Biz ahmak kelimesi hakaret mi iltifat mı diye tartışırken, Türk Savunma Sanayii, her biri harika olan yeni üretimler kucakladı.
Ben ne diyorum?
Sazım ne diyor?
***
Biz sahiden mahvolduk, öldük, bittik mi, yoksa dünyanın ilk 10 ülkesinden biri olmaya doğru yürüyor muyuz?
- İlk 10 ülkesi mi?
Evet.
Bunu söyleyince alay edenler var ama onların niye siyaset yaptıkları anlaşılmıyor.
- Neyi kutluyorlar diye sormuş.
Demişler ki:
- Bir arkadaşımız hapis cezası aldı, onu kutluyorlar.
***
Yabancı, anlamamış.
Yine sormuş:
- Arkadaşınız neden hapis cezası aldı?
- Hakimlere hakaretten.
Durun bakalım.
Köprülerin altından daha ne sular geçecek.
HDP’yle ilgili mahkeme kararı da yola çıktı geliyor. Olumlu olumsuz, ne olursa olsun, onun sonucu da siyasete yansıyacak.
Yeter ki yanlış tercüme etmeyelim.
***
Bir mağduriyet edebiyatıdır gidiyor.
Anladık efendim, Türk Milleti mağdurun daima yanında yer alır. Bunu biliyoruz.
- Ama hangi mağdurun?
- PKK karargâhlarında hep Amerikan bayrağı dalgalanıyor...
- PKK’ya silah ve mühimmat götüren bütün TIR ve kamyonlar, Amerikan bayrağı taşıyor.
***
Yani Amerika, nerede durduğunu, hangi dünyaya ait olduğunu... Cinsini cibilliyetini, rengini, kumaşını ve seviyesini bu şekilde ilan ediyor.
Halinden memnun mu?
Çok memnun.
- Süper.
***
Niye son?
E anayasa emri.
Bir daha aday olamıyor. 2028’de cumhurbaşkanlığına veda edecek.
***
Bu noktaya dikkat.
Cumhurbaşkanlığına 2028’de veda edecek ama siyasete veda edeceğini kim söyledi?
Bilakis...
Tekrar ve tekrar.
Masala göre meğer 61 yıl önce Devrim otomobili de Meclis’e gelmiş ama orada bir türlü çalışmamış...
Neden?
E çünkü benzini yokmuş.
Depoya benzin koymak unutulmuş.
Yani smokininizi giymiş baloya gidiyorsunuz ama pabuç giymeyi unutuyorsunuz.
Kim inanır?
***
1195, 1196, bugün 1197’nci gün.
Demek ki, bu annelerin babaların tam 1197 gündür çektiği acı, bir kısım siyasetçiler’in umrunda değil ki, dönüp o çadıra hiç bakmadılar bile...
Hatta öyle bir çadırın mevcudiyetinden büyük haz duydular.
......
Ne tuhaf... Hiç utanmadan kürsüye çıkıp çocuk istismarı/ kadına şiddet ve tecavüz hakkında nutuk atabiliyorlar.
Yahu susun bari.
Siz konuşmayın.
Parlamenter Sistem’e dönüşten sanki vazgeçilmişe benzer...
Önce dediler ki, 6 ay içinde.
Baktılar, takvim olarak mümkün değil, bu defa dediler ki 2 yıl içinde.
Baktılar, o da imkansız, sonunda baklayı çıkardılar ağızlarından... Dediler ki 5 yıl içinde.
Eh, sonrası Allah kerim.
***
Fakat bu durumda Başbakanlık Makamı’nın yeniden ihdas edilişi de sürekli gecikecek. 2 yıl, 5 yıl falan derken unutulup gidecek.
İyi ama büyüyünce başkan olacağını söyleyen çoçukların ülküsü ne olacak? O çocuklar kumda mı oynayacak?