ÖNCE okurum A.G.’nin, apartmanın dış cephesinin boyatılması ile ilgili sorusu:
“Beş katlı çift daire oturumlu apartmanımızın 1. ve 2. kat seviyesinde 4 dairelik alanı 3 harfli bir zincir market binanın kullanıma başladığı günden bu yana kiracı olarak kullanmaktadır. Kalan 3 katta 6 daire vardır. Geçen yıl mülk sahibi ile sözleşme yenileyip 10 yıllık bir kontrat daha yapmışlar. Binamızın yönetimi olmasına rağmen bu şirket hiçbir şekilde haber vermeden, izin almadan, karar aldırmadan, 5 katlı binanın ilk 2 katında ve sadece 3 cephede boya değişikliği yaptılar. Binamız kırmızı/beyaz renkte iken şimdi ilk 2 kat siyah diğer katlar kırmızı/beyaz oldu. Biz bu konuda hukuken ne yapabiliriz?”
DIŞ CEPHEDE BOYA TARTIŞMASI YAŞANIYOR
Apartman ve sitelerde dış cephenin boyatılması, alttaki dükkânların dış cephede yaptığı boya değişikliği ve tadilatlar konusunda kimi zaman kavgaya varan tartışmalar çıkıyor. Binalar mimari projesinden farklı rengârenk bir hal alırken, büyük sıkıntı ve anlaşmazlık yaşanıyor. Okurum A.G. ve diğer okurlarımın dış cephenin boyatılması ile ilgili sorularını Kat Mülkiyeti Hukuku uzmanı avukat Şeref Kısacık’a sordum. Avukat Kısacık’ın, sorularınıza yanıtları ve değerlendirmeleri bakın şöyle:
APARTMAN VE SİTENİN DEĞERİ DÜŞER
“Apartman, işhanı, site gibi toplu yaşam alanlarında malikler, kiracılar ve diğer apartman-site sakinleri ortak alan yer ve tesisleri kullanırken, Kat Mülkiyeti Kanunu (KMK) başta olmak üzere, ilgili yasalara, yönetim planına (YP) ve kendi genel kurullarında (GK) alınan kararlara uygun davranmak zorundadırlar. Aksi halde kaos ortamı oluşur. Apartmanımızda, sitemizde huzursuzluklar tartışmalar ve kavgalar ortaya çıkar. Herkesin birbiriyle kavgalı olduğu bir yerde yaşam kalitesi de evlerin alım-satım ve kira değeri de düşer. O nedenle ortak yaşam alanlarında kurallara uygun davranılmalıdır. Aksi halde herkes zarar görür.
DIŞ CEPHEYİ İSTEYEN İSTEDİĞİ RENGE BOYAYAMAZ
YÖNETİCİ TEK BAŞINA YASAKLAYABİLİR Mİ
1)Okur B.K.: İstanbul’da birçok siteye girişimiz yasak. Güvenlikle siparişi bırakacağım blok arasındaki mesafe yaklaşık 1-1.5 kilometre. Bu yolu yürümek zorundayım. Motosikletle girmemiz yasaklanmış. Yöneticinin tek başına böyle bir yasak koyabilir mi?
Avukat Kısacık: Motokuryeler, çok bloklu ve geniş alana sahip sitelerde damacana gibi ağır siparişle dakikalarca yürümek zorunda kalıyorlar. Kış ve yaz hava koşulları da düşünüldüğünde bu durum çekilemez bir hal alıyor. Hızlı teslimat baskısı altında kalan motokuryeler iş kazası sonucu hayatlarını kaybediyorlar. Geç teslimat halinde ise kazanç kaybına uğruyorlar. Motokuryelerin karşılaştıkları bu engeller sipariş verenlerin de mağduriyetine yol açıyor. Zira; siparişler, sitede oturanlar tarafından talep edilen bir hizmet olup bunu engellemek mülkiyet hakkına aykırı.
Her ne kadar site yönetimi motokuryelere ilişkin yasak getirse de Anayasa ve Kat Mülkiyeti Kanunu’nun (KMK) maliklere verdiği mülkiyet hakkının kullanılmasını sınırlayacak şekilde keyfi kararlar alınamaz. Yasaların vermediği bir yetkiyi kullanılamaz. Yönetici ise hiçbir şekilde tek başına böyle bir yasak koyamaz.
SİTE GENEL KURULU DA TAMAMEN YASAKLAYAMAZ
2) Site genel kurulunda motokuryelerin girişinin tamamen yasaklanması kararı alınabilir mi?
En yetkili organ olan site genel kurulunda (GK) dahi motokuryelerin siteye girmesini tümden yasaklayan kararlar alınamaz. Hukuken tartışmalı olmakla birlikte
TÜRKİYE İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’na (TİHEK) doktora kredisiyle ilgili başvuru şöyle yapıldı: H.Ö., doktora yapacaktı. “2020 yılı doktora öğrenim kredisi”ne başvurdu. Başvurusu kabul edildi. E-devlet portalından kredi taahhüdü onaylandı. Otomatik olarak banka hesabı açıldı. Banka hesap kartları da adresine gönderildi. Öğrenim kredisinin yatırılmasını bekliyordu. Ancak, kredisi yatırılmadı. Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü’nü aradı ve ödeme için talepte bulundu. Sonrasında telefonla aranarak, kurumun resmi web sitesinden kaynaklı “sistemsel hata” nedeni ile başvurusunun kabul edildiği, 35 yaş sınırına takıldığı için kredi verilmeyeceği bildirildi.
H.Ö.’ye, yazı ile kredi talebinin yaş sınırına takıldığı için reddedildiği, yaş sınırının zaten başvuru kılavuzunda bulunduğu, yönetmelik çalışmasının devam ettiği ve bu konuda yasal düzenleme yapılacağı bilgisi verildi.
MAHKEME YERİNE TİHEK’E BAŞVURDU
Kredi talebi yaşa takılan H.Ö. ise hak aramak için mahkeme yerine fazla başvurulmayan bir yöntemi tercih etti. TİHEK’e, “ayrımcılık yasağının” ihlal edildiği iddiasıyla bireysel başvuru yaptı. Başvurusunda, eğitim ve öğrenim hakkında, fırsat ve imkân eşitliği yönünden haksızlık yapıldığını ve ayrımcılığa uğradığını iddia etti.
10 BİN LİRA CEZA
TİHEK, 14 Haziran’da verdiği kararıyla H.Ö.’yü haklı buldu. Eğitim hakkı kapsamında yaş temelinde “ayrımcılık yasağının ihlal edildiğine” oyçokluğu ile karar verdi. Muhatap, Gençlik ve Spor Bakanlığı Kredi ve Yurtlar Genel Müdürlüğü’ne 10 bin TL idari para cezası kesildi.
Önce A.K.’nin, benzer şekilde kısa dönem tatil için ev kiralayan okurlarımın şikâyetini özetleyen sorusu: “Bayram öncesi tüm ailemle hayatımda ilk kez yabancı bir web sitesi üzerinden Urla’da ev kiraladım. Banyoda boru patladı, ev lağım koktu. Bayram üstü 8 kişiyi Çeşme’de otele taşımak zorunda kaldım. Ödediğim para kadar otele de para yatırdım. O günden beri muhatap bulamıyorum. Ofis yok, fatura yok, Türk yetkili yok, Türkçe konuşan, yardım eden yok. Paramı geri alamıyorum. Ev sahibi paranın sadece bir miktarını ödedi. Temizlik parası bile benden alındı. Amerika ile görüşüyorum işi sürekli yokuşa sürüyorlar. Hukuken ne yapabiliriz? Nereye şikâyet edebiliriz?”
YASAL DÜZENLEME
Tatil döneminde sizlerden gelen bu tarz soruları, emekli tüketici mahkemesi hâkimi Hüseyin Kısacık’a sordum. Kısacık’ın, tatil mağduru okurlarımın sorularına yanıtları şöyle: Günlük ya da kısa dönem oda, yer kiralanması günümüzün gelişen ve hukuki boşluk olduğu için acilen yasal çerçeveye oturtulması gereken önemli bir konusudur. Çünkü bu tarz kiralamalarda, taraflar arasında Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında “Hizmet sağlayan” ve “Hizmet alan” şeklinde bir ilişki bulunmadığından, bu kanunun uygulanması ve tüketiciye sağladığı korumalardan yararlanılması mümkün değil.
SULH HUKUK’A BAŞVURUN
Konuya kira sözleşmesi açısından bakıldığında ise, yürürlükteki mevzuata göre
HAKKI VAR MI
Ev sahipleri dairelerini site yönetimi ve apartman yönetiminden izin almadan günlük ya da kısa süreli kiraya verebilir mi?
Avukat Şeref Kısacık: Evet verebilirler. Bağımsız bölüm malikinin evini konut amaçlı kullanmak üzere kiraya vermesini diğer malikler ve apartman-site yönetimleri engelleyemez. Aksi düşünce, mülkiyet hakkına müdahale olur ki yöneticilerin böyle bir hak ve yetkisi yoktur.
YÖNETİM PLANINDA DÜZENLEME YAPIN
Evlerin günlük/kısa süreli kiraya verilmesine karşı olan apartman-site yönetimleri ve site sakinleri neler yapabilirler?
Yapılacak, apartman-site genel kurullarında (GK) bu konuyu gündeme alarak GK’de ayrıntılı olarak görüşmeleri ve karar almaları gerekir. Bir daireyi, konut olarak kısa süreli kiraya vermek doğrudan yasaklanamaz. Ancak, kısa süreli kiracıların yaratacağı sorunları en aza indirecek ve/veya kısa süreli kiraya vermeyi cazip olmaktan çıkartacak, bazı koşullarda tümden yasaklayacak düzenlemeler yapılabilir. Bunlardan başlıcaları şöyle:
* Her ne kadar ortak gider avansından/aidattan her koşulda malikler sorumlu iseler de
ÖNCE konut kiralayanların ortak şikâyetini özetleyen okurum G.K.’nin örnek sorusu: “Üç yıl önce kiralamış olduğum taşınmazın kira süresi 17 Haziran 2022’de sona erdi. Ödenen 1150 TL aylık kiranın yüzde 25 üstünde bir oran olan yüzde 40 oranında artış yaparak, 1.650 TL olarak ödemek istedim. Ev sahibi yeni sözleşmemi ve gelecek yıl evi tahliye etmeni istedi. Kabul etmedim. Yeni kira düzenlemesine göre, en çok ne kadar kira artışı talep edebilir? Evden tahliye isteyebilir mi? Üç yıldır kirayı elden alıyor. Ne yapmalıyım?”
TÜFE’NİN ALTINDA BELİRLENEBİLİR
Bursa Barosu avukatlarından Olcay Göçüm ve yardımcısı stajyer avukat Hilal Sütcü, okur G.K. ile diğer kiracı ve ev sahibi okurlarımın kira artışlarıyla ilgili sorularını bakın nasıl yanıtladılar:
“Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 344. maddesine göre; beş yıl süre boyunca kira sözleşmesinde kira parasının TÜFE’nin altında bir oranla artırılması kararlaştırılmamış ise beş yıl (1+4 Yıl) süre boyunca TÜFE artış oranı uygulanmak suretiyle tespit edilen kira parasının ödenmesi gerekir. Örneğin; kira sözleşmesinde kira parasının yüzde 20 artırılacağı kararlaştırılmasına rağmen, 12 aylık TÜFE artış oranı yüzde 35 ise kira sözleşmesinde yer alan artış oranı, TÜFE artış oranının altında olduğundan yeni dönem kira parası yüzde 35 değil, yüzde 20 artış oranı uygulanarak ödenir.
İŞYERLERİ KAPSAM DIŞI
7409 sayılı yeni yasayla TBK’nın 344. maddesine geçici düzenleme getirilmiştir. Yasanın Geçici 1. maddesi şöyle: ‘Konut kiraları bakımından bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren geçerli olmak üzere 11 Haziran 2022-1 Temmuz 2023 tarihleri arasında yenilenen kira dönemlerinde uygulanacak kira bedeline ilişkin anlaşmalar, bir önceki kira yılına ait kira bedelinin yüzde 25’ini geçmemek koşuluyla geçerlidir. Bir önceki kira yılının tüketici fiyat endeksindeki on iki aylık ortalamalara göre değişim oranının yüzde 25’in altında kalması halinde değişim oranı geçerlidir. Bu kural, bir yıldan daha uzun süreli kira sözleşmelerinde de uygulanır. Bu oranları geçecek şekilde yapılan sözleşmeler, fazla miktar yönünden geçersizdir.’ Yasada düzenlemenin sadece ‘konut kiraları’ bakımından uygulanacağı belirtilmiştir. Bu nedenle yüzde 25 artış oranı ‘işyeri kiralarında’ uygulama alanı bulamayacaktır.
BEŞ YILLIK SÜRE
PANJUR TAKTIRMA KRİTERLERİ NELER
Okur C.D.: İstanbul’da 20 daireli bir apartmanda oturuyorum. Dairemdeki pencerelere panjur taktırmak için komşularımızdan izin almam gerekiyor mu?
Avukat Kısacık: Pencelerimize ve balkonlarımıza panjur takabiliriz. Kat Mülkiyeti Kanunu’na göre bu bizim hakkımız. Ancak, panjur taktırırken dikkat etmemiz gereken hususlar var. Bunlar şu şekilde:
1- Panjur sabit tesis niteliğinde olmamalıdır.
2- Açılır kapanır nitelikte olmalıdır.
3- Kolayca sökülebilmelidir.
4- Binanın dış görünümünü bozmamalıdır.
5- Balkonu bağımsız bölüme katacak, kapalı alan oluşturacak nitelikte olmamalıdır.
Bu hafta siz okurlarımdan gelen sorular ışığında, bir siteden daire ve dükkân alırken gelecekte sorun yaşamamak için nelere dikkat etmeniz gerektiğini yazdım. İstanbul Barosu avukatlarından kat mülkiyeti hukuku uzmanı avukat Mustafa Şeref Kısacık’ın değerlendirmeleri ve sorularınıza yanıtları şöyle:
“Son 15-20 yıldır çok sayıda bağımsız bölümden oluşan, sınırları içinde okulu, karakolu olan siteler yaşamımıza girdi. Binlerce konuttan oluşan devasa siteler var. Küçük ilçelerde bile yüzlerce konuttan oluşan siteler artık yaşamızın bir parçası haline geldi. Borç harç, kredi kullanarak bir siteden daire aldık diye sevinirken, kendimizi büyük bir kaos ortamında buluyoruz. Bu sitelerin yönetimi de sorunlar yumağı olarak karşımıza çıkıyor. Çoğu zaman bu sorunlarla baş edemiyoruz. Ev mi aldık dert mi, anlayamıyoruz, evimizden soğuyoruz. Huzurumuz kaçıyor.
BİNMEDİĞİNİZ ASANSÖRÜN PARASINI ÖDÜYORSUNUZ
Aidatlar çok fahiş diye yakınıyoruz. Zemin kattan 1 artı 1 daire alıp hiç binmediğiniz asansörün, belki hiç girmediğiniz havuzun giderlerini ödemek zorunda kalıyorsunuz. Yönetime çöreklenen kişiler yıllarca Genel Kurul (GK) yapmıyor. Kafalarına göre siteyi yönetiyorlar. Aidatları istedikleri gibi fahiş şekilde artırıyorlar.
YÖNETİMİ DEĞİŞTİRMEK MÜMKÜN OLMUYOR
GK yapmadıkları gibi topladıkları paranın hesabını da vermiyorlar. GK yapılsa bile hep aynı kişiler yönetici seçiliyor. Biz kimseyi tanımadığımız için yönetime aday olsak bile yine onlar kazanıyorlar. Toplantıya gelemeyen maliklerden topladıkları vekâletnamelerle seçimi hep aynı yönetim sürekli kazanıyor.
GEÇİCİ DİYEREK YILLARCA GK YAPMIYORLAR