Medipol Acıbadem Bölge Hastanesi grubun en önemli bölümü. Henüz 6 aylık bir hastane, Türkiye’de kullanılmayan teknolojiyi kullandıkları bazı bölümleri var...
Mesela yürüme zorluğu çeken hatta hiç yürüyemeyen hastaları milyon dolarlık yatırımla açtıkları bir odaya sokup orada tedaviye alıyorlar.
Yapılan işlemleri Dr. Gökhan Özkoçak anlattı.
Hastaları nasıl yürüttüklerini ve hangi robotlarla çalıştıklarını gösterdi.Parayı verdim ve aldım diye bir şey söz konusu değilmiş sektörde... O cihazı size satan ülkeler sizi önce bir incelemeye alıyor sonrasında teknolojilerini size satıyormuş.
Bu bölümdeki ‘yürüme cihazı’ onlardan biri. Daha önce bilekten kavrayan bir robot yokmuş bu robot bilekten boyuna kadar her yeri çalıştırıyor...
Merdiven altı klinik sorunu
Şu janjanlı sözleri kuranların hastasıyım.
Biletli olmayan mekânlardaki konserlerine ‘sold out’ yazanları hiç konuşmayacağım.
Normal biletli konserlere ‘sold out’ yazanlara da çok gülüyorum...
Yazsana “Biletler tükenmiştir” diye,
neden “sold out” kardeşim...
Yaz “biletimiz kalmamıştır”, ne mana sold out?
Daha mı ‘ciks’ duruyor öyle yazınca?
Bakın sanal bahis reklamlarında oynadıkları ve kumarı teşvik ettikleri gerekçesiyle operasyon yapıldı bazı isimlere...
Tutuklananlar oldu. O tutuklananlardan biri kendine fenomen diyen, sokakta para dağıtan İbrahim Yılmaz denen biri.
Demedik mi “Kendine fenomen diyenlerle doldu etraf” diye?
“Nereden buluyorlar bu paraları” diye?
“Ne alaka, ne iş yapıyorsun da bu paraları dağıtıyorsun” diye...
Sokakta para dağıtmak falan nedir kardeşim...
Bakın ne çıktı arkasından...
Yoruldum ama o sağ olsun rahat durmuyor.
10 Kasım’da demiş ki, “Saygı duruşunu saygıyla karşılıyorum ama 9’u 5 geçe yolun ortasında işlek bir trafikte niye oluyorsun? O saati biliyorsun, o saatte güvenli bir yerde ol. Hem kendin için hem trafiktekilerin güvenliği için.”
Şov yapıyorsunuz diyor özetle. Hiç katılmıyorum. 10 Kasım ve saatin 9’u 5 geçmesi çok özel, çok farklı, çok nadide bir mevzu biz Türkler için.
Yolda durmanın da ayrı bir gururu var çünkü.
O dakikada mecburen yolda olması gerekenler de elbet vardır ama hiç önemli değil, sırf yolda durup koltuğundan çıkıp arabanın kapısını açık bırakıp dimdik saygı duruşunda durmak çok iç titreten bir eylemdir.
Ben her izlediğimde
10 Kasım’daki o görüntüleri, ağlarım...
Saniyesinde akar gözyaşlarım.
Örnek verelim...
Mesela Kadir Ezildi neden en iyi dijital içerik üreticisi kategorisinde yok diye yorumlar yapılmış...
“Çok konuşuluyor adam” denmiş. Evet Kadir Ezildi çok konuşuldu, iş dışında özel hayatıyla daha çok ama neyse...
Bu eleştiriyi yapanların listeye iyi bakmadığını da söyleyebilirim size. Çünkü NOW’daki “En Hamarat Benim” programıyla “en iyi erkek sunucu” kategorisinde aday Kadir Ezildi.
Sevgili fanlar, Kadir Ezildi üzerinden konuşursak, onun en iyi dijital içerik üreticisi kategorisinde yer almaktansa ulusal bir kanaldaki sunuculuğuyla aday olmayı daha çok önemseyeceğini düşünüyorum...
Mesela bir kullanıcı da “Halktan gelen oylarla diye sizi kandırıyorlar, daha oy vermeden bize ödülün kime verileceği bilgisi geliyor” demiş. ‘Biz’den kastı kim acaba... Kahvemi püskürttüm bu yorumu okurken ben. Çünkü yorumun altına “en iyi albüm’ kategorisinde “Tarkan Kuantum 51” albümü ödül alacak demiş.
E iyi de Pantene Altın Kelebek kategorilerinde ‘En iyi albüm’ diye bir kategori yok ki.
50’nci Pantene Altın Kelebek Ödül Töreni’nin tarihi bu yıl 8 Aralık.
Zorlu Performans Sanatları Merkezi, 8 Aralık akşamı Türkiye’nin yarım asırlık ödül törenine tanıklık edecek.
Oylama başladı, artık top sizde. Sevdiğiniz oyunculara, sanatçılara, desteklediğiniz şarkıcılara oy vererek onları önce ikinci tura taşıyacak, ardından da Altın Kelebek’e kavuşturacaksınız.
Bugünden itibaren 13 Kasım’a kadar ilk oylama için sistem açık olacak, www.pantenealtinkelebekodulleri.com sitesinden oy verebileceksiniz.
Ardından her kategoride ilk 10’a giren adaylar için ikinci oylama başlayacak.
Her yıl olduğu gibi bu yıl da yüzde 70 halk, yüzde 30 jürinin oylarıyla en iyiler belirlenecek.
Kimleri parlattı
Altın Kelebek ilk günden bugüne kadar kendi yıldızlarını yarattı. Kısaca hatırlayalım...
Yılların oyuncusu Ergün.
Dedikleri ciddiye alınası şeyler bence. Ki etrafta mantar gibi türeyen, Instagram profilinde meslek kısmına ‘oyuncu’ yazanların sayısındaki artışı görüyorsunuzdur.
Kendini biraz güzel, yakışıklı bulan “Oyuncu olayım bari” diyor. Amaç tabii ki meslek aşkı değil. Amaç, Halil Ergün’ün dediği gibi para kazanma hırsı.
E bunlara fırsat veren yapımcılar da olunca ortaya başarısız diziler, kandırılmış genç erkek ve kızlar çıkıyor işte.
Ben herkesin bildiği işi yapması taraftarıyım, çıraklığını yapmadığın işin ustalığını yapmayacaksın diyenlerdenim...
Ama nafile tabii.
Bunlar kulağa küpe olsun...
Birçok sitede gördüm haberi.
Haber şu: Simge Sağın, Wanda Nara’ya benzedi. Hahahah...
Sonra baktım fotoğraflara...
Değişmiş...
Saçlar sarıya dönmüş falan.
Sonra da kafamda soru işareti belirdi.
Acaba benziyor mu?