TÜRK İŞÇİ BULAMIYORUZ

HÜRRİYET Ankara Temsilcisi Hande Fırat, hafta başında “16 il Suriyeliye kapatıldı” başlığıyla dikkat çekici bir yazı kaleme aldı.

Haberin Devamı

Yazının ayrıntılarını dikkatle inceledim. Hande Hanım, İçişleri Bakanlığı’nın Suriyelileri seyreltme planının tüm ayrıntılarına ulaşmış.
*
Plan içinde Antalya’nın da olduğunu görünce dikkatim daha da arttı.
*
Mekânsal Yoğunlaşma ile Mücadele başlığı ile sunulan plan özetle şunu amaçlıyor:

1-Suriyeli nüfusun yoğun olduğu 16 şehir tüm yabancılara kapatılacak.

2-Gettolaşmaya izin verilmeyecek.

3-Arasında Antalya’nın da bulunduğu 16 ilde sığınmacılar yeni ikamet izni alamayacak.

ANTALYA ZATEN KAPALIYDI

Diğer kentleri bilmem ama Antalya zaten Suriyeli göçmenlere kapatılmıştı.
*
Yani bu planda önce de Suriyeli bir göçmenin yasal olarak Antalya’da ikâmet etmesi, çalışması mümkün değildi.
*
Göçün başladığı ilk zamanlar bu kısıtlamalar kısmen uygulanabildi.
*
Fakat daha sonra tarım sektöründeki işçi ihtiyacı kararların önüne geçti.
*
Bugün öyle bir noktaya geldik ki Suriyeli göçmenin çalışmadığı tarım arazimiz neredeyse kalmadı.
*
Peki, Mekânsal Yoğunlaşma ile Mücadele planı gerçekten uygulanırsa iş gücü potansiyelinin büyük bölümünü göçmenlere teslim eden Antalya ne yapacak?

BİR BİLENE SORDUM

Haberin Devamı

Merakımı gidermesi için Orta Anadolu Süs Bitkileri ve Mamulleri İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Yılmaz’ı aradım.
*
Neden İsmail Bey?
*
Çünkü daha önce yaptığım haberlerde Suriyeli göçmenlerin özellikle kesme çiçek alanında yoğun biçimde çalıştığını bizzat gözlemlemiştim.
*
İsmail Bey’e Antalya’daki son durumu sordum, sıcağı sıcağına şu bilgileri aldım:

‘3 GÜN DAYANIRIZ’

“Siz aramadan iki dakika önce Göç İdaresi Başkanı ile görüşme yapıyordum. Suriyeli göçmenlerin Antalya’da çalıştırılmak istenmemesinin tarım sektörü açısından çok büyük bir sorun olduğunu anlattım.
*
Biz Suriyeli göçmenleri ucuz iş gücü olarak gördüğümüz için değil, çalıştıracak Türk vatandaşı bulamadığımız için tercih ediyoruz. Ve bu insanlar ucuza da çalışmıyor. Bugün yerli işçinin günlük ücreti ile Suriyeli işçi arısında hiçbir fark yok.
*
Tarımın her alanında bu insanlar var. O yüzden bu işi hızla yasal bir zemine taşımamız şart. Aksi halde sektör çok büyük sıkıntı içine girecek. Biz bunu İçişleri Bakanlığı başta olmak üzere ilgili tüm kamu kurumlarına resmi yollarla anlatacağız.
*
Bu insanlar dikme, kesme, paketleme yapıyor. Yani ihracat ayağına gelene kadar işin içindeler. Bugün ‘Bu insanları gönderiyoruz’ deseler sektör ancak 3 gün dayanabilir.”

ŞAŞTIM KALDIM

Haberin Devamı

Açıkçası Antalya’daki tabloyu az çok bilmeme rağmen aldığım yanıtlar karşısında şaşırmadım diyemem!
*
Tarım sektörü iş gücünü göçmenler üzerine kurmuş. O zaman bu süreci hızla yasal zemine taşımak gerekiyor sanırım.
*
Elbette böyle bir düzenlemenin kente nasıl yansıyacağı enine boyuna tartışılmalı.

TÜRK İŞÇİ BULAMIYORUZ
ATAY USLU’NUN GÜNDEMİNDE 

Daha önce Göç İdaresi Genel Müdürlüğü görevinde de bulunan AK Parti Antalya Milletvekili Atay Uslu’nun da bu konuyla ilgili telefonlarının susmadığını duydum.
*
Kendisi tarım sektörünün sorunlarını bilen, sektör temsilcileri ile bağlarını hiç koparmayan etkili bir isim.
*
Umarım bu sorunun Antalya hassasiyetleri gözetilerek çözülmesi için ilgili kurumları harekete geçirebilir.

Haberin Devamı

TÜRK İŞÇİ BULAMIYORUZ
ÇANDIR DA DOĞRULADI 

Gündem tarım olunca Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır’ı aramamak olmazdı. Onunla da konuştum. Sorunu doğruladı. Hatta bazı göçmenlerin Isparta’yı ikâmet gösterip Antalya’da çiftçilik yaptığını söyledi. O da bir an önce tarımdaki göçmen işçi belirsizliğinin ortadan kalkmasını istiyor.

ALKIŞLIYORUM AMA… 

Manavgat Beşkonak’ta mermer ocağı izni verilmesine Antalya Gazeteciler Cemiyeti (AGC) yerinde bir tepki verdi. Açıklama yaptı, eylemlere katıldı. Açıkçası uzun süredir bu tür konularda çok fazla sesimiz çıkmıyordu. Gerçekten tebrik ederim. Alkışlıyorum.
*
Amaaa… Bu hassasiyet Beşkonak’la sınırlı kalırsa işin rengi değişir. Madem böyle bir tavır konuldu o zaman önem arz eden çevre konularının tamamı istisnasız AGC’nin gündeminde olmalı.
*
Yoksa biri çıkar “Beşkonaklı AGC Başkanı İdris Taş mikro milliyetçilik yapıyor” derse işin içinden çıkamayız. O yüzden bu tür tepkiler planlı, programlı olmalı.

Yazarın Tüm Yazıları