Orhan Can

Antalya'da büyük transfer nasıl gerçekleşti?

20 Ocak 2012
“Ölürsem mavi suların üstünde öleyim” dediğim denizle tek bağlantım bugünlerde Deniz Otobüsüydü. O da lodos yüzünden hayatımda yoktu bugün ya.

3.5 saat süren, İkitelli Eminönü, Eminönü Kadıköy, Kadıköy Kartal yolculuğundan sonra mahalledeydim.

 Fernandes yok, Beşiktaş yok!

 İlk yarı Almeida’nın kafa vuruşu vardı. Peki ya başka? Koskoca bir HİÇ!

Cenk’in muhteşem kurtarışı çok tartışılacak gibi.

(Hakem golü verseydi hayatın akışı da (Maçın sonucu da) değişecekti..)

Antalya ilk yarı üç fark bile atabilirdi.

Mustafa Pektemek ikinci yarı oyuna girdi.

Almeida, Küçük Emrah gibi küsmeyip top takibi yapıp, topa basınca golü attı!!

Yazının Devamını Oku

İnönü'de seyirci Egemen'e ne yaptı

16 Ocak 2012
Maç, Kıbrıs’ın efsane lideri Rauf Denktaş, Fenerbahçeli Lefter ve Milli kayakçı Aslı Nemutlu için 1 dakikalık saygı duruşuyla başladı.

Soğuk bir Beşiktaş gecesi..
Parmaklarımı birbirine kenetliyorum ki ısınmaları için..
Ben bunlarla oyalanırken, topu kapan Necip nefis bir orta yaptı.
Almeida kafa vuruşuyla golü attı. 1-0 oldu.
Bursa iki sefer tehlikeli geldi.
Önce Veli Kavlak sonra Edu 2 güzel şut attı Bursa kalesine.
Bana da “Aahhgg” demek düştü...

Yazının Devamını Oku

Bu olay benden Fenerlilere hediye olsun

15 Ocak 2012
Yıl: 1957’in 5 Nisan’ı. Yer: Kahire’nin El Zamalek Stadı.

Lefterli (Fenerbahçe), Metin Oktaylı (Galatasaray) ve Ahmet Berman’lı (Beşiktaş) milli takım Mısır karşısında saha çıkar..

Türkiye, 3’ü Lefter’in biri Vefalı Hilmi Kiremitçi’nin attığı gollerle maçı 4-0 kazanır..

Maç, 1957 yılında oynanmıştı.

Ancak, bu maçın sonucu o kadar etkilidir ki aradan yıllar geçse de serpilip büyüdüğüm 76’lı
yılların yatılı okul koridorlarında hala esmekteydi. 

Lefter Fenerbahçeliydi ama bizim için büyük futbolcuydu..

Tıpkı Galatasaraylı Metin Oktay gibi..

Onları maçlarını canlı canlı hiç seyretmek nasip olmadı ama topla haşır neşir olmaya başladığımız o yıllarda Beşiktaşlısı, Fenerbahçelisi, Galatasaraylısı için futbol yetenekleri itibariyle örnek futbolculardı.

Yazının Devamını Oku

İnönü'de Fener sesleri!!

11 Ocak 2012
İnönü'ye geldim ki Beşiktaş bir gol atmış bile...

Veli Kavlak 1-0 yapmış.
İlk 5 dakikayı kaçırdım..
Ancak, Çarşı Grubu’nun tribünlerini dolduran kadınları görünce pek keyifleniyorum doğrusu. Kadınların hiç susmayan desteğine tanık olmak bambaşka bir şeymiş ama..
Bu soğukta yaklaşık 3 bin Beşiktaşlı kadın, hiç susmadan destekliyor Beşiktaş’ı.
İşte size kadınların açtığın pankartlardan bazıları:
“Küfürsüz tribün istiyoruz”, “Küfürsüz aşk Beşiktaşk”, “Küfür etmeye değil maç izlemeye İnönü’ye”, “Küfüre karşıyız Beşiktaşlıyız”..
“Neredesin sen?” diye sordu AA’dan Ercan Doğan Basın tribününe girdiğimde.

Yazının Devamını Oku

Beşiktaş Ankara'da 2 puanı nasıl kaybetti

8 Ocak 2012
Beşiktaş Ankara’da deplasmanda ter döküyordu.

Almeida’nın sağ çaprazdan orta yerine vurduğu şut neredeyse taca çıkacaktı.

Misal ben, ceza sahasında top isteyen Beşiktaşlı bir futbolcu olsaydım, o topa şahsen kafa vurmazdım. Çünkü, kesin kafam patlardı..!!

Mustafa Pektemek demek gol demek ama, bu sıfata yakışmayan bir orta yaptı.

Doğan Haber Ajansı’ndan dün gelen bir haberde 37 milyar toplayan Ankaragücü taraftarı, bu paranın Beşiktaş maçından önce futbolculara dağıtılmasını istiyordu. 

Yani Beşiktaş’ın karşısında, zor günler geçiren zayıf bir takım vardı.

Ankara’daki “Beşiktaş”sesleri, maçı TV’den izleyen herkesin kulaklarını dolduruyor doğrusu. 

“Ne olursa olsun Beşiktaş bu gece 3 puanı çıkartmalı anam babam” diyorum.

Ama yine de bir başıboşluk var gibi bu gece

Yazının Devamını Oku

Carvalhal'in kaderi İnönü'de açıklandı

5 Ocak 2012

“Yola çıktıklarını yolda bulduklarınla değiştirirsen; hem yolunu kaybedersin hem dostunu..” “Derin” söz diye ben buna derim doğrusu..
Beşiktaş, hem Carvalhal hem de Tayfur’dan vazgeçmeyerek iyi bir iş yaptı.
Ve ilk kez taraftar “Beşiktaş’ın çocuğu Carlos Carvalhal” diye bağırıyor.Bu olayın meali şu:Evet, o artık “Misafir” hoca değil, Beşiktaş’ın “ÖZ” çocuğu ve gerçek hocası.
Ligin ilk maçında Beşiktaş yenildi ve “Eskişehir’de tren kazası oldu” demiştim.
Bu gece trenin raydan çıkacağını hiç sanmıyorum.
İnönü’de oldukça boşluk var. 3 günde bir maç oynanırsa tablo da bu olur elbet!
Maç başladığında Beyaz Kelebekler Vadisi’nde büyük bir tezahürat da başlıyor..

Yazının Devamını Oku

5 olacak maç nasıl 1-0 bitti

22 Aralık 2011
5 olacak maç nasıl 1-0 bitti

“O sözler ki kalbimizin üstünde   Dolu bir tabanca gibiÖlüp ölesiye taşırızO sözler ki bir kez çıkmıştır ağzımızdanUğrunda asılırız.” (x)Bu dizelere nasıl bayılmaz bir insan..!? 
Ben bayılırım arkadaş.. Çünkü; bana, hayatı anlatır!
Bunun içinde “İdealler, dürüstlük, namus, ahlak, onur, erdem, aşk ve sevgi” vardır.
Bu yüzden siyah–beyaz sevdalıları da yağmurlarda çamurlarda, soğuklarda sıcaklarda, karlarda Beşiktaş’tan vazgeçmez! Vazgeçemez..
Ve soğuk bir Beşiktaş gecesinde İnönü stadının ışıklarına bakıyorum.
Üst üste iki kazak giymişim.
Ancak geçen senenin son maçında bir ara maçı bırakıp protokolün ayaklarını ısıtan ısıtıcılara kafayı takmıştım.. Pardon kafayı değil, gözü takmıştım..

Yazının Devamını Oku

Beşiktaş Samsun'da 2 puanı neden kaybetti

18 Aralık 2011
Saha kenarında heyecanlanmayan bir hoca..

Oyunda yanlış bir ilk onbir.

Çimlerin üstünde isteksiz bir Beşiktaş!

Oysa, kimi gün acımasız eleştiriler yönelttiğim Carvalhal, hop oturan hop kalkan bir hocaydı.

Neden durgundu maç boyunca?

Stoke City karşısında futbol dersi veren o takım neredeydi Allah Aşkına..!!

Kamera, zaman zaman Carvalhal’ı gösterdi, düşünceliydi ama o müthiş heyecanı yoktu.

Bu görüntüler bana, “Perde arkasında neler oluyor acaba?” dedirtti.

Nereden çıkardın demeyin, Carvalhal’ın

Yazının Devamını Oku