Şenay Düdek

İstinye Park’ da Pelit Pastanesi’nde çok sevdiğim profiterol tatlımı yerken karşılaştım Ayşe Mine ile.

En son Dobra Dobra programımda ağırlamıştım kendisini.
Biraz kilo almış.
Ama yüzü bebek gibiydi.
Bizler; Ayşe Mine, Nilüfer, Sezen Aksu, Nükhet Duru aynı devrelerde yetiştik.
Ben gazeteci, onlarda şarkıcı olarak bu renkli ama vefasız dünyada bir savaş verdik.
Ayşe Mine, çok sağlam bir gırtlağa sahip.
Bu gün pek çok şarkıcı takımını cebinden çıkarır.

Benim de yurt dışı seyahatlerimde alış veriş yaptığım dünyanın sayılı kozmetik firmalarından Johnson&Johnson’ın varisi Casey ölü bulundu.

Bu haberi sanırım herkes okumuş ya da duymuştur.
Paris Hilton’un da çok yakın arkadaşıydı Casey.
Televizyon starı Tequila’yla lezbiyen ilişki yaşayan Casey’e para da şohret de mutluluk getirmedi.
Los Angeles’ taki muhteşem dairesinde uyuşturucu komasına girdiği ve kurtulamadığı iddiaları ağırlıkta.
Şimdi Pazar günü Casey’in bu köşede ne işi var diye düşünebilirsiniz?
Yazacağım sabredin.
Bizim de sahne, sinema ve de elitler arasında hatta medyada uyuşturucu batağında olan pek çok ünlü isim var.

Duyduğumda inanamadım.<br><br>İnternette dolaşan bir şehir efsanesi sandım.

Ama saldırıya uğrayan yakın ve sözüne güvendiğim bir dostum olunca yazmaya karar verdim.
İş adamı dostum İstanbul’a günü birlik gittiği için, arabasını havaalanında parka bırakıyor.
Saat 20.00 uçağı, üç saat rötar yapıyor.
Gece yarısı İzmir’de oluyor.
Evi Alsancak Kahramanlarda.
Basmahane Fuar kapısına 100 metre kala kırmızı ışık da durmak zorunda kalıyor.
İşte tam bu sırada ön camında nereden geldiği belli olmayan bir patlama duyuyor.

İzmir’e geleli bir yıl oldu.

Pek çok eşim dostum bana Kemeraltı’da yer alan Kısmet Lokantası’ndan söz etti
Ben tencere, yani ev yemeklerini çok severim.
Üç kız kardeşim ve annem sağ olsunlar ne istesem yapıyorlar.
O nedenle bu kadar zaman aldı Kısmet’e gitmek.
İzmirliler götüremedi ama bir İstanbullu, Swissotel Grand Efes Operasyon Direktörü Yusuf Çavdar götürdü.
Tam bir esnaf lokantası.
Ama şık.

Ege basınında bir süredir ‘Yavaş Şehir’ kavramı aldı yürüdü.

Ben eksik kalır mıyım?
Sevgili dostum Hamdi Türkmen, karısı Meltem yeni yılın ilk sabahında düştük yollara.
‘Yavaş Şehir’ olarak anılan Seferihisar’a gittik.
Belediye Başkanı Tunç Soyer, eşi Neptün, sevgili Bülent Zarif, karısı Yonca önce organik ürünlerin satıldığı pazarı gezdik.
Seferihisarlı hanımlar el emeği, göz nuru yaptıklarını bu pazarda sergiliyorlar.
Bahçelerin de doğal ortamda yetiştirdikleri ürünleri satıyorlar.

Bu açık pazarda zaten hal ürünleri satılmıyor.

Uğurkan Erez’i kimileriniz yazılarından.<br><br>Kimileriniz ekrandaki jüri üyeliğinden tanırsınız.

Ama onun asıl mesleği uluslar arası bir koreograf olması.
Uğurkan yıllarca podyumlara ve dizilere pek çok isim
kazandırdı.
Sema Şimşek, Burak Hakkı, Cağla Şikel, Yüksel Ak, Tolga Sayışman, Sinem Öztufan, Özgür Kavruk. Asuman Krause bunlar arasında en popüler olanı.
Geçen yıl geçirdiği bir rahatsızlık sonucu güzel dostum İzmir’e yerleşti. Onun deyimiyle İzmir ve hemşerilerim ona yeni bir hayat kazandırdı.
Kanser gibi bir illeti önce Allah sonra da İzmirliler sayesinde yendi Uğurkan.
Şimdi gözü yaşlı bizi terk ediyor.

Bir günlüğüne İstanbul’a gittim.

Çok yakın bir dostumun oğlunun nikah şahidiydim.
Fazla kalamadım. O nedenle kimse alınmasın.
Kalabalık sanki üstüme geliyordu.
Nikah ve yemek sonrası, ekranlarda ‘Dobra Dobra’ programımdaki partnerim ve kardeş gibi gördüğüm Cenk Eren’in My Pavyon’una gittim.
My Pavyon By Cenk Eren açılalı henüz on beş gün olmuş. Ama maşallah tıklım tıklımdı.
Buranın işletmesini yapan sevgili Ali Sayar ve Sabi Totah ile bir saat oturdum.
Kimleri gördüm kimleri?

Küçükyalı’da anneme gittiğim sırada dikkatimi çekti.

‘Cotyora’ diye bir balık restoranı. Merak edip girdim. Zımba gibi iki genç. Güler yüzle karşıladılar beni. ‘Nedir bu Cotyora?’ dedim. Orduluymuş Taşkın ve Çelik Baş kardeşler.
İzmir ve Ege aşkı onları İzmir’e çeken. Amma, Ordulu hemşerilerine ve büyüklerine ayıp olmasın diye de Ordu’nun Rumlar zamanındaki adı Cotyora’yı koymuşlar o sıcacık dükkanlarına ad olarak.
Cotyora da balığınızı arkada bulunan balık tezgahından kendiniz taze seçip tartıp masanıza getirtiyorsunuz.
Meze olarak İzmir’in otları. Hepsi taze. Radikası, turp, çipezi. Bir de fava. Canı isteyene ızgara ya da tava kalamar.
Peki cazip yanı ne. Balık, taze mezeler, yarım şişe de rakı ya da 35’lik şarap, tatlı ya da meyve ve de bir fasıl müziği ki of. Tam 35.00 TL
Ha pazarlık payınız da var, guruplar  için özellikle. Ben ayıp olmasın diye kişi başı 35.00 TL ödedim. Pazarlık yapmadım yani.
Beni fasıl kısmı çok sardı. Yanımda İzmir’e geldiğim ilk günden beri beni yalnız bırakmayan gazeteci güzel dostum, adam gibi adam Hamdi Türkmen, güzel karısı Meltem ve de 30 yıllık dostum Cihat Calin vardı.