Aynen aynen Messi yalvarmış falan

Bir görüntü servis edilmiş.

Haberin Devamı

Nusret’in restoranına giden Messi, Nusret’le fotoğraf çektirmek için sıraya giriyormuş...
‘Muş’ diyorum, çünkü öyle söyleniyor.
“Messi dakikalarca sırada bekledi Nusret için” falan diyorlar.
Bir kere izledim.
Bir daha bakayım dedim, bir daha seyrettim.
Ama ne sıra gördüm ne bir fotoğraf çektirme çabası.
Aldığım izlenim şudur...
Nusret’te yenen bir yemekten sonra, -ki muhtemelen ağırlanmıştır o restoranda Messi- teşekkür etmek için Nusret’in yanına gidiyor ya da götürülüyor.
Birkaç saniye bekleyip sarılıyorlar birbirlerine.
O sırada parmak hareketleriyle konuşuyor Nusret.
Bana göre saygısızlık yapıyor. Ders verir gibi bir şeyler anlatıyor ünlü futbolcuya.
E şov tabii bunlar da.
Bu kadar ama.
Şimdi bu görüntüler Nusret’in kupa törenine sızıp Messi’yi darlamasına bir gerekçe mi sizce?

Haberin Devamı

Gündem olma meselesi

Geçen haftanın en medyatik isimleri belli olmuş.
Hadise, Berdan Mardini ve Zeynep Bastık almış ilk üç sırayı.
Hadise ve Zeynep’i anlarım.
Hakları. Yaptıkları işlerle konuşuluyorlar çünkü. Biri sahnesiyle, diğeri aldığı ödülle giydiği kıyafetle, işiyle...
Ama Berdan Mardini ne alaka?
Bu durum çok güzel bir örnek aslında. İşlerin iyice kolaylaştığının ispatı.
Yaptığı şarkıyla, katıldığı bir sosyal sorumluluk projesiyle falan ilk üçe girmedi Berdan Mardini.
Giydiği tayt ile girdi o listeye. Giyiyorsunuz taytı hemen en medyatik isimler arasına giriyorsunuz.
Sistem basit.
Eskiden bu sistemi çözmek için uzun uğraşlar, büyük toplantılar, günler süren stratejiler gerekirdi. Şimdi yok öyle mesai harcamak.
Ama ben yine de “Bravo!” diyorum kendimce.
Bunu yapmak da cesaret ister sonuçta.
Değişecek bu devran, yükselecek kalitemiz, prim yapmak böyle kolay olmayacak.
Değişecek elbet. Ama ne zaman onu hiç bilmiyorum.

Ver parayı, ‘sal’ kendini sosyal medyaya

Bir sabah uyanıyorum...
Bir bakıyorum ismini asla duymadığım biri müzik listelerini altüst etmiş.
Güya çok konuşuluyormuş.
Akşam yatıyorum...
Sosyal medyada bir ‘iş insanının’ fotoğrafı çıkıyor karşıma.
Allah Allah diyorum ne alaka?
Bir okuyorum, “Son dönemin gözde iş insanı yaptığı yardımlarla dikkat çekti” yazıyor.
Sonra biraz daha geziyorum sayfalarda.
O da ne!
Takım elbiseli, kolunda replika saati olan, saçları jöleli biri...
Şöyle yazmış fotoğrafına:
“Yolumda çok çukur, yanımda çok çakal gördüm.”
Atın kahkaha atın.
Çekinmeyin hiç.
Eğer denk gelirseniz böyle paylaşımlara, bu gözle bakın lütfen. Herkes kendini bir adım öne atma derdinde.
Fakat komik olduklarını anlamıyorlar.
Mesela uyduruk filminin, kalitesiz albümünün reklamını yaptıran isimlerde de var benzer durum.
Para veriyorsunuz arkadaşlar, farkındayız...
Parayı alan siteler de yapıştırıyor sizin reklamlarınızı.
“Son dönemin dikkat çeken ismi” kalıbını da başa tutuşturuyorlar mutlaka.
Oysa hiç dikkat çekmemiş. Acaba biz “son dönemin dikkat çeken ismi” kalıbını görünce iki kere mi düşünsek artık?

Doğru söze...

Haberin Devamı

Deha Bilimlier, “Önceleri sahneden, zengin fakir belli olsun derdim.
Şimdi dinlemeye gelenlerin hepsi zengin. Bu fiyatlar böyle devam ederse canlı müzik bitecek” demiş.
Ben uzun zamandır aynı fikirdeyim.
Bu gemi böyle yürümez.
Yürümeyecek.
Öyle şişeler açtırmadan bile bir asgari ücreti bırakabilirsiniz canlı müzik mekânlarında. Üstelik bir de çile çekersiniz bazılarında.
Ne sahnedeki sesten memnun kalırsınız, ne garsondan ne de müşteri kitlesinden.
Düşünsenize hem fahiş fiyatlar ödüyorsunuz hem de etrafın bakışlarıyla dayak yiyorsunuz.
Eskiden ne kaliteli insanlar otururdu sağımızda solumuzda.
Şimdi kendini ispat etme derdi olan genç erkek ve kızlara kaldı ortalık.
Tabii halen kalitesini korumaya çalışan ve herkesin elini kolunu sallayarak giremediği mekânlar var. Onları bir köşeye koyalım.
Ama çok az kaldılar.
Tıpkı azalan o kaliteli müşteriler gibi.
Mesela yeni yılda içkiye gelecek büyük zam mekânlara da yansıyacak.
Mecburen zam yapacaklar fiyatlarına.
E bunun canlı müzik parası var, çerezi ıvırı zıvırı var.
Bu işin önü hiç açık değil.
Siz devam edin simitçi dükkânı gibi canlı müzik mekânı açmaya...

Yazarın Tüm Yazıları