Pazar notları

Parlamenter Sistem’e dönüşten sanki vazgeçilmişe benzer...

Önce dediler ki, 6 ay içinde.

Baktılar, takvim olarak mümkün değil, bu defa dediler ki 2 yıl içinde.

Baktılar, o da imkansız, sonunda baklayı çıkardılar ağızlarından... Dediler ki 5 yıl içinde.

Eh, sonrası Allah kerim.

***

Fakat bu durumda Başbakanlık Makamı’nın yeniden ihdas edilişi de sürekli gecikecek. 2 yıl, 5 yıl falan derken unutulup gidecek.

İyi ama büyüyünce başkan olacağını söyleyen çoçukların ülküsü ne olacak? O çocuklar kumda mı oynayacak?

Aman ha.

6’lı masa bu noktayı atlamasın.

***

Başbakanlık, hatta bakanlık şöyle dursun... Ya milletvekilliği de tehlikeye girerse?

Biliyorsunuz, iki tarafta birden görev alamıyorsunuz... Bu yüzden, Akşener ve Muharrem İnce gibi değerler, 2018’de milletvekili olamamışlardı, zira başkanlığa adaydılar. 6’lı masa herhalde şimdi bu noktaya da çok dikkat edecektir... Hani, bazen “Her parti kendi adayını çıkarsın” diyenler var ya...

Demesi kolay.

Fakat o da şarta bağlı.

****

Bu konuda özellikle Kılıçdaroğlu’nun çok dikkatli olması gerekiyor.

Yarın başkan adayı olur da seçimi bir kaybederse, milletvekili de olamayacak. Evdeki bulgurdan da olacak.

Yani Akşener’in aday tarif ederken sürekli olarak “Kazanacak bir aday” demesi herhalde bu sebeple.

Not:

Yunanistan diye bir ülke yok artık.

Orası Amerika’nın bir şubesi artık.

Orası Amerika’nın ilhak ettiği yeni bir toprak parçası ve deniz kıyısı artık...

Rumca şarkılara bile elveda.

Ah be Yunanistan.

Ne güzel komşumuzdun sen.