedeni ile tiyatroların kapanması sonrası tiyatroya ara vererek ikinci kanalım olan ‘Rukiye Çetinkaya YouTube Kanalı’mı açtım. Kısa sürede kanallarımız milyonlara ulaştı. Hızlı bir yükseliş gösterdik. Yalnızca Türkiye’de değil tüm dünyada izlenir olduk.

*İnsanların sizi tanımasının avantajları ve dezavantajları neler?

Girdiğimiz her ortamda tanınıyor olmak ve sevgi ile kucaklaşmak bizleri de mutlu ve motive ediyor. Bununla birlikte bazı zamanlar örneğin bir tatile dinlenmek için gittiğimizde videolarımızda mekânın belli olmasıyla neredeyse bulunduğumuz bölgedeki herkes biz de toplanıyor; bazen yorucu tarafları olabiliyor.

Yazının Devamını Oku

Aİlesine ve yaşadığı şehre bağlı kaldı

1 Ocak 2023
Sevgili Hürriyet okurları... ‘Serkan Kızılbayır ile Sen Sor Ben Söyleyeyim’ sohbetlerimizin bu haftaki konuğu Ozan Sihay. Video, fotoğraf ve teknoloji alanında bildiklerini, deneyimlerini kullanıcılarla paylaşarak etkileşime geçmeyi seven Ozan Sihay ile ‘Peugeot Göral Otomotiv’de buluştuk. Konuğum “Sen Sor Ben Söyleyim” dedi ve sohbetimiz için yola çıktık...

*Ozan Sihay kimdir?

1982 senesinde Adana’da doğdum. Tüm eğitim-öğretim hayatımı da burada tamamladım. Çukurova Jeoloji Mühendisliği’nden mezun olduktan sonra dedemin kurduğu ve babamın devam ettirdiği Sihay Reklamevi’nde grafik tasarım konusunda kendimi geliştirdim. Yaşadığım şehre bağlı birisiyim. Buradaki en büyük etken tabii ki rahat yaşam koşulları, aile ve arkadaş çevresi. Aynı gün içerisinde karlı bir bölgede çekim yapmaya başlayıp, deniz kenarında güneşli bir havada çekimi tamamlamak yaptığın iş için bence büyük bir lüks.

*Fotoğraf çekmeye nasıl başladın?

Dedemin analog kameraları vardı. Onları kurcalardım çocukken. Fotoğraf çekiyormuş gibi hallere girerdim. Yaşım ilerledikçe bu kameraları kullanmayı öğrendim. Jeoloji mühendisliğinde okumamın en büyük avantajı sürekli saha gezilerine gitmem ve gittiğim yerlerde fotoğraf çekmem oldu. Bundan dolayı da o zamanlar tüm okul arkadaşlarımın facebook profil fotoğraflarını ben çeker olmuştum. Üniversite bittikten sonra da babamın tavsiyesiyle kendisinin de gittiği AFAD’a (Adana Fotoğraf Amatörleri Derneği) yazıldım. Orada da teknik bilgilerle kendimi geliştirdikten sonra profesyonel fotoğrafçılık hayatım başladı.

*Sinema hayatın devam ediyor mu?

Tabii ki sinema benim vazgeçilmezim. Çocukluğumdan beri sinemaya giden sürekli film izleyen birisi oldum. İzlediğim filmlerin nasıl çekildiğini merak ederdim hep. Konuyla ilgili belgeseller izler, kitaplar okurdum. Fotoğrafa merak saldıktan sonra artık durağan görüntülerin beni tatmin etmediğini fark ettim ve bir süre sonra kendime bir handycam alıp videolar çekmeye başladım. Kendimi bu alanda da mümkün olduğunca geliştirmeye çalıştım. Sinema hayatım kısa filmlerle başladı. Bu sayede festivallerle hem dünyayı gezme şansım oldu hem de birçok ödül aldım. James Bond Skyfall ve Charlie’s Angels gibi Hollywood yapımlarında reji olarak görev yaptım ve set tecrübesini en üst düzeyde yaşadım. Son olarak Ceylin adlı uzun metraj filmin ortak yönetmenliğini ve görüntü yönetmenliğini yaptım. Bundan sonra da sinema hayatım aynı heyecanla devam edecek.

Yazının Devamını Oku

Cinsel isteksizlik ve en çok sorulan soruların yanıtı

25 Aralık 2022
Sevgili Hürriyet okurları... ‘Serkan Kızılbayır ile Sen Sor Ben Söyleyeyim’ sohbetlerimizin bu haftaki konuğu, Doç. Dr. Gökçen Erdoğan. Alanında önemli çalışmalara imza atan Gökçen Hoca ile ‘Peugeot Göral Otomotiv’de buluştuk. Konuğum “Sen Sor Ben Söyleyim” dedi ve sohbetimiz için yola çıktık…

*Gökçen Erdoğan kimdir?

Önce bir insanım, sonra da yaşamdaki sıfatlarım var. Kadın, anne, eş, hekim. Uzmanlığım jinekoloji biliyorsunuz. Cinsel terapi ve genital estetik de daima yükselen yıldızlarım.

*Kadınların size en çok başvurduğu sorular neler?

Vajinismus ve genital estetik başa baş gidiyor diyebilirim. Vajinismus konusunda bilinç oluşturduğumuz için sayıda değil belki ama o sorundaki toplumsal tıkanıklıkta epey değişim yarattık. Genital estetikse kadınların kendilerine çok önemli bir armağanları oldu diyebilirim. En sık sordukları soru ise şu; ‘orgazm olmam mümkün mü?’ Çetrefilli ilişkinin dinamiğinde olan ama biraz çabayla cevabı ‘evet’ olan bir soru; bir sorun bu.

*Cinsel isteksizlik sorunu sanırım çok sık karşınıza çıkıyor. Bunun nedenleri nedir hocam?

Cinsel isteksizliğin en büyük sebebi, kadınlar için seksin cazip bir hale gelememesi. Seks iki kişilikken, orgazm tek kişilik düşünülüyor ve yaşanıyor. Sadece erkeğin hakkıymış gibi. Haz alıp almamasıyla ilgilenilmeyen kadın, sekse ilgisini kaybediyor tabi. Yeterince uyarılmayan ve yatakta değer gördüğünü hissetmeyen kadınlar partnerden de seksten de uzaklaşıyor. Bedene yansıması ise cinsel isteksizlik.

Yazının Devamını Oku

Teknoloji gelişti MR’da kapalı alan korkusu sona erdi

19 Kasım 2022
Sevgili Hürriyet okurları... “Serkan Kızılbayır ile Yan Koltuk” sohbetlerimizin bu haftaki konuğu, Acıbadem Ankara Hastanesi Başhekimi Dr. Mehmet Yörübulut...

Sağlık alanında çok önemli başarılara imza atan Acıbadem Ankara Hastanesi, bu yıl 10’uncu yılını kutluyor. Sohbetimize 10’uncu yıllarını kutlayarak başladığımız Başhekim Dr. Mehmet Yörübulut’la, “hastaların tıbbi durumunu teşhis etme ve tedavi süreçlerini planlama” noktasında büyük önem arz eden “MR” konusunda merak edilenleri konuştuk.

Hocam,  10’uncu yılınız kutlu olsun... Öncelikle MR nedir?

Kısaca ‘MR’ diye bilinen manyetik rezonans görüntüleme tekniği aslında radyo dalgalarının manyetik alan yardımı ile vücudu kesitsel olarak görüntülediği bir yöntemdir.

 Diğer yöntemlerden farkı nedir?

MR’ın diğer tanı yöntemlerinden en belirgin farkı radyasyon içermemesi ve hastalıkları yüksek doğruluk oranları ile teşhis edebilmesidir. Ayrıca MR, gerekli olduğu durumlarda bebeklere ve gebelere de tekrarlayıcı şekilde yapılabilen bir radyolojik tetkiktir.

Mehmet YÖRÜBULUT

Yazının Devamını Oku

Çocuklar kendini güvende hissedecek

17 Eylül 2022
Sevgili Hürriyet okurları...‘Serkan Kızılbayır ile Yan Koltuk’ sohbetlerimizde kendi mesleğinde başarılı isimleri ağırlamaya devam ediyoruz. Çalışma hayatında başarılı olan her konuktan yeni bilgiler öğreniyoruz. Bu hafta Acıbadem Ankara Hastanesi doktorlarından ‘Dr. Dt. Itır Aydıntuğ’ konuğum...

Merhaba hocam sizi biraz tanıyalım mı?

Kuruluşundan itibaren Ankara Acıbadem Hastanesi’nde çocuk diş hekimi olarak çalışıyorum. Uzmanlığımı Gazi Üniversitesi Pedodonti Anabilim Dalı’ndan aldım. 14 yıldır sadece çocuklar ile keyifli bir şekilde çalışmaktayım.

Çocuklar ile yetişkinler arasında iletişim kurmada ne gibi farklılıklar var? Çocukları muayene sandalyesine oturtmak daha zor olabilir mi?

Mutlaka her iş gibi zorlukları var. Çocukların dişlerini kontrol etmek için onları ikna etmemiz biraz vakit alabiliyor. Çocuk hastalar ile uygun iletişimi kurabildiğiniz zaman ise kendilerini rahat hissettikleri için hem hekim hem de çocuk açısından bu süreç keyifli bir hâl alıyor.

Ebeveynler bile zaman zaman çocuklarıyla iletişim kurmakta zorlanıyor. Siz nasıl bir sihir buldunuz? Onları nasıl ikna ediyorsunuz?

Diş hekimi kliniğine ilk defa geldiklerinde bir bilinmezle karşılaşacakları için heyecanlı ve endişeli olabiliyorlar. Bu nedenle çocukları rahatlatmak ve güvenli bir alan oluşturmak önemli. Bu rahatlığı sağlayabilmek için birlikte oyunlar oynuyoruz, tecrübe edecekleri tedavi basamaklarını izâh ederek kafalarındaki soru işaretlerini gidermeye çalışıyoruz. Bu açık iletişim sayesinde kafalarındaki soru işaretlerine mümkün olduğunca cevap bulabiliyorlar. Kendilerini güvende hissetmeye başladıkları anda tedavi işlemlerine rahatlıkla geçebiliyoruz.

Kliniğe gelmeden önce anne-baba ne yapmalı?

Yazının Devamını Oku