Fakat hayır.
Çarşı - pazar, ekonomi dışı nedenlerle azıp çoştuğu için, biz de ekonomi dışı çarelere başvurmaya mecburuz.
Esnaf camiasını tenzih ederim. Başrolde yine bir üst akıl...
Ve yine bir ucu dışarıda.
***
Bunu açıkça söyleyenler var.
Katılsanız da katılmasanız da, “fahiş fiyat furyası” halkı sokağa dökecek yegâne ve son tezgah olarak raflarda yerini almıştır.
Yaygın kanaata göre bize kurşun işlemez. Olsa olsa bizi ancak tencere ve tava teslim alır.
Masadakileri kutlarız...
Anayasa taslağında, cumhurbaşkanını halkın seçme hakkı’na dokunmamışlar.
Ya ne yapmışlar?
O işi sonraya bırakmışlar.
- Köprüyü geçene kadar.
***
Bu kadarcık bir nezaket bile, masanın siyaset yapma biçimi hakkında bize şimdiden fikir veriyor.
Cumhurbaşkanı diye millete
Ama kimi vardır, ülkenin menfaati olsa bile şeytanla aynı masaya oturmaz...
***
Burada muhim olan şudur:
Ortada ne var?
Milli bir sebep mi yoksa şahsi bir sebep mi?
***
Yani Esad’a, Sisi’ye, şuna buna, milli bir sebepten mi kırgınsınız, yoksa şahsi kırgınlığınızı, milli bir sebep olarak mı pazarlıyorsunuz?
***
Paranızı her türlü tehlikeden korumanın sırrını bile verecek size.
Elbet bir bildiği var.
3 Aralık’ı bekleyin.
......
Adam, hesap adamı.
“Borsadan çıkın” dedi, siz çıkmadınız...
Dediğinin tersini yapıp Borsa’da kaldınız... Çıkın demeseydi orada kalmak nereden aklımıza gelecekti?
Demek ki parola’yı aldınız.
Kimseye benzemeyen bir hayat biçimi.
Kimseye benzemeyen kuvvetli bir mantık ve felsefe...
Çünkü çok değişik bir gözlük...
Bu sebeple de spor, sanat ve siyaset başta olmak üzere, her konuda toplumun çok önünde.
...........
Duayen yetersiz bir kelime.
Hıncal, gençken de duayendi.
83 yılda kaç tane Hıncal yetiştirebildik, siz onu söyleyin.
- Pahalılık.
Hükümet, bazı yüksek firmalara, yüksek cezalar getirdi ama asıl problem, yükseklerde değil, alçak katlarda...
Bir örnek vermek gerekirse...
Hayat ateş pahası diye sızlanan kişi, kuyumcudan aldığı hediye paketle gelen
o bonkör ve tonton adam değil, elinde torbayla market’ten dönen yorgun kadın’dır.
Ölçü alınacaksa odur.
*
Yaşlılara gösterilen nezaketi salgın döneminde gördük.
Yoksa bu 6 kişi, dışarıdan bir 7’nci adam mı sipariş edip onu aday yapacak?
*
Eğer aday, bu masadan çıkacaksa o belli... Orada Kemal Bey’den başka kim var?
Kimse yok.
Öyleyse buyursun.
Hayır... Buyuramıyor.
*
Dışarıda onay bekleyen başka aday adayları da var. Ama hiçbiri onay alamıyor...
“Gel bize katıl” demek mi?
Hayır...
O masal, 21 yıl öncede kaldı.
Şimdi Başkan Erdoğan, Meral Akşener’e galiba şunu söylemek istiyor:
- Ne işin var orada?
*
Zannederim milyonlarca insan da aynı şeyi düşünmektedir:
“Ne işin var o masada?