Hava buz gibi soğuk...
Kışın güneşine güvenilmeyecek örnek bir şehir sanki ve yaz hiç başlamamış gibi...
*
“Üzerinde güneş batmayan imparatorluk” diyorlar Birleşik Krallık’a...
Diğer bağlı ülkelerde öyle olabilir ama İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda’da ise bir yıl boyunca güneşe hasret yaşanıyor...
Tabii ki Birleşik Krallık İngiltere’den ibaret değil...
İngiltere, Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda’nın yer aldığı dört kurucu ülkeden oluşuyor...
Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda, Bahama Adaları, Grenada, Fiji, Papua Yeni Gine, Solomon Adaları, Jamaika gibi daha nice küçük ülke ve adalar ise Birleşik Krallık’a bağlı...
Adalet isteyen yok gibi...
Hukukun üstünlüğü geri planda kalıyor...
Siyasi partilerin tabelalarına ve liderlerine âdeta taparcasına bağlananlar hukukun garantörlüğünü daima göz ardı ediyor...
Dünyayı bataklığa çeviren küresel güçler her ülkede hukuku ikinci plana atıyor, attırıyor...
*
“Hukuk geriden gelir” anlayışıyla siyaset yapmayı alışkanlık haline getirenler “Anayasa bir defa delinse ne olur?” sorusunu her ülkenin gündemine taşındığı günlerden beri sistem küresel güçlere çalışıyor...
Seçmenlerin bile itirazı olmadı...
Çünkü herkes hukukun bir yerinden dolanmaya ve devre dışı bırakmaya çalışıyor...
Dünyanın krizlere ne kadar hazırlıklı olduğuna dair çok önemli gelişmelerin ise yaşanmadığının vurgulandığı raporlarda, zengin ve yoksul ülkeler arasındaki farkın da gittikçe derinleştiği belirtiliyor...
*
ABD para politikasını sıkılaştırıyor...
Avrupa enflasyondan muzdarip...
Ve Çin’in koronavirüs yüzünden üretimden düşmesiyle pazarların gıda kıtlığıyla karşı karşıya kaldığını Davos’ta gündeme getiren IMF Başkanı Kristalina Georgieva, Ukrayna’daki savaşın da büyümeyi aşağıya, enflasyonu ise yukarıya çektiğine işaret etmesine kimse aldırış etmiyor ama sorunlar gittikçe büyüyor...
*
IMF Başkanı Georgieva sorunları şöyle sıralıyor:
Fırsat eşitsizliği...
Ukrayna’daki son savaşı dünya seyretti, okudu, duydu ve bildi...
Kim durdurabildi ki?
Aksine ateşe benzinle koşuldu...
Suriye’de Esad’ın, Mısır’da Sisi’nin yaptıklarına kim dur diyebildi ki?
Ve elli yıldan daha fazla İsrail’in Filistin’deki katliamlarına kim engel olabildi ki?
Öğrendik, seyrettik ve bildik de ne oldu?
Neyi değiştirebildik?
Hiçbir şeyi...
Herkes bir saat alsa da çoğalmaz zaman
Ve ben bazı şeyleri açıklayamam!
*
Ukrayna savaşının sefaletinden, vahşetinden bir ders çıkartamayan Yunanistan, Türkiye’ye karşı birileri tarafından kışkırtılıyor...
Halkını savaşa sürüklemekten çekinmeyen Yunanistan’ı yönetenlerin tek sermayesi Türkiye düşmanlığı...
Demokrasiyi kendisine maske yaparak gerçek yüzlerini dahi gizlemeyi başaramayan Yunan siyasetçi ve generallerinin hâlâ içinde sönmeyen bir ateş yanıyor...
Birilerinin sadece birkaç odun atmasıyla yeniden alevleniyor...
*
Yol ya da yollar o kadar çoktu ki...
Aynı şehirde buluşmalarımıza rağmen aynı yolda buluşamamıştık...
Herkesin farklı hayalleri, kavgaları, idealleri, umutları vardı...
*
- Pusulasızlıktan kaybolanlar...
- Darağacına gidenler...
- Mahpushanelerde etleriyle birlikte çürüyenler...
- Yurtdışına kaçanlar...
Kendileri çalıp kendileri söylüyor...
Müzik bitene kadar dansa devam ediliyor...
Oysa müzik çoktan bitmiş...
Farkına dahi varamıyorlar...
*
- Soğuk Savaş bittiğinde tarihin sonu geldiğine, duvarlar yıkıldığında barışın geldiğine inanan büyük kalabalıklar her gün yeni bir felaketin haberiyle uyanıyor...
Barışcıl söylemlerin yerini savaş nutuklarına bırakmasının bu kadar erken geleceği tahmin edilmiyordu...
“Primakov Doktrini”
Dünyayı yöneten liderlerin Georgieva’nın bu uyarısını ne kadar dikkate aldığını bilmiyoruz ama savaşların bedelini sadece halkların değil devletlerin de ödediğine dikkat çekiyor...
Özellikle, Ukrayna’daki savaşın “hayatları mahvettiğini, büyümeyi aşağı, enflasyonu ise yukarı çektiğini” söylüyor...
*
Başkan Georgieva bu sürece giden nedenleri ise şöyle sıralıyor:
ABD’nin para politikasını sıkılaştırması...
Avrupa ülkelerinin enflasyondan muzdarip olması...
Koronavirüsle mücadele eden Çin’de üretimin düşmesi...
Gelişmekte olan pazarların gıda kıtlığı ile karşı karşıya kalması...