BELKİ farkında değiliz ama Türkiye kuruyor...
Ya da bal gibi farkındayız ama önemsemiyoruz.
Neden?
Çünkü hâlâ musluklarımızdan oluk oluk su akıyor.
Fuara muazzam bir ilgi vardı.
Yerli ve yabancı katılımcıların stantlarda harıl harıl iş bağlantısı yaptığını görünce mutlu oldum.
Her zaman söylüyorum; fuarcılık kentlerin gelişimi, tanıtımı için çok önemli araçlar.
Antalya da nitelikli fuarcılık açısından bulunmaz kaftan.
ATüm dünyanın yaşam şeklini değiştiren, milyonlarca kişiyi yaşamdan koparan Koronavirüs’ü bile unutmayı başardık.
Ben de dahil olmak üzere maskeleri bir kenara fırlattık, mesafe ve hijyeni önemsemez olduk.
Tamam aşılamayla birlikte Koronavirüs’ün beli kırıldı belki ama GRİP mikrobu öyle bir döndü ki resmen herkes dökülüyor.
En büyük mağdurlar da çocuklar.
Ama bir türlü elektrikli skuterlerin yarattığı tehlikeyi anlatamadık.
*
16 Temmuz’daki yazıma, “Fotoğraf ölüm kokuyor” diye başlık atmışım.
*
Ne vardı o fotoğrafta?
*
Adnan Menderes Bulvarı’nda 3 genç 1 skuter üzerinde!
*
Haberi aldığım günden beri de Antalya’daki restoranları ve menülerini düşünüyor, ‘Acaba biz de o listeye girebilir miyiz?’ diye kafamda ölçüp, tartıyorum.
Gurme değilim ama yemek yemeyi severim.
O yüzden Antalya’da yıldızlaşan ya da saklı kalmış menülerin birçoğunu gördüm, deneyimledim.
O yüzden şunu net bir şekilde söyleyebilirim: Antalya mekân ve lezzet anlamında yıldızlaşamamış bir cevher.
ANTALYA, doğusundan batısına uzanan antik kentleriyle, tarihi yapılarıyla doğal bir açık hava müzesi.
*
Hangi ilçeye giderseniz gidin mutlaka farklı dönemlere ait kültürel değerler karşınıza dikiliyor.
*
Bu değerlerden biri de Rus Ortodokslarının hac merkezi konumundaki Demre Aziz Nikolas Kilisesi.
*
Şu anki adıyla Aziz Nikolas Anıt Müzesi.
*
Söylenen şu: “Rusya seferberlik ilan etti Antalya’ya Rus akını başladı.”
Bu tespiti kim hangi bilgiye göre yapıyor?
İnanın ben de bilmiyorum.
Yine de olaya iyi niyetle yaklaşıp ‘Acaba resmi bir açıklama var da ben mi atladım’ diye kısa bir araştırma yaptım.
Neden?
Çünkü Elmalı Belediyesi maalesef tam bir restorasyon faciasına neden olmuştu.
Camiye ait tarihi şadırvan tamamen yıkılarak yenisi yapılmış, cami iç duvarındaki kalem işleri ve ahşap tavandaki motiflerin üzeri yeşil ve beyaz renkli yağlı boya ile kapatılmıştı.