Paylaş
Tekrar ve tekrar.
Masala göre meğer 61 yıl önce Devrim otomobili de Meclis’e gelmiş ama orada bir türlü çalışmamış...
Neden?
E çünkü benzini yokmuş.
Depoya benzin koymak unutulmuş.
Yani smokininizi giymiş baloya gidiyorsunuz ama pabuç giymeyi unutuyorsunuz.
Kim inanır?
***
Benzin yoksa oraya kadar nasıl gelmiş?
Tut ki sahiden benzin yok.
Biri koşup diğer arabalardan niye iki litre benzin çekememiş?
Peki, bu ihmali kim üstlenmiş? Hangi mühendis? Hangi
genel müdür? Hangi usta?
Hangi işçi? Adı ne? Soyadı ne?
Yok böyle birisi.
Nasıl olur?
- “Nerede bu devlet?”
***
İşte esas soru bu:
“Nerede bu devlet?”
Bunu sorabilmek için böyle bir fiyasko şart.
Yani âlem desin ki:
“Türkiye kim,
otomobil üretmek kim?”
Maksat aşağılamak.
Ne bilsinler ki yıllar sonra o otomobilin alâsı yapılacak...
Ne bilsinler ki, yıllar sonra savunma sanayiinde bile yıldızlaşan bir Türkiye doğacak.
***
- Nerede bu devlet?
İşte burada... Şampiyon hava yolu şirketiyle... En büyük hava alanıyla... En uzun asma köprüsüyle... En yüksek barajıyla...
Daha sayayım mı?
- Nerede bu devlet?
İşte burada... 45 günde kurduğu hastanelerle...
Ve göreceksiniz, dünya caddelerinde adımbaşı rastlayacağımız TOGG otomobilleriyle...
***
Uzatmayalım.
1961, çok eski bir tarih değildir. Hatırlayanı, bileni, hayatta olanı çoktur.
Biri çıkıp işin doğrusunu anlatsa artık.
- Devrim otomobili, o gün niye yürümemişti?
Benzinsizlikten mi?
Yoksa, o bir kumpas mıydı?
Hem de faili meçhul, öyle mi?
Paylaş