Paylaş
DAVAYA bakan hâkim, kanunun “kadın oldukları” ya da “cinsiyete dayalı ayrımcılık” niteliğindeki eylemlere karşı koruma sağladığı, “kedi besleme ve komşuluktan kaynaklanan husumete yönelik ihtilaf nedeniyle tedbir kararı verilemeyeceği” ve “konunun genel mahkemelerde halli gerektiğine” hükmetti. Önce özetle N.Z. ile N.C.’nin 23 Ağustos tarihli koruma talepli o başvurusu:
DOĞALGAZ VE KEDİ KAVGASI
“İzmir’de 22 Ağustos günü öğleden sonra emekli astsubay K.Z., doğalgaz bağlatan kadın komşusu N.Z.’nin evine girerek tadilata engel olmak istedi. N.Z.’yi döverek dudağını patlattı. Olayın tanığı kadın yönetici N.C.’ye de tehditler savurdu. Şahıs devamlı surette apartmanda yaşayan insanlara müdahale etmekte, çeşitli bahanelerle (örneğin apartmanın önünde kedi beslenmesiyle ilgili ya da bir tadilatla ilgili) insanlara saldırmaktadır. Şahıs, emekli bir astsubay olmakla, silah sahibidir.
SİLAHINA EL KONULMADI
En son müvekkil N.Z.’ye karşı gerçekleştirilen olay günü (22.08.2017) konu derhal polise intikal ettirilmiş, 155 polis ekiplerinin götürdüğü B. Karakolu’ndaki polislere ifade verilmiş. Hem müvekkilim N.Z. hem de yönetici olan N.C., bu ifadelerinde, 6284 sayılı Yasa uyarınca koruma kararı istenmiştir. Yasanın g fıkrasında ‘Bulundurulması veya taşınmasına kanunen izin verilen silahları kolluğa teslim etmesi’ de öngörülmüşken, bu talep savcı tarafından garipsenerek reddedilmiştir. Polis memurlarınca faile silahı olup olmadığı sorulmuş ve fail tarafından ‘Var, evde’ cevabı verilmiş olmasına karşın, ayrıca şiddet uygulayan, polis merkezinde de alenen tehdit edip ‘belasını arayan bana bulaşır’ demesine karşın, şahsın silahına el konulmamıştır.
ŞAHIS SALDIRGAN VE SİLAHLI
Ülkemizde her yıl binlerce kadın, şiddet eylemleri sonucunda hayatını kaybettiği için, 6284 Sayılı Yasa önlem amacıyla çıkarılmış, derhal uygulanması gereken tedbirleri içeren bir yasadır. Fakat her nedense uygulayıcıların elinde bir hiçe dönüşmektedir. Bugün bir kadını elleriyle darp eden failin evinde bir silah bulunmaktadır. Bugün ve devamındaki herhangi bir gün, şiddet uygulayanla aynı apartmanda oturan müvekkillerin ve diğer insanların can güvenliği tehdit altındadır. Acilen, saldırgan şahsın silahına 6284 Sayılı Yasa gereğince el konulması hayatidir. Şahıs, hakaretler ve tehditler etmektedir. En son, saldırılarını bir kadına yumruk atmaya vardırmıştır. Böylesine saldırgan bir şahsın silahını her an kullanması endişesi ile uyku uyumamız mümkün değildir.”
KADINA ŞİDDETE GİRMEZ
Adli tatil olması nedeniyle İzmir 1 ve İzmir 17. aile mahkemelerine bakan aynı hâkim aynı gün ayrı ayrı şiddet mağduru N.Z. ve tanık yönetici N.C.’nin koruma taleplerini reddetti. Kararlarda, özetle şu değerlendirme yapıldı.
“6284 Sayılı Kanun’un 2/1-ç maddesinde kadına yönelik şiddet; ‘kadınlara yalnızca kadın oldukları için uygulanan veya kadınları etkileyen cinsiyete dayalı bir ayrımcılık ile kadının insan hakları ihlaline yol açan ve bu kanunda şiddet olarak tanımlanan her türlü tutum ve davranışı’ şeklinde tanımlandığından ve aynı yasanın 1/ç maddesinde ‘Bu kanun kapsamında kadınlara yönelik cinsiyete dayalı şiddeti önleyen ve kadınları cinsiyete dayalı şiddetten koruyan özel tedbirler ayrımcılık olarak yorumlanamaz’ şeklindeki maddeler gereğince iddia edilen vakıaların; kadınlara yalnızca kadın oldukları ya da cinsiyete dayalı ayrımcılık niteliğinde bulunmadığı, kedi besleme ve komşuluktan kaynaklanan husumete yönelik olması karşısında bu ihtilafın 6284 Sayılı Kanun kapsamında değil 5237 sayılı TCK ve Türk Medeni Kanunu’nun 24/1. maddelerindeki, ‘hukuka aykırı olarak kişilik hakkına saldırılan kimse hâkimden, saldırıda bulunanlara karşı korunmasını isteyebilir’ hükmüne göre genel mahkemelerde halli gerektiğinden, karşı taraf K.Z. aleyhine tedbir kararı verilmesi talebinin 6284 Sayılı Kanun kapsamına girmediğinden bu kanun kapsamında tedbir talebinin reddine.”
AVUKAT: İDARE EDECEĞİZ
MAĞDUR iki kadının avukatı ve aynı zamanda Avukatlar Sendikası Başkanı Sedef Ünal, koruma tedbir taleplerinin reddi kararlarına itiraz edeceklerini söyledi. Yasa kapsamındaki Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri’nin de aktif çalışarak bu tip olaylara müdahil olmasını istediklerini belirten avukat Ünal, isyanını şöyle dile getirdi:
YASA TÜM MAĞDURLARI KAPSIYOR
“6284 Sayılı Yasa’nın 1. maddesinde tüm şiddet mağdurlarının kapsamda olduğu açıkça belirtilmiş olup, 2. maddesinde de tanımlar detaylıca açıklanmıştır. Hâkimin sadece bir kısmını aldığı yasada açıkça;
‘d) Şiddet: Kişinin, fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik açıdan zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfi engellenmesini de içeren, toplumsal, kamusal veya özel alanda meydana gelen fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davranışı,
e) Şiddet mağduru: Bu Kanunda şiddet olarak tanımlanan tutum ve davranışlara doğrudan ya da dolaylı olarak maruz kalan veya kalma tehlikesi bulunan kişiyi ve şiddetten etkilenen veya etkilenme tehlikesi bulunan kişileri’ ifade eder diye açıkça belirtilmiştir. Ülkemizde her yıl binlerce kadın, şiddet eylemleri sonucunda hayatını kaybettiği için, 6284 Sayılı Yasa önlem amacıyla çıkarılmış, aradaki komşuluk hukuku, ceza hukuku ya da diğer hukuk ilişkileri fark etmeksizin derhal uygulanması gereken tedbirleri içeren bir yasadır. Fakat her nedense uygulayıcıların elinde bir hiçe dönüşmektedir.
KADINI ÖLDÜRMESİ Mİ BEKLENİYOR
Bir adamın yumrukla bir kadını yaralaması, evindeki silahıyla devamlı tehditler savurması hadisesinde dahi koruma yasasını uygulamayan yargı, her gün onlarca kadının öldürülmesinde hiç sorumluluk hissetmemekte midir? Daha nasıl bir şiddetin olması beklenmektedir? Silahlı olan şahsın silahını kullanıp kadını öldürmesi mi beklenmektedir?”
Bakalım, 1 Eylül’de başlayacak yeni adli yılda yeni gelen hâkim itiraza ne diyecek? Yorumlarınızı da bekliyorum.
Paylaş