Paylaş
Önce A.K.’nin, benzer şekilde kısa dönem tatil için ev kiralayan okurlarımın şikâyetini özetleyen sorusu: “Bayram öncesi tüm ailemle hayatımda ilk kez yabancı bir web sitesi üzerinden Urla’da ev kiraladım. Banyoda boru patladı, ev lağım koktu. Bayram üstü 8 kişiyi Çeşme’de otele taşımak zorunda kaldım. Ödediğim para kadar otele de para yatırdım. O günden beri muhatap bulamıyorum. Ofis yok, fatura yok, Türk yetkili yok, Türkçe konuşan, yardım eden yok. Paramı geri alamıyorum. Ev sahibi paranın sadece bir miktarını ödedi. Temizlik parası bile benden alındı. Amerika ile görüşüyorum işi sürekli yokuşa sürüyorlar. Hukuken ne yapabiliriz? Nereye şikâyet edebiliriz?”
YASAL DÜZENLEME
Tatil döneminde sizlerden gelen bu tarz soruları, emekli tüketici mahkemesi hâkimi Hüseyin Kısacık’a sordum. Kısacık’ın, tatil mağduru okurlarımın sorularına yanıtları şöyle: Günlük ya da kısa dönem oda, yer kiralanması günümüzün gelişen ve hukuki boşluk olduğu için acilen yasal çerçeveye oturtulması gereken önemli bir konusudur. Çünkü bu tarz kiralamalarda, taraflar arasında Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında “Hizmet sağlayan” ve “Hizmet alan” şeklinde bir ilişki bulunmadığından, bu kanunun uygulanması ve tüketiciye sağladığı korumalardan yararlanılması mümkün değil.
SULH HUKUK’A BAŞVURUN
Konuya kira sözleşmesi açısından bakıldığında ise, yürürlükteki mevzuata göre “Kira ilişkisinden kaynaklanan her türlü fesih ve tahliye davaları ile alacak ve tazminat davalarında taşınmazın bulunduğu yer Sulh Hukuk Mahkemeleri yetkilidir” düzenlemesi mevcuttur. Bu nedenle A.K. gibi kısa dönemli ev kiralayıp boru patladığı için otele taşınan ve bu tarz olumsuz bir durumla karşılaşan kişilerin otelin bulunduğu yer sulh hukuk mahkemelerinde veya davalının ikâmet ettiği yerdeki sulh hukuk mahkemelerinde yasal haklarını aramaları gerekir. Ayrıca kiralayan hakkında yerel yönetimlere ve merkezi yönetimlere şikâyette bulunabilirler.
TEMSİLCİ ŞART
Yurtdışı bağlantılı firma ve internet sitesinden yapılan kiralama ve sonrasında karşılaşılan olumsuzluk için ülkemizde başvurabilecekleri yasal temsilciliklerinin olup olmadığı iyice araştırmalıdır. Türk Borçlar Kanunu’na (TBK) göre bu tarz sözleşmeler taraflarını bağlar. Kiralanan mülk sahibini bağlamayacaktır. Türkiye’de de muhatabınız yoksa sözleşmenizde yasal yollarla ilgili hüküm varsa; yurtdışındaki şirketin bulunduğu ülkenin mevzuatına göre hak aranması gerekecektir. Şayet yurtdışı firmadan işlem yapılmış ise Türkiye temsilciliği muhatap alınarak, zarar TBK kapsamında sulh hukuk mahkemelerinden talep edilebilir.
DUVAR MANZARALI YEMEKLER KÖTÜ
İki okurumun sorusu ise kiralanan otel odaları ile ilgili.
Okur R.D.: İnternetten deniz manzaralı diye bir otelden bir haftalığına oda kiraladım. Ama duvara bakan bir oda verdiler. Uçak parasının boşa gitmemesi ve başka iznim olmaması nedeniyle duvara bakan odada kaldım.Tatil için 15 bin TL kredi çekmiştim.
Okur M.A.: Eşim ve iki çocuğumla çıktığım tatile 20 bin TL ödedim. Web sitesindeki fotoğraf ve videoların aksine odalar pis, tesis ve yemekler çok kötüydü. Biz bu otelden ve satın aldığımız tatil sitesinden şikâyetçi olabilir miyiz? Bedel iadesi isteyebilir miyiz?
FOTOĞRAFLA BELGELEYİN
Kısacık’ın bu iki okurumun soruları ile benzer şekilde sorun yaşayan okurlarıma izlenmesi gereken hukuki yolu gösteren değerlendirmeleri de şöyle:
Tüketicilerin en fazla mağdur oldukları konu vaat edilen özellikte tesis olmadığı, sunulan hizmetin kalitesizliği durumudur. Bu noktada Tüketiciyi Koruma Kanunu, koruyucu hükümler içermektedir. Tüketiciler bu durumu fotoğraf veya video çekimleriyle delillendirmeliler. Şikâyetlerini tesis yönetimine ve satın aldıkları aracı kurumu bildirebilirler.
30 GÜNDE İSTENMELİ
Böylesi bir durumda sözleşmeden haklı nedenle dönebilirler. Bedel iadesi ile ayıp nedeniyle indirim ve bu ayıplı hizmet nedeniyle uğradıkları her türlü maddi ve manevi tazminatı talep edebilirler. Ayıplı hizmetten sorumluluk, hizmetin ifa tarihinden itibaren 2 yıllık zaman aşımına tabidir. Tüketicilerin ayıplı tura ödemiş oldukları bedeli ve “ayıplı hizmet” nedeniyle uğradıkları zararı 30 gün içinde istemeleri gerekir.
HAKEM HEYETİNDE ‘ZARAR’ SINIRI
Tüketicilerin talep edebilecekleri miktar önemlidir. Şayet talep edilen miktar hakem heyeti sınırı içerisinde ise, 2022 yılı için 10.280 TL altındaki talepler için ilçe hakem heyetine, 10.280-15 bin 430 TL arası için il hakem heyeti başkanlığına başvuru zorunludur.
ÖNCE ARABULUCU
Talep edilecek miktar 15 bin 430 TL üzerinde ise Tüketici Mahkemesi’ne başvurulur. Ancak, kanun gereği mahkemeye başvurulmadan önce arabuluculuğa başvuru zorunlu hale getirilmiştir. Bu nedenle de 15 bin 430 TL üzeri taleplerde dava açmadan önce arabuluculuğa başvurmak dava şartıdır.
İCRA YOLUYLA ALINABİLİR
Bu tür başvurular üzerine hakem heyetlerinin vereceği kararlar, mahkeme ilamı hükmünde olup lehte verilen karar, doğrudan icra yoluyla tahsil edilebilir. Hakem heyetlerine başvuru da ücretsizdir.
NE YAPMALILAR
Okur R.D.’nin tatil için harcadığı para 15 bin TL olduğu için, ikamet ettiği yerdeki İl Tüketici Hakem Heyeti’ne başvurup “ayıplı hizmet” nedeniyle “bedel iadesi”, “indirim”, “tazminat” isteme yolu açıktır.
Okur M.A.’nın tatile ödediği para, tüketici hakem heyetine başvuru sınırı olan 15 bin 430 TL’nin üzerinde olduğu için öncelikle ikâmet ettikleri yerde zorunlu olarak arabulucuya başvurup daha sonra tüketici mahkemesine dava açması gerekir.
Paylaş