Noyan Doğan

Asgari ücret çok şeyi değiştirecek

23 Aralık 2022
2023 yılı asgari ücret açıklandı. Buna göre asgari ücret yüzde 54.66 artarak, brüt 10 bin 8 liraya, net 8.506 liraya çıktı. Yeni senede asgari ücretin işverene maliyeti de 11.759 lira oldu. Asgari ücretteki yüzde 54.66’lık artış sosyal güvenlikteki tüm alanları etkileyecek.

Yeni asgari ücretle birlikte; doğum ve askerlik borçlanmasından işsizlik maaşına, genel sağlık sigortası priminden isteğe bağlı sigortalılık ödemelerine, Bağ-Kur primlerinden çalışanlardan kesilen Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) kesintilerine kadar tüm ödemeler de artacak.

İŞSİZLİK MAAŞI: Çalışanın adına son 4 ay içinde SGK’ya bildirilen prime esas kazanç dikkate alınarak işsizlik maaşı hesaplanıyor. Sigortalının ortalama brüt kazancının yüzde 40’ı kadar maaş ödeniyor. En fazla işsizlik ödeneği ise aylık brüt asgari ücretin yüzde 80’ini geçemiyor. 2023 başından itibaren uygulanacak en düşük işsizlik maaşı 4.000 lira, en yüksek işsizlik maaşı ise 8.000 lira olacak.

SAĞLIK PRİMİ: 2023 Ocak ayından itibaren Genel Sağlık Sigortası (GSS) için ödenecek prim de değişti. Aynı hanede yaşayan aile içinde kişi başına düşen gelir, asgari ücretin üçte birinin altında olanlar gelir testine girecek ve gelirlerinin düşük olduğu tescil edilirse GSS primlerini devlet karşılayacak. Geliri asgari ücretin üçte birinin üzerinde olanlar asgari ücretin yüzde 3’ü üzerinden GSS primi ödüyor. Yeni senede genel sağlık sigortası için aylık 300 lira, yıllık da 3.600 lira prim ödenecek.

İSTEĞE BAĞLI SİGORTA PRİMİ: Zorunlu sigortalı olmayı gerektirecek şekilde çalışmayan, sigortalı olarak çalışmakla birlikte ay içerisinde 30 günden az çalışan ya da tam gün çalışmayanlar, malullük ve yaşlılık aylığı almayanlar isteğe bağlı sigortalı olabiliyor. İsteğe bağlı sigortalılıkta ödenecek prim kişiye bağlı. Ancak belirli bir sınırlama var. En az brüt asgari ücretin yüzde 32’si, en çok da yine brüt asgari ücretin 7.5 katının yüzde 32’si kadar. 2023 yılında isteğe bağlı sigorta yaptıracaklar aylık en az 3.200 lira prim ödeyecekler. Primlerini yüksekten ödemek isteyenler ise 2023’de en çok 24.000 lira yatıracaklar.

BAĞ-KUR PRİMLERİ: Bağ-Kur sigortaları ocak ayından itibaren aylık en az 3.450 TL, en yüksek de 25.875 lira ödeyecek. Tarım Bağ-Kurlularının ise ödeyecekleri en düşük prim tutarı 3.335 TL, en yüksek de 25 bin TL olacak.

ASKERLİK, DOĞUM BORÇLANMASI: Asgari ücretin 2023 yılında artması ile birlikte kadın çalışanlar için doğum, erkek çalışanlar için de askerlik borçlanması için ödenecek tutarlar da arttı. Borçlanma karşılığında ödenecek en düşük tutar asgari ücretin yüzde 32’si, en yüksek tutar da asgari ücretin yüzde 32’sinin 7.5 katı. Buna göre 2023’te günlük en düşük borçlanma tutarı 106 lira, en yüksek de 800 lira olacak. Aylık en düşük tutar ise 3.200 lira, en yüksek tutar da 24.000 lira olacak. Buna göre 2023’te en düşük tutardan doğum borçlanması yapıldığında bir çocuk için 76.320, iki çocuk 152.260, üç çocuk için borçlanma yapıldığında ise 228.960 lira ödenecek. Askerlik borçlanması yapıldığında ise 8 ay üzerinden en düşük borçlanma tutarı olarak 25.440 lira ödenecek. 16 ay askerlik borçlanması yapılırsa da en düşük 50.880 lira ödenecek.

YAŞLILIK AYLIĞI: 65 yaşını doldurmuş, hiçbir sosyal güvencesi ve herhangi bir geliri olmayan kişilere ödenen 65 aylığının 2023’te hem yararlanma şartları değişecek hem de tutarı artacak. Aylıktan yararlanabilmek için gelirin asgari ücretin aylık net tutarının üçte birinden az olması gerekiyor. Buna göre aylık geliri 3.333 liranın altında olanlar yaşlılık aylığı alabilecek. Bugün için 1.536 lira yaşlılık aylığı ödeniyor. 2023 yılında yaşlılık aylığı 2.375 liraya çıkacak.

ENGELLİ AYLIĞI:

Yazının Devamını Oku

EYT için prim günü eksik

22 Aralık 2022
Soru: Oğlum 1977 doğumlu. İşe giriş tarihi 16.7.1995. Toplam gün sayısı 4/A 4305. Askerlik süresi 15 ay, 2001-2002 yıllarında yaptı. EYT’li olarak durumu nedir? Eksik gününü 450 gün askerlik borçlanması olarak yaparsak 250 gün açığı kalıyor. EYT’den emeklilik mümkün mü? Sezer D.

Cevap: Oğlunuzun 5000 prim günü doldurması gerekiyor. Bu durumda 695 prim günü eksik. Prim gün sayısı eksik olan EYT’lilere borçlanma hakkı tanınıp tanınmayacağı henüz net değil. Oğlunuz EYT düzenlemesinden yararlanacak. Askerlik borçlanması hakkı tanınırsa 450 günü borçlanabilir. Bu durumda da 245 günü eksik kalıyor. 245 günü tamamladığında EYT düzenlemesinden yararlanıp emekli olabilir. Askerlik borçlanması yapılmasa bile eksik prim günlerini çalışıp, tamamladığında yine emekli olabilir.

YIL SONUNA KADAR BORÇLANIN

Soru: Eşim 1999 öncesi sigorta girişli. 3700 primi var. 2000 yılı sonrasında 2 çocuk doğurdu. Toplam 1440 gün borçlanma yapıp 5000 günü dolduruyor. Şu an doğum borçlanması yaparsak yılbaşı zammından etkilenmeyeceğiz. Şimdi borçlanmayı yapıp 5000 günü tamamlamak, EYT çıktıktan sonra yüksek oranda borçlanmaktan daha iyi olmaz mı? Murat S.

Cevap: Yıl sonuna kadar borçlanma yaparsanız 2023 yılına göre daha ucuz borçlanmış olursunuz. 2022’nin sonuna kadar borçlanma yaparsanız iki çocuk için 1.440 gün üzerinden 99 bin 360 lira ödeyeceksiniz. 2023’ün başında asgari ücretin brüt 10 bin lira olduğunu varsayarsak iki çocuk için en düşük 152.640 lira ödeyeceksiniz. Bu durumda sene sonuna kadar borçlanma yapmanızda fayda var.

YAŞ ŞARTI HENÜZ BELLİ DEĞİL

Soru: 1977 doğumluyum. 1997 Mart girişliyim. 7981 prim günüm, 25 yıldan fazla sigortalılığım var. Yaşım 45. EYT’den emekli olabilir miyim? Özlem E.

Cevap: Eylül 1999 öncesi SSK’lı, yani 4/A statüsünde, sigortalı olan kadın çalışanların 20 yıllık sigortalılık süresi ve 5 bin prim gün sayısını doldurmaları gerekiyor. Yaş şartı getirilip getirilmeyeceği henüz net değil ancak büyük ihtimalle yaş şartı getirilmeyecek. Bu durumda siz de EYT’den emekli olabileceksiniz.

BAĞ-KUR ÜZERİNDEN EMEKLİ OLACAKSINIZ

Yazının Devamını Oku

Yemek kartları hangi alışverişte kullanılacak?

21 Aralık 2022
Geçen, ‘Çalışanlar yemek kartını alışverişte kullanamayacak’ başlıklı yazım sonrası yemek kartları marketlerde kullanılır mı, kullanılmaz mı tartışması başladı. Kimileri ‘yok öyle bir durum bir şey değişmedi’ dedi, kimileri ‘var ama Sosyal Güvenlik Kurumu’nun düzenleme yapması lazım’ dedi. Sonrasında yorumlar, ‘kararı doğru bulmuyoruz’a doğru kaydı. Tartışma halen de devam ediyor.

Konuya açıklık getireyim. 1 Aralık’ta uygulamaya giren yeni düzenleme ile işverenler, çalışanlarına, yemek ücretini nakit olarak ödeyebilecek ve ödeyeceği tutarın belli miktarını da prime esas kazançtan istisna tutabilecek. Bunun için de yemek bedelinin en az asgari ücrete ilave olarak verilmesi gerekiyor. Buna göre, işverenlerin, işyerinde yemek vermemesi durumunda çalışana veya çalışan adına başkalarına ödeyeceği günlük yemek ücreti; günlük asgari ücretin yüzde 23.65’i kadarı (bugün için 51 lira) prime esas kazançtan istisna tutulacak. Yemek parası da çalışanın iş günü sayısına göre hesaplanıp, ödendiğinden; haftanın 6 günü çalışan bir işçiye yılsonuna kadar aylık ödenecek 1.224 liralık yemek parası tutarını; işveren, prime esas kazançtan istisna tutabilecek.

SGK’NIN AÇIKLAMASI NET

Daha açık şöyle anlatayım. 1 Aralık’ta başlayan düzenleme ile işveren ister bir restoranla anlaşsın, ister yemek bedelini peşin ödesin, ister yemek kuponu, kartı, çeki ile ödeme yapsın; günlük 51 liraya kadar olan tutarı sigorta priminden istisna tutulacak, 51 lirayı aşan tutar ise vergi ve sigorta prim kesintisine tabi olacak. Tahmin ediyorum buraya kadar anlaşılmayan bir durum yok.

Peki, tartışmanın konusu ne? İşverenin, yemek bedelini kupon, yemek kartı, yemek çeki gibi ödeme sistemleri ile yapması. Mevcut uygulama nasıl? İşveren, anlaştığı şirketin yemek kartına çalışan adına aylık bir bedel yüklüyor. Çalışan da bu kartlarla ister restoranda yemek yiyor, ister marketten, ister kart şirketinin anlaşmalı olduğu yerlerden online alışveriş yapıyor. Bu durumda da kartlar gıda dışında da kullanılıyor. Yani, çalışan, karta yüklenen bedelle yemek dışındaki ihtiyaçlarını da karşılıyor.

Hani, birileri, ‘yemek kartlarının alışverişte kullanılamayacağına dair düzenleme yok, bu da nereden çıktı’ diyor ya; onu da anlatayım. SGK, 2 Aralık 2022 tarihinde, Yemek Bedeli İstisnası başlığı altında bir genelge yayımladı. Genelgede aynen şöyle yazıyor: “Sigortalılara ay içinde yemek bedeli olarak nakit ödeme yapılmaksızın, çalıştıkları işyerinin dışında yemek üretimi yapan başka firma veya şahıslar tarafından yemek kuponu, yemek kartı, yemek çeki karşılığında yemek verilebilmektedir. Bu kapsamda sigortalılar için üçüncü kişilere yemek kuponu, yemek kartı, yemek çeki gibi araçlarla fatura karşılığı yemek bedeli ödenmesi halinde günlük brüt asgari ücretin yüzde 23,65’inin fiilen çalışılan gün sayısı ile çarpılması sonucunda bulunacak tutar, prime esas kazanca dahil edilmeyecektir.

Hatta SGK, genelgesinde, bunu bir de örnekle de anlatıyor. Onu da paylaşayım. A sigortalısı için 2022 Aralık ayında yemek kartına yemek bedeli adı altında 1.500 TL yüklenmiştir. Sigortalının ilgili ayda 22 gün fiilen çalıştığı varsayıldığında yemek bedeli adı altında yapılan ödemelerden prime esas kazanca dahil edilecek tutar; günlük 51 liradan, aylık 1.122 liradır. Kalan 377 lirası prime esas kazanca dahil edilecektir.

YEMEK İÇİN KULLANILACAK

Yazının Devamını Oku

2023’te trafik sigortasının fiyatı artacak mı?

19 Aralık 2022
SENE sonu yaklaştıkça, hem okuyucular hem de eş dost, ‘2023’te trafik sigortası primleri artacak mı, sen ondan haber ver?’ diye soruyor. Kimileri de, ‘günlerdir kaskodaki fiyat artışını yazıyorsun, biraz da trafik sigortasındaki artıştan bahsetsen’ diye sitem ediyor.

Trafik sigortasında ortalama fiyat ne kadar artmış diye baktım. Hasar geçmişine, aracın bulunduğu ile, araç grubuna göre (otomobil, taksi, minibüs gibi) değişmekle birlikte; 2021’in kasım ayından bu yılın kasım ayına ortalama fiyat yüzde 194 artmış. Geçen sene ortalama fiyat 738 lira iken bu sene 2 bin 171 lira olmuş. Fiyatlar neden artıyor konusuna hiç girmeyeceğim, çünkü nedenlerini artık bilmeyen yok.

SEDDK: PRİM ARTMAYACAK

Peki, 2023’te, trafik sigortasının fiyatı artar mı? İki gün önce Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK), bir duyuru yayınlayarak, bugün uygulanan fiyatların, bir başka adıyla fiyat tarifesinin 2023’te de aynen devam edeceğini açıkladı. Yani, SEDKK, ‘2023’te fiyat artışı yapmayacağım’ dedi.

Bugün uygulanan fiyat tarifesi ne? Eylül başında trafik sigortası fiyatında düzenlemeye gidilmişti. Eylül ayından itibaren otomobil, motosiklet, kamyonet, iş makineleri, tanker, traktörlerin trafik sigortası fiyatları yüzde 20; taksi, minibüs, kamyon, çekici, otobüslerin primleri de yüzde 10 artırıldı. Sigorta şirketlerine de trafik primlerini her ay yüzde 4.75 artırma hakkı tanındı. Bir de bunların üzerine, şirket adına kayıtlı otomobil, kamyonet, motosikletlerin trafik primleri yüzde 20 daha da artırıldı. İşte, bu fiyatlar 2023 yılında aynen devam edecek; üzerine ilave bir artışa gidilmeyecek.

ASGARİ ÜCRET ENDİŞESİ

Benim öngörüm ise farklı. Bana göre, 2023’ün hemen başında olmasa bile birkaç ay sonra trafik sigortasında yeni fiyat artışı olacak. Çünkü sene başında asgari ücret artışı var ve sigortacılar artışın yüksek olmasından endişeli. Diyeceksiniz ki, asgari ücretle trafik sigortasının ne alakası var? Çok alakası var. Öyle ki, asgari ücret ne kadar artarsa, trafik sigortasında o kadar prim artışına ihtiyaç duyuluyor. Neden mi? Trafik sigortasından ödenen vefat tazminatları, bir başka adıyla destekten yoksun kalma tazminatının tamamı, o günkü asgari ücrete göre hesaplanıp, ödeniyor. Adı üzerinde, kazada vefat edenin yakınlarına ödenen destekten yoksun kalma tazminatı. Destek, gelir anlamına geliyor, o gelirin hesaplaması da asgari ücrete göre yapılıyor.

BİR GECEDE HER ŞEY DEĞİŞİR

Örneğin, iki yıl önceki bir kazada, bir kişi vefat etmiş ve tazminat konusu hukuka yansımışsa –ki, genelde tazminat alacakları mahkemelere götürülüyor- mahkeme iki yıl önceki değil bugünkü asgari ücret üzerinden tazminatı hesaplayıp, vefat edenlerin yakınlarına ödenmesine hükmediyor. Yani, 2023 yılında belirlenecek asgari ücret, sadece 2023’teki tazminat hesaplamalarına konu olmayacak; hem 2023 hem de geçmiş 5-6 yıla ait ödenecek tüm tazminatlar yeni asgari ücret üzerinden hesaplanacak. Rakamsal bir örnek vereyim. Bugün sigortacıların trafik sigortasında ödeyecekleri bedel, yani vefat ve sakatlık tazminatı tutarı 10 milyar TL civarında. Eğer 2023’ün başında asgari ücrette yüzde 50 artış yapılırsa, bir gecede sigorta şirketlerinin ödeyeceği tazminat 15 milyar TL’ye çıkacak. Hal böyle olunca, sigorta şirketleri, 2023’te trafik sigortası primlerinde en az asgari ücret artışı kadar uyarlama talep edecektir.

Yazının Devamını Oku

2022’de mi olunmalı yoksa 2023’e mi ertelenmeli? Emeklilikte yeni yıl hesabı

15 Aralık 2022
Konu emeklilik olunca son günlerde gündem,  EYT düzenlemesine odaklandı. Oysa diğer tarafta emekliliği gelen çalışanlar var. Sene sonu yaklaştı ve emeklilik hakkı elde etmiş okuyuculardan gelen sorular da arttı. Merak edilenlerin başında da, ‘Sene sonuna kadar mı emekli olsam, yoksa 2023’e mi ertelesem?’ sorusu geliyor. Kimileri de, ‘Emekliliğim geldi birkaç ay daha çalışıp, 2023’in başlarında emekli olsam emekli maaşım daha mı yüksek olur?’ diye soruyor.

Öncelikle şunu belirteyim; hemen emekli olun ya da erteleyin diye kesin bir şey söylemek doğru olmaz. İkincisi, emekli maaşı hesaplaması tekniktir ve bu hesaplamayı da en doğru şekilde Sosyal Güvenlik Kurumu yapıyor. Ben genel çerçeveden bahsedeyim, şimdi mi emekli olacağınıza seneye mi bırakacağınıza ya da emekli aylığının ne kadar olacağına siz karar verin.

EMEKLİ MAAŞI HESAPLAMASI

Emekli maaşı hesaplaması çalışanın ilk sigortalı olduğu tarihe göre değişiyor. Bu çerçevede de ilk sigortalı olduğu tarih 2000 yılı öncesi, 2000-2008 arası olanlar ve 2008 sonrası sigorta girişi olanların emeklilik maaşlarının hesaplaması farklı. 2000 yılından önce, SSK’lı girişi olanların emekli aylıkları kat sayı, aylık bağlama oranı ve gösterge rakamına göre hesaplanıyor. Aylık bağlama oranının da yüzde 60’ı, katsayı için de 12000 alınıyor. 2000-2008 arası ilk sigorta girişi olanlarda ise gösterge rakamı yerine güncelleme katsayısı kullanılıyor, büyüme rakamları ve enflasyon hesaba katılıyor.

2008 yılı sonrası sigortalı olanlarda ise aylık kazancın ortalamasına, güncelleme katsayısına, enflasyon oranına bakılıyor ve aylık bağlama oranı yüzde 40 olarak hesaplanıyor. Başta da belirttiğim gibi emekli maaşının hesaplaması teknik bir konu. Bunu niye söyledim. Çünkü okuyuculardan, ‘Maaşım şu kadar, sigorta başlangıç tarihim bu, şu kadar prim gün sayım ve hizmet yılım var, emekli olduğumda kaç lira alırım?’ diye sıkça soru alırım. İşte o sorunun cevabı o kadar kolay değil.

2022 İLE 2023 FARKI

Bu hesaplama yöntemine ve sigorta başlangıç tarihine göre 2022’nin sonuna kadar emekli olmakla 2023’te emekli olmak arasında farklar olacaktır. Yıl sonuna kadar başvuruda bulunursanız 2022’nin ocak ve temmuz emekli zamları emekli maaşınızı eklenecek; 2023’te başvurursanız sadece yeni senenin ocak ayındaki zam tutarı aylığınıza eklenecek.

2022’de emekliliğinizi talep ederseniz 2021 yılındaki güncelleme katsayısı ve büyüme rakamı dikkate alınacak; 2023’e ertelerseniz 2022 yılındaki güncelleme katsayısı, büyüme oranına göre emekli maaşınız hesaplanacak. Şunu da belirteyim, enflasyonun yüksek olduğu dönemlerde emeklilik dilekçesinin verilmesi daha avantajlı. Tabii burada büyüme hızının yüksek olması da emekli maaşını olumlu etkileyen faktör.

Yazının Devamını Oku

Çalışanlar yemek kartını alışverişte kullanamayacak

14 Aralık 2022
İşverenler tarafından çalışanlara nakden ödenen yemek bedelinin vergiden istisna tutulacağı, bir başka ifadeyle de prime esas kazanca dahil edilmeyeceğine yönelik kanuni düzenleme yapıldı. Ancak, hem düzenlemenin içeriği hem de prime esas kazanca dahil edilmeyecek tutarın miktarı için Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK), açıklama yapması bekleniyordu. Hatırlayacaksınız, konu, Meclis’teki bütçe görüşmelerinde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin’in bütçe konuşması sırasında da gündeme gelmişti.

SGK, beklenen açıklamayı yaptı. Açıklama yapılır yapılmaz da yemek kartlarıyla marketlerden alışveriş yapılıp yapılmayacağı sorusu gündeme geldi. İşverenlerin kafası karışık, çalışanlar da endişeli. Konuya detaylı değineyim ama önce 1 Aralık 2022 itibarıyla çalışanlara verilen yemek ücreti konusunda neler değişti anlatayım.

GÜNLÜK BEDEL 51 LİRA

Yeni düzenleme ile işverenlerin, işyerinde yemek vermemesi durumunda çalışana veya çalışan adına başkalarına ödeyeceği günlük yemek ücreti; günlük asgari ücretin yüzde 23.65’i kadar tutar –ki, bugün için bu rakam 51 lira- prime esas kazançtan istisna tutulacak. Yemek parası da çalışanın iş günü sayısına göre hesaplanıp, ödeniyor. Buna göre, haftanın 6 günü çalışan bir işçiye yıl sonuna kadar aylık ödenecek 1.224 liralık yemek parası tutarını işveren prime esas kazançtan istisna tutabilecek. Peki, yeni uygulama nasıl olacak? Madde madde anlatalım.

* Yemek bedelinin en az asgari ücrete ilave olarak verilmesi gerekiyor.

* İşveren, işyerinde yemek hizmeti verirse yemek bedelleri sigorta primine esas kazanca dahil edilmeyecek.

* İşveren, yemek hizmetini kendi mutfağında vermez bir başka şirketle anlaşırsa, anlaştığı şirkete fatura karşılığı yapılan yemek bedeli ödemesi prim esas kazanca dahil edilmeyecek.

ÇALIŞANA NAKİT ÖDEME

Yazının Devamını Oku

İşte ucuz kasko yaptırmanın formülü

12 Aralık 2022
Kaskoda fiyatlar yüzde 280 arttı. Geçen sene 5 bin liraya kasko alanlar şimdilerde 19 bin liralara ancak yaptırabiliyor. Sigorta yenilemesi gelen ya da yeni araç alıp kasko yaptıranlar fiyatları görünce feryat ediyor. Araç bedelleri bu kadar artmışken kaskodan vazgeçilemeyeceğine göre geriye tek seçenek kalıyor, bütçeye göre kasko yaptırmak. Peki, kasko fiyatını düşürmenin yolu var mı?

KASKO şikayetleri her geçen artıyor. Sigorta yenilemesi gelen ya da yeni araç alıp kasko yaptıranlar fiyatları görünce feryat ediyor. Daha birkaç gün önce, geçen sene piyasa değeri 700-800 bin lira olan, şimdi ise 1.7 milyon liraya çıkan, bir farı bile kırılsa 100 bin liraya değişecek aracı için kasko yenileme teklifleri içinde 160 bin lirayı gören tanınmış yönetmenlerimizden biri, hayli gündem oldu. Neyse ki, verilen teklifler arasında 25 bin liraya kaskosunu yeniledi de konu kapandı.

Kaskoda geçen seneden bu yana fiyatlar neredeyse yüzde 280 arttı. Geçen senenin bu dönemlerinde 5 bin liraya kasko yaptıranlar şimdilerde 19 bin liralara ancak yaptırabiliyorlar. Daha yüksek fiyat verenler de var. Tüketici de tek bir şirketin fiyat teklifine bakmıyor, en az 7-8 şirketten teklif alıp, en uygun olanı yaptırıyor. Doğrusu da bu zaten.

FİYAT NEDEN ARTTI?

Peki, fiyatlar neden bu kadar yükseldi? Birinci neden, araç bedellerindeki artış. Geçen sene piyasa değeri 200 bin lira olan aracın bu sene değeri 500 bin lirayı geçti. Biraz daha üst segmente çıktığınızda, geçen sene 500-600 bin lira olan aracın değeri şimdilerde 1.2 milyon lira, hatta daha da yüksek. Araç bedeli arttığı için otomatik olarak kaskonun fiyatı da arttı. İkinci etken ise enflasyon ve kur nedeniyle hasar maliyetlerinin yükselmiş olması.

Göz ardı edilmemesi gereken bir husus daha var. Kasko yaptırıp, parasını ödediğinizde bir yıllık ürün almış oluyorsunuz. Bugün 500 bin liralık aracınıza 10 bin liraya kasko yaptırdığınızda, gelecek yıl aracınızın değeri 800 bin liraya çıkacak; ödediğiniz parada bir yıl hiç değişiklik olmayacak ama aracınıza bir şey olursa sigorta şirketi size 800 bin lira üzerinde ödeme yapacak. Çünkü kaskoda tüketici ne öderse ödesin, sigorta şirketi günündeki piyasa değeri üzerinden hasarı ödemek zorunda. Bu nedenle sigorta şirketleri önümüzdeki bir yıldaki araç bedellerindeki ve hasar maliyetlerindeki artışı hesaba katıp bugün size bu yüksek fiyatları veriyor.

HANGİ KASKO?

Araç bedelleri bu kadar artmışken, fiyatı yüksek bulup kaskodan vazgeçilemeyeceğine göre geri tek seçenek kalıyor, bütçeye göre kasko yaptırmak. Geçtiğimiz senelerde olduğu gibi her türlü teminatın içine dahil edildiği geniş kasko, ful kasko olayı artık bitti. Bunu sadece tüketici için söylemiyorum, sigorta şirketleri ve aracıları için de söylüyorum; herkese aynı kasko ürünü sunma dönemi artık kapandı.

Yazının Devamını Oku

11 soruda Rus petrolü krizi: Gemiler için bu sigorta zorunluluk

10 Aralık 2022
Bir süredir Rus ham petrolünü taşıyan gemilerin sigorta sorunu nedeniyle Türkiye tarafından Boğazlarda bekletildiği ve bu durumun da kriz yarattığı tartışması gündemde. Konu sigorta olunca hele de deniz sigortaları olunca kamuoyuna yansımaları da eksik oluyor. Öyle ki, Türkiye gemilerin geçişine izin vermiyor, Avrupa ve ABD de Rus ham petrolünü taşıyan gemiler üzerinden Türkiye’yi sıkıştırıyor şeklinde bir hava yaratılıyor. Doğru, konuyla ilgili bir kriz yaşanıyor. Bu krizi tek cümleyle özetlemek gerekirse; ham petrol taşıyan bu gemilerin zorunlu sigortası olmadığından, sigorta olmadan da hiçbir geminin dünya üzerinde hiçbir limandan çıkıp denize açılamayacağından, Türkiye sigortasız bu gemilerin Boğazlardan geçişine izin vermiyor. Peki, bu noktaya nasıl gelindi? İşte, Rus ham petrolünü taşıyan gemilerin Boğazlarda bekletilmesinin nedeni ve sigorta krizinin altında yatanlar.

1- KRİZ NASIL BAŞLADI?

Dünyada deniz sorumluluk sigortası yapan International Group, yani Uluslararası Grup ki, buna P&I Kulübü de deniyor, 5 Aralık itibariyle Rus ham petrolünü taşıyan gemilere P&I sigorta teminatı verilmeyeceğini, sigortası olan gemilerin de sigorta teminatlarının geçersiz olduğunu açıkladı. Aslında bu durum Rusya, Ukrayna savaşı nedeniyle Rusya’ya uygulanan ambargonun bir parçası.

2- P&I SİGORTASI NEDİR?

İngilizce Protecting (koruma) ve Indemnity (tazminat) kelimelerinin baş harflerinden oluşan P&I; Türk Boğazlarından gemilerin, sefer sırasında çevreye, karada ve denizde başkalarının mallarına vereceği maddi zarara, başka gemilere verilecek maddi zarara, hatta üçüncü kişilere verilecek bedeni zararlara ve gemi batığının kaldırılmasına karşı yaptırılan zorunlu bir sigorta. Herhangi bir gemi, Boğazlardan geçerken zarar verirse devreye P&I sigortası giriyor ve zararı bu sigortayı yapan sigorta şirketi karşılıyor. P&I sigortası olmadan gemiler sefere çıkamıyor, başka ülkelerin kara sularına ve limanlara giremiyor.

 

Yazının Devamını Oku