Son olarak da 11 Ocak tarihli Hürriyet’in manşetinde ‘Sigortasız Yollarda’ başlığı ile çıkan haberde, artan primler nedeniyle sürücülerin sigortadan kaçtığına değindim. Hem bu habere hem de şahsıma gelen yüzlerce yorumu da tek tek okudum. Hakarete varan ve beni taraf olmakla suçlayan söylemleri bir kenara bırakıp; içlerinden seçtiğim bazı okuyucu yorumlarını buraya taşıyarak, kamuoyunda doğru bilinen yanlışlara açıklık getirmeye çalışayım.
-Kasko yapılan bir araca neden zorunlu trafik sigortası yaptırılır? Trafik sigortasını yaptırmayan bence doğru yapıyor, kasko her şeyi kapsıyor.
En büyük yanılgı işte bu. Trafik sigortası, trafikte karşı tarafa (üçüncü şahıslara) vereceğiniz maddi ve ölüm, sakatlık gibi manevi zararları karşılar. Kaskoyu ise kendi aracınıza gelecek maddi zararlar için yaptırırsınız. Aracınız çalınır ya da yanarsa trafik sigortası ödemez, kasko karşılar. Ya da trafikte birinin ölümüne neden olursanız, trafik sigortası ölüm tazminatı öder, kaskonuz olsa da bir işe yaramaz. Diyelim ki, bir araca çarptınız, karşı araçta oluşan hasarı trafik sigortası teminat limiti dahilinde -ki, şimdilik 29 bin lira- karşılar. Kendi aracınızdaki hasarı ise kaskonuz varsa sigorta öder, yoksa cebinizden ödersiniz.
TRAFİK SİGORTASI
Hem esnaf kazanır hem de sigorta şirketlerinin prim havuzu büyür” diyerek gündeme getirdi.
Ardından da Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Orta Vadeli Planı açıklarken, konuya değindi: “Kasko ile zorunlu trafik sigortası birleştirilebilir mi veya kasko yapana zorunlu trafik sigortası yükümlülüğü kaldırılabilir mi, bu hususu çalışacağız.”
Önce kısa bir bilgi vereyim: Trafik sigortası, sürücülerin üçüncü kişilere karşı verecekleri hem bedeni hem de maddi zararları kapsıyor. Yani, trafikte, birilerinin ölümüne veya sakat kalmasına neden olursanız ya da karşı tarafın aracına zarar verirseniz diye bu sigorta yapılıyor. Bu yüzden de zorunlu. Zorunlu olmasına rağmen de 19,8 milyon aracın yüzde 80’ini sigortayı yaptırıyor. İsteğe bağlı yapılan kasko ise, sadece kendi aracınıza gelecek zararı karşılıyor ve toplam araçların sadece yüzde 25’i kaskolu. Yani, tek ortak noktasının otomobil olmasının dışında iki sigorta birbirinden tamamen farklı.
BİRLEŞSE DE FİYAT DÜŞMEZ
Tasarıda her kesim için birçok düzenleme var ve bunlardan biri reel sektörü yakından ilgilendiriyor. Daha açık bir anlatımla, tasarıdaki bir madde iş dünyasının yüzünü güldürecek. Tasarının yasalaşması halinde işletmelere, özellikle de asgari ücretlilerin yoğun çalıştığı işletmelere yönelik yeni sigorta prim desteği geliyor. Buna göre, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’na eklenecek geçici bir madde ile yoğunlukta asgari ücretli çalıştıran şirketlerin ödeyecekleri sigorta primlerinin bir kısmı Hazine tarafından karşılanacak.
HAZİNE KARŞILAYACAKYeni düzenlemede, 2016 yılı için uygulanacak prime esas günlük kazancın alt sınırı (asgari ücretin 30’da 1’i) veya altında bildirilen aylık sigortalı sayısı esas alınacak. Buna göre, hesaplanacak prim ödeme gün sayısının yüzde 10’dan fazlasını geçmeyecek şekilde, sigorta primine esas günlük kazancın alt sınırı üzerinden bildirilen kayıtlı toplam sigortalı sayısı esas alınarak hesaplanacak prim ödeme gün sayısının; 1 Ocak 2016 ila 31 Aralık 2016 tarihi arasında günlük 3,67 lira ile çarpımı sonucu bulunacak tutar Hazine tarafından karşılanacak.
Uygulama, işverenlerin, Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) ödeyecekleri sigorta primlerinden mahsup edilecek.
MADENCİYE ÖZEL UYGULAMA2016 yılı içinde işe yeni başlayan işletmeler de bu imkandan yararlanabilecek. Aynı şekilde günlük kazancın alt sınırı üzerinden bildirilen sigortası sayısı esas alınmak üzere hesaplanacak prim ödeme gün sayısının günlük 3,67 ile çarpımı sonucu bulanacak tutar; yılsonuna kadar Hazinece karşılanacak.
Primler yüzde 80 oranında artınca sürücüler sigorta yaptırmamaya başladı. Trafikte sigortasız dolaşan araç sayısı 3.8 milyona kadar çıktı.
BEN söylemiştim demek istemiyorum ama söylemiştim. Trafik sigortasındaki yangın durdurulmazsa daha da kötü sonuçlar doğuracak demiştim. Oldu, hem de en vahimi. Primler yüksek diye zorunlu olan trafik sigortası yaptırılmamaya başlandı.
2015’in Ağustos-Ekim ayları arasında, sadece üç ayda, 360 bine yakın araç trafik sigortası yaptırmadı, sigortalılık oranı bu üç ayda yüzde 2 düştü. Daha da vahimi, geçen yılın başından itibaren sigortasızlık oranı yüzde 4 azaldı ve 700 binden fazla araç, prim yüksek diye trafik sigortasını yaptırmadı. Yıllardır sigortasız olanlar ile son dönemde fiyat artışı nedeniyle sigorta yaptırmayanları topladığınızda bugün, 3 milyon 800 bin araç, trafikte sigortasız dolaşıyor. Birileri diyecektir ki, ‘yaptırmasınlar, ne olacak’. Bakın, bu işin şakası yok. Bu konu toplumsal bir sorun haline gelecek. Anlatayım. Kusura bakmasınlar ama halen, ‘kasko varken trafiğe ne gerek var, trafiğin primi kaskoyu geçti’ deyip, trafik ile kasko arasındaki farkı anlamamakta; trafiğin cana gelecek, kaskonun ise mala gelecek zararı karşılamak için yapıldığını bilmemekte ısrar edenleri bir kenara bırakıyorum.
Bir başka yazıda fonla ilgili detayları sizlerle de paylaşırım ama şimdi 2016 yılında işsizlik ödeneği tutarlarını anlatayım. Malum yeni yılla birlikte kesinti oranları da değişiyor.
Ama önce halen bilmeyenler vardır diye işsizlik parasından kimler yararlanabilir; nereye, nasıl başvurulur, kısaca özetleyeyim.
KİMLER YARARLANABİLİR?İşsizlik sigortasından yararlanabilmek için; çalışanın kendi istek ve kusuru dışında işsiz kalması, iş sözleşmesinin iptalinden önceki 120 gün içinde prim ödeyerek sürekli çalışmış olması, son 3 yıl içinde en az 600 gün işsizlik sigortası primi ödemiş olması ve iş sözleşmesinin iptal edilmesinden sonra 30 gün içinde İŞKUR’a başvurması gerekiyor. İŞKUR’a başvurması ile kişinin iş arayan kaydı yapılıyor ve böylece işsizlik sigortası fonundan yararlanması da sağlanıyor.
Şimdi gelelim, 2016 yılında işsizlik ödeneğinin ne olacağına. Tabii, vereceğimiz rakamlar asgari ücretin net bin 300, brüt de 1.645,80 lira olacağına göre hesaplanmıştır.
Şikâyet konusu olan giriş aidatından yönetim giderine, fon idaresine kadar tüm kesintiler değişti.
YENİ yılla birlikte Bireysel Emeklilik Sistemi’nde (BES), yeni düzenleme de başladı ve yıllardır eleştirilen, hatta sisteme giren birçok kişinin çıkmasına neden olan kesinti oranları düşürüldü. Yeni düzenlemeye geçmeden önce, 2015’in sonuna kadar uygulama nasıldı, kısaca değineyim. Düne kadar sisteme girenlerden giriş aidatı, şirket yönetim gideri ve fon işletim gideri adı altında üç kesinti yapılıyordu. Giriş aidatı, 120 lira ile 700 lira arasında değişiyordu. Şirket yönetim gideri için de sisteme ödenen katkı paylarından, yıllık yüzde 2 kesiliyordu. Kişilerin fon tercihine göre de yıllık yüzde 1.09 ile 2.28 arasında değişen oranlarda fon işletim gideri alınıyordu.
KESİNTİLER TEKE İNDİ
1 Ocak 2016’dan itibaren ise artık katılımcılardan giriş aidatı, şirket yönetim gideri olarak farklı oranlarda kesintiler yapılamayacak. İlk 5 yıl, yıllık tek bir kesinti yapılacak; bu da, brüt asgari ücretin yüzde 8.5’ini geçmeyecek. Yani, kaç para yatırırsanız yatırın, emeklilik şirketi, asgari ücrete endeksli yıllık tek bir kesinti yapabilecek. Yeni asgari ücretle birlikte 2016 için bu rakam da 140 lira. 5 yıl içinde sistemden çıkarsanız emeklilik şirketi, 5 yılın tamamını sizden toplu kesecek. Örneğin, 3’üncü yılda çıkacaksınız, o güne kadar da sizden 420 lira (bugünkü asgari ücret üzerinden) kesildi; şirket, birikiminizden 280 lira daha alacak. Yani, bugünkü asgari ücretten hesaplarsak, 3’üncü yılda çıktığınızda, toplam 700 lira kesilecek. İyi haber şu; 5 yıldan sonra asgari ücrete endeksli yıllık kesintiler kalkacak.
Yeni yıldan itibaren asgari ücrete paralel tüm çalışanların gelirleri de artacak. Nasıl mı? Asgari Geçim İndirimi (AGİ) sayesinde.
Bilmeyenler için hatırlatayım: 16 yaşını dolduran, ücretli çalışanların asgari geçimini sağlayacak kısmının, toplam gelirinden düşülerek vergi dışı bırakılmasına, Asgari Geçim İndirimi deniyor. AGİ, yıllık brüt asgari ücret üzerinden hesaplanıyor ve çalışanların maaşına ekleniyor. Daha açık bir anlatımla; çalışanların maaşlarından kesilen gelir vergisinde yapılan geri ödemelerden oluşan AGİ, her yılın başında brüt asgari ücret üzerinden belirlenip, maaşlara yansıtılıyor.
ASGARİ GEÇİM İNDİRİMİ
Asgari geçim indirimi tutarı; çalışanın evli olup olmamasına, evli ise eşinin çalışıp çalışmadığına ve çocuk sayısına göre değişiyor.
İşte, yeni yılla birlikte asgari ücretteki artış ile birlikte tüm çalışanların asgari geçim indirimi de artacak ve bu durum, maaşlara yansıyacak. Yani, gelir artacak.
‘Dolandırılıyor muyum, kandırılıyor muyum, bu işin içinde bir iş mi?’ var diye, sorup soruşturmadan, hemen atlıyoruz üzerine. Sonra da ‘kandırıldım’ diyerek, oraya buraya şikayetler edip, dövünüyoruz. Hal böyle olunca da dolandırıcılık hikayesi duymadığımız bir gün geçmiyor. Tam biri için uyarılar yapılıp, önlem alınırken bir diğeri başlıyor.
Yeni yöntem, sigorta dolandırıcılığı. Hoş, sigorta dolandırıcılığı yeni değil ama bu sefer yöntem yeni. Okuyucudan gelen şikayetlerden birini paylaşayım ki, dolandırıcılığın boyutunu anlayın: “Telefonuma ‘2 bin liralık hediye sigorta kazandınız’ diye mesaj geldi. Kazanmam için ‘kabul ediyorum’ diye mesaj atmam istendi. Bende gönderdim. Aradılar ve kredi kartıma hediye özel sağlık sigortası tanımlandığını söylediler. İsmimi, soyadımı, kart numaramı bile söylediler. Sigortanın aktif olması için kartın arkasındaki 7 haneli numarayı istediler, verdim. Ardından telefona, kart şifremi tuşlamamı istediler, tuşladım. Sigortanın açıldığını söylediler. Ertesi gün öğrendim ki, kartımdan yüklü miktarda alışveriş yapılmış.”
BU KADARI DA PES
Bu kadarla mı sınırlı sanıyorsunuz? Yine okuyucudan gelen bir örnek daha vereyim ki, bu yöntem bana bile, ‘yok artık’ dedirtti.
“Bankadan aradığını söyleyen kişi (bankamın adını da söyledi), kendini tanıtıp ismimi, soyadımı, adresimi eksiksiz sıraladı. Kredi kartımın çalınmasına ya da kaybetmeme karşı sigortalandığını, sigorta süresinin bitmesine az kaldığını, yenilenmesi gerektiğini söyledi. Böyle bir sigorta yaptırmadığımı ısrar edince, önce beni ikna etmeye çalıştı. Sonunda ‘iptal edelim’ dedi. Tam telefonu kapatırken, ‘telefonunuza bir şifre gelecek, onu bana söylerseniz, işleminizi yaparım, yoksa sigortanız otomatik yenilecek’ dedi. O sırada da telefonuma mesajla bir şifre geldi. Ben de okudum. ‘Sigortanız iptal edildi’ deyip, teşekkür etti. Bir saat sonra kredi kartımdan alışveriş yapıldı bilgisi geldi.”