Paylaş
Ajanslara öyle fotoğraflar düşüyor ki yüreğiniz parçalanıyor, savaşın dehşetini iliklerinize kadar hissediyorsunuz.
*
Hürriyet ekibi de Kiev’de. İdris Emen ve Murat Saka ateş hattında, kül ve barut kokusu arasında görev yapıyor.
*
Rusya tarafını ise Moskova temsilcimiz Nerdun Hacıoğlu takip ediyor.
*
Bu ekip sayesinde Ukrayna ve Rusya’daki en sıcak gelişmeleri Hürriyet’ten okuyoruz.
ÖZNE DEĞİŞMİYOR
Tabii bir de işin cephe gerisi var. Savaşın dolaylı olarak etkilediği kentlerin başında ise Antalya geliyor.
*
Antalya’da 30 bin Rus, 8 bin 500 Ukraynalı yerleşik yabancı yaşıyor.
*
İşte bu nedenle her hafta farklı bir yaşam hikâyesini okuyoruz.
*
Hepsinin öznesinde acı, korku ve ‘Savaşa hayır’ haykırışı var.
SANKİ DEJAVU YAŞIYORUZ
Savaş çok hızlı başlayıp yayıldığı için turizm ve tarım sektörü temsilcileri ise şaşkın ve suskun.
*
Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil modundalar.
*
Açıkçası biz de çok fazla soramıyoruz, “Ne olacak turizmin, tarımın hali’ diye.
*
Çünkü moral, motivasyon dibe vurmuş durumda.
*
Nasıl soralım?
*
Geçen turizmciler pandemiye rağmen Rusya’dan 3,5 milyon, Ukrayna’dan 1 milyon 300 bin turist ağırladı.
*
Şimdi hedefler yine altüst!
*
İhracattı deseniz gözü Rusya sınırında. Tırlar kapıda bekliyor.
*
Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği Başkanı Erkan Yağcı ile henüz konuşmadık.
*
Biliyorum ki şu sıcak atmosferde çok fazla yorum yapmaz, bekler, analiz eder öyle konuşur Erkan Bey.
*
Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Sururi Çorabatır’ı ise ne gören var ne duyan. Çoook uzun süredir kendini sessize almış durumda.
*
Şu an için benim de tek temennim bu işin sonunun hem insani hem de ekonomik açıdan iyi bitmesi.
*
Ne diyelim; sabah ola hayrola…
OTOPARK VAR AMA YOK!
ANTALYA Büyükşehir Belediyesi’nin Karaalioğlu Parkı içindeki eski hizmet binasının önü uzun süredir otopark olarak kullanılıyor.
*
Bu alana giriş önceleri herkese açıktı. Sonra yavaş yavaş kısıtlamalar geldi.
*
Önce plastik duba sonra elektronik bariyer konuldu.
*
Yetmedi önüne güvenlik kulübesi dikildi. Tabii bu adımların ardından girişler de kısıtlandı.
*
Vatandaşa tamamen kapatılan alana sadece belediye ve polis araçları alınmaya başlandı.
*
Ama yasal bir düzenleme olmayınca bu alana girişler elektronik duba başında önüne gelene ahkâm kesen özel güvenliğin keyfine kaldı.
*
Polisi, zabıtası, alandaki kafenin sahibinin akrabası aracıyla içeri giriyor ama vatandaş giremiyor!
*
İşin aslı şu: Buradaki otopark alanı UKOME kararı ile iptal edilmiş.
*
Sonra da aynı belediye yetkilileri kendi aldıkları kararı yok saymış.
*
O zaman bu işin sorumluluğunu Antalya Emniyet Müdürlüğü mü yoksa Büyükşehir Belediyesi mi alıyor anlamadım?
*
Anlayan biri varsa lütfen bana da anlatsın…
TAŞ’TAN DESTEK SÖZÜ
GEÇEN hafta Manavgat Beşkonak’ta mermer ocağı izni verilmesine Antalya Gazeteciler Cemiyeti’nin (AGC) gösterdiği tepkiyi kaleme almış, “Bu hassasiyet Beşkonak’la sınırlı kalırsa işin rengi değişir” demiştim.
*
AGC Başkanı İdris Taş jet hızıyla bilgilendirme yaptı ve aynen şunları söyledi: “Gazipaşa’dan Kaş’a kadar nerede doğa yağması olursa bilgimiz olduğunda oradaki sivil toplum kuruluşlarına destek verip yanında durmak kente karşı sorumluluğumuzdur.”
*
Benim de bir üye olarak beklentim bu yöndeydi. Zaten o yüzden ‘mikro milliyetçilik’ göndermesi yaptım. Tekrar ediyorum; AGC’nin bu konulardaki hassasiyeti, duruşu benim için çok değerli.
Paylaş