KÜLTÜR BAKANLIĞI GÖREVLERİ
“Her ülkede kültür bakanlıklarının kuruluş amacı, ülkelerinin sanatını ve kültürünü geliştirmek, halka sanat sevgisi aşılamaktır. Bu amaçla da çeşitli sanat kurumlarının ve müzelerin yanı sıra resim, heykel müzeleri kurar. Devlet halka sanat sevgisi aşılamak, eğitmek, sanatçıları, ‘özellikle genç sanatçıları’ desteklemek ve onların yapıtlarını halkla, sanatseverlerle buluşturmak için resim galerileri de açar.
İZMİR’DEKİ BAŞARILI KURUM
Yıllardır iftihar ettiğimiz İzmir Resim Heykel Müzesi de bu amaçla kurulmuş, yönetimi, seçici kurulu ile kusursuz sergilere sahne olmuş, genç sanatçıları halka sunmuş, İzmir dışındaki sanatçıları İzmirliler ile buluşturmuş, yabancı ülke sanatçılarını ağırlamış başarılı bir kurumdur.
ÜCRETLİ OLDU HEYECAN SÖNDÜ
Bir sanatçı için, özellikle genç bir sanatçı için, müzenin seçici kurulu tarafından onaylanıp sergi salonunu alabilmek bir gururdur, bir sanat heyecanıdır. Yeni bir uygulama ile sanatçıların bu heyecanı söndürüldü. Devlet Resim Heykel Müzesi Sanat Galerisi’nde devlet kurumları, okullar, üniversiteler, yabancı temsilcilikler dışında sergi açmak artık ücretli.
MADENCİLİK UĞRUNA
Gelelim bugüne... Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Maden Yönetmeliği’nde değişiklik yaptı. Özetlersek, elektrik üreticilerinin kömür çıkardığı alanda zeytinlik yer alırsa, çalışma durmayacak. Zeytinliklerde de çalışma sürecek, kamu yararı dikkate alınarak geçici tesisler yapılabilecek.
KESİLMEYİP TAŞINACAKMIŞ
Yönetmelik tepki çekti, meslek odaları, belediyeler, sendikalar yürütmenin durdurulması ve iptali için yargıya başvurdu. Bakanlık da açıklama yaptı: “Sahadaki zeytin ağaçları Tarım ve Orman Bakanlığı’nın izni ve görüşüyle, faaliyet yürütülecek saha ile eşdeğer büyüklükteki yeni bir bölgeye taşınacaktır. Zeytin ağaçlarının kesilmesi söz konusu değildir.”
DİLEĞİM: GERİ ADIM
ERKEK KATKISI DA VAR
“Çok sevgili Tülay Aktaş’ı sonsuzluğa uğurladıktan hemen sonra, sivil toplum a çalışmalarında yer alan kadınlar, ‘Tülay Aktaş Gönüllü Kuruluşlar Güç Birliği’ (TAGKGB) adıyla birliktelik oluşturdu. ‘Birlikten güç doğar’ ilkesiyle 1996’da İzmir’in kadınlarının çağdaş bakışı, istikrarlı, verimli çalışmaları, erkek dayanışmacıların katkılarıyla insan hareketi olarak gücü artarak sürüyor.
DAYANIŞMAYI ARTIRMAK
MİSYONUMUZ: İzmir’deki sivil toplum kuruluşlarının (STK) yerel, ulusal ve uluslararası alanlardaki katılımlarını artırmak.
AMACIMIZ: Daha geniş kitlelere ulaşarak, sivil toplumun geliştirilmesi; dil, din, etnik köken, yaş veya cinsiyet ayrımı gözetmeksizin herkesin sadece ‘insan’ olduğu için değerli olduğuna inanarak; insanların fiziksel, sosyoekonomik, psikososyal ihtiyaçlarını karşılamak, STK’lar arasında dayanışmayı artırmak. Bilgi ve deneyimin toplum yararına kullanılması.
HEDEFLERİMİZ: İzmir’de daha çok STK’ya ulaşmak, gönüllü sayısını çoğaltmak. İşleyişi ve kurumsal yapısı ile örnek olmak. ‘Gönüllülük’ hareketini güçlendirmek için her yıl Tülay Aktaş’ı anmak. ‘Karşılıksız Hizmet’, ‘İzmir’in Gönüllüleri’, ‘Ömür Boyu Gönüllülük’ ödülleri vermek.
“25 senedir yazları Gökçebel’deki Cennetköy’deyim, 2013’te profesyonel hayatı bıraktım. Mart 2013’de ilk defa, sonra da 2014 ve 2015’te Runtalya’da TEGV (Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı) için koştum. 2016, 2017 ve 2018’de ise Koruncuk Vakfı (Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı) için oradaydım. Rahmetli babam Halis Kaynar, Vehbi Koç ile Türk Eğitim Vakfı’nın (TEV) kurucularından olduğu için, mütevelli heyeti üyesi olarak 3 Mart 2019’da TEV kız öğrenci bursları için koştum.
MEMLEKETE GERİ ÖDEME
Koşularda eşim Süreyya Kaynar da eşlik etti. Koşucu değiliz. Eğitim ve de çevre koruması uğruna aldıklarını memleketimize geri ödemeye çalışan bir çiftiz. Nefesimiz yettiği kadar koşacağız veya benzeri girişimlerde bulunacağız, Runtalya 2019’da Süreyya ile rekorumuzu kırarak 178 bağışçımızdan TEV’e 162 bin 284 lira ve 30 kız üniversite öğrencisinin bir senelik bursunu sağlamıştık.”
UMUTLARI AYAKTA TUTTUK
Tülin Batmaz-Alican Alpgündüz’ün çocukları Sayra ve Çınar, 12 Şubat 2005’te İzmir’de gözlerini dünyaya açtı. Sayra ve Çınar, Bornova Yahya Kemal Beyatlı İlköğretim Okulu, Nokta Koleji ve Suphi Koyuncuoğlu Ortaokulu’nda öğrenim gördü. Sayra, Karşıyaka Necip Demir Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ne, Çınar ise Bayraklı Mehmet Akif Ersoy Anadolu Lisesi’ne devam etti.
SAYRA: DOKTOR/ ÇINAR: PİLOT
Sayra, yabancı dillere meraklıydı, müziksiz yapamazdı. Yüzme, jimnastik ve dans ise tutkusu gibiydi. Yardım etmeyi çok severdi, doktor olmak istiyordu. Çınar da bilim, sanat ve spor sevdalısıydı. Yüzmede, su altı dallarında madalyaları vardı. Bilimsel projeler üretirken, tiyatro sahnelerini de ihmal etmiyordu. Havacılık ise dinmeyen tutkusuydu, gelecekteki hedefi pilot olmaktı.
15 YILLIK YAŞAMA NOKTA
Ve 30 Ekim 2020... Saat 14.51... İzmir sallanmaya başladı. Seferihisar merkezliydi 6.9 şiddetindeki kahreden deprem. İzmir’de özellikle Bayraklı ve çevresinde 117 can aldı, bin 35 yaralı vardı, on binlerce de evsiz... Rızabey Apartmanı da 37 kurban vermişti. İkizler de onların arasındaydı. Sayra ve Çınar 15 yaşında, dünyaya geldikleri gibi yine birlikte kanat çırparak melek oldu.
SESLERİ HEP DUYURULACAK
“Geri dönüşümü başlatmış. 2009’da en çok atık yağ toplayan muhtarlık olmuş. 2006’da (Alo Kitap) kampanyası başlatmış. Öğrencilere, okullara, cezaevlerine yaklaşık 200 bin kitap bağışlamış. Gerek duyan vatandaşlara ücretsiz ev eşyası sağlamış, taşımak için kendi imkanıyla kamyonet almış. Sokak hayvanlarını da unutmuyormuş. Mahallesindeki kullanılmayan bisikletleri de toplayıp onardıktan sonra çocuklara ücretsiz dağıtıyormuş. En büyük hedefi insanlara yardımcı olabilmek için psikolojik destek ve aile danışmanlığı merkezi açmak.”
GÜNÜBİRLİK İSTANBUL
Muhtar Hamit İhsan Tanes, bugün de konuğum. Bu kez yine ilginç bir deneyimini paylaşıyor ve haklı olarak yakınıyor: “11 Mayıs 2018 tarihinde İstanbul’a arabamla gidip bir yakınımızın cenaze törenine katıldım, saat 15.00 civarında Avrasya Tüneli’nden geçtim. Tören sonrası hemen İzmir’e dönmek üzere yola çıktım, gece yarısından sonra saat 03.00 sularında yine Avrasya Tüneli’ni kullandım. HGS (Hızlı geçiş sistemi) kartı bulunan, geçiş ücretleri otomatik düşülen, annem Muzaffer Tanes adına kayıtlı 35 AN 4250 plakalı aracımla İzmir’e geldim. Şubat 2022’de, İstanbul’dan gidip gelmemden 3 yıl 9 ay sonra Avrasya Tünel İşletmesi’nden telefonla aranarak cezalı geçiş borcumun 192 lira olduğu, bu parayı ödemezsem hakkımda işlem başlatılacağı bildirildi. Arayan hanımefendiye 30 yıldır bu telefonu kullandığımı, istenirse bana ne kadar kolay ulaşıldığını söyledim. HES’e göre neden bana hemen ya da bir ay içinde dönmediklerini sorduğumda cevap veremedi.
FAİZ DEĞİL DE NEDİR
EL ELE VERECEĞİZ
“Bergama’da sağlık memuru olarak birlikte çalıştığımız Paşa Mercan abimizin torunu Kaan Efe yavrumuzun ilacına kavuşabilmesi için her zaman destek olacağız. Yurt dışında gen tedavisinde uygulanan Zolgensma ilacı, şimdiye kadar tedavisine kavuşan çocuklarda yüzde 96 oranında olumlu sonuç verdi. Herkesi birlik olmaya davet ediyorum. Instagram üzerinden @kaanefeyenefesol sayfasını takip ederek ve bağış için düzenlenen canlı yayınlara da katılarak Kaan Efe’ye destek olabilirsiniz. Valilik izniyle başlatılan bu kampanyada Kaan Efe için birlikte el ele vererek başaracağız.”
HAYDİ DESTEK OLALIM
Baba Barış Şanal ise, “Çocuğumuzun sağlığına kavuşması amacıyla yurt dışında Zolgensma tedavisi alması gerekiyor. Bu tedavi de 2 milyon 168 bin dolar civarında tutuyor. İnsanlık adına bütün hayırseverlerden kampanyaya destek vermelerini istiyoruz. Destek verin, evladım iyileşsin” çağrısında bulunmuş.
Kaan Efe ve onun gibi tüm çocuklara sağlık, kampanyaların da hedefine ulaşmasını diliyorum,
ÇEŞİTLİ NEDENLER
Küresel ısınmanın yol açtığı kuraklık, sanayileşme, şehirleşme, tarım alanlarının genişletilmesi, aşırı otlatma, turizm, yurt dışına ihraç ve yurt içinde bilinçsiz toplanmaları nedeniyle tehlike altında. Endemik bitki, coğrafi özelliklerinin yarattığı iklim farklılıkları nedeniyle belirli bir bölgede ya da belirli bir ülkede yaşayan bitkilere deniyor. Türkiye, bitki örtüsü tür çeşitliliğinin yanı sıra endemik bitki türleri bakımından da çok zengindir. 64 ülkenin bulunduğu Avrupa kıtasında endemik bitki sayısı 2 bin 750. Bu sayı Türkiye’de 3 bin 776 olarak tespit edilmiştir. Bu bitkiler ilaç, gıda, parfüm ve kozmetik sanayinde kullanılarak insan yaşamında çok önemli rol oynuyor.
DİKKAT ÇEKME YARIŞMASI