2 Temmuz 2005
Sabit bir noktayı boş bakışlarla izleyen bir köpek, sağ yana doğru yürüyen bir kedi... Konuşamıyorlar, dertlerini kelimelerle anlatamıyorlar, başlarının ağrıdığını söyleyemiyorlar ama aslında küçüğünden büyüğüne tüm hastalıklarını fark edebilmemiz için bize bütün ipuçlarını veriyorlar. Köpeğimizin kuyruğunu sallayarak bizi oyuna davet ettiğini, kedimizin ise sinirli olduğu zaman kuyruğunu salladığını biliyoruz. Beden dilleri, sağlık durumları ile ilgili de hayati önem taşıyan ipuçları veriyor. Yaşadıkları birçok rahatsızlık davranışlarına yansıyor. Hastalandıklarında ağlamasını, inlemesini beklemek sadece zaman kaybı. Çünkü hayvanlar, insanların aksine, hastalıklarını belli etmek istemiyorlar. Ev hayvanlarında en sık görülen rahatsızlıkları zamanında fark edebilmeniz için küçük bir rehber hazırladık.
ATEŞİ ÇIKINCA SERİN YERE YATAR
Kedi ve köpekte ateşin en büyük belirtileri iştahsızlık, düşkünlük ve halsizlik. Ateşini düşürmeye çalışan kedi ve köpekler içgüdüsel olarak serin yerlere uzanmayı tercih ediyorlar. Ateşten halsizleşen hayvan, sahibinin kucağı ya da koltuk ve masa altları gibi güvenli bulduğu yerlere sığınır. Birçok hastalığın başlangıcı olabilecek ateşin yükseldiğinde, kuyruk ve kulaklar geriye düşer. Hayvanın koltuk altı ve karın gibi tüy yoğunluğunun seyrek olduğu bölgelerden çıplak elle ateş hissedilebilir.
KARNI AĞRIYORSA KENDİNİ SEVDİRMEYEBİLİR
Kedi ve köpeklerde şiddetli olmayan ağrılar davranış ve duruşlarından çok hayvanın karın bölgesine yapılan baskı ile anlaşılır. Karın ağrısı şiddetliyse hayvan yemek istemez ve serin yerlerde karın üstü yatmayı tercih eder. Sırtını kambur tutarak karna olan baskıyı azaltmaya çalışır ve karnına dokunulmasına izin vermez. Karın ağrısı çeken bir hayvanın karın kasları hareket etmediği için solunumu sırasında sadece göğüs kaslarının hareket ettiğini görürüz. Bazı karın ağrılarında ise ayaklar kenarlara doğru açılır ve o şekilde hareket edilir. Kedi ya da köpeğin bakışları donuklaşır ve belli bir noktaya dalarlar.
BAŞINI EĞDİĞİ YÖNÜN TERSİNDEKİ KULAĞI AĞRIYOR DEMEKTİR
Kedi ve köpeklerde en sık görülen rahatsızlık olan kulak ağrıları öncelikle akıntı ile kendini belli eder. Akıntı içeride kalıyorsa, kötü kokan bir kulak da probleme işarettir. Kulağı ağrıyan hayvan başını ağrımayan tarafa doğru eğerek dolaşır. Özellikle köpekler kulaklarına yabancı bir cisim kaçtığında başlarını şiddetli bir şekilde sık sık sağa ve sola sallarlar. Oldukça rahatsız edici olan kulak ağrısı hayvanda agresif davranışlara da sebep olur.
DİŞİ AĞRIYORSA YEMEK YEMEZ
Diş ağrısı hayvanlarda dışarıdan bakılarak en kolay tespit edilen rahatsızlıktır. Dişi ağrıyan hayvan yemek yemek istemez, acıktığında yemeğini ağzına alır ve yiyemeden geri çıkartır. Diş ağrısı yüzünden yutkunma güçlüğü çektikleri için salya akıntısı görülür. Çürük diş ağızda enfeksiyona sebep olduğu için ağız bölgesi kızarır ve kötü koku oluşur. Köpekler yemek yemenin ağrı verdiğini gördükten sonra şartlanarak yemeği görünce kaçarlar.
ÇARPIK YÜRÜYÜŞ HAYRA ALAMET DEĞİL
İdrar yollarının tıkanması durumunda hayvan idrarını yaparken ağrı duyacağı için ya az yapar ya da hiç yapmaz. Ağrı nedeniyle çarpık yürüyüş, belli bir yöne eğik yürüyüş gibi anormallikler görülür. Bazı böbrek hastalıkları da idrar yollarını etkiler. Bu tip hastalıklarda bazen aşırı idrara çıkma görülür. Bazen de idrarda kan gözlenir.
TUVALET PROBLEMİ PSİKOLOJİK RAHATSIZLIĞIN İŞARET OLABİLİR
İştahsızlık, keyifsizlik, çevreye ve sahibine karşı ilgisizlik veya saldırganlık psikolojik sorunların temel işaretleri. Tuvalet alışkanlığında değişkenlik ve düzensizlik de stres altındaki hayvanların en sık verdiği tepki. Kedi ve köpekler psikolojik bozukluk yaşadıklarında kuyruklarını kovalayıp daireler çizer, kuyruklarını yer ve kendi ayaklarını kemirirler. Takıntılı bir şekilde belli bir bölgeyi kaşıma ve yalama, olduğu yerde sıçrama, gıda olmayan maddeleri yeme ya da kemirme de en sık rastlanan belirtilerden.
YAZIN BUNLARA DİKKAT
Kedi ve köpeklerin yazın balkon, araba gibi kapalı ve güneş ışığına direkt maruz kaldıkları yerlerde bırakılması ölümcül sonuçlara yol açıyor. Aşırı ısı karşısında terleyemediği için sıcaktan yoğun olarak etkilenen hayvanların mutlaka hava sirkülasyonu olan bir yerde tutulması gerekiyor.
Özellikle uzun kulaklı köpekler yazın kulaklarına pisi otu kaçması sonucu büyük acı çekiyor ve sağır olma riskiyle bile karşı karşıya kalabiliyorlar. Yazın bahçe, park ve ormanlarda gezdirilen köpeklerin dolaştırıldığı yerlere dikkat etmek gerekiyor. Sık rastlanan bir yaz problemi olan pisi otunun köpeğin kulağına kaçması halinde kesinlikle veteriner tarafından çıkarılması gerekli.
Isınan havalarda pire ve kenelerin sebep olduğu hastalıkların önüne ancak düzenli damla kullanarak geçmek mümkün.
Denize giren köpeklerin çıktıktan sonra temiz suyla yıkanması köpeğin cilt sağlığı için büyük önem taşıyor. İhmal etmeyin.
Açık renk tüylü köpeklerde güneş yanıkları riskine karşı köpek gündüz saatlerinde mümkün olduğunca güneşten uzak tutulmalı.
Sırma GÜLBAHAR sgulbahar@hurriyet.com.tr
Yaşlı köpeklerde göz hastalıkları
SORU: 13 yaşında terrier-kaniş kırması bir köpeğimiz var. Son aylarda tek gözünde donukluk ve sabit bakış başladı. O gözünü kısarak bakıyor ve arada ince tellere kafasını çarpıyor. Sanırım kataraktı var ama başka bir şey de olabilir mi diye şüpheleniyoruz. Bu durumda neler yapılabilir? Kopeğimizin yaşı göz önüne alınırsa, beklemek zarar verir mi? Ceren MUSAAĞAOĞLU
CEVAP: Yaşlılıkla birlikte gözün lens tabakasında normal bir bulgu olarak ortaya çıkan bu duruma ‘Nüklear Sklerozis’ deniyor. Köpeklerde 8, kedilerde 10 yaşından itibaren gözde bulutlanma olarak kendini gösteren bu durum genellikle katarakt ile karıştırılıyor. Gözünde yaşlılığa bağlı bu tarz değişiklikler oluşan köpeklerin etrafındaki hareketi görmelerinde sorun yaşanmaz. Bu köpekler bu durumdan çok fazla etkilenmeden çevresini yeteri kadar görebilir ve yaşamlarını sürdürebilirler. Basınç yüzünden azalan saydamlık, belirgin bir görme problemine yol açmaz.
Bazı köpek ırklarında yaşlılıkla birlikte nüklear sklerozisten farklı olarak katarakt da oluşabilir. Katarakt, gözün saydam tabakasındaki lens liflerinin veya kapsülasının tahribata uğraması ve saydamlığını yitirmesi olarak karşımıza çıkar. Her ırk ve yaştaki köpekte görülebilen kataraktın, insanlarla mukayese edildiğinde köpeklerde görülme olasılığı oldukça düşüktür.
Bu durumda köpeğinizi bir veteriner hekime götürerek göz muayenesi yaptırmanız ve problemin katarakt mı yoksa nüklear sklerozis mi olduğunu tespit ettirmeniz gerekiyor. Problem katarakt ise, değişik cerrahi yöntemlerle lensteki bulanıklar düzeltilebilir. Ama eğer köpeğinizin gözündeki problem yaşlılığa bağlı nüklear sklerozis ise tedavi gerekli değil.
gulbay@turkvet.com
PAKO PANO
1.5 aylık 3 renkli ve yeşil gözlü dişi kedi Mırıl’a evinizi açmak ister misiniz? (0555) 422 88 95.
2 yaşındaki dişi, kısır kedi Pofuduk’a acil bir yuva arıyoruz. (0532) 464 71 36.
Bahçede ve evde çok iyi bekçilik yapabilecek dişi Golden-Cocker kırması ücretsiz verilecektir. (0532) 314 86 39 veya croelens@e-kolay.com
Tek gözü kör 1 aylık dişi köpeği sahiplenmek ister misiniz? (0532) 622 84 41.
Sokağa terk edilmiş 6-7 aylık beyaz renkli dişi kedi sıcak bir yuvanın özlemini çekiyor. (0546) 775 50 46.
Biri erkek diğeri dişi 2 Golden Retriever’ı sahiplendirmek istiyoruz. İkisi de 2 yaşında. (0216) 414 20 11; (0532) 613 92 86.
Anneleri ölen ve tek gözleri kör 3 erkek kediciğe yuva aranıyor. (0532) 628 26 69.
Sokakta bulduğum 2 aylık erkek Van kedisine bakacak hayvanseverlerden telefon bekliyorum. (0532) 246 31 79.
Sokak köpeği Nezaket’e iyi bakacak bir aile arıyoruz. (0532) 400 88 36.
Yazının Devamını Oku 25 Haziran 2005
Evsiz, terk edilmiş, zarar görmüş hayvanların bazen son durağı olan barınaklar ülkemizde sık sık tartışma konusu oluyor. Tüm tartışmaların ardında, olan yine hayvanlara olurken, bir avuç denilebilecek gönüllüler dört bir yana yetişmeye çalışıyor. Barınakların sorunları ise bitmek bilmiyor. Maddi ve manevi desteğe ihtiyaç duyan barınaklarda giderler çoğalırken, nüfusları hiç azalmıyor. Sokaktan gelenlere,
evlerinden atılmış hayvanlar da eklenince barınakların ihtiyaç listeleri de kabarıyor. Yaz boyunca barınaklarda yapılacak işler çoğalırken siz de bu yuvasız hayvanlara yardım etmek istiyorsanız etrafınızdaki en yakın barınağın kollarını açmış sizi beklediğini bilmelisiniz. Bu ara en çok yardım çığlığını duyduğumuz, gerçekten zor durumdaki barınakları topladık. Belki bu haftasonu dünyayı paylaştığımız dostlarımıza yerdım edersiniz diye...
Terk edilmiş 300 ev hayvanı var Adana Büyükşehir Belediyesi DOHAYKO Hayvan Barınağı’nın ihtiyaçları belediye tarafından karşılanıyor, yönetim ise tamamen derneğe ait. Yüreğir ve Seyhan Belediyeleri ise köpeklerin toplanmasına ve kısırlaştırmaya yardım ediyor. Barınakta 300’ü kedi 1200 hayvan var. Son bir yıldır Kısırlaştır - Aşılat ve Yaşat kampanyası dahilinde hayvanlar küpelenerek alındıkları yere geri bırakılıyor. Barınağın devamlı misafirleri ise çok yaşlanmış, hasta, yaralı ve evinden atılmış, sokakta hayatta kalamayacak durumda olanlar. Terk edilmiş köpeklerin çoğu ise bunalıma girdikleri için yemek yemeyerek intihar ediyor. Barınakta dört veteriner, bir veteriner teknikeri, 12 bakıcı ve 15 gönüllü var.
Kuru kedi ve köpek maması, ilaç ve tabii ki hayvanlara ilgi gösterecek gönüllüler barınağın en büyük ihtiyaçları. Adres: Çukurova Üniversitesi Arkası, Balcalı. Tel: 0322 338 62 25
Köpekleri evlat edinebiliyorsunuz Fatih Belediyesi’ne ait olan Yedikule Hayvan Barınağı’nda beş gönüllü ve dokuz görevli var. 1700 köpeğin konakladığı barınakta kedi yok. Yedikule’de köpek sahiplendirildiği gibi, bir de evlatlık sistemi var. Evinde hayvan beslemeyen hayvanseverler barınaktan seçtikleri bir köpeği evlat edinip, onun ihtiyaçlarını karşılıyor ve düzenli ziyaretlerle evlatlık köpekleri ile ilgileniyorlar.
Barınağın şu sıra en çok köpekler için karma aşıya ihtiyacı var. Antibiyotik, acil müdahaleler için steril eldiven, tıbbi malzemeler, kısırlaştırma operasyonları için bayıltıcı ilaçlar, ıslak ve kuru mama, leğenler, ve enjektörler de barınak için hayati önem taşıyor. Adres: Yedikule sahil yolu, Surdibi Tel: 0212 633 58 57
Bütün masrafları birkaç gönüllü karşılıyor Şile Belediyesi’ne ait Şile Barınağı Hayvan Kısırlaştırma ve Müşahade Merkezi’nde bir veteriner ve bir görevli var. Bölgede yaşayan bir gönüllü de düzenli olarak barınağa uğruyor. Barınakta kedi yok ve yaşam alanı oldukça sınırlı olduğu için kurtarılan köpekler tedavileri yapılıp kısırlaştırıldıktan sonra küpelenerek sokağa geri bırakılıyor.
Mama masraflarından köpeklerin yakalanmasına, ameliyat masraflarına kadar her şey az sayıdaki gönüllü tarafından karşılandığı için Şile Barınağı’nın maddi manevi desteğe ihtiyacı çok. Barınağın kapısına bırakılan yavruların ihtiyaçlarını karşılamak gönüllüleri zorlarken, en çok da küpeli ve aşılı olmasına rağmen belediyeye şikayet edilen köpeklere üzülüyorlar. Adres: Şile yolu üzerinde Ağva girişinden 50 metre sonra. Tel: 0216 711 22 74
Anne ve yavrulara özel kaloriferli bölmeler var Beykoz Belediyesi’ne ait Beykoz Barınağı’nın 15 gönüllüsü ve 10 görevlisi var. Beykoz Barınağı bugünden itibaren yeni bölümleri ile evsiz hayvanların hizmetinde olacak. Barınağa Beykoz Belediye Başkanı Muharrem Ergül ve sponsorlar tarafından yeni bir ameliyathane, yavrulu anneler için özel kaloriferli bölmeler eklendi. Barınakta sokaktan toplanan köpekler tedavi edilip kısırlaştırıldıktan sonra sokağa bırakılırken sakat, hasta ve evden atılmış köpekler ise temelli kalıyor. Ayrıca sahiplendirme çalışmaları ve koruyucu aile sistemi de var.
1000’e yakın köpeğin olduğu barınakta ilaç, mama, deterjan, enjektör, anjiyokat, serum ve ameliyat malzemelerinde büyük eksikler var. Adres: Beykoz Hayvan Barınağı Mahmut Şevket Paşa Koyu/Beykoz.
n Sahiplerinin terk ettiği köpekler yaşam mücadelesi veriyor Tuzla Hayvan Rehabilitasyon Merkezi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne ait. Tam olarak bir barınak gibi çalışmayan merkezde barınağı olmayan ilçelerdeki köpekler toplanıyor. Köpekler kısırlaştırılıp aşılandıktan sonra küpelenerek sokağa bırakılıyor. Üç gönüllüsü olan merkezde bir veteriner, bir veteriner teknisyeni, sekiz de işçi var. 350 köpek kapasiteli merkeze terk edilen sahipli köpekler de var. En büyük sıkıntı yavru köpeklerin dışarıda hayatta kalamayacakları için burada tutulmaları. Barınak düzeni olmadığı için yavru ve kaza geçirmiş köpekler burada büyük zorluk çekiyor. Sahiplendirme oranının düşüklüğü, gönüllü sayısının az olması da Tuzla’daki bir avuç gönüllüyü zorluyor.
İlaca ve kuru mama yardımına ihtiyaç duyan Tuzla gönüllüleri en çok, köpekleri sevip onların sosyalleşmesine yardımcı olacak ziyaretçilerin artmasını istiyor.
Sağlıklı gelen hayvanlar ölü çıkıyor İzmir Örnekköy Barınağı gönüllü Celal Üner tarafından işletiliyor. Celal Bey’in yanı sıra barınağa gidip yardım eden iki kişi daha var. Gönüllü desteğine en çok ihtiyaç duyan barınaklardan biri Örnekköy. Barınakta 200 kedi ve 150 köpek var. Hayvanlar için mama, yemek, veteriner desteği gerekiyor. Örnekköy’ün en büyük sıkıntısı, barınağın tam anlamıyla tamamlanmış olmaması ve kısırlaştırma yapılamaması. Burada hayvanları tedavi edebilecek yer ve ekipman olmadığı için barınağa sağlıklı gelen hayvanlar da bir süre sonra hastalanıyor. Barınağın kapalı alanı da yok, hayvanlar yazın sıcaktan, kışın soğuktan ölüyor. Örnekköy Barınağı gönüllüleri barınağa artık hayvan bırakılmamasını istiyorlar. Bırakılan hayvanların hastalanarak kısa sürede kaybedildiği barınak gerçekten çok zor durumda. Adres: Örnekköy, Karşıyaka, İzmir. ozgun@weblebi.com’a mail atabilirsiniz.
Burada ayı ve at bile var Bugünkü adıyla Cemil Erkök Rehabilitasyon Merkezi, Türkiye’de kurulmuş ilk barınak. Beş yüz civarında gönüllüsü olan barınak Hayvanları Koruma Derneği’ne ait. 450 hayvan bulunan barınakta köpek ve kedi dışında bir ayı ve bir de at var. Barınak hiçbir belediye ve devlet kaynağından yararlanmadığı için tamamen gönüllülerin bağışlarıyla yürüyor.
Barınağın en büyük sıkıntısı sürekli yıpranan malzemelerin yenilenmesi, bunun için sürekli maddi desteğe ihtiyaç var. Kedi ve köpek maması, ekmek, yemek kapları, makarna ve aşı genel ihtiyaçlar arasında. Adres: 35. Sokak No: 10 Bahçelievler Ankara. Tel: 0312 215 15 55
ONLARA CEP TELEFONUNDAN ULAŞABİLİRSİNİZ
Bazı barınak gönüllü ve yetkilileri her an barınaklarda olamadıklarından, acil iletişim için cep telefonlarını kullanıyorlar.
Adana Barınağı (DOHAYKO Genel Sekreteri Nesrin Çıtırık): 0532 223 15 55
Tuzla Rehabilitasyon Merkezi ( Gönüllü İnci Özcebeci): 0535 226 23 16
Şile Barınağı (Gönüllü Elisabeth Özayça): 0533 666 33 20
Beykoz Barınağı (Gönüllü Berrin Olcay): 0532 786 39 24
İzmir Örnekköy Barınağı (İzmir DOHAYKO Şube Başkanı Özgün Öztürk): 0532 422 06 46
Sırma GÜLBAHAR sgulbahar@hurriyet.com.tr
Tavşan ve hamsterlarda Tyzzer’s hastalığı
Tyzzer’s Hastalığı tavşan, hamster ve kobay gibi küçük memeli hayvanlarda karaciğer ve bağırsaklarda hücresel tahribata yol açan bir hastalıktır. Çok nadir olarak diğer fare türleri, kedi, köpek ve atlarda bu hastalığa rastlanır. Bağırsaklarda yaşayan bu bakteri tavşan ve hamsterlerin dışkılarıyla çevreye yayılır. Üstelik ısıya ve birçok dezenfektana karşıda direnç gösterir ve canlı kalabilir.
Hastalığın tavşan ve hamsterlardaki en bariz belirtileri aşırı sulu ishal, anal bölgedeki tüylerde ishale bağlı koyu lekeler, depresyon, su kaybı, halsizlik ve dağınık-mat bir kürk yapısıdır. Özellikle çok genç tavşan ve hamsterlarda, stres altında ve pis, aşırı nemli, kötü ortamlarda yaşayan ve yetersiz beslenme uygulanan küçük memelilerde bu belirtileri takiben 48 saat içinde ani ölümler görülebilir.
Hastalığı doğrudan iyileştiren özel bir tedavi yöntemi yok ancak özellikle tetrasiklin grubu antibiyotikler hastalığın tedavisinde sık olarak kullanılıyor. İshale bağlı olarak sıvı kaybının düzeltilmesi, iyi bir beslenme uygulanması, çevresel koşulların düzeltilmesi ve iyi bir bakım uygulanması da iyileşmeye yardımcı olur. Ancak çok genç ve stres altındaki hamster ve tavşanların bu hastalık sırasında uygulanan tedavilere olumlu yanıt vermesi maalesef oldukça ender görülür.
Genç ve sütten yeni kesilmekte olan yavruların özellikle stresten, kötü bakım ve çevre koşullarından korunması gerekir. Bu hastalığa karşı bir aşı bulunmadığından hastalık belirtileri gösteren şüpheli hayvanların sağlıklı olanlardan ayrılması hastalığın bulaşmasını önlemek için oldukça önemlidir.
gulbay@turkvet.com
Yardım için podyumdalar
Ankara Ümitköy Arcadium Avm’de sahipsiz hayvanlara katkı amacıyla kedi ve köpek güzellik yarışması düzenliyor. Bugün ve yarın yapılacak olan etkinlikte en güzel kedi ve en güzel, en yetenekli köpek seçilecek. Katılımcıların vereceği 10 YTL ile evsiz hayvanların hayatı kurtarılacak. Ayrıntılı bilgi ve iletişim için: 0312 240 00 90
PAKO PANO
Kulakları kesilmiş halde bulduğum Marlon, hasta taklidi yapıp beni kandırdı ve ona sahip aramama sebep oldu. Sağlıklı, 2-3 yaşlarındaki erkek köpek Marlon’a İstanbul’da yuva arıyorum. (0535) 418 76 76.
3 aylık simsiyah erkek kedi Gölge’ye yuva arıyoruz. (0532) 447 35 55.
Göztepe Parkı’na terk edilen tek gözü kör kediye yuvanızı açmak ister misiniz? (0216) 567 44 25.
Aylar önce Halkalı’da çıkan yangından kurtardığımız anne köpek ve yavrusu tamamen iyileştiler ve kendilerini sahiplenecek hayvanseverlerden haber bekliyorlar. (0535) 418 76 76.
Mırıl, sokakta çocuklar kuyruğuna bağladıkları bir ip ile çekiştirilirken bulundu. 1.5 aylık bu dişi kediyi sahiplenmek ister misiniz? (0535) 829 48 37.
Bebek Parkı’nda Poodle cinsi bir köpek bulduk. 10 yaşlarında, iki gözü kör bu köpeği sahiplenmek isteyenler (0212) 257 02 81; (0535) 796 37 54 numaralı telefonları arayabilir.
Sevimli yavru kediye yuva arıyoruz. (0535) 781 10 95.
Sarı-beyaz renkli 6 aylık dişi kedi, sıcak bir yuvanın hayalini kuruyor. (0546) 775 50 46.
Yazının Devamını Oku 18 Haziran 2005
Yaz geliyor; bugünlerde evini dört ayaklı dostlarla paylaşanların telaşı, ‘Tatilde ne yapacağız’dan biraz daha fazla. Pet kabul eden otellerin az sayıda olması, evcil hayvanla seyahate çıkmanın zorlukları derken, birçok pet sahibi ne yapacağını bilemiyor. Onları bırakacak eş dost bulamayanlar için de geriye sadece pet pansiyonları kalıyor. Bazı hayvan sahipleri bu hizmeti hayvanını satın aldığı pet shop’tan rica ediyor, bazısı veterinerinin muayenehanesinden faydalanıyor. Bazı semtlerde hayvanları çok sevdiği için, tatile çıkanların hayvanlarına evinde bakanlar da var. Kedi-köpeği yüzünden tatil programı yapamayanlar için İstanbul, İzmir ve Ankara’daki tam teşekküllü pet otellerini derledik. n Sırma GÜLBAHAR
İSTANBUL
Ücretsiz eğitim Pako Pansiyon’a bulaşıcı ya da tedavi gerektiren bir hastalığı olmayan, aşıları yapılmış ve riskli ırk olarak kabul edilmeyen köpekler kabul ediliyor. Oyun gibi sosyal aktiviteler, sosyalleşmemiş köpeklerin sosyalleştirilmesine yardımcı olunması, eksik eğitimlerin tamamlanması, yemek ve tuvalet sorunlarının giderilmesi gibi ekstra hizmetler de var. Bu hizmetler için ek ücret alınmıyor. Pako’da kafeste kalan köpekler için ayrı bölmeler ve köpeğin istediği zaman çıkabileceği telle çevrilmiş gezinti alanları var. Bazı köpekler açık alanda da kalıyor. Günlük konaklama 10-20 dolar arasında değişiyor. Tel: 0212 257 00 69.
Anti bakteriyel zemin Topaz Kennels’da konaklayacak köpekler, aşı karnelerine bakıldıktan ve pansiyonun veterineri tarafından kontrol edildikten sonra kabul ediliyorlar. Üretimi ve satışı yasaklanan ırklar pansiyona kabul edilmiyor. Her köpeğin kendine ait açık ve kapalı iki ayrı bölmesi ve gün boyu müzik yayını var. Yerden ısıtma, havalandırma, anti bakteriyel zemin kaplaması, basınçlı su temizliği olan bölmeler 24 saat boyunca kontrol ediliyor. Aynı evde yaşayan köpekler için özel kabinlerde birlikte konaklama seçeneği de mevcut. Günde iki defa serbest olarak oyun ve tuvalet ihtiyacı için gezi alanına çıkarılıyorlar. Tel: 0216 479 93 58
Evden alıp eve teslim Her köpeğin tek başına kaldığı 70 köpek kapasiteli Village Park K9 American Kennels, Türkiye’nin ilk ve tek patentli köpek kulübü. Her köpek günde en az bir kez yarım saat dolaştırılıyor. Köpeklerin aşı karnesi olmak zorunda. İstenilirse köpekler evlerinden alınıp evlerine teslim ediliyor. Günlük konaklama ücreti ise 12 euro. 10 gün ve üzerinde konaklayan köpekler için ücretsiz banyo servisi var. Tel: 0216 434 59 31-32
Köpekler için 45, kediler için 25 bölüm İki dönüm alana yayılan Gold Dog 12 yıllık bir tesis. Köpekler için 45, kediler için 25 bölüm ayrılmış. Köpekler sabah ve akşam dolaştırılıyor. Acil durumlar için klinik hizmeti de var. Köpekler 30, kediler 15 YTL’ye konaklıyor. Tel: 0212 687 32 65
Tatil ve aşk bir arada Green Dog-Kennel K9 Club’da her köpek için ayrı bir oda var. Ücretsiz manikür, pedikür, kulak temizliği ve banyo hizmeti süslü köpekleri memnun ediyor. Günde beş kez gezdirilen köpekler için secereli eşlerin bulunduğu bir aşk oteli de bulunuyor. Konaklama ücreti 10 dolar. Tel: (0216) 320 51 35
İZMİR
Havuz sefası ve yürüme bandı İzmir Bafi K9’a en az dört aylık olan kedi ve köpekler aşı karneleri ile birlikte kabul ediliyor yasak ırklar kabul edilmiyor. Günde üç kez gezdirilen köpeklerin yaşam alanı yazın serinletiliyor. Sağlık durumları veterinerler tarafından izleniyor ve evlerine dönmeden önce yıkanıyorlar. Günlük ekstra 3 YTL karşılığında köpekler havuzda yüzebiliyor, yürüme bandında 15 dakika antrenman yapabiliyor ve çim alanda oyun oynayabiliyor. ‘Very İmportant Dog’ bölümünde, ev şeklinde döşenmiş müstakil ısıtmalı minderli iki odada yüzde 50 farkla iki köpek kalabiliyor. Kediler ise oyun oynamalarına imkan sağlayan özel bir dizayn içinde 10-12 metrekarelik bölümlerde kalıyor. Konaklama ücreti köpekler için günlük 18, aylık 360 YTL, kediler için ise günlük 15, aylık 300 YTL. Tel: 0232 768 31 33
ANKARA
Altı dönümlük lüks otel Ankara’da bulunan Dost K9’da üç aydan büyük ve aşı karnesi olan tüm ırklar konaklayabiliyor. 12 metrekarelik iç alanlarda ya da dış alanda iki köpek bir arada konaklıyor. Veteriner ve kuaför hizmeti de var. Lüks padoklar 60 köpek kapasiteli. Profesyonel mamalarla beslenen köpekler için, sahipleri talep ettiği takdirde özel mamalar da kullanılıyor. Dost K9’da bir gece konaklama ücreti 15 YTL. www.dostk9.com
Hasret çeken petlere psikolog Köpek ve kediler aşı karnesi ve veteriner kontrolünden sonra Akademi Eğitim’e alınıyor. Günde üç kez birer dönümlük çim alanlarda egzersiz ve diğer ihtiyaçları için dolaşıyorlar. Veteriner, kuaför, eğitim ve psikolojik danışmanlık hizmetleri var. Köpekler için günlük konaklama 12.50, kediler için ise 7 YTL. Tel: 0312 442 61 04
Sadece kedilere Pisi Palas
Pisi Palas sadece kedilere hizmet veren tek pet pansiyonu. İki senedir bir sitede hizmet veren Pisi Palas geçici olarak bahçeli bir evde. Aynı anda en fazla beş kedi kabul eden pansiyonda kediler evde serbest olarak dolaşıyor.Tasma takılması kaydıyla bahçeden de faydalanabiliyorlar. Sadece aşı karnesi olan ve kısırlaştırmış kediler kabul kediliyor. Kuru mama ve ev yemeği ile besleniyorlar. Bir gecelik konaklama 15 YTL. Tel: 0212 323 66 11
Kafes kuşlarında üst solunum sistemi hastalıkları
Solunum sistemi ile ilgili hastalıklarda aşağıdaki belirtilerin biri ya da çoğu bir arada görülebilir: Nefes alırken kuyruğun aşağı yukarı sallanması, ağız açık soluk alıp verme, burun akıntısı, hıçkırık gibi bir cikleme sesi ve diğer ötme bozuklukları.
Kafes kuşlarında üst solunum yolu enfeksiyonlarının sebepleri doğrudan solunum sistemi ile ilgili hastalıklar olabileceği gibi, yakın bölgelerdeki diğer organların hastalıklarının bu bölgeyi etkilemesinden de kaynaklanabilir.
Üst solunum yolu hastalıkları içinde en sık rastlananların sebepleri bakteri, virüs, mantar ve bunların birlikte seyrettiği solunum yolu enfeksiyonları. Alerjiler, burun ve solunum yoluna kaçan yabancı cisimler, kanser, tümör ve kistler de rahatsızlık verebilir.
Doğrudan solunum sisteminden kaynaklanmayan ancak üst solunum sistemi belirtileri ile seyreden diğer rahatsızlıklar, tiroid bezi hastalıkları, yetersiz ya da hatalı beslenme, zehirli maddelerin solunması, kalp hastalıkları ve karın bölgesinde şişliğe yol açarak solunum sistemini sıkıştıran tüm hastalıklar olabilir.
Bu kadar çok sayıda hastalığın kuşlarda üst solunum yolu ile ilgili belirtilere yol açabileceği göz önüne alındığında, problemin arkasında yatan gerçek hastalığın teşhis edilebilmesinin ne kadar önemli olduğu ortada. Bu belirtileri gördüğünüzde vakit kaybetmeden veteriner hekiminize danışmalı ve gecikmeden tedavi ettirmelisiniz.
Pako pano
Ümraniye Atakent’te yaklaşık iki ay önce çalınmış bir St. Bernard bulduk. Dişi, 1-1,5 yaşında, kahverengi tasması var. Eğitimli, uysal, travma geçirdiğini düşünüyoruz. (0532) 223 61 15 veya ozlemaksk@yahoo.com
Annelerinin kendilerini taşıdığı fabrikadan geçen hafta atılan 1,5 aylık 3 kedi yavrusu, onları güçlükle bulup, bahçede yerleştirdiğim koli evden de atılmak üzere. Bulunduğumuz yer sanayi bölgesi olduğundan yetişkin olmayı başarmaları nerdeyse imkansız. Lütfen evinizi bu sevimli, güzel ve sokulgan yavrulara açın. (0212) 240 11 94, (0555) 201 62 01
5 aylık birbirinden sağlıklı ve sevimli iki kardeş kediye yuva aranıyor. o_kilicogullari@yahoo.com; (0533) 372 78 42.
Ön patileri olmayan erkek kedi kendisini çok sevecek bir ailenin özlemini çekiyor. (0555) 275 43 37.
Sokağa terk edilmiş 5 aylık dişi kediye yuva arıyoruz. (0216) 489 42 82.
3 bacaklı şeker mi şeker dişi kediyi sahiplenmek ister misiniz? (0544) 666 22 13.
Yazının Devamını Oku 11 Haziran 2005
İnsanda olduğu gibi kedi ve köpek beslenmesinde de çok önemli iki mineral kalsiyum ve fosfordur. Günlük olarak alınması gereken miktarlar kedi ve köpeklerde yaş ve diğer fiziksel durumlara göre değişiklik gösterir. Bu iki maddenin yetersizliği de fazlalığı da, özellikle yavru kedi ve köpeklerde doğrudan kemik ve eklem hastalıklarına neden olabilir. Bu yüzden kullanılan mamadaki kalsiyum/fosfor oranı da büyük önem taşır.
Kalsiyum dışardan alınması gereken mineraller içerisinde en çok ihtiyaç duyulanıdır. Kemik yapının oluşumundan kan pıhtılaşmasına, kasların kasılması işlevinden birçok sinir iletiminin gerçekleşmesine ve çoğu vücut fonksiyonu için gerekli.
Fosfor ise birçok metabolizma işlevi için gerekli. Fosfor yetersizliği kedi ve köpeklerde çok sık görülmemekle birlikte gıda ile birlikte fazla miktarda alındığında böbrek yetmezliği gibi sorunlar yaşanabilir.
Kalsiyum yetmezliği özellikle sadece et ve et ürünleri ağırlıklı beslenen hayvanlarda görülüyor. Eksikliği, büyüme döneminde görülen raşitizm başta olmak üzere iskelet gelişimi bozukluklarına yol açar. Fazlalığı ise kemik ve eklem problemlerinin oluşmasına sebep olabilir. Bu problemler içinde en bilinenler kalça displazisi (çıkığı), dirsek hastalıkları ve hipertrofik osteodistrofi gibi kemik hastalıklar.
Kedi ve köpek için evde yemek ya da mama hazırlarken kalsiyum/fosfor oranını dengeleyecek uygun ilaveler yapılmazsa bu oranı dengede tutmak neredeyse imkansız. Bu oranlar hazır kuru ve konserve mamalarda ilave yapmaya gerek kalmaksızın dengeli bir şekilde bulunuyor. Bu yüzden petinizi veteriner hekiminizin önerisi doğrultusunda bir hazır mama ile beslemeniz en sağlıklısı.
Sürüngen evcil hayvanınızı tam mutlu etmeniz mümkün değil
Bir zamanlar evcil hayvan denince akla kedi, köpek ve kuştan başka bir şey gelmezdi. Şimdilerde ise hemen her petshop vitrininde sergilenen iguanalar, yılanlar ve bukalemunlar var. Evlerde kaplumbağa, yılan, iguanalar besleniyor. Kimi ilginç olsun diye, kimi özel merakından evinde sürüngen beslese de bu hayvanları ev ortamında tam anlamıyla mutlu etmek maalesef mümkün değil. Sürüngenlerin bakımı büyük titizlik ve özen istiyor. Her eve ve ortama çabuk uyum sağlayamayan sürüngenlerin her birinin farklı beslenme alışkanlıkları var. Önemli olan sürüngenin etobur mu otobur mu olduğunu bilmek ve vitamin takviyelerini ihmal etmemek. Bu hayvanların ekolojik dengelerini korumak imkansız gibi bir şey. Yapılabilecek tek şey, ısıtıcılardan yararlanarak sürüngenlerin ısı ve ışık ihtiyacını karşılamak.
3 KARA KAPLUMBAĞASI: Kara kaplumbağaları sağlıkları bozulduğunda bunu yuvalarının duvarlarını tırmalayarak belli ediyorlar. Bahçede bakılan kaplumbağalarda parazit ve mantar en sık görülen hastalıklar. Kabuk kırılmaları gibi ciddi yaralanmalar en önemli hastalık ve sadece iç organlar zarar görmemişse tedavi edilebilir.
3 SU KAPLUMBAĞASI: Su kaplumbağası alırken gözlerinin parlaklığına, kabuğunun sertliğine, kuyruk çevresinin temizliğine dikkat edilmeli. Sağlıksız kaplumbağanın kabuğu yumuşak olur ve kabuğu güçlendirmek için direkt ve bol güneş ışığına ihtiyaç duyar. Suyun temiz tutulması için sık değiştirilmesi yerine filtre yöntemiyle temizlenmesi idealdir. Güneş ışığı ve suyun sıcaklığı su kaplumbağası için hayati önem taşıyor. Direkt güneş ışığı almadığı durumlarda ultraviole ışık kullanımı kaplumbağa için çok önemli. Düzenli aralıklarla canlı yem ve et parçaları, beslenme için gereken kaynakları oluşturur.
3 İGUANA: İguanaların bakımı oldukça zahmetli. Otobur olan iguananın beslenmesine çok özen göstermek gerekiyor. Taze yeşilliğin yanı sıra mutlaka hazır gıdalarla da beslenmesi gerekiyor. İguananın terraryumundaki ısı da hayvanın sindirimi için büyük önem taşıyor. Çünkü iguanalar midelerini yeteri kadar ısıtamadıklarında sindirim yapamıyorlar. Terraryumdaki ultraviole ısıtıcının altında bir kaya olması da bu yüzden iguana için hayati bir gereklilik. Bulunduğu ortamda petshoplarda satılan dallardan olması gereken iguanaya, sokaktan ya da ağaçlardan dal koparmak hayvanın ölümüne bile yol açabilir. İguanaların en büyük düşmanı stres. Kendini güvende hissetmeyen hayvanın strese girmesi kısa sürede ölüme neden olabiliyor. Bu hayvanlar için petshoplarda rahatlatıcı preparatlar satılsa da doğal ortamından bu kadar uzakta olan iguana için bunun ne kadar rahatlatıcı olduğu da tartışılır.
İguana beslemek istiyorsanız, dikkat etmeniz gereken en önemli şey yavruyken satın almak. Yavruyken alınıp her gün ten teması kurulmayan iguana, sahibini düşman olarak görüyor ve hiçbir zaman sakin davranmıyor. Bu sürüngeni evinde beslemek isteyenler, 2 metre kadar büyüyebileceğini de hesaba katmalı.
3 BUKALEMUN: Boyut olarak da küçük olan bukalemun, hareketsizliği yüzünden de çok tercih ediliyor. Sinek, kurtçuk ve böceklerle besleniyor. Tüm egzotik canlılar gibi ısıyı seven bukalemunun terraryumunda mutlaka temiz su bulundurmak gerekiyor.
Bukalemunlarda mineral ve kalsiyum eksikliğine bağlı olarak gelişim bozuklukları sık yaşanır. Bu tip rahatsızlıklar zaten hareketsiz olan hayvanın iyice içine kapanmasına, saklanmasına ve saldırganlaşmasına neden olur. Bukalemunların hasta oldukları derilerinin renginin soluklaşmasından belli olur. Bukalemun beslemek isteyenler bu hayvanın hiçbir zaman çok uysal olmayacağını ve terraryumda yaşadığı sürece, sanıldığı gibi renkten renge girmeyeceğini bilmeli.
3 YILAN: Uzun yıllardır petshoplara en çok müşteri getiren sürüngenlerden. Keneler ve parazitler yılanların en sık yaşadığı sorunlar. Yılanların hastalıklara en açık oldukları dönem deri değiştirme dönemi. Yılanların 10-15 gün arayla beslenmesi gerekiyor, hamster ya da küçük fareleri yediklerini unutmamak gerekiyor. Bu gıdaları düzenli olarak temin edebilecek ve onları canlı canlı yedirebilmeye kalbiniz, gözünüz ve cüzdanınız izin verecek mi diye düşünmekte fayda var! Bunları yapabilirim diyenler oldukça geniş bir teraryum almalı. Zemini kumla kaplı olmalı ve yılanın kendini saklayabileceği ot öbekleri ve kaya dekorları bulundurulmalı. Sırma GÜLBAHAR
Pako pano
Alice adlı Golden Retriever cinsi köpeğim, mart ayında Sarıyer’deki evimin bahçesinden çalındı. Alice’in kulağında bulunan seri no 741. (0532) 712 97 79.
n Bahçelievler Barınağı’na terk edilen Pekinese cinsi kör köpeğe iyi bakacak bir aile arıyorum. (0212) 640 03 86; (0535) 739 00 65.
n Emekli öğretmenim ve sınırlı olanaklarımla sokak hayvanlarına yardımcı olmaya çalışıyorum, ama giderek zorlanmaya başladım. 21 tane rengarenk 1.5-2 aylık yavru kediciği sahiplendirmek istiyorum. (0546) 775 50 46.
n Sahibinin ağır hastalığı nedeniyle 8 aylık tüylü, aşılı erkek Tekir kediye yuva aranıyor. (0216) 463 32 72.
n Ben bir sokak kedisi yavrusuyum. Şu anda tahta bir paletin altında saklanıyorum. Beni yanınıza almak ister misiniz? (0212) 285 45 65.
n Dragos’ta İspanyol Cocker cinsi bir köpek bulduk. İyi eğitimli bir ev köpeği olduğu her halinden belli. Tüm aramalara rağmen sahibini bulamadık. Bu güzel köpeği sahiplenmek isteyenlerden telefon bekliyoruz. (0533) 459 55 56.
Yazının Devamını Oku 4 Haziran 2005
<B>Ü</B>ç yıldır İstanbul Kartal’da Hacer Kaya tarafından bakılan ve aşıları tamam olan dört kedi yaşadıkları siteden atılmak üzere. Sebebi, zaman zaman otomobillerin üzerine çıkarak boyalarının çizilmelere sebep olmaları ve ortalıkta uçuşan tüyler. Bir aydır çeşitli ilanlarla kedilere yuva arayan Hacer Kaya’nın amacı en kısa sürede bu kedileri sahiplendirebilmek.
Hacer Kaya’nın bir serüvene dönüşen kedi beslemesi üç yıl önce Pıtır’la başlıyor. Oturduğu sitede sağanak yağmur altında miyavlarken bulduğu bir aylık dişi bir tekir kedi Pıtır. Hacer Kaya, yavru Pıtır’a bir süre sitede kalan başka bir kedi olan Şanslı’nın kedi kulübesinde bakıyor. Pıtır’ın ona bakan Hacer Kaya’ya büyük sürprizi ise henüz bir yaşına bile gelmeden ortaya çıkıyor: Pıtır’ın hamile kaldığını fark etmeyen Hacer Hanım, bir gün oturduğu bloğun bodrum katında iki sarman yavru ile karşılaşıyor.
Hacer Hanım’ın o günden unutamadığı bir de olay var. Pıtır’ın kendisini yavrularını göstermek için miyavlayarak bodrum kata indirmesi ve yavrularından birini ağzı ile avuçlarına taşıması. İlk birkaç ay yavrular çocuklar tarafından zarar görebilir endişesi ile site sakinlerinden gizleniyor. Bebekler sütten kesilince birine yuva bulunuyor, diğeri sitede annesi ile yaşamaya devam ediyor. Tırtıl adını verdikleri yavru kedi çocukların sevgilisi oluyor.
Anne ve yavru kedi bir arada site içinde büyürken ortaya yine bir aylık üç renkli bir yavru daha çıkıyor. Yeni kedi Minnoş, Tırtıl için hazırlanan kedi kulübesine yerleşiyor. Minnoş çekingen, ortalıklara pek çıkmayan; sadece Hacer Hanım geldiği zaman yuvasından çıkıp üzerine tırmanan bir kedi.
Dört kedili siteye son katılan ise yeni doğmuş siyah-beyaz bir yavru oluyor. Sitenin güvenlik görevlisi, yol kenarında bulduğu bu yavruyu ezilmesin diye alıyor ve kedilerle ilgilendiğini bildiği Hacer Hanım’a getiriyor.
Kedilerin sayısının dörde çıkması Hacer Kaya’yı endişelendirmiyor çünkü sitenin dört kedi için yeterince büyük olduğunu düşünüyor. Yine de nüfusun doğal sebeplerle çoğalmaması için sekiz aylık olan kediler kısırlaştırılıyor. Hacer Kaya kimseyi rahatsız etmemek için elinden geleni yaptığına inanıyor, kışın üşümemeleri için yapılan kulübeyi bile yazın bodrum katına indiriyor. Dört kedinin düzenli olarak temizlenen mama ve su kapları dışında bir de Hacer Hanım’ın sitede kedileri besleyen çocuklar için hazır bulundurduğu sürekli temizlenen plastik bir mama kabı var. Tüm kedilerin aşılarını düzenli yaptırıyor ve hepsinin sağlık karnesi var.
KENDİSİNE DE EV ARIYOR
Zaman zaman kedilerin otomobillerin üzerine çıkmasıyla ilgili şikayetler ise bu sene yoğunlaşıyor. Site sakinleri otomobillerinin boyalarının kedilerin tırnakları yüzünden çizildiğini söylüyor. Havada uçuşan kedi tüylerinden ve kedilerin tuvaletlerini çocuk parkına yapmalarından da şikayet ediyorlar. ‘Şikayetleri anlıyorum ve site hayatı içinde herkesin kedilerle birlikte yaşamak istememesine de hak veriyorum’ diyen Kaya, kedileri görmek istemediklerini söyleyenleri ise anlamıyor.
Kaya, evinde beslediği biri iki, diğeri 3.5 yaşında iki kedisi olduğu için site bahçesinde yaşayan diğer dördünü evine alamıyor. Bunu da denemiş ama 3.5 yaşındaki erkek kedisi stresten egzama olduğu için vazgeçmek zorunda kalmış.
Aylardır kedileri sahiplendirmeye çalışan Hacer Kaya’nın haziran sonuna kadar zamanı var. Haziran sonundan sonra kedilerin sitede kalmasına izin verilmeyecek. Pıtır, Tırtıl, Minnoş ve Felix’in sitedeki güvenli hayata alıştıklarını, bu yüzden sokakta yaşayamayacaklarını söyleyen Hacer Hanım şimdi kedilerle birlikte kendine de yeni bir ev arıyor. Kedileri sahiplenmek ve Hacer Kaya’ya ulaşmak için hacer@ventura.com.tr e-posta adresini kullanabilirsiniz. Sırma GÜLBAHAR
Kedilerde idrar yolu taşı
İdrar yollarında taş oluşumu tüm kediler için sancılı ve çoğu kez cerrahi müdahale gerektiren bir problem. Kedinin genetik olarak bu hastalığa yatkınlığı olsa bile bazı tedbirlerle engellemek mümkün. İdrar yolları ile ilgili problemler ciddi sağlık sorunları ve acil müdahale gerektirebilen hastalıklara yol açabileceğinden düzenli veteriner kontrolleri de kedinizin idrar yollarında sorun oluşmasını engellemek için faydalı olacaktır.
Kedinizin yeterli miktarda su tükettiğinden emin olun. Suyunu taze ve serin tutmaya özen gösterin. Böylece idrardaki kristallerin çökmesini ve taş oluşmasını engelleyen uygun idrar yoğunluğuna destek verirsiniz.
Kedinin yeterli su içmesini sağlamanın bir diğer yolu da sağlıklı olarak susamasını sağlamaktır. Bunun en etkili yolu kedinize düzenli egzersiz yaptırmak ve onunla oynamak.
Kullandığınız mamanın magnezyum düzeyini mutlaka kontrol edin. Magnezyum seviyesi taş 40mg/100kcal’den düşük magnezyum içeren mamalar kullanmaya özen gösterin.
Mama kabında sürekli olarak mama bulundurmak ve gün boyunca azar azar miktarlarda mama tüketmesine imkan tanımak, idrarın asit karakterde olmasına yardımcı olmaktadır. Eğer kediniz taş oluşumuna yatkınsa ve özellikle erkek ve kısırlaştırılmışsa 3-6 aylık periyotlarla veteriner hekiminizi ziyaret etmelisiniz.
Kedinin kum kabının düzenli olarak temiz tutulması ve düzenli idrar yapması, taş oluşumunu engellemek açısından yarar sağlar. Kum kabının gürültülü ve dikkat dağıtıcı yerlerden uzakta tutulması da faydalı. Kum kabını düzenli olarak kontrol ederek idrar yapıp yapmadığına, kumun çok kuru, çok tozlu ya da çamur gibi olup olmadığına bakmalısınız.
PAKO PANO
4.5 yaşındaki erkek Alman kurdumuz Shark, 8 Mayıs’ta Selamiçeşme’deki evimizin önünden çalındı. Onu gördüyseniz lütfen bizi arayın. (0212) 251 33 30.
Kozyatağı, Yeni Sahra, Ordu Caddesi’nde 1 yaşında beyaz, erkek Rus Finosu bulduk. Evde bakamadığımız için Ataşehir Barınağı’na teslim edildi. (0216) 499 62 85
20 günlük Terrier cinsi dişi köpeğe bakacak bir aile arıyoruz. (0555) 422 88 95. n Büyükada Barınağı’ndaki birbirinden güzel yavru köpekler yuva arıyor. İç-dış parazit uygulamaları ve karma aşıları yapıldı. (0532) 465 84 56; (0532) 301 83 73; adabarinagi@yahoo.com.
Ankara’da 3-4 yaşlarında Terrier cinsi bir köpek buldum. Şu anda HAYKOD’un merkezinde kalıyor. Sahibinden haber alamadığımız takdirde sahiplendirmek istiyorum. (0312) 215 15 55. n İşim nedeniyle sürekli yurtdışına çıktığım için 5 yaşındaki simsiyah erkek İran kedime Ankara’da yeni bir aile arıyorum. (0312) 468 77 85.
Yazının Devamını Oku 4 Haziran 2005
Üç yıldır İstanbul Kartal’da Hacer Kaya tarafından bakılan ve aşıları tamam olan dört kedi yaşadıkları siteden atılmak üzere.Sebebi, zaman zaman otomobillerin üzerine çıkarak boyalarının çizilmelere sebep olmaları ve ortalıkta uçuşan tüyler. Bir aydır çeşitli ilanlarla kedilere yuva arayan Hacer Kaya’nın amacı en kısa sürede bu kedileri sahiplendirebilmek. Hacer Kaya’nın bir serüvene dönüşen kedi beslemesi üç yıl önce Pıtır’la başlıyor. Oturduğu sitede sağanak yağmur altında miyavlarken bulduğu bir aylık dişi bir tekir kedi Pıtır. Hacer Kaya, yavru Pıtır’a bir süre sitede kalan başka bir kedi olan Şanslı’nın kedi kulübesinde bakıyor. Pıtır’ın ona bakan Hacer Kaya’ya büyük sürprizi ise henüz bir yaşına bile gelmeden ortaya çıkıyor: Pıtır’ın hamile kaldığını fark etmeyen Hacer Hanım, bir gün oturduğu bloğun bodrum katında iki sarman yavru ile karşılaşıyor.Hacer Hanım’ın o günden unutamadığı bir de olay var. Pıtır’ın kendisini yavrularını göstermek için miyavlayarak bodrum kata indirmesi ve yavrularından birini ağzı ile avuçlarına taşıması. İlk birkaç ay yavrular çocuklar tarafından zarar görebilir endişesi ile site sakinlerinden gizleniyor. Bebekler sütten kesilince birine yuva bulunuyor, diğeri sitede annesi ile yaşamaya devam ediyor. Tırtıl adını verdikleri yavru kedi çocukların sevgilisi oluyor.Anne ve yavru kedi bir arada site içinde büyürken ortaya yine bir aylık üç renkli bir yavru daha çıkıyor. Yeni kedi Minnoş, Tırtıl için hazırlanan kedi kulübesine yerleşiyor. Minnoş çekingen, ortalıklara pek çıkmayan; sadece Hacer Hanım geldiği zaman yuvasından çıkıp üzerine tırmanan bir kedi. Dört kedili siteye son katılan ise yeni doğmuş siyah-beyaz bir yavru oluyor. Sitenin güvenlik görevlisi, yol kenarında bulduğu bu yavruyu ezilmesin diye alıyor ve kedilerle ilgilendiğini bildiği Hacer Hanım’a getiriyor.Kedilerin sayısının dörde çıkması Hacer Kaya’yı endişelendirmiyor çünkü sitenin dört kedi için yeterince büyük olduğunu düşünüyor. Yine de nüfusun doğal sebeplerle çoğalmaması için sekiz aylık olan kediler kısırlaştırılıyor. Hacer Kaya kimseyi rahatsız etmemek için elinden geleni yaptığına inanıyor, kışın üşümemeleri için yapılan kulübeyi bile yazın bodrum katına indiriyor. Dört kedinin düzenli olarak temizlenen mama ve su kapları dışında bir de Hacer Hanım’ın sitede kedileri besleyen çocuklar için hazır bulundurduğu sürekli temizlenen plastik bir mama kabı var. Tüm kedilerin aşılarını düzenli yaptırıyor ve hepsinin sağlık karnesi var.KENDİSİNE DE EV ARIYORZaman zaman kedilerin otomobillerin üzerine çıkmasıyla ilgili şikayetler ise bu sene yoğunlaşıyor. Site sakinleri otomobillerinin boyalarının kedilerin tırnakları yüzünden çizildiğini söylüyor. Havada uçuşan kedi tüylerinden ve kedilerin tuvaletlerini çocuk parkına yapmalarından da şikayet ediyorlar. ‘Şikayetleri anlıyorum ve site hayatı içinde herkesin kedilerle birlikte yaşamak istememesine de hak veriyorum’ diyen Kaya, kedileri görmek istemediklerini söyleyenleri ise anlamıyor. Kaya, evinde beslediği biri iki, diğeri 3.5 yaşında iki kedisi olduğu için site bahçesinde yaşayan diğer dördünü evine alamıyor. Bunu da denemiş ama 3.5 yaşındaki erkek kedisi stresten egzama olduğu için vazgeçmek zorunda kalmış. Aylardır kedileri sahiplendirmeye çalışan Hacer Kaya’nın haziran sonuna kadar zamanı var. Haziran sonundan sonra kedilerin sitede kalmasına izin verilmeyecek. Pıtır, Tırtıl, Minnoş ve Felix’in sitedeki güvenli hayata alıştıklarını, bu yüzden sokakta yaşayamayacaklarını söyleyen Hacer Hanım şimdi kedilerle birlikte kendine de yeni bir ev arıyor. Kedileri sahiplenmek ve Hacer Kaya’ya ulaşmak için hacer@ventura.com.tr e-posta adresini kullanabilirsiniz. Sırma GÜLBAHAR Kedilerde idrar yolu taşıİdrar yollarında taş oluşumu tüm kediler için sancılı ve çoğu kez cerrahi müdahale gerektiren bir problem. Kedinin genetik olarak bu hastalığa yatkınlığı olsa bile bazı tedbirlerle engellemek mümkün. İdrar yolları ile ilgili problemler ciddi sağlık sorunları ve acil müdahale gerektirebilen hastalıklara yol açabileceğinden düzenli veteriner kontrolleri de kedinizin idrar yollarında sorun oluşmasını engellemek için faydalı olacaktır.Kedinizin yeterli miktarda su tükettiğinden emin olun. Suyunu taze ve serin tutmaya özen gösterin. Böylece idrardaki kristallerin çökmesini ve taş oluşmasını engelleyen uygun idrar yoğunluğuna destek verirsiniz.Kedinin yeterli su içmesini sağlamanın bir diğer yolu da sağlıklı olarak susamasını sağlamaktır. Bunun en etkili yolu kedinize düzenli egzersiz yaptırmak ve onunla oynamak. Kullandığınız mamanın magnezyum düzeyini mutlaka kontrol edin. Magnezyum seviyesi taş 40mg/100kcal’den düşük magnezyum içeren mamalar kullanmaya özen gösterin.Mama kabında sürekli olarak mama bulundurmak ve gün boyunca azar azar miktarlarda mama tüketmesine imkan tanımak, idrarın asit karakterde olmasına yardımcı olmaktadır. Eğer kediniz taş oluşumuna yatkınsa ve özellikle erkek ve kısırlaştırılmışsa 3-6 aylık periyotlarla veteriner hekiminizi ziyaret etmelisiniz.Kedinin kum kabının düzenli olarak temiz tutulması ve düzenli idrar yapması, taş oluşumunu engellemek açısından yarar sağlar. Kum kabının gürültülü ve dikkat dağıtıcı yerlerden uzakta tutulması da faydalı. Kum kabını düzenli olarak kontrol ederek idrar yapıp yapmadığına, kumun çok kuru, çok tozlu ya da çamur gibi olup olmadığına bakmalısınız.PAKO PANO4.5 yaşındaki erkek Alman kurdumuz Shark, 8 Mayıs’ta Selamiçeşme’deki evimizin önünden çalındı. Onu gördüyseniz lütfen bizi arayın. (0212) 251 33 30.Kozyatağı, Yeni Sahra, Ordu Caddesi’nde 1 yaşında beyaz, erkek Rus Finosu bulduk. Evde bakamadığımız için Ataşehir Barınağı’na teslim edildi. (0216) 499 62 8520 günlük Terrier cinsi dişi köpeğe bakacak bir aile arıyoruz. (0555) 422 88 95. n Büyükada Barınağı’ndaki birbirinden güzel yavru köpekler yuva arıyor. İç-dış parazit uygulamaları ve karma aşıları yapıldı. (0532) 465 84 56; (0532) 301 83 73; adabarinagi@yahoo.com.Ankara’da 3-4 yaşlarında Terrier cinsi bir köpek buldum. Şu anda HAYKOD’un merkezinde kalıyor. Sahibinden haber alamadığımız takdirde sahiplendirmek istiyorum. (0312) 215 15 55. n İşim nedeniyle sürekli yurtdışına çıktığım için 5 yaşındaki simsiyah erkek İran kedime Ankara’da yeni bir aile arıyorum. (0312) 468 77 85.
button
Yazının Devamını Oku 28 Mayıs 2005
Avustralyalı felsefeci yazar Peter Singer, Türkiye Hayvan Hakları Platformu’nun Sevgi Deklarasyonu organizasyonu için İstanbul’daydı.2003’te İstanbul‘da yapılan Dünya Felsefe Kongresi’nde Irak Savaşının ahlaksal gerekçelerini çürütmeye yönelik sunduğu tebliğ ile dikkat çeken Singer, bu günlerde 1975’te yazdığı Hayvan Özgürleşmesi adlı kitabı ile yine gündemde. Yazarla İstanbul’da verdiği konferans öncesinde Türkiye’deki hayvan haklarından vejetaryenliğe kadar hayvanları konuştuk. Okuyanı bir süre et yemeklerinden uzak tutabilecek bir etkiye sahip kitabın yazarı olan Singer’a göre Türk vejetaryenler mutfak konusunda oldukça şanslı. 1975’te Hayvan Özgürleşmesi kitabını yazdınız. O zamandan günümüze kadar bunun ne kadar gerçeğe dönüşebildiği tartışılı. Gelişmeler nasıl?- Evet bu devrimi gerçekleştiremedik ama hayvan hakları ile ilgili gelişmelerin adım adım ilerlediğini göz ardı edemeyiz. Özellikle Avrupa Birliği (AB) ülkeleri çiftlik hayvanları ile ilgili ciddi yol aldılar. Dünyanın birçok ülkesinde hayvanların da hakları olduğu kabul edildi. Bu hakları korumaya yönelik kanunlar, hayvanlara yönelik işkenceye karşı yaptırımlar yürürlüğe kondu. Bu tip ilerlemeler gelecek için umut verici. Türkiye’deki evcil ve sokak hayvanlarının durumunu takip edebiliyor musunuz?- Türkiye’de yapılması gereken çok şey olduğunu ve hayvan hakları hareketinin çok kısıtlı bir çerçevede yürüdüğünü biliyorum. Türkiye AB’ye girecekse hayvan hakları ile ilgili değişmesi gereken pek çok şey var. Sokaklarınızda oldukça kötü koşullarda yaşayan kedi ve köpekler var. Hayvan sahiplerinin evlerinin dışı için de duyarlı olmaları sokak hayvanları sorununa çözüm için önemli bir başlangıç. Bir hevesle hayvan satın alıp bu hayvanı sokağa terk etmek yapılabilecek en büyük yanlış. Barınaklarınız bir zamanlar evlerde bakılan köpeklerle dolu, çok üzücü bir gerçek bu. Türk hayvanseverlerin yol alması için neler yapması gerekiyor?- Öncelikle sivil hayvansever grupların artması, seslerini daha çok çıkarmaları lazım. Hayvanlarla ilgili yasaların iyileştirilmesi ve uygulanması hayvanseverlerin işini kolaylaştıracak. Hayvan hakları sadece evlerinde beslediğimiz kedi ve köpekler için geçerli değil. Sizin ülkenizde de deney hayvanları ve çiftlik hayvanları var. Bu hayvanlar göz ardı edilmemeli. Türk havyanseverlere en önemli tavsiyem, organize olmaları ve hayvanlarla ilgili daha kapsamlı yasaların çıkmasına çalışmaları. Hayvanlara kötü muamelenin çok ciddi yaptırımlarının olması gerekiyor. Doğal park, hayvanat bahçesi gibi yerlerin de sıkı denetim altında olması gerekiyor. Petshoplar arasında sık sık tartışma konusu oluyor. Hayvan ticareti ile ilgili ne düşünüyorsunuz? - Bu bir endüstri ve çok sıkı denetlenmesi gerekiyor. İnsanlar bu işi sadece para için yaptıklarından hayvanları birer canlı olarak değil, mal olarak görüyor. Uluslararası hayvan ticaretinde uzun yolculuklar sağlıksız koşullarda yapılıyor. Hayvan ticareti olmaması gereken bir şey, ama bu hayvanları satın alanlar olduğu sürece önüne geçilemez. Sokaklarda ve barınaklarda yardım bekleyen birçok hayvan olduğunu unutmayın. Çünkü cins hayvan istiyor herkes...- Evet ama bunun hayvanseverlikle ilgisi yok. Bu ırkçılıktır. Kendi oturduğu sokakta, sokakta yaşadığı için ölecek olan köpekler varken ille de cins olsun diye petshop’tan satın alan, bir canlının değil, bir imajın, bir modanın peşindedir. Sırma GÜLBAHARTÜRK MUTFAĞI VEJETARYEN OLMAK İÇİN ÇOK UYGUNKitabınızı okumuş biri olarak bir daha et yiyebilecek miyim, şüpheliyim.- O halde sizin adınıza sevindim çünkü Türk mutfağının vejetaryenliğe çok uygun olduğunu gördüm. Çok çeşitli ve lezzetli sebze yemekleriniz var. Bazı vejetaryenler yemiyor ama peynirleriniz çok çeşitli ve protein dengesi kolayca sağlanabilir. Peki bir anda insanlar vejetaryen olmaya başlarsa bu hayvan nüfusunda bir dengesizlik yaratmaz mı?- Bütün dünya et yemezse tabii ki bir dengesizlik olur. Fakat daha az endüstrileşmiş ülkelerde, yoğun olarak çiftçilik yapılan ülkelerde et yemenin azalması doğanın dengesi açısından iyi olur. Hayvanları beslemek için kullandıkları yemler, enerji ve harcadıkları para çok fazla. Dünyanın bazı yerlerinde doğal tarıma elverişli olmayan yerlerde, insanların dini inançları ya da gelenekleri ile et yemeleri gereken yerlerde kimse et yemesin denemez zaten. Fakat alternatiflerin bol ve sağlıklı olduğu yerlerde et yemeyi bırakmanın gerekli olduğunu düşünüyorum. Bu şekilde doğa, hayvanlar ve kendi sağlımız için faydalı olabiliriz.Köpeklerde virütik ishalYavru köpeklerde virüsler yoluyla ishale yol açan hastalıklar içinde Parvovirus (kanlı ishal) hastalıklarından sonra ikinci sırada gelen Coronavirüs enfeksiyonları yüksek ölüm oranı ile seyreden hastalıklar değildir. Hasta hayvanların dışkısıyla yayılan Coronavirüs, deterjan ve dezenfektanlarla kolayca yok edilebilir. Hastalığın ilk ve en önemli belirtisi ishaldir. Diğer enfeksiyon hastalıkların çoğunda olduğu gibi genç hayvanlarda ve yavru köpeklerde daha etkili olarak ortaya çıkar. Her ne kadar Coronavirüsün yol açtığı ishaller Parvovirüs ishallerine göre daha hafif olsa da, iki ishal tipini laboratuvar testleri dışında birbirinden ayırt etmek neredeyse imkansızdır. İki hastalık etkeni de aynı şekilde ve aynı spesifik kokuya sahip bir ishale neden olurlar. Çok şiddetli ishal görülen köpeklerde iki hastalığın birlikte seyrettiği de görülür.Coronavirüs enfeksiyonları özellikle 12 haftalıktan küçük köpeklerde daha şiddetli seyreder ve bağışıklık sistemi zayıf köpeklerde hayati tehlikeler oluşturur. Uygun destek tedavileri ile bağışıklık sistemi güçlü olan yavru köpekler ishalin orta düzeyde veya şiddetli bir şekilde sürdüğü birkaç günün ardından iyileşirler. Parvovirüs’te olduğu gibi Coronavirüs hastalıklarında da spesifik bir tedavi yoktur. Tedavi sırasında en önemli nokta, köpeğin ishale bağlı su kaybı yaşamasını engellemektir. Bu nedenle vücudun su ihtiyacını karşılamaya yönelik olarak bol su verilmesi ve gerekli görülürse veteriner hekiminiz tarafından serumla vücudun su kaybının önlenmesi gerekir. Bunun dışında bağışıklık sistemini güçlendirecek ve metabolizmayı dengede tutacak ilaçlar ve hastalığı şiddetlendirebilecek bakteri enfeksiyonlarına karşı uygulanacak antibakteriyel ilaçlar kullanılabilir.Gerek yavru gerekse yetişkin köpekleri bu hastalıktan korumak için hazırlanmış aşılar var. Hastalığın görüldüğü ve yavru köpeklerin çok sayıda bulunduğu yerlerde 6-8 haftalıktan itibaren Coronavirüs aşılarının uygulanması hastalığın ortaya çıkmasını engelleyebilmektedir. Yavru köpeğin bulunduğu yerin ve çevresinin dezenfektanlarla temizlenmesi de hastalığın yayılmasını ve diğer köpeklere bulaşmasını engellemek için faydalı olur.PAKO PANO1.5 yaşındaki dişi, kısırlaştırılmış, oyuncu ve canayakın Kurt köpeğine İstanbul’da yuva aranıyor. (0535) 418 76 76.76. 7 yaşındaki Golden Retriever cinsi köpeğimiz İpek, Pendik’teki evimizden çalındı. Onu gördüyseniz lütfen bizi arayın. (0533) 619 93 74. Çok bakımlı, cins yavru ve büyük kedilere yuva aranıyor. (0216) 553 28 96. n 2 aylık, ilk aşıları yapılmış, akıllı erkek Tekir kediyi sahiplenmek ister misiniz? (0533) 777 33 53. n 26 günlük 10 tane Tekir kırması kediyi sahiplendirmek istiyoruz. (0212) 216 17 18; (0535) 257 09 69.İstanbul’da safkan Boerboel cinsi köpeğimiz Boxer’la çiftleştirmek istiyoruz. (0532) 770 88 94.
button
Yazının Devamını Oku 21 Mayıs 2005
Kangal ve Akbaş cinsleri başta olmak üzere, Türkiye’deki safkan köpekleri koruyup geliştirmek, bir soyağacı oluşturmak ve safkanlıklarını belgelemek için çalışmalar başladı. Kartal Köpek Üreticileri Derneği’nin kurucusu Ali Faik Altunel ile şecereli köpekleri konuştuk.
1953’ten beri varolan Kartal Avcılar Kulübü, iki senelik bir çalışmanın sonucunda geçtiğimiz haftalarda Kartal Köpek Üreticileri Derneği’ne dönüştü. Aslen avcı olan kulüp üyeleri Avcılar Kulübü diye anılmaktan rahatsız olunca karar vermişler bu işe. Uluslararası alanda da faaliyet gösterecekleri için kendilerine İngilizce ‘The Turkish Kennel Club’ da diyorlar.
Bu dönüşümde Dernek Başkanı Ali Faik Altunel’in payı büyük. Netaş’ta Üretim Planlama Müdürlüğü görevini yaparken emekli olup kendisini doğaya ve hayvanlara adayan Altunel, neden böyle oldu sorusuna şöyle yanıt veriyor; ‘Üyelerin büyük çoğunluğu artık ava karşı olmaya başladı. Avı, doğada yürüyüş, bir spor, bir sosyal aktivite olarak görmek istiyoruz.’
ŞECERE ÇIKARIYORLAR
Altunel ve arkadaşları, Kangal ve Akbaş başta olmak üzere Türkiye’deki yerli ve yabancı safkan köpekleri koruyup geliştirmek, hem de bu köpeklere bir şecere oluşturup onları kayıt altına almak için yola çıktı. İki yıldır üzerinde çalıştıkları projeyi hayata geçirmeden önce Tarım Bakanlığı’na giderek yaptıkları işi tescil bile ettirdiler.
Köpeklerin şecereleri bilgisayar ortamında saklanıyor. İzni almalarını takip eden kısa sürede 18 köpeğin şecere kayıtları alınmış ancak rakam sürekli artıyor. Oluşturulacak veri tabanı sayesinde ırklar sınıflanacak ve kayıt altına alınacak. Şecere sisteminin başlıca amaçlarından biri de Türk köpek ırkları olan Kangal ve Akbaş’ın korunmasına yönelik. Hedeflerin biri de, Türkiye’deki köpek çiftlikleri ve derneklerini kayıt altında tutmak. Dernek şecere kaydından büyük bir gelir hedeflemiyor. Ödenen 35 YTL’nin 25 YTL’si Tarım Bakanlığı’na gidiyor, derneğe 10 YTL kalıyor.
Kartal Köpek Üreticileri Derneği bu çalışmaları ile Uluslararası Köpek Federasyonu’na (FCI-Federation Cynologique Internationale) da üye olabilecek. Kayıtlı köpeklerin sayıları belli bir rakama ulaştığında FCI’ın İtalya’daki bürosundan hakemler Türkiye’ye gelip bu şecereleri onaylayacak ve şecereler uluslararası geçerlilik kazanacak.
Dernek Başkanı Altunel, başta Fransa, İtalya ve İngiltere olmak Avrupa’nın birçok ülkesinde ve özellikle de AB ülkelerindeki köpeklerin hepsinin şecerelerinin olduğuna dikkat çekerken ‘Hatta oralarda köpeklerin 9-10 göbek gerilerine kadar kayıtları bulunuyor. Bu iş İngiltere’de daha da ciddi, 14 göbek kadar geriye gidebiliyorlar. Biz daha işin başındayız ama soyağacını çıkarttığımız köpeklerin çoğunda 8 göbek gerisine kadar gidebildik’ diyor. Cahit AKYOL
Kartal Köpek Üreticileri Derneği / The Turkish Kennel / İstanbul. Tel: 0216 353 66 52
Köpeklerde arı sokması
Bahar ve yaz aylarının gelmesi ile birlikte artan arı sokmaları köpeklerin açık alanda olduğu saatlerde sağlık açısından en önemli tehlikelerden birisi. Özellikle son derece oyuncu olan yavru köpekler arıları oyun amacıyla yakalamaktan kendilerini alıkoyamazlar, bu nedenle köpeklerde arı tarafından en çok sokulan yerler ağız, burun gibi baş bölgesindeki yerler ve patilerdir.
Arı sokmasının ardından ilk olarak görülen belirtiler insanda olduğu gibi arının soktuğu yerde meydana gelen kızarıklık, şişme ve kaşıntıdır. Arının iğnesini deride bırakmasından dolayı genellikle sokulan yerde iğneyi de görmek mümkün olabilir.
Genellikle bir tek arı sokması eğer köpekte alerjik bir durum yoksa çok fazla probleme neden olmayabilir. Ancak özellikle ağız ve boğaz bölgesinde meydana gelen sokmalarda oluşan şişkinliğe bağlı olarak solunum zorlanabilir.
Birden fazla arının sokması ile birlikte ciddi sorunlar oluşabilir. Eğer köpekte arı sokmasına karşı alerjik bir hassasiyet mevcutsa, hayati tehlike oluşturacak durumlarla karşılaşabilirsiniz.
Köpeğinizin bir arı tarafından sokulduğunu fark ettiğinizde ilk olarak ısırılan yeri bulmaya çalışın. Bulduktan sonra cımbız veya benzeri bir şeyle iğneyi deriden çıkartın.
Arı iğnesi ve zehri asit yapıda bir madde içerir. Karbonatlı su hazırlayıp o bölgeye yaş kompres uygulamak zehri etkisiz hale getirmek açısından faydalıdır. Sokulan bölgeye buz torbası ile soğuk kompres yapmak da şişmeyi ve kaşınmayı önlemek için faydalı olur.
İlk önlem olarak bu uygulamalar dışında herhangi bir ilaç uygulaması kesinlikle yapmamalısınız.
İlk 5-10 dakika içinde arı sokan yerde ciddi bir şişme oluşur ve şişkinlik artmaya devam ederse, veteriner hekiminize danışmalı ve hemen köpeğin nefes alma ve yutkunma ile ilgili problemi olup olmadığını kontrol etmelisiniz. Eğer bu sorunlar varsa, köpeğinizi en yakın veteriner hekime götürmelisiniz.
Kedinizin kölesi olmayın
Yavru kediler mama yemeye başladıkları ilk aylarda belli bir mama cinsini özellikle çok sevip diğerlerini reddedebilir. Bu, mamanın kıvamı, kokusu ve tadıyla ilgili bir seçimdir. Ancak mama seçicilik kedinizin ilerleyen yaşlarında onun aleyhine olabilir.
Kediler uzun süre aç kalmaya dayanamazlar. Hastalık yüzünden diyet yapması gerektiğinde veya alıştığı mamanın bulunamaması sebebiyle, kedinizin beslenme düzeni değişmek zorunda kalabilir ve önüne koyduğunuz yeni mamayı yememekte direnebilir.
Bu ihtimali ortadan kaldırmak için kedinizi genç yaştan itibaren farklı gıdalara alıştırmanızda fayda var. Kuru-yaş mama ve evde pişen yemekleri karıştırarak ve dönüşümlü olarak vererek, kedinizin farklı beslenme şekillerine alışmasını sağlayabilirsiniz.
Örneğin, kuru mamaya alışıksa, bir gün yaş mama vermeyi deneyin. Kabındaki faklı mama yüzünden başta tepki gösterebilir, miyavlayarak peşinizde dolaşabilir veya saatlerce kabının başında oturabilir. Hemen yelkenleri indirmeyin ama bu durum uzarsa, kaptaki mamaya sevdiği mamadan biraz eklemeyi deneyebilirsiniz. Farklı mamaları karıştırarak, bu düzeni haftada bir veya birkaç günde bir tekrarlayabilirsiniz.
Hayvanlar için Sevgi Deklarasyonu
Türkiye Hayvan Hakları Platformu THHP 25 Mayıs Çarşamba, saat 16.30’da Taksim Hill Otel toplantı salonunda yapacağı halka açık toplantıda, Hürriyet Gazetesi yazarı ve hayvan hakları savunucusu Bekir Coşkun’un kaleme aldığı Sevgi Deklarasyonu’nu kamuoyuna açıklayacak. Toplantının ardından THHP daveti ile Türkiye’ye gelen dünyaca ünlü felsefeci ve Hayvan Özgürleşmesi kitabının yazarı Peter Singer bir konferans verecek. İlgi duyan ve hayvan haklarını savunan herkes toplantıya ve konferansa davetli.
PAKO PANO
2 aylık siyah beyaz, mavi gözlü erkek kedi Cukcuk’a yuva arıyoruz. İzmir’de yaşıyoruz, ama talep olursa başka bir yere götürmeye de razıyız. (0532) 600 18 36; denizkizi23@hotmail.com.
3 yaşında Rotweiller cinsi köpeğimiz Küçükyalı’da çalındı. Görenlerin (0216) 388 75 08 numaralı telefonu aramasını rica ediyoruz.
Dişi Van kedimi çiftleştirmek istiyorum. (0535) 324 16 62; (0216) 499 24 20.
3 yaşındaki Terrier cinsi köpeğim Leydi, 15 gün önce Güzelce’deki evimizden nüfus kağıdıyla beraber çalındı. Görenlerin (0532) 284 15 86 numaralı telefonu aramasını rica ediyoruz. Bulana ödül vereceğiz.
1.5 yaşındaki kediyi sahiplenmek ister misiniz? (0212) 233 30 58; (0532) 313 20 58.
Anne kedi ve 1.5 aylık yavrularına İstanbul’da yeni yuva arıyoruz. (0212) 285 26 50-392.
Annesini trafik kazasında kaybeden 4 haftalık dişi kedi sıcak bir yuvanın özlemini çekiyor. (0533) 634 75 80.
1 Mayıs’ta Arnavutköy civarında Labrador cinsi eğitimli bir köpek buldum. Ailesinden haber bekliyorum. (0532) 457 59 75.
5 yaşındaki uslu mu uslu Van kedisine yuva aranıyor. (0216) 414 95 79; (0532) 232 22 32.
Beylikdüzü Kavaklı Köyü’ndeki barınaktan kaybolan sarı renkli, uzun tüylü köpeğim Peluş’u gördüyseniz lütfen arayın. (0535) 716 98 65.
Yazının Devamını Oku