Salim Uzun

ANTALYA’da kiralık, satılık daire bedelleri resmen uçtu. Muratpaşa’da, Konyaaltı’nda 3+1 dairenin kiralık fiyatı eşyasız 8, ortaya iki koltuk, bir yatak atarsanız 10-12 bin TL.

Satın almak mı? Düşünmeyin bile!

2 kişi çalışıp, hiçbir şey yiyip içmeseniz, aldığınız maaşa hiç dokunmadan bankaya yatırsanız belki 20-30 sene sonra ortalama bir ev belki satın alabilirsiniz.


Aslında Antalya’daki bu dengesizlik yeni değil, yaklaşık 10 yıldır var.

KİRLETİP köpürttüğümüz, balıklarını öldürdüğümüz Düden Çayı yine gündemde.

Neden?

Çünkü Düden Şelalesi ve Çayı Su Kirliliği Önleme ve Koruma Komitesi yaklaşık 1 yıllık çalışmanın ardından ‘Düden Çayı’ kirlilik raporunu açıkladı.

Raporda, Kızıllı Katı Atık Düzenli Depolama Sahası, olağan şüpheli olarak gösterildi.

ANTALYA’daki gençlere okuma alışkanlığı kazandırma hedefi taşıyan Hedeflenen Eğitime Nitelik Kazandırma (AHENK) projesinin ismini ilk duyduğumda açıkça söyleyeyim çok resmi gelmişti.

Projenin kısaltması güzel ama ‘3-5 ay uygulanır sonra vazgeçilir’ diye de düşündüm.
*
Ta ki Antalya Valisi Ersin Yazıcı’nın projenin nasıl uygulandığını görmem için yaptığı davete kadar.
*
Elbette davete icabet ettim ve 75. Yıl Cumhuriyet Anadolu Lisesi’nde düzenlenen etkinliği başından sonuna kadar takip ettim.
*
İlk olarak Vali Bey ve İl Milli Eğitim Müdürü Emre Çalışkan’la birlikte öğrencilerin büyük bir emekle hazırladığı ‘Sıfır Atık Kütüphanesi’ni gezdik.

TAM pandemi kâbusu bitiyor, normalleşiyoruz derken bu seferde Rusya-Ukrayna savaşıyla sarsıldık.

Ajanslara öyle fotoğraflar düşüyor ki yüreğiniz parçalanıyor, savaşın dehşetini iliklerinize kadar hissediyorsunuz.

*

Hürriyet ekibi de Kiev’de. İdris Emen ve Murat Saka ateş hattında, kül ve barut kokusu arasında görev yapıyor.

*

Rusya tarafını ise Moskova temsilcimiz Nerdun Hacıoğlu takip ediyor.

*

Bu ekip sayesinde Ukrayna ve Rusya’daki en sıcak gelişmeleri Hürriyet’ten okuyoruz.

ÖZNE DEĞİŞMİYOR

HÜRRİYET Ankara Temsilcisi Hande Fırat, hafta başında “16 il Suriyeliye kapatıldı” başlığıyla dikkat çekici bir yazı kaleme aldı.

Yazının ayrıntılarını dikkatle inceledim. Hande Hanım, İçişleri Bakanlığı’nın Suriyelileri seyreltme planının tüm ayrıntılarına ulaşmış.
*
Plan içinde Antalya’nın da olduğunu görünce dikkatim daha da arttı.
*
Mekânsal Yoğunlaşma ile Mücadele başlığı ile sunulan plan özetle şunu amaçlıyor:

1-Suriyeli nüfusun yoğun olduğu 16 şehir tüm yabancılara kapatılacak.

2-Gettolaşmaya izin verilmeyecek.

3-Arasında Antalya’nın da bulunduğu 16 ilde sığınmacılar yeni ikamet izni alamayacak.

Aziz Çetin, disiplini seviyor. Çok fazla kişiyle yakınlığı yok. Nuri Şahin de dahil olmak üzere teknik heyetle arasına belli bir mesafe koymuş. Ama günün sonunda takıma olan sevgisini göstermekten hiç çekinmiyor. Bunu nereden anladım? Malatya Havalimanı X-Ray cihazı önünde durup tüm kafileyi bizzat karşılamasından.

 

 ANTALYASPOR cumartesi günü Malatyaspor karşısında haklı bir galibiyet aldı ve düşme potasından bir adım daha uzaklaştı.

*

Davet üzerine ben de köşe yazarımız Şifa Çiçek’le Malatya’ya gittim, Antalyaspor’u uzun süre sonra canlı canlı izleme fırsatı buldum.

*

Bu yazıda teknik analiz yapıp ahkam kesecek değilim.

*

Az çok futbolu bilirim ama 1-2 maç izleyip sonra da futbolcu ve teknik heyeti eleştirmek ya da övmek doğru olmaz.

Pandemi uzadı, hepimizi rehavet sardı. Aşılama sürecinde hatırlatma dozlarını bile boş verdik. 2 doz aşı olan, "Bu kadarı bana yeter" demeye başladı. Bu ölümcül bir hata...

PANDEMİNİN süresi uzadıkça hepimize rehavet çöktü. Maskeyi, mesafeyi bir kenara bıraktık.
*
Bununla da yetinmedik virüs karşısındaki en önemli silahımız olan aşıyı da ikinci plana attık.
*
2 doz aşı olan, “Bu kadarı bana yeter” demeye başladı.
*
Ancak durum hiç de öyle değil! Uzmanlar hatırlatma dozunun önemi konusunda çok ciddi uyarılar yapıyor.

BU kentte öyle özel yerler var ki gittiğinizde sanki boyut değiştirirsiniz.

Bunlardan biri de Saklıkent.
*
Öyle bir yer ki Saklıkent şehir merkezine 50 kilometre uzaklıkta olmasına rağmen kendine münhasır bir havası var.
*
Ben de bu havayı doya doya içime çekmek ayrıca gözlem yapmak için Saklıkent’e gittim.
*
Şehir merkezinde 14 derece sıcaklıkla başlayan yolculuğum Saklıkent zirvesinde 0 dereceyle son buldu.