İlker Yasin

Pereira'yı seyretmek, Galatasaray'dan medet ummak

1 Mayıs 2016
“Las Vegas kumarhanelerinin hiçbirinde, hiçbir yerde saat göremezsiniz. Felsefe zaman durmalı, herkes oyuna dalmalı... Herhalde Vitor Pereira’nın takvimlerinde 3-13 Nisan tarihleri artık kesinlikle yer almayacak. 10 günde kaybedilen tam 7 puan vardı...”

FUTBOLCULUK yıllarını 3 direk arasında geçirmiş iki eski kaleci Güneş’le Pereira takımlarını iki ayrı felseyle oynattı. 70 golle ligin en çok gol atanı Beşiktaş hücum, 22 golle en az gol yiyeni Fenerbahçe’de defans düşüncesi öndeydi.


13 Nisan’da Galatasaray maçına çıkarken Şenol Güneş’ten kopya çeken, bende ondan iyiler var diyerek, Volkan Şen’den Quaresma; Alper’den Olcay ve Nani’den Sosa stili futbol isteyen Pereira, şimdi kafasını taşlara vuruyor, ‘neden bu kadar geç uyandım’ diyordur mutlaka...


Sayısız gol pozisyonunun kaçtığı 0-0 biten Galatasaray maçından sonra ligde Mersin İdmanyurdu ve Trabzon’a 4, Antep’e ve kupada Konya’ya 3 gol atan takım, şimdilerde gerçek bir Fenerbahçe gibi oynuyor.

Yazının Devamını Oku

Stres yönetilmezse...

23 Nisan 2016
GEÇEN yıl da buna benzer maçlar oynanmış ve şampiyonluk son 5 haftada kaybedilmişti.

Beşiktaş gibi bir takımda stres yönetimi zayıf...

 

Bunun başı; yönetim olabilir, ardından teknik direktörün bir öğretmen görüntüsü içerisinde aşırı heyecanı dile getirilebilir.

 

Sporcuyu, olması gereken performansından alıkoyan içsel ve dışsal yüklerdir ‘stres’ dediğimiz şey.

 

Savunmada ve gol bölgelerinde şampiyonluğa 5 maç kala yapılan bu basit-komik hatalar, başka bir şeye bağlanamaz.

 

Yazının Devamını Oku

Düşen ile düşünen

17 Nisan 2016
Hiçbir kurum, şirket, takım yaptıklarını hep yaparak, harfiyen uygulayarak başarılı olamaz. Bir takımı başarıya götüren strateji, sürekli yenilenen bir süreçtir.

Strateji oluşturulamadı, bu süreç Pereira yönetiminde hiç yenilenmedi, aynı kaldı. Bir de F.Bahçe gibi takımı; korkusuna itimat eder hale getirip, önce savunma sonra bir at üstüne yat felsefesiyle 99 yıllık cesur, atak, öncü, golcü kimyasından uzaklaştırdı Pereira.


Tepebaşında Kasımpaşa'nın Kayseri'ye 2-1 yenilmesiyle Mersin İY için bitmişti her şey... Düşen bir takımla bu şampiyonluk yarışında '3 haftada nasıl bu kadar geriye düştüm' diye düşünen bir takımın maçıydı. Yunan adası Leros'taki dostum Dimitiri'yi biliyorsunuz. Olympiakos hocası Pereira'nın F.Bahçe'nin başına getirlidiğni duyunca, "Olmaz, Portekizli F.Bahçe'yi taşıyamaz" demişti.


Resmi bir futbol topunda 32 parça bulunur. Bu deri yamalar 642 dikişle birbirine tutturulur ve top olur. RVP, Nani, Fernandao, Topal, Gökhan, Caner, V.Demirel takımın yabancı ve yerli ağaları arasındaki 24 dikişi bile tutturamayan, kaynaşmayı sağlayamayan otoritesini ve futbol bilgisini sorgulatan Pereira, bu zengin kadrosuyu yönetememiştir.

Yazının Devamını Oku

Vitor Pereira kalmalı!

14 Nisan 2016
F.Bahçe kültürünün son yıllarda beğendiğim, saygı duyduğum bir felsefesi var; “Başlayan, bitirir.”Beş puan geriye düşse de Pereira, F.Bahçe’de ligi bitirmeli.

Şampiyon olmaktan daha önemli değerler de vardır büyük kulüpler için... Ligin bitimine daha 6 hafta var. Bu ligde olmaz, olmaz. Ama bu kadar kötü bir G.Saray’ı yenemeyen F.Bahçe’nin, şampiyonluk şansı çok az.

‘OTORİTE’ iFLAS ETTİ

Ali Şen bir TV programında, “Pereira, Fenerbahçe’yi yönetecek bir hoca değil” dedi. Geçen yaz Yunan adası Leros’ta, AEK fanatiği lokantacı Dimitri de söylemiş, ben de bu sütunlarda yazmıştım, “Fenerbahçe, Pereira ile şampiyon olamaz” diye. İyisi kötüsü, Van Persie, Nani, Fernandao ile formasyon muhasebesi ve mücadelesi yaparken, Caner Erkin hepsinin önüne geçti ve Pereira defterini kapadı. Caner’in yaptığı hiç kuşku yok ki ekmeğe, otoriteye, ekibe, bir saygısızlık. Herhalde artık o da F.Bahçe’de kalmayacak. Ama Van Persie’yi, Nani’yi, Fernandao’yu hizaya getirdiğini sanan Pereira, kurduğunu sandığı otoritenin dün gece iflas ettiğini gördü.

MAÇIN KIRILMA ANI

İlk 2 dakikada Muslera’nın göbekten gelen iki Fenerbahçe atağında kalesini gole kapatması.

KAYBEDEN FELSEFE

Yazının Devamını Oku

Adana, Leicester’ın ruh ikizi gibi

13 Nisan 2016
ADANA kentinin gelecek yıl Süper Lig’de mutlaka 1, biraz zor ama belki 2 takımı olacak...

Fatih Terim’in milli takıma yaşattığı dönüş ve aldığı 2016 Fransa biletinden daha aşağıda değil Adanaspor’da Engin İpekoğlu’nun performansı.
Aynı Premier Lig’de Leicester’de Ranieri’nin yaşattığı mucizeyi yaşatıyor Adana’da.


Hem Leicester hem de Adana geçen yıl liglerinde kalma savaşı verirken şimdi şampiyonluk kupasının kulplarına yapıştılar bile. Hem Adanaspor hem de Leicester liglerinin en az bütçeli takımları arasında.


Yazının Devamını Oku

Önce siyah, sonra beyaz

11 Nisan 2016
İnönü Stadı, Beşiktaş, F.Bahçe, G.Saray, Trabzon, Beykoz, Kasımpaşa, Altınordu, Aydın, kısaca Türkiye'nin stadıydı.

Vodafone Arena ise sadece Beşiktaş'ın.


Eski stat pek ürkütmezdi, yayvandı, deniz manzaralıydı. Herkes o stada korku duyarak çıkar ama bir sükunet de duyardı. Ama bu stat konuklar için boğucu, sıkıcı ve taraftarın sahaya hükmedebileceği biçimde konumlanmış. Bu stat tam bir futbol arenası. Bu stadı hizmete açan ekibi ve öncesinde hizmeti olanları yürekten kutlarım.


Ama ben, maçın başlamasından 90 dakika önce geldiğim stadyuma yaklaşamıyor, polis barikatlarını VIP tribününe giderken bile aşamıyor ve polisin biber gazına muhatap oluyorsam; Spor Toto Tribünü için verilen 50 milyonu ve gazlı polislerinizi geri alın. Yüksek binalar, AVM'ler, tüneller, köprüler, onlarca stadyum yapabilirsiniz. Ama akıllı, uygar insanlar yetiştirmek için ne yapıyorsunuz? Birbirinin hakkını yemeyen, elinde biletiyle sıraya girmeyi beceren, itmeyen, küfretmeyen, eskiden var olan ama şimdi yok olan kitleleri nasıl geri getireceksiniz?

MAÇIN KIRILMA ANI

Yazının Devamını Oku

Şampiyonluğu bırak stada bak!

4 Nisan 2016
SEVGİLİ Fikret; Beşiktaş tarihine yeni stadı açan ama o açılışın satışı sırasında şampiyonluğu kaybeden bir başkan olarak geçmek istemezsin herhalde.

15 gündür radyo-TV, yazılı basın, sosyal medya ne Kasımpaşa’yı ne Derdiyok ne de Scarione’yi konuşuyor. Varsa yoksa yeni stat, stat, stat... Şampiyonluk yarışında en kritik haftalarda şampiyonluk kelimesini konuşan yok. Sayın Orman tüm takımı santrada toplayıp muhteşem stadı gösterip şampiyonluk motivasyonu yaptığını sanıyorsunuz. Takımı Swissotel’de kampa alıyorsunuz ki, panoramik yeni stat görüntüsüyle Beşiktaşlı futbolcular, Kasımpaşa önünde sanki motive olup şaha kalkacak.

 

Stat daha hazır değil Başkan. Seçim yarışına bir stat böylesine malzeme yapılırsa, kaybedilecek şampiyonluğun faturasını kimse kaldıramaz.
Dün akşam tarihi bir hezimetten kurtulan Beşiktaş’ta sorumlu kim? 1- ‘Stat’buldumcuğuna dönmüş yönetim mi?
2- O yönetime bir öğretmen, bir pedagog, bir futbol adamı olarak izin veren ve ‘futbolcularımı şampiyonluk yolunda dağıtmayın’ diyemeyen Şenol Güneş mi?

 

MAÇIN KIRILMA ANI

 

Yazının Devamını Oku

Korka korka nereye kadar?

3 Nisan 2016
Seremonide, milli marşı Mehmet Topal’ın kolları arasında söyleyen o engelli çocuk, bu ülkenin asla bölünmeyeceğinin bir ispatıdır, bunu herkes bilsin.

Milli maçlar nedeniyle lige verilen ara bence takımlara pek yaramıyor. Özellikle şampiyonluk ve kümede kalma hesapları yapan takımların konsantrasyonunu bozuyor.


‘Ben Fenerbahçe’yim, evimde Moskova’yı, Beşiktaş’ı dağıttım. Kendi oyunumu oynar, rakibe bakmam’ deseydi ve bunu futbolcularına mental olarak aşılasaydı, Pereira dünkü maçın kazanan hocası olurdu.


Üretmek için önce üretmeye karar vermeniz gerekir. Pereira korkusuna güvenen bir teknik adam. Cesareti arkadan geliyor veya hiç gelmiyor. Neden maçın başında Diego’yu değil de Ozan’ı tercih etti? Çünkü Osmanlı’nın hızlı akınları ve baskın futbolundan korkuyor, Diego’nun geri zor geleceğini, Ozan’ın daha genç olduğu ve daha çok koşacağı düşüncesiyle ofans hamlesindeki kreatif bir ismi dışarıda bırakıyordu.

Yazının Devamını Oku