Paylaş
Adalet isteyen yok gibi...
Hukukun üstünlüğü geri planda kalıyor...
Siyasi partilerin tabelalarına ve liderlerine âdeta taparcasına bağlananlar hukukun garantörlüğünü daima göz ardı ediyor...
Dünyayı bataklığa çeviren küresel güçler her ülkede hukuku ikinci plana atıyor, attırıyor...
*
“Hukuk geriden gelir” anlayışıyla siyaset yapmayı alışkanlık haline getirenler “Anayasa bir defa delinse ne olur?” sorusunu her ülkenin gündemine taşındığı günlerden beri sistem küresel güçlere çalışıyor...
Seçmenlerin bile itirazı olmadı...
Çünkü herkes hukukun bir yerinden dolanmaya ve devre dışı bırakmaya çalışıyor...
En büyük kazançlarını hukuk dışı yöntemlerle elde eden küresel güçler kendinden daha güçsüz gördüklerine de hukuk masalları anlatıyor...
*
En büyük kazancın hayali ihracat veya ithalat ya da kaçak yollarla elde edildiği gibi...
Dünyanın her yerinde gelişmesini tamamlayamayan, yoksul ülkelerdeki siyasi yapıyı dizayn eden ve sonra da istediklerini yaptıran baronlar rüşvet çarkıyla çarklarını döndürüyor...
Liberalizm, Faşizim, Komünizm ve Sosyalizm gibi izmleri bir put gibi tüm şehirlerin meydanlarına diktiler... Mabedleri ise gökdelenler...
*
Ortadoğu ülkelerinde ise durum daha da vahim...
Ülkelerini yönetenler, dev heykellerini şehirlerin her yerine diktiler...
Anlamadıkları şey ise hiçbir putun uzun süre kalmayacağı gerçeği idi...
Yıkılanların tarihini ise yazmaya gerek bile yok...
*
Bir arada yaşamayı değil de sürekli kutuplaştırarak meseleyi çözmeye çalışanlar Baudrillard’ın dediği gibi “kitlelerin kültürel düzeylerini yükseltmeye çalışmak” yerine “insanı aptallaştıracak” yöntemleri seçmeyi tercih ediyor...
Toplumların anonimleştirildiği bir dünyada özgün duruşların, yürüyüşlerin, söylemlerin pek bir anlamı yok...
Siyasi partileri hayal dükkânları olmaktan çıkartıp yaşamayı kaliteli hale getirmeli ve büyük kalabalıkları iş, aş ve huzura muhtaç hale düşürmekten çıkartmalı...
Bir arada huzurla yaşamak ancak adaletin eşit dağılımıyla mümkün olduğunu da unutmamalı...
*
Hazreti Ömer:
“Adalet mülkün temelidir!” demiş...
Mülk; devlet demek...
Devletler de hayal dükkânları hiç değildir...
Bu yüzden bu klasik döngüyü yine büyük kalabalıklar düzeltecektir...
Uyanabilirlerse tabii ki!
Paylaş