Paylaş
Fuara muazzam bir ilgi vardı.
Yerli ve yabancı katılımcıların stantlarda harıl harıl iş bağlantısı yaptığını görünce mutlu oldum.
Her zaman söylüyorum; fuarcılık kentlerin gelişimi, tanıtımı için çok önemli araçlar.
Antalya da nitelikli fuarcılık açısından bulunmaz kaftan.
Tabii bu işin kıymetini yeteri kadar biliyor muyuz orası tartışılır.
Ama günün sonunda Growtech’te çok başarı işler yapıldığına bizzat şahit oldum.
Hatta İstanbul, İzmir’den gelen bazı katılımcıların yapılan işe gıptayla baktıklarını gördüm.
Umarım bu tür başarılı fuarların sayısı artar, biz de daha çok bu işleri konuşuruz.
KISIR YAPMIYORMUŞ
Growtech Tarım Fuarı’nda Türkiye Tohumcular Birliği Başkanı Savaş Akcan’ın düzenlediği basın toplantısına da katıldım.
İyi ki de katılmışım.
Bu toplantı sayesinde tohumculuk konusundaki bütün cehaletimi fuar kapısında bırakıp çıktım.
Savaş Bey, GDO’lu tohum, hibrit tohum, hormonlu ürün gibi konularda detaylı bilgilendirmeler yaptı, yanlış bilgileri tek tek düzeltti.
Açık söyleyeyim en fazla dikkatimi çeken konu Genetiği Değiştirilmiş Organizma (GDO) oldu.
Çünkü bu konuda o kadar çok şehir efsanesi yayıldı ki marketten mısır alırken bile korkar olduk.
Savaş Bey özetle şunları söyledi:
“Ülkemizde GDO’lu ürünlerin ithalatı ve Türkiye’de üretimi yasaklanmıştır. Yasağa uymayanlara 12 yıla kadar hapis cezası öngörülmektedir. Türkiye’de GDO’lu tohum üretilmesi, GDO’lu tohum ithal edilmesi mümkün değildir. ‘Türkiye’de GDO’lu tohum var’ diyenlerden 15 yıldır, tek bir tane GDO’lu tohum göstermelerini bekliyoruz. Defalarca duyurduk. Henüz bir örnek gelmedi.”
Yani bizim tohumlar masummuş.
Savaş Bey, hibrit tohum konusunda ise şu bilgileri verdi:
“Bir de hiçbir ilgisi olmadığı halde GDO ile karıştırılan hibrit teknolojisi var. Hibrit tohumlar GDO’lu sanılıyor. Hibrit doğada kendiliğinden de olabilen bildiğiniz melezlemedir. Hibrit tohumlarla elde edilen ürünlerin sağlık riski taşıdığını kanıtlayan bilimsel çalışma yoktur. ‘Hibrit tohumlar kısırdır, insanlarda da kısırlık yapar’ efsanesi de var. Hibrit tohumların insanlarda kısırlık yaptığına dair bir bilimsel araştırma sonucu yoktur.”
Yani hibrit tohumda da GDO yokmuş.
Eee o zaman biz ne diye GDO’lu ürün avına çıktık?
Meğer o konu ithal ürünlerle ilgiliymiş.
İşin özeti; bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunca hem kendimizi hem de toplumu yanlış yönlendiriyoruz.
Özellikle gıda konuşurken sanırım daha dikkatli olmalıyız.
TÜRKLERİN TARİHİ
Geçen hafta oğluma hikâye kitabı bakarken İlber Ortaylı’nın kaleme aldığı ‘Türklerin Tarihi’ isimli kitabı gözüme çarptı.
Hemen alıp okumaya başladım.
İlber hoca 253 sayfada işi özetlemiş.
Son derece yararlı, tarihi cahilliklerimizi silen, tarih okumayı severler için hap niyetinde bir kitap olmuş...
YENİ DİZİM 1899
NETFLIX’te büyük bir heyecanla başlayıp sonunu getiremediğim tek dizi DARK olmuştu.
Neden?
Çünkü beynim yandı.
Dizinin ortasında ipin ucunu kaçırdım.
Hangi karakter kimdi birbirine karıştırdım.
Sonra önüme ‘1899’ çıktı.
Bu diziyi de DARK’ın yaratıcıları olan Baran Bo Odar, Jantje Friese kaleme almış.
Baktım dizi 8 bölüm hemen başladım.
Şimdilik her şey iyi gidiyor.
Umarım sonunu getirebilirim.
NOT: DARK’ı izlemekten vazgeçmedim. Elime kağıt kalem alıp diziye yeniden başlayacağım.
Paylaş