İyidir, lafım yok.
E haliyle yılbaşında da programları var.
Olsun tabii ki. Boğaz’a nazır ender yerlerden orası.
Fakat iki şey kafama takıldı.
İlki, fiyatların euro üzerinden belirlenmesi.
O fiyatlandırmaya göre standart ücret kişi başı 220 euro.
Loca ücreti ise 2 bin 700 euro.
İkincisi, fiyatların yüksekliği.
Hatta “Bu da bizim keyfimiz, karışmayın yahu” diyen bile var.
Hiç kusura bakmayın, karışırız!
İlber Ortaylı, “Serpme kahvaltı tam bir görgüsüzlük. Bu gıda kıtlığında böyle israfa gerek yok” demiş.
Ağzınıza sağlık be hocam!
Çok gereksiz buluyorum ben serpme kahvaltı işini.
Sen ne kadar ‘kahvaltının mutlulukla bir ilgisi olmalı’ sözünü motto edinmiş olursan ol, ne kadar ‘oturduğum masayı siler süpürürüm’ gibi gereksiz bir özgüvene sahip olursan ol...
Yiyemezsin kardeşim...
Silip süpüremezsin...
Orası hep güvenli limandır benim için.
Yılbaşında 2 günlük bir program yapmışlar.
30 Aralık Cuma günü The Stay Warehouse bahçesine bir lezzet alanı kurulacak.
Önce Husa & Zeyada canlı indie elektronik performanslarını sergileyecek sonra da Zeynep Bastık çıkacak sahneye.
Ertesi gün yani yeni yıl günü de devam edecek eğlence. Gün boyu dünyaca ünlü DJ’ler ile veda edilecek 2022’ye... “Evimde otururum” diyenlerin adresi aslında Alaçatı Stay... Çünkü ev rahatlığını sağlıyorlar...
Doğaları gereği öyle çok kalabalık da kabul etmiyorlar zaten.
Etnik yılbaşı
Benim Bodrum’a gidince muhakkak uğradığım bir yer Danış Restoran...
Nusret’in restoranına giden Messi, Nusret’le fotoğraf çektirmek için sıraya giriyormuş...
‘Muş’ diyorum, çünkü öyle söyleniyor.
“Messi dakikalarca sırada bekledi Nusret için” falan diyorlar.
Bir kere izledim.
Bir daha bakayım dedim, bir daha seyrettim.
Ama ne sıra gördüm ne bir fotoğraf çektirme çabası.
Aldığım izlenim şudur...
Nusret Dünya Kupası’ndaki törende sahaya inip Arjantinli futbolculara kelimenin tam anlamıyla yapıştı.
Gitti kupaya dokundu, altın madalyalarını ısırdı, futbolculara sarılıp ‘wouuwwww’ falan dedi, Messi’yi kolundan çekiştirdi.
Yani kaç kusurlu hareket varsa yaptı hepsini.
Sadece biz konuşmuyoruz bu hareketleri, tüm dünya konuşuyor o sahneleri.
Mesela Nusret’i sevmezliğiyle bilinen İngilizler bu ortayı gole çevirmeye kafayı koymuşlar.
◊ Nusret nüfuz için Messi’yi taciz ediyor...
◊ Messi, Nusret’i umursamadığı için Dünya Kupası’nı daha hak ediyor...
◊ Asıl ‘altın’ Saltbae’yi görmezden gelen Messi’dir...
Bu mesajları bir uzmana inceletsek ve desek ki altında yatan nedir...
Muhtemelen uzun bir analiz yapar bize. Hiç mi iyi şeyler olmuyor...
Nedir bu sürekli birilerine ya da hayata sallamak diye sorsak?
Sanırım alır bizi karşısına ve anlatır saatlerce... Mesela estetikli kadın tiksinti mi yaratır erkekte?
Yok yahu öyle bir şey.
Eğer dozundaysa yapılan müdahaleler tiksinti falan yaratmaz. Neden yaratsın?
Aslında ‘ölçüsüz’ kelimesini koysaydı başına Bayülgen ve ‘ölçüsüz estetik tiksinti verici’ deseydi. Derdim ki, ‘ağzına sağlık’. Ama bu haliyle kabul edemiyorum...
Şoförü sinir krizine sokacak şekilde davranıyormuşsunuz.
Kendinizi bilmezmişsiniz.
Yahu neden böyle yapıyorsunuz?
Tüm bu yukarıdaki sözler Taksiciler Odası Başkanı Eyüp Aksu’ya ait... Resmen teker teker suçlarımızı sıralamış ve demiş ki, ‘Eğer bir video kaydı alınacaksa, fotoğraf çekilecekse önce şoförden izin alınmalıdır.’
Yine suçlu biz olduk iyi mi...
Uğranılan haksızlık, edilen hakaret, bir türlü verilmeyen hizmeti belgelerken izin almamız gerekiyormuş.
Düşünsenize size saldırmak üzere olan, ağzından küfür çıkan, sizi aracından kovan bir şoföre ‘pardon beyefendi, tüm hakaretleriniz başım gözüm üzerine ama sizden görüntünüzü almak için izin rica ediyorum’ diye sorduğunuzu...
Telefonlar havaya kalkmış, bazıları oturdukları yerden de ayağa kalkmış...
Alkışlayanlar mı?
Çığlık atanlar, kendinden geçenler mi?
Hepsi var...
Şimdi haliyle ‘kim bu’ diye sorabiliriz...
* Hangi dünya starı?
* Hangi başarılı büyük sanatçı?