Bakın çok ayıp ediyoruz

Şoförü sinir krizine sokacak şekilde davranıyormuşsunuz.
Kendinizi bilmezmişsiniz.
Yahu neden böyle yapıyorsunuz?
Tüm bu yukarıdaki sözler Taksiciler Odası Başkanı Eyüp Aksu’ya ait... Resmen teker teker suçlarımızı sıralamış ve demiş ki, ‘Eğer bir video kaydı alınacaksa, fotoğraf çekilecekse önce şoförden izin alınmalıdır.’
Yine suçlu biz olduk iyi mi...
Uğranılan haksızlık, edilen hakaret, bir türlü verilmeyen hizmeti belgelerken izin almamız gerekiyormuş.
Düşünsenize size saldırmak üzere olan, ağzından küfür çıkan, sizi aracından kovan bir şoföre ‘pardon beyefendi, tüm hakaretleriniz başım gözüm üzerine ama sizden görüntünüzü almak için izin rica ediyorum’ diye sorduğunuzu...
İlahi Eyüp Aksu.
Bu hafta da güldürdün bizi.
Sen hiç eksik olma emi.

Yeliz’e şarkıyı neden vermedi

Mahsun Kırmızıgül “Dinle” şarkısını Yeliz Yeşilmen’e vermiyormuş. Dert yanmış bu durumdan hanımefendi.
Sonra da demiş ki “berbat şarkı söylediğimi düşünmüyorum.”
Evet asla berbat şarkı söylemiyor kendisi.
‘Çok berbat’ söylüyor...
Bizler çıraklığını yapmadığımız işin ustalığını yapmaya çalışmayı bırakmadıkça çok rezil oluruz daha...
Ayrıca Mahsun Kırmızıgül neden şarkısını versin ki sana...
Ben olsam ben de vermem.
Ama bir tavsiye verebilirim...
Eğer ki şarkıcı olmak gibi bir hayaliniz, bir çabanız, çalışmanız varsa bırakın lütfen.
Derhal vazgeçin...
Ben gerçekten sizin için söylüyorum...
Israr ederseniz bu işe emek veren insanlara çok ayıp etmiş olursunuz.

Kötüler iyileri parlatıyor

Zaman zaman müzisyen arkadaşlarımla şöyle diyaloglar geçiyor aramızda:
“Onu gördün mü, utanmadan şarkı söylüyor.” Onlar sitem ediyor aslında. Ben de diyorum ki ‘boşverin.’
Böyle özenti tipler, sesi olmayanlar, piyasada tutunmak için eline mikrofon alanlar var olsunlar hep.
Olsunlar ki sizin değeriniz anlaşılsın. Çok sıkmayın canınızı.
Öyle çok var ki eli kalem tutmayan ama edebiyat parçalamaya çalışan...
Ben mesela onları hiç dert etmiyorum.
Aksine ‘yapın yapın’ diyorum. Ve rezil olmalarından büyük keyif alıyorum.
Size de aynı taktiği öneriyorum.

Ama ne seneydi be

Gözümün önünde ne dostluklar bitti. Ne ilişkiler söndü.
Ne seneydi be.
Tatlı tatlı tokadını vurdu geçti.
Sanırım hesaplaşma, kendini bulma, fazlalıkları atma ve kalanlarla yola devam etme senesiydi bu. Bir de yeni tanıştıklarımız var tabii...
Onlar da kıymetli olacaklar belli. (Ben değil astrologlar söylüyor)
Sene başlarında önümüzdeki yılla ilgili tahminlere inanmam.
Ne zamanki sene bitmeye yüz tutar, o zaman muhasebesini yaparım ve bir karara varırım.
2022 öyle bir yıldı. Artık hakkında kesin yargılarla konuşabiliriz. Zamanı geldi çünkü.
Duygusal boşluklarımızın tavan yaptığı... Umut tacirlerinin etrafta cirit attığı...
Kısa süren ama damakta tat bırakan güzel ilişkilerin, dostlukların yaşandığı...
Açık açık, ‘Giden gitsin kalan sağlar hep bizimle olacak’ hissini yaşatan paha biçilemez bir sene geçirdik.
Aslında bir öğretmendi 2022...
Şimdi kim sınıfı geçti kim kaldı ölçüp tartma zamanı.
2022’den aldıklarımızı alıp 2023’te aynı hataları yapmamak için harekete geçme zamanı...

Hiç ‘cool’ değilsiniz

Hazar Ergüçlü ayrıldığı sevgilisi Onur Ünlü için “evet ayrıldık ama ailemden biri gibi. O benim her şeyim. Arkadaşız” demiş.
Bunu konuşalım ve tartışalım lütfen...
Siz de sorun eşe dosta. ‘Böyle bir şey nasıl mümkün olabiliyor?’
Ayrılığın dumanı tüterken, bir çift nasıl oluyor da ayrılıp birbirlerini aile gibi görebiliyor.
Ben böyle biten ilişkilere karşıyım.
Ayrılığın da bir terbiyesi olmalı...
Araya girsin zaman, içler biraz soğusun, hatta mümkünse “neden ayrıldık biz yahu” diye sorular dönsün kafanızda... O zaman olun arkadaş, çekin geçmişe bir çizgi.
Ama aksi olmaz. Hele ki bu çift gibi 5 yıllık bir ilişkiyse biten, hiç olmaz.
“Demek zamanla tüketmişler” diyebilirsiniz.
Buna da inanmam.
İlişki fiilen devam ederken tükenmez hiçbir şey. O yüzden döneme ayak uydurmak için ‘modern naiflikler’ yapmayın boşuna...
Yani ‘cool’ olmuyorsunuz ‘ayrıldık ama arkadaşız’ deyince...
Robot muyuz biz...

Mesajların dilleri olsa

Peki: Sana kırgınım ama çok da dillendirmek istemiyorum.
Tmm: Ne ‘ok’ yazacak kadar değersizsin ne de ‘tamam’ yazacak kadar değerli.
Ok: Yeter ki sus.
İnş: Israrlı buluşma isteklerine açık açık ‘istemiyorum’ iması.
Kısmet: Elbet bir gün buluşacağız ama bu tamamen keyfime göre olacak.
Alemsin: Sana söyleyecek bir tık daha güzel sözüm yok. Bununla idare et konuyu da kapat.
Günaydın (tek N ile): Görevimi yerine getireyim de bir günaydın yazayım...