Oya Armutçu

Güneş

18 Eylül 2017
GÜNEŞ Sezai Akmen, Türkiye’nin ilk Milli Eğitim Bakanı Mustafa Necati tarafından Güneş ismi verilen, Atatürk dönemi milletvekili Halit Bayrak’ın da yeğeni ve Ankara’nın ilk çocuk doktorlarından merhum Dr Mehmet Fazıl Akmen’in eşiydi.

Adı gibi Güneş’ti. Adlarını bile bilmediği hiç tanışmadığı bini aşkın tıp fakültesi öğrencisine, zamansız kaybettiği doktor eşinin anısına burs verdi. Onların Güneş’leri oldu. 2 Haziran’da aramızdan ayrıldı. Çağdaş, Atatürkçü, örnek bir Türk kadınıydı. Türkiye’den sonra adı çok sevdiği Kıbrıs’ta yaşayacak.  Lefkoşa Türk Belediyesi’nin 7 Eylül-3 Ekim arasında düzenlediği bu yıl 15’incisi yapılan Kıbrıs Tiyatro Festivali’nde adına özel bir ödül kızı tarafından konuldu. İlk ödül önümüzdeki yıl festivalde Kıbrıs’lı bir tiyatro sanatçısı, tiyatro grubu ya da sanatı destekleyen bir kuruma verilecek.

Güneş Sezai Akmen, sivil toplum kuruluşlarının en önemli ve en büyük Altın Fiyonk Madalyası’na da sahipti. STK duayeniydi.

 

 Lefkoşa Belediye Başkanı Mehmet Harmancı’ya festivali ve bu özel ödülü sordum. Harmancı, konulan özel ödülün sanat adına çok anlamlı olduğunu belirterek, Türkiye’den festivale daha çok ilgi ve destek beklediklerini vurguladı.

 

Festival Komitesi Başkanı Kıymet Karabiber ise ilk kez bu yıl Lefkoşa Belediyesi’nin festivalin ana sponsorluğunu üstlendiğini, ödenekli tiyatroların festivale daha fazla katılımını sağlamak istediklerini söyledi. Karabiber, Lefkoşa Belediye Tiyatrosu olarak Türkiye’deki festivallere davet edilmeyi beklediklerini küçük bir not alarak iletti. Annesinin adını yaşatmak için bir de Atatürk konulu kompozisyon yarışması düzenleyeceğini belirten Doç Dr Füsun Akmen Balkaya festival ve ödülle ilgili bakın ne dedi:

 

Yazının Devamını Oku

Kadın, komşu yumruğundan nasıl korunur

4 Eylül 2017
GEÇEN hafta yazdığım, İzmir’de bir kadına komşusu erkeğin yumruk atıp dudağını patlatmasının, 6284 Sayılı Kadını Şiddetten Koruma Yasası kapsamına girmediğine ilişkin karar büyük tartışma yarattı.

Birçok kadın okurum karara tepki mail’i attı. Bazıları da “Hâkim niye böyle karar verdi?” diye sordular. Önce kısaca o kararı anımsatayım:

İzmir’de hâkim, 6284 Sayılı Kanun’un “kadın oldukları” ya da “cinsiyete dayalı ayrımcılık” niteliğindeki eylemlere karşı koruma sağladığı, “kedi besleme ve komşuluktan kaynaklanan husumete yönelik ihtilaf nedeniyle tedbir kararı verilemeyeceği” ve “konunun genel mahkemelerde halli gerektiği” gerekçeleriyle mağdur kadınların tedbir ve erkek komşunun silahına el konulması talebini reddetmişti. Mağdur kadınların avukatı, Avukatlar Sendikası Başkanı Sedef Ünal, ret kararlarına önümüzdeki günlerde itiraz edeceğini belirterek, kararın yanlış olduğunu savundu.

KARINCA: KARAR DOĞRU

Şiddet gören, tacize uğrayan kadınlar lehine verdiği örnek kararlarla Türkiye’de bir dönem gündem yaratan, eski Ankara 8. Aile Mahkemesi Hâkimi Eray Karınca ise hâkimin kararını “doğru” bulduğunu belirterek destek verdi. Karınca, 6284 Sayılı Yasa’nın komşu kavgasında, erkek komşuya karşı uygulanamayacağını, bunun yasanın çıkarılış amacına aykırı, “sakıncalı” ve “yanlış” olacağını savundu. Karınca, dava dosyasının içeriği bilinmediği gibi görülmekte olan bir dava hakkında görüş bildirmeyi sakıncalı bulduğunu, ancak kamuoyunun doğru bilgilenmesi açısından 6284 Sayılı Kanun’a ilişkin uygulamanın açıklanması gerektiğini söyledi. Karınca, avukat Ünal’ın “Yasanın tüm şiddet mağdurlarını kapsayacağı” itirazına ise katılmadı. Karınca, 6284 Sayılı Yasa ve karara ilişkin özetle şu değerlendirmeleri yaptı:

SAKINCALI VE YANLIŞ

“6284 Sayılı Yasa’nın 1. ve 2. maddelerinden yola çıkılarak, tüm şiddet mağdurlarının bu korumadan yararlanacağı, cinsiyete yönelik ayrımcılık kıstasının, komşuluk hukuku, ceza hukuku vb tüm ilişkilere uygulanmasını engellemeyeceği savunulmuştur. Nitekim yasadaki 2/1-ç bendinde kadının cinsiyeti nedeniyle uğradığı şiddetin dile getirilmiş olmasına karşın 1. maddedeki tüm şiddet mağdurlarının koruma kapsamında olduğunun ifade edilmesi kafa karıştıracak gibidir. Bu bakış açısına göre 2/1-ç bendindeki cinsiyete dayalı ayrımcılık kıstası diğer bentler gibi bir örneksemedir. O halde 1. maddedeki tüm şiddet mağdurları ifadesinden yola çıkılarak ‘koruma tedbirlerinden tüm şiddet mağdurları yararlanmalıdır’ demek olanaklıysa da bu sonuç hem sakıncalı hem de yanlıştır.

HAKKIN KÖTÜYE KULLANIMI OLACAK

Yanlıştır çünkü, her somut olayda hukuki ilişkinin niteliğine ve kadının cinsiyeti nedeniyle şiddete uğrayıp uğramadığına bakmak gereklidir. Her ne kadar yasadaki tedbirlerden tüm aile bireylerinin yararlanması olanaklıysa da amaç, esas olarak kadının cinsiyeti nedeniyle uğradığı ayrımcılığın tezahürü olan şiddetin önlenmesidir. Bunun dışındaki kullanımlara olanak vermek hakkın kötüye kullanımı olacaktır. Kaldı ki, 6284 Sayılı Kanun’un 1/2. bendi, bu kanunun uygulanmasında İstanbul Sözleşmesi olarak da bilinen, Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’ne uyulmasını emretmektedir. Bu sözleşmenin 3. maddesinde ise sözleşmenin amacı, ‘Toplumsal cinsiyete dayalı her türlü eylem’ olarak belirlenmiştir.

Yazının Devamını Oku

Erkek komşu yumruğundan kadını korumaya ret

28 Ağustos 2017
İzmir’de bir hâkim, komşu kavgasında kadına yumruğun 6284 sayılı Kadını Şiddetten Koruma Yasası kapsamına girmediğine karar verdi. Hâkim, yumruk yiyen N.Z. ile şiddetin tanığı ve tehdit mağduru olan kadın apartman yöneticisi N.C.’nin, astsubay komşu aleyhine altı ay süreyle yaklaşmama ve silahına el konulması talebini reddetti.

DAVAYA bakan hâkim, kanunun “kadın oldukları” ya da “cinsiyete dayalı ayrımcılık” niteliğindeki eylemlere karşı koruma sağladığı, “kedi besleme ve komşuluktan kaynaklanan husumete yönelik ihtilaf nedeniyle tedbir kararı verilemeyeceği” ve “konunun genel mahkemelerde halli gerektiğine” hükmetti. Önce özetle N.Z. ile N.C.’nin 23 Ağustos tarihli koruma talepli o başvurusu:

DOĞALGAZ VE KEDİ KAVGASI
“İzmir’de 22 Ağustos günü öğleden sonra emekli astsubay K.Z., doğalgaz bağlatan kadın komşusu N.Z.’nin evine girerek tadilata engel olmak istedi. N.Z.’yi döverek dudağını patlattı. Olayın tanığı kadın yönetici N.C.’ye de tehditler savurdu. Şahıs devamlı surette apartmanda yaşayan insanlara müdahale etmekte, çeşitli bahanelerle (örneğin apartmanın önünde kedi beslenmesiyle ilgili ya da bir tadilatla ilgili) insanlara saldırmaktadır. Şahıs, emekli bir astsubay olmakla, silah sahibidir.

SİLAHINA EL KONULMADI
En son müvekkil N.Z.’ye karşı gerçekleştirilen olay günü (22.08.2017) konu derhal polise intikal ettirilmiş, 155 polis ekiplerinin götürdüğü B. Karakolu’ndaki polislere ifade verilmiş. Hem müvekkilim N.Z. hem de yönetici olan N.C., bu ifadelerinde, 6284 sayılı Yasa uyarınca koruma kararı istenmiştir. Yasanın g fıkrasında ‘Bulundurulması veya taşınmasına kanunen izin verilen silahları kolluğa teslim etmesi’ de öngörülmüşken, bu talep savcı tarafından garipsenerek reddedilmiştir. Polis memurlarınca faile silahı olup olmadığı sorulmuş ve fail tarafından ‘Var, evde’ cevabı verilmiş olmasına karşın, ayrıca şiddet uygulayan, polis merkezinde de alenen tehdit edip ‘belasını arayan bana bulaşır’ demesine karşın, şahsın silahına el konulmamıştır.

Yazının Devamını Oku

‘Sahibinden’ ilanlarına dikkat

21 Ağustos 2017
Dolandırıcılar şimdi de internet alışveriş sitelerine ‘sahibinden’ ilanları vererek dolandırıyor. Şu günlerde özellikle ev sinema ve ses sistemleri, fotoğraf makinesi, akıllı telefonlar başta olmak üzere elektronik cihazlar, binlerce liralık piyasa fiyatlarının çok altında, 200-300 lira gibi çok uygun fiyata satılıyor gibi ilan veriliyor. Bu ilanlara kanarak parayı satıcıya havale ederseniz sadece dolandırıldığınızla kalıyorsunuz. Bu tip şüpheli ilanlara da satıcılarına da dikkat.

TÜRKİYE’de yaklaşık 48 milyon internet kullanıcısı var. İnterneti, e-posta okumak ve sosyal ağlara girmek dışında en çok online ürün veya hizmet almak için kullanıyorlar. Fiyatları oturdukları yerden karşılaştırıp en uygun fiyati olana bir tuşla ulaşıyorlar. Buna paralel e-ticaretin hacmi de her geçen gün artıyor.

 

TÜSİAD’ın GittiGidiyor ve The Boston Consulting Group (BCG) destekleriyle hazırladığı “Dijitalleşen Dünyada Ekonominin İtici Gücü: e-Ticaret” adlı raporuna göre Türkiye’de internet kullanan her 3 kişiden biri online alışveriş yapıyor. Online alışverişin tercih edilmesindeki en önemli etken ise uygun fiyat beklentisi. Ancak, ucuza alayım derken dolandırılmayın...

 

Dolandırıcılar şimdi de internet alışveriş sitelerine ‘sahibinden’ ilanları vererek dolandırıyor. Şu günlerde özellikle ev sinema ve ses sistemleri, fotoğraf makinesi, akıllı telefonlar başta olmak üzere elektronik cihazlar binlerce liralık piyasa fiyatlarının çok altında, 200-300 lira gibi çok uygun fiyata satılıyor gibi ilan veriliyor. Bu ilanlara kanarak, parayı satıcıya havale ederseniz sadece dolandırıldığınızla kalıyorsunuz. Bu tip şüpheli ilanlara da, satıcılarına da dikkat. Önce başına bu olay gelen U.E.’nin mail’i:

 

“11 Ağustos 2017 Cuma günü www... internet alışveriş sitesinde bulunan ikinci el Apple TV 4. Nesil ürünü satın almak istedim. İlanda Muhammet Engin G. adlı satıcı üç gün kullandığı ama ihtiyacını karşılamadığı için ürünü 350 TL’ye sattığını belirtiyordu. Adres olarak, Bayburt Aydınlıkevler Ahmet Yesevi Mahallesi’ni, telefon numarası olarak ise 534 206 .. ..  numarasını belirtmişti. Belirtilen numara ile iletişim kurarak ürünü almak istediğimi kaydettim. Bana bir bankaya ait TR82 0011 1000 0000 0069 0172 hesap numarasına EFT yapmam durumumda ürünü hemen kargolayabileceğini söyledi. EFT’yi yapıp ücreti verilen hesaba gönderdikten sonra, ürünü PTT Kargo’ya verdiğini söyledi. Ancak kargo gönderi takip numarası vermekten ısrarla kaçındı. İşlemden şüphelenmem üzerine satıcı kişi, siteden ürünün ilanını kapattı. Ayrıca Sony ev sinema sistemi, fotoğraf makinesi gibi başka ilanları da vardı. Bütün bu ilanları da kapattı. Telefon numarası da bir daha açılmadı. İlanın verildiği site ise sadece kullananın üyeliğini sonlandırmakla yetindi. Kullanıcıya ait bilgileri savcılığa verebileceğini belirtti. İnternet alışveriş siteleri üyelerin yeterince güvenilirliğini test etmeden ilana yer vererek bu dolandırıcılık olayına aracılık etmiş olmuyor mu?”

 

Yazının Devamını Oku

Rahatsız eden komşunun evini satın al kurtul

14 Ağustos 2017
Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 25. maddesine göre rahatsızlık veren, örneğin kapı önünde 7/24 çöp biriktiren, sürekli kavga gürültü çıkaran, bu çekilmezlik hali de süreklilik kazanan komşunun dairesinin diğer apartman sakinlerince birleşilerek satın alınması mümkün. Haberiniz olsun.

APARTMANDA YAŞAM KURALLARI İLAN EDİLSİN

Bu mail okurumuz V.K.’dan.

Apartman ve sitelerde “toplu yaşam kuralları” ilan edilmesini önermiş. Önce V.K.’nın o mail’i

‘Toplumda yazılı olmayan ama gayet önemli olan konulardan biri, apartman-site sakinlerinin adap kuralları konusunda verdikleri kronik rahatsızlık. Karşı daire 20 yıllık lise fen öğretmeni bir bayan, tam 8 senedir rahatsızlık veriyor. Bir örnek verelim; 7/24 kapı önüne çöp biriktiriyor.

Biz çeşitli vasıtalarla girişimlerimiz sonuç vermeyince, ilçe Milli Eğitim’den önce gazetenize yazalım istedik. Pek çok sitede bu sorun varmış. Sosyal ahlak diye bir dosya açarak apartman ve sitelerde toplu yaşam kuralları açıklansa olmaz mı?”

KAT MÜLKİYETİ KANUNU’NDA KURALLAR VAR

Okurum V.K.’nın genel standart olarak ilan edilmesini istediği apartmanda

Yazının Devamını Oku

Kiracınız anahtarı emlakçıya verirse

7 Ağustos 2017
Evi boşaltan kiracınız anahtarı size değil emlakçıya teslim etti. Bu, kira sözleşmesinin feshi anlamına geliyor mu? Yanıtı hayır. Kiracılar, bu noktada dikkat. Anahtar kiralayana yani mülk sahibine teslim edilmedikçe kira sözleşmesi feshedilmiş sayılmıyor.

OKURUM M.K., birçok kiracı ve mülk sahibi okurumun merak ettiği depozito iadesi, kira stopajı ve anahtarın teslimini sormuş. Önce mail’i ve tüm kiracı ile mülk sahiplerini ilgilendiren soruları:

 

“Sitedeki dairemi işyerine kiraya verdim. Ekim 2016’nın 10’unda başlamak üzere sözleşme yaptık. İki aylık kira karşılığı da depozito aldım. Her ayın 10’unda “net” 2000 TL kira alıyordum. Geçen mart ayında kiracım mayıs ayında yurtdışına gideceği için daireyi boşaltmak istediğini söyledi. Ben de kötü ayrılmamak için mayısta evi boşaltmasını kabul ettim. Ancak Nisan ayının 25’inde kiracının adamları daireyi boşaltmak istemiş. Yönetim aidat borçları olduğu için evin boşaltılmasına izin vermeyince, ‘Polis çağırırız, daireyi boşaltırız’ demeleri üzerine beni arayıp durumu bildirdiler. Ben de yönetime kiracımın efendi bir adam olmasına güvenerek boşaltılmasına izin verilmesini söyledim. Daireyi 25 Nisan’da boşalttılar. Daha sonra kiracım bana yurtdışında olduğunu, depozitoları iade ettiğimde aidat borçlarını ödeyeceğini söyleyen bir mesaj attı. Birkaç şey sormak istiyorum:

 

1- Mayısta çıkacağını söyleyen ve 25 Nisan’da çıkan kiracının benden iki aylık depozito isteme hakkı var mı?

 

2- İşyeri olduğu için stopaj ödemesi gerekiyordu. Hiçbir şey ödememiş. Benim yapmam gereken bir şey var mı?

 

Yazının Devamını Oku

İşyeri komşu derdi

31 Temmuz 2017
KONUT olarak kullanmak üzere satın aldığınız binadaki daireler işyeri olarak kiralanmaya başladı. Bu da sizi rahatsız ediyor. Ne yapacaksınız?

Önce okurum G.T.’nin mail’i ve bu konudaki sorusu:

 

“M... Residence’ta daire olarak aldığımız binada iki yıldır oturuyorum. Bir gün karşı komşum evini aniden ‘işyeri’ olarak kiralamış. Kiracı olarak geçen kişiler evi ticari firma olarak kullanıyor. Bu da bizi residence sakini olarak rahatsız ediyor.

 

Residence müdürü ile konuşmama rağmen bir sonuç alamadık. Bu konuda ne yapmalıyım? Yasal haklarım ve şikâyet mercilerim nerelerdir? Bu konuda, evi kiralayan, kiracı ve bina yönetim müdürü olarak her birine ne yaptırımlar olabilir? Buradan kiracıyı şikâyetle çıkarabilir miyiz?”

 

YÖNETİM PLANINA BAKIN

 

Yazının Devamını Oku

12 bin 794 askeri öğrenci ne yapsın?

24 Temmuz 2017
15 Temmuz darbe girişimi sonrası 669 sayılı OHAL KHK’sının 104. maddesiyle, askeri okullar kapatıldı.

Aynı KHK’nın 105. maddesiyle de bu öğrencilerin sivil okullara naklen kaydedilmesi öngörüldü

Milli Eğitim Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu verilerine göre işte bilanço:

Bu askeri öğrencilerden lise ve dengi okul düzeyinde 3 bin 23 adaydan 3.002’si, üniversite düzeyinde 6 bin 620 adaydan 5 bin 971’i naklen sivil dengi okullara kaydedildi.

3 BİN 821’İNE DİPLOMA

Harp okullarında eğitim devresini bitirmiş olmalarına rağmen subay ve astsubay olarak nasbedilmeyen 3 bin 821 öğrenciye ise sivil üniversitelerden diploma alma imkânı tanındı.

Kapanan askeri lise ve harp okullarından bu KHK kapsamına giren toplam 12 bin 794 öğrenci var.

ÖN BAŞVURU YAPAMADILAR

Kapanan askeri okullar nedeniyle ilişikleri kesilen bu öğrenciler, 17 Temmuz’da Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu’nun çalışmaya başlamasıyla komisyona başvurmak istediler. Ancak, “Girmiş olduğunuz kimlik bilgileri OHAL kapsamında başvuru yapmaya uygun değildir” uyarısı ile karşılaştılar. OHAL Komisyonu’na ön başvuru yapamadılar.

Yazının Devamını Oku