Bir kadın çıkmış ve şöyle diyor:
“Bir erkek maaşla çalışmamalı. Erkek ticaret yapacak. Erkek memur olmayacak. Erkek parayı bulacak, sınırı olmayacak.”
Hahaahahaha...
Ya şu sorumluluk yüklemesi kadınlara yapılsa, yapanı taşlarlar...
Erkeklerle ilgili bu telkinlerde bulunan ablamızı görmeniz lazım.
Belli ki hayatında çalışmak nedir bilmemiş, hayatını kendi değil de başkalarının kazandığıyla idame ettirmiş.
Var böyle düşünenler biliyorum.
Mehmet Aslantuğ, Arzum Onan’dan boşandıktan sonra içini dökmüş:
“Acı çektim, üzüldüm, aylarca kelimeler bulmaya çalıştım” demiş.
Ve eklemiş, “Boşanmayı ben istemedim, Arzum sebeplerinin çoğunu söylemese de ayrı bir eve çıkmak istediğini söyledi, ben de saygı duydum” diye.
Ayrı eve çıktıktan sonra tek bir hamle yapmış.
“Madem ayrı evde yaşıyoruz, o zaman hukuken de bitsin evliliğimiz” demiş.
Hiç beni ilgilendirmez kim neden boşandı, neden evlendi...
Ama burada Aslantuğ’un isyanını bir erkek olarak çok iyi anlıyorum.
Şimdilerde 4 yaşındaki oğlu Zayn’ı da kendi gibi yetiştirmek istiyor.
Daha önce TIR da kullandırdı ona, yarış arabası da...
Zayn’ı 560cc’lik koca bir motosiklet üzerinde gördüğüm için eleştirmiştim.
Ya bir şey gelse çocuğun başına sorusu kafamı yemişti.
Son olarak minik bir yarış motosikleti kullandı Zayn...
Pistte hız yaparken düşüyor Zayn, kaza yapıyor aslında.
Sonra da başlıyor ağlamaya.
Hiç ister miyiz Taksim’in, Beyoğlu’nun sembol mekânları kapansın?
Hiç içimiz alır mı o yıllara meydan okuyan yerler zamana boyun eğsin?
Ama zaman bizleri başka yerlere sürükledi...
Zamana ayak uyduramamak çok doğal geliyor bana.
Kimseyi de suçlamıyorum.
Ben çok iyi biliyorum ki Beyoğlu Belediyesi 7/24 uğraşıyor eski Taksim’i geri getirmek, o canlı günleri yeniden hayata geçirmek için.
Bu yüzden zaman zaman peruk takıyor.
Geçtiğimiz günlerde sevgilisiyle öpüşürken görüntülenmiş.
Fotoğraflarının altına bazı ‘zorbalar’, mide bulandıran yorumlar yapmış.
Demişler ki ‘erkek erkeğe öpüşüyorlar’.
Amaaan yahu!
Bir bitmediniz.
Peki soruyorum;
Klibin onda etkisi sigaraya tekrar başlamak olmuş. Ve iddiasına göre gidip cep telefonunu satmış ve sigara almış. E tabii tüm bunlardan sonra da dava etmiş şarkıcıları bu vatandaş.
Dilekçesine de aynen bu olanı biteni yazmış. “Beni sigaraya başlattılar, telefonumu sattırdılar” falan demiş.
Ahahahahaha!
Ben daha saçma bir dava nedeni çok az duydum. E arkadaşım senin iraden yokmuş.
Niyetin kötüymüş.
Senin içinde zaten sigaraya başlamak varmış.
Ama hiç mi laftan anlamıyorsunuz be kardeşim!
Bir ödül töreni yapılmış.
Sosyal medyada gezerken gördüm.
Çok komiğime giden, ‘pes artık kardeşim’ dedirten bir isimle karşılaştım.
Hani aralarındaki küfürleşmelerle prim yapmaya çalışan, partneriyle bir ayrılıp bir barışan Melis Buse’den bahsediyorum.
İşte o ödül almış.
Yılın en iyi çıkış yapan TikTok fenomeni ödülü...
Ayaklarımı yere vura vura güldüm...
Herkesin alkışlayacağı bir yetenekleri de yok.
Kendilerinden söz ettirmenin tek yolu yapacakları saçma sapan hareketler.
O yüzden 3 ayda bir mutlaka bir saçmalıkla çıkarlar milletin karşısına.
Kendilerinden söz ettirmenin ahlaki bir sınırı yoktur onlar için. En iyi ses, en iyi sahne, en iyi oyunculuk kendilerinde sanırlar.
Yaptıkları işin ustası olduğuna inandırmışlardır kendilerini.
Dışarıdan hep güler, hep keyifte gözükürler.
Ama sizlere bir şey söyleyeyim mi?