Paylaş
Merhaba hocam sizi biraz tanıyalım mı?
Kuruluşundan itibaren Ankara Acıbadem Hastanesi’nde çocuk diş hekimi olarak çalışıyorum. Uzmanlığımı Gazi Üniversitesi Pedodonti Anabilim Dalı’ndan aldım. 14 yıldır sadece çocuklar ile keyifli bir şekilde çalışmaktayım.
Çocuklar ile yetişkinler arasında iletişim kurmada ne gibi farklılıklar var? Çocukları muayene sandalyesine oturtmak daha zor olabilir mi?
Mutlaka her iş gibi zorlukları var. Çocukların dişlerini kontrol etmek için onları ikna etmemiz biraz vakit alabiliyor. Çocuk hastalar ile uygun iletişimi kurabildiğiniz zaman ise kendilerini rahat hissettikleri için hem hekim hem de çocuk açısından bu süreç keyifli bir hâl alıyor.
Ebeveynler bile zaman zaman çocuklarıyla iletişim kurmakta zorlanıyor. Siz nasıl bir sihir buldunuz? Onları nasıl ikna ediyorsunuz?
Diş hekimi kliniğine ilk defa geldiklerinde bir bilinmezle karşılaşacakları için heyecanlı ve endişeli olabiliyorlar. Bu nedenle çocukları rahatlatmak ve güvenli bir alan oluşturmak önemli. Bu rahatlığı sağlayabilmek için birlikte oyunlar oynuyoruz, tecrübe edecekleri tedavi basamaklarını izâh ederek kafalarındaki soru işaretlerini gidermeye çalışıyoruz. Bu açık iletişim sayesinde kafalarındaki soru işaretlerine mümkün olduğunca cevap bulabiliyorlar. Kendilerini güvende hissetmeye başladıkları anda tedavi işlemlerine rahatlıkla geçebiliyoruz.
Kliniğe gelmeden önce anne-baba ne yapmalı?
Öncelikle ebeveynlerin rahat olması gerekiyor. Anne-baba tedirgin olduğunda çocuklar da bu durumdan farkında olmadan etkileniyor. Çocukları ‘korkacak bir şey yok’ şeklinde telkin etmek aslında onların daha da tedirgin olmasına sebep olabiliyor. Anne ve babalar işlem gerektirmeyen rutin kontrollerinde çocuklarını da yanlarında götürmeliler. Bu sayede çocuklar diş hekimi ziyaretinin gerekli ve olağan bir rutin olduğuna alışır. Hem kendileri hem de çocukları düzenli diş kontrollerini yaptırdığında çocukların diş hekimi ile tanışma süreci de dişleri de sancısız olur.
Kontroller hangi aralıklarla olmalı?
İlk süt dişi çıktığında yani yaklaşık olarak altıncı ayda ilk diş hekimi ziyareti yapılmalı. Bu ilk diş hekimi ziyaretinde, anne ve babalar dişlerin nasıl fırçalanması gerektiğini, doğru macun seçimini, süt dişleri çıkarken onları nasıl bir sürecin beklediğini öğrenmiş olur. Daha sonrası için altı ayda bir rutin kontrollerin yapılması diş sağlığının korunması ve çürüklerin önlenmesini sağlar. Kontrollerin sıklığı çocukların çürük risk durumuna göre arttırılabilir.
Çocukların dişlerini ne zaman fırçalamaya başlamalıyız?
İlk diş çıktığı zaman yani yaklaşık olarak altıncı aydan itibaren dişler günde en az iki kere fırçalanmalı. Macun konusuna gelirsek; çocuklar ağızlarını çalkalamayı ve tükürmeyi öğrenene kadar, yutulabilir doğal macunlar kullanılmalı. Pirinç tanesi büyüklüğünde macun ile başlayıp, dişler çıktıkça macun boyutunu azar azar arttırarak devam etmeliyiz.
Fırçalama tekniği nasıl olmalı?
Diş etinden dişe doğru dişlerin her yüzeyini fırçalamak gerekmekte. Sağa sola hareketler ile fırçalamak yeterli bir diş temizliği sağlamıyor. Bu fırçalama şeklinin çocuklar tarafından alışkanlık haline getirilmemesi için ebeveynlerin bu konuda daha dikkatli olmasını öneririm. Dişin her tarafının temizlenmesi gerektiği bazı zamanlar unutulabiliyor. Aileler fırçalama konusunda çocuklarına mutlaka destek olmalı. Özellikle iki-üç yaşlarından itibaren çocuklar dişlerini kendi fırçalama konusunda ısrarcı olabiliyor. Tabii ki çocuklara bu alışkanlığı edinebilmeleri için izin verilmeli ancak çocuklar tek başlarına yeterli temizliği sağlayamadıkları için ulaşılması zor arka dişlerde çürükler oluşabiliyor. Bu çürüklerin önlenebilmesi için aileler fırçalama sürecinde çocuklara destek olmalılar.
Çocuklar günde kaç kere dişlerini fırçalamalı?
Dişler sabah ve akşam olmak üzere günde en az iki kere fırçalanmalı. Okula gitmedikleri hafta sonları ve tatil günlerinde fırçalama sayısını üçe çıkartabiliriz. Günlük fırçalama sayısının artması ile çürük oluşum riskinin azaldığı, yapılan çalışmalarda kanıtlanmıştır. Çocuklar okula gitmeden önce hazırlanma telaşıyla sabah fırçalamalarını maalesef ihmal edebiliyorlar ve sadece gece yatmadan dişlerini fırçalıyorlar. Günde sadece bir kere dişlerini fırçalamaları çürük oluşumunu hızlandırıyor.
Sağlıklı dişler için neler yapılabilir?
Çürüksüz bir ağız için düzenli olarak dişlerin fırçalanması, diş ipi kullanılması, abur cubur tüketiminin kısıtlandırılması ve diş hekimi kontrollerinin aksatılmaması gerekiyor. Besinlerin ve beslenme tipinin bozulmasından dolayı erken çocukluk çağı çürükleri ile daha sık karşılaşmaktayız. Ailelere düşen görev abur cubur tüketimini sınırlandırarak ağız bakımı konusunda çocuklarına destek olmaları. Çocuklarda üç yaşından sonra süt azı dişlerinin tamamlanmasıyla birlikte diş ipi kullanımına başlanmalı. Diş ipi kullanımıyla çocuklarda çok sık karşılaşılan ara yüz çürüklerinin önlenmesi sağlanabilir. Ağız sağlığını koruyabilmek için kliniklerde diş hekimleri kişiye özel koruyucu programlar uygulamaktadır. Belirli aralıklarla yapılan diş temizliği, fluor uygulamaları ve koruyucu dolgular ile çürüklerin ve diş eti problemlerinin önüne geçebiliriz.
Paylaş