GİDEREK ÇOĞALIYOR
Bugünlerde, “Pozitifim”, “Hastalandım”, “Virüs beni/bizi de buldu” gibi haberler sıklaştı. Öncelikle bilim insanlarının baştan beri ısrarla ilettiği önlemleri özetleyelim: * Mutlaka maske takılmalı. * Tanınmayan kişilerle, mümkün oluğunca görüşülmemeli. * Dışarıda kapalı yerlerde yemek, çay, kahveden kaçınmalı, mutlaka oturulacaksa açık hava seçilmeli. * Düğün, nişan gibi törenlerde bulunmamak gerek. * Kalabalık araçlara binilmemeli. * Maskesiz kimselerle görüşülmemeli. * Burun ve ağız boşluğu sık sık temizlenmeli.
AŞI YAYGINLAŞMALI
Önlemler ve öğütler uzar gider. Tabii ki en önemli ve yaşamsal önlem de aşı. Aşının yaygınlaşması, gerekli dozların ihmal edilmemesi gerektiğini bilim insanları söylemekten bıktı. Bana göre de aşıdan asla ödün verilmemeli. Çünkü bu ara tutunacak en büyük dal aşı olmak ve (Maske, Mesafe, Musluk) üçlüsüne uymak.
OKYANUS’A MEYDAN OKUMA
“Kas gücüyle Okyanus’a meydan okuyor... Okyanuslardan kalan zamanında yaşamını ABD Seattle’da sürdüren İzmir Bornova Anadolu Lisesi (BAL) mezunu Erden Eruç, ‘Kas Gücüyle Devriâlem’ projesini 2012’de tamamlayıp 17 ayrı Guinness Dünya Rekoru’na imza attı. Eruç’a bu rekorlar yetmedi, kendi geliştirdiği kanosuyla Kaliforniya Crescent City’den ‘KaslaGit’ sloganıyla Pasifik Okyanusu’nu yine kürekle geçerek Mart 2022’de Hong Kong’a ulaşmayı, plastik atıklara dikkat çekmek istiyor. Rekortmen Türk, www.haberhurriyeti.com okurlarına selam gönderdi, okyanus maceralarını da paylaşacağını müjdeledi.
DÜNYADAKI TEK KİŞİ
Rekortmen sporcumuz Erden Eruç’u tanıyalım: Dünya üzerinde motorsuz ve yelkensiz bir kayıkla, sadece kendi kas gücünü kullanarak Atlas, Pasifik ve Hint okyanuslarını aşmayı başarmış tek kişi olan Erden Eruç, asker bir babanın ve hayatını çocuklarına adamak için bankacılığı bırakan bir annenin oğlu. 1961’de babasının görevi nedeniyle bulundukları Kıbrıs’ta doğdu. İzmir Bornova Anadolu Lisesi’nde tamamlayıp, Boğaziçi Üniversitesi’nde makine mühendisliği lisans ve yüksek lisans eğitiminin ardından ABD’ye gitti. 1999’da işletme alanında bir yüksek lisans derecesi daha aldı. Halen eşi Nancy ile ABD Seattle’de yaşıyor.
YİTİRDİĞİ ARKADAŞA SÖZ
Çocukluktan itibaren sporun birçok branşıyla yoğun ilgilenen Eruç, Eylül 2000’de Seattle’da birlikte kaya tırmanışındayken düşerek ölen arkadaşı Göran Kropp’un İsveç’teki cenaze töreninden dönerken uçakta bir dünya haritası çizdi. Altı kıtanın her birinde en yüksek zirveyi işaretleyip, kendine, ‘Onun kas gücüyle (bisiklet!) Everest’e gidip tırmandığı gibi, ben de bu zirvelerin hepsine kas gücüyle gideceğim’ diye söz verdi.
GÖRDÜKLERİMİZ ÇOK ÜZDÜ
“Geçtiğimiz hafta sonu şehrin karmaşasından uzaklaşıp biraz nefes almak için dostlarla birlikte Ödemiş Gölcük Yaylası’na çıktık. Ülkemizin sayılı güzelliklerinden biri olan Gölcük’te gördüklerim beni ve fotoğrafları çeken sevgili dostum Talat Aydilek’i çok ama çok üzdü.
HAVUZA DÖNÜŞTÜRÜLMÜŞ
Göl kenarındaki eski Gölcük Oteli, ‘Tadilat yapılacak’ diye başlayan bir ihale sürecinde tamamen yıkılmış, yerine koca bir otel inşaatı başlamış. Dahası gölün tüm çevresi beton bir setle çevrilmiş, bir doğa harikası olmaktan çıkarılıp resmen bir havuza dönüştürülmüş. Aklımıza hemen Uzungöl’de yaşananlar geldi doğal olarak. ‘Gölcük’te Uzungöl gibi doğa katliamından nasibini alacak mı’ diye sorduk birbirimize. Fotoğraflara bakınca, üzüntümüzün nedeni anlaşılıyor zaten.
BAŞKAN NELER OLUYOR
Hemen Ödemiş Belediyesi Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü sevgili meslektaşım Cemile Özgüllü ile görüştüm konuyu. İzinde olmasına rağmen sağ olsun çok ilgilendi, kısa bir süre sonra da Başkan Mehmet Eriş aradı. Kendisine fotoğrafları gönderip, ‘Başkanım Gölcük’te neler oluyor’ diye sordum, işte cevapları:
Yaşamımızın kalan bölümündeki yeni bir yılın ilk günü... Önce 2021’e bir bakalım. 2020’den devraldığı salgın illetinin etkisi sürdü. Aşılar, dünyaya umut oldu. Ancak insanlığın bu umuttan gerektiğince ve yeterince beslendiği söylenemez. Bazı yerlerde aşı olmayana, karşı durana yaptırımlar uygulanmaya başlandı. Tam biraz soluk aldığımızı sandığımızda salgın illetinin yeni değişimleri çıkıverdi ortaya.
YALNIZ SALGIN İLLETİ Mİ
Haaa yeri gelmişken, dün gece nasıldı? Çok kalabalıklara girmediniz değil mi? Yeni yılı karşılarken önlemleri unutmadınız umarım. Geçen yıl salgın illetiyle noktalanmadı elbette. Yurdumuzda seller, orman yangınları da anılacak geçen yılla. Ya kadın cinayetleri? İzmir’de bir önceki yılın mirası 30 Ekim depremi de unutulmuş değil...
UĞURLAR OLSUN SANA
Dövize bağlı ekonomideki dalgalanmalar, çeşitli temel maddelere gelen zamlar da tuzu biberiydi... Yitirdiğimiz canları saygıyla, sevgiyle analım. Yerleri dolmaz elbette, huzurla uyusunlar... Sonuç olarak 2021’e fazla da sözüm yok, Çok da üzülmedik gittiğine, uğurlar olsun...
“2021’de Kovid-19 sayesinde bağışıklık sistemimizi daha yakından tanıdık. Tanıdıkça da sevdik. Bağışıklık sistemimizin bizi hayatta tutmaya yaradığını öğrendik. Düşünsenize; Öğrenen, kendisini yenileyebilen, bedenimizi dışarıdan gelen tehditlere karşı koruyan, bizim için bedava çalışan bir sistem.
Bir mucize. Bir hediye.
ÖNCE KENDİNİZİ TANIYIN
Mucizeyi dışarıda aramak yerine ona sahip olduğumuzu anlayabilirsek, kıymetini de anlayabiliriz. 2022 için işte önerim: ‘Hayatta kalmak yetmez; ayakta kalmalıyız.’
İLK RESTORAN VE OTEL
Duymayan, bilmeyen, öğrenmeyen, haberi olmayan yoktur... Ama yine mini bir özet vermekte yarar var. Leyla Figen 1995’te geldiği Alaçatı’ya adeta sevdalanır. Eşi Şevki Figen’i de ortak eder bu sevdaya. Bir ev alırlar, taş ustalarıyla yeniletirler. Leyla Figen daha sonra bu evin karşısına Alaçatı’nın ilk turistik restoranı Agrilia’yı açar. Yakın arkadaşı Zeynep Öziçer’i de cesaretlendirir, Alaçatı’nın ilk oteli açılır.
19 YIL ÖNCE VEDA ETTİ
Leyla Figen’in ön ayak olması ve ilkleri yaşama geçirmesiyle Alaçatı, turizmin gözbebeklerinden olur. 1983’te evlendiği eşiyle Alaçatı’yı Koruma ve Güzelleştirme Derneği’ni de kuran Leyla Figen, 17 Ekim 2002’de 53 yaşındayken amansız hastalığa yenik düştü.
BEKLENTİ SÜRÜYOR
Bugün Leyla Figen’i neden anma gereği duydum? İzmir ve ülke iş dünyasının ağabeylerinden, yılların ilgili meslek örgütlerinde kurucu, yönetici olarak görev almış Şevki Figen’le kısa sohbet olanağı buldum. 19 yıl önce yitirdiği eşine aşkı hiç eskimeyen duayen iş insanı, her zamanki inceliği ve nezaketiyle, önemli bir beklentisini dile getirdi: Leyla Figen isminin Alaçatı’da yaşatılması, örneğin bir parka verilmesi.
KAFA DAĞITMAK İÇİN
Dövizin aşırı yükselmesinin neden olduğu ekonomik dalgalanma da tuzu biberi oldu olumsuzlukların... Başta gıda olmak üzere, çeşitli ürünlere ardı ardına gelen zamlar da gündeme oturdu. Herkesi derin düşünceler aldı. Ekonomiyle ilgili meslek örgütleri endişelerini dile getirmeye, acil önlem gerektiğini vurgulamaya başladı. Ve bu tabloda hepimize en çok ne gerekli? Elbette moral. “Peki nasıl olacak” diyenleri duyar gibiyim. Yaklaşan yeni yılı karşılama hazırlıkları az da olsa kafa dağıtır sanki.
TURİZMCİLER KEYİFLİ GİBİ
YARDIM VE BAĞIŞ İÇİN
“Su faturalarını ödemekte güçlük çeken kentlilerimiz, askıya fatura bırakmak için askidafatura.canakkale.bel.tr adresimizi ziyaret edebilir, mahalle muhtarlıkları ya da belediye hizmet binalarımızdaki iletişim masalarımıza başvurabilir veya 444 17 17 nolu çağrı merkezimizle iletişime geçebilir. Ayrıca ihtiyaç sahibi kentlilerimizin faturaları da yine askidafatura.canakkale.bel.tr adresinden veya 444 17 17 nolu çağrı merkezimiz ile iletişime geçilerek ödenebilir. Bu zor günleri dayanışma ile aşacağız...”
--------------------
BİR ÇAĞRI VAR