Nefeslerini iyi ayarlamaları lazımdı. Enerjilerini çok dikkatli kullanmalıydılar. Yarışı önde götürmenin değil, önde bitirmenin esas olduğunu bilmeliydiler.
- Heyhat...
Sonlara doğru yoruldular, tükendiler, hatta yerlerde süründüler.
Olmadı.
Beceremediler.
*
Bu bir maç’tı, maç.
Oyunun başında, ortasında attıkları kolay gollere güvenip
2) En merak ettiğim şey... İmamoğlu’nun yüzde 54 oy aldığı şu İstanbul, Kılıçdaroğlu’na yüzde kaç oy verecek acaba? Unutmayın, yazın bir kenara.
***
3) Muharrem İnce yerden göğe kadar haklıdır lakin Sarıgül’e çok şaşırdım: İcracı bir yapısı olduğu halde istemezükçüler’in arasında ne işi var yahu?
***
4) Sinan Oğan’a Türk medyası büyük haksızlık ediyor. Bir çırpıda 100 bin küsur imza toplayabilen bir aday, masadaki 4 liderin toplamından daha fazla ilgi odağı olmalıydı ama galiba bazı şeylere tenezzül etmediği için gündem dışındadır. Yazık.
***
5) Kılıçdaroğlu, o güzelim reklamları mahvetmiş...
Hiçbir iş yapmadan, oturduğunuz yerde Cumhurbaşkanı Yardımcısı olabilirsiniz.
Hiçbir vasıf aranmayacak.
Referans da lazım değil.
Kafanız biraz çalışıyorsa yeter.
Maaş mı?
E aşk olsun.
***
Bu yeni mesleğin mucidi, babası, kurucusu, Kılıçdaroğlu’dur.
ABD diyor ki:
- Türkiye, NATO yolunu İsveç’e de açarsa iyi olur.
..........
Yani, teröristlerden arınması için İsveç’e hiçbir tavsiyede bulunmuyor, ABD, İsveç’i bu haliyle NATO’da görmek istiyor.
Tuhaf değil mi?
***
Tabii İsveç de zaten teröristlerden arınmış olarak değil, bu haliyle NATO’ya girmek istiyor.
Nasıl girecek?
Bayram ikramiyeleri.
Ramazan ve kurban.
Etti 17 bin.
Madem geriye dönüş de yapıyor, Kemal Bey’e rica etsek, geçen yılın ramazan ve kurban ikramiyelerini de ödese bari...
Öder mi öder.
Zarif adamdır.
***
Kemal Bey şimdi çıkıp dese ki:
Ahmet Hakan’ın Tarafsız Bölge’sinde, o kadının sesini de duyduk, titriyordu.
- Bu nasıl bir nefret?
***
Bu, 73 yıllık bir nefret.
Hiç bitmiyor.
Menderes’e de böylesine bir nefret duydular.
Morrison Süleyman
Demirel’e de aynı nefreti duydular.
- Hüsran... Yine hüsran.
Belediyelerde kapı önüne konan binlerce çalışanı unutmadık.
Çok rica ediyoruz.
Şu söz verme alışkanlığından vazgeçsinler.
Liderler bundan böyle kimseye hiçbir konuda söz vermesinler.
Hele namus sözü asla.
*
Esasen söz vermekten ve ant içmekten bıkmış olmaları lazım.
***
İsveç’ten sonra Danimarka’nın da
aynı küstahlığa izin vermesi elbette
Türk ve İslam düşmanlığı’yla izah edilir ama bizim muhalefetin suskunluğunu neyle izah edeceksiniz? Seccadeye ayakkabılarınızla basarak mı?
***
Afedersiniz.
Seccade meselesine
değinmek istemezdim...