Kadınlar bununla da kalmadı; 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un korunmasının önemine dikkati çekti. Edindiğim bilgilere göre toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan; “Kanundan geri dönmemiz ya da geri adım atmamız mümkün değil” dedi.
YENİDEN REFAH NE İSTİYOR?
AK Parti’nin Cumhur İttifakı’na katılması için görüşme yaptığı Yeniden Refah Partisi (YRP), AK Parti heyetine talepler dosyası verdi. YRP Genel Başkan Yardımcısı Doğan Aydal, Habertürk’te Cumhur İttifakı ile yapılan görüşmelerde katılım için talep listesinde 6284 Sayılı Kanun’un kaldırılması talebinin yer aldığını söyledi. Hatta AK Parti’den kendilerine “Hiçbir problem yok” yanıtı verildiğini belirtti. Yeniden Refah Partisi’nin yetkililerini aradım; “Tamamının kaldırılması değil, bazı maddelerde değişiklik yapılması önerildi. Hassasiyetimiz Türk aile yapısının korunması” ifadelerini kullandılar. Bunun dışında D-8’in yeniden canlandırılması gibi önerilerinin olduğunu, ancak bu önerilerin hiçbirinin resmi olarak konuşulmadığını da belirttiler. Yeniden Refah Partisi, kadın kollarından il başkanlarına, tüm yetkili organları topladı. Genel Başkanları Fatih Erbakan hepsinin görüşlerini tek tek dinledi. İttifaka girmek isteyenler de istemeyenler de var. İki güne kadar son kararlarını vermeleri bekleniyor.
AK PARTİ’NİN BAKIŞ AÇISI NE?
Aslında AK Parti’nin bakış açısını başta özetledim. AK Parti’nin içindeki özellikle kadın vekiller, kanunun kaldırılmasına da değişiklik yapılmasına da karşı. AK Partili yetkililer, “Sadece dosya alındı, taleplere evet denilmedi. Bu talepler Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da katılacağı toplantıda ele alınacak” dediler. Ancak konuştuğum hemen herkes Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine ilişkin 6284 Sayılı Kanun’dan geri adım atılmasının mümkün olmayacağını söyledi.
KANUNUN ÖNEMİ NE?
Kanun şiddet gören ya da bu yönde bir tehdit altında bulunan kadın, çocuk, aile bireyi ve tek taraflı ısrarlı takip mağdurlarının korunması ve bu kişileri hedef alan şiddetin önlenmesine yönelik tedbirleri düzenliyor. Kadınların elinde kalan tek kanun bu...
Kimse kusura bakmasın ama bu kanundan tek bir adım dahi geriye gidilemez. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı
KURAKLIK TÜM DÜNYA GİBİ TÜRKİYE NIN DE EN BÜYÜK SORUNU
Yeryüzünün belli alanlarında yağışlar yeterli olmayınca kuraklık ortaya çıkar. Tarih onlarca imparatorluğun kuraklık ve kıtlık nedeniyle son buluş öykülerini anlatır. Ancak tarihteki imparatorlukların sonunu getiren kuraklık ve kıtlık doğa olaylarıydı. Bugün karşı karşıya kaldığımız büyük soruna ise “doğa olayı” deyip geçmek, ne yazık ki mümkün değil. Dünyayı bu hale getiren biz insanlarız. Ve ne yazık ki biz dünyayı kirlettik...
DÜNYAYI NE HALE GETİRDİK?
- Atmosferde normalde de bulunan karbondioksit gibi sera gazlarının miktarını arttırdık, bu nedenle iklim dengesi bozuldu.
- Sulak alanları kuruttuk.
- Sanayileşme, kurallara uymama, çevreyi gözetmeme su döngüsünü bozdu.
- Akarsu yataklarını değiştirdik.
Bir yandan da 14 Mayıs’taki seçimler için hassas bir çalışma yürütülüyor. Kulislerde konuşulan, üzerinde beyin fırtınası yapılan bilgileri şöyle paylaşabilirim:
- HÜDA-PAR’a belli bir kontenjan verilmesi gündemde.
- MHP’nin bu duruma hiçbir itirazı yok, MHP’deki genel hava da “Aslolan seçimi kazanmak” şeklinde.
- Yeniden Refah Partisi ile görüşmeler sürüyor. Yakında bir uzlaşmaya varılması bekleniyor.
- MHP ile AK Parti arasında ortak liste görüşmeleri başlamadı. MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin çok sayıda ilde ortak liste ile seçime girmeye soğuk baktığı belirtiliyor.
- Ancak bazı özel illerde özel adaylar belirlenebileceği belirtiliyor.
- Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önceliği deprem bölgesi ve Türkiye’yi olası felaketlere karşı hazırlamak. Bunun için de dört bir koldan çalışma talimatını zaten verdi.
- Ancak yeni dönemde bazı sürprizlerin de olabileceği konuşuluyor. AK Parti listelerinde sürpriz isimlerin, yeni yüzlerin görüleceği bilgisi var.
- Masadan kalkan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener çok kırgın ve kızgındı.
- CHP’de de benzer bir hava vardı.
- Ancak birkaç gün geçince İYİ Parti kamuoyundan gelen tepkiyi ve üyelikten istifa furyasını yaşamaya başladı.
- CHP’de ise Türkiye’nin içinden geçtiği dönemde masanın bu şekilde bir görüntü vermesinin, kazanmayı zorlaştıracağı yorumları yapıldı.
- CHP ve diğer partiler açısından kapının açık bırakılmasına karar verildi.
BAŞKENTTE KRİTİK SAATLER
Her ne kadar iki parti arasında alt düzeyde diyalog olsa da aslında her şey cumartesi akşamı başladı. CHP’de yapılan toplantıda kamuoyundan gelen tepkiler değerlendirildi. Kimi “İYİ Partisiz de kazanırız” derken, kimi verilen görüntünün şık olmadığı, bu nedenle seçimin zora girdiği yorumunu yaptı. Sonrasına gelince...
- CHP’ye göre, CHP içinden bir grup
“Bütün bebeklerim gitti.”
“Kumandalı araba hayalim bir türlü gerçekleşmiyor.”
“Biliyor musun, annemin üzerine dolap düştü, ablam sıkıştı. Dayımlar bizi kurtardı. Ben yataktaydım.”
“Kedim tencerenin içine saklandı.”
“Sen biliyor musun? Biz kurtulduk ama annemin tarafından kaç kişi öldü?”
Meral Akşener başından beri bazı hassasiyetleri dile getiriyordu:
- Eşit oya sahip olmayan 6’lı Masa’nın eşit ağırlığa sahip olarak kurulmasının yanlış olduğu...
- Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşısına “kazanabilecek aday” çıkarılması gerektiği...
- Geçiş sürecinde hükümet ve bürokrasi dağılımının seçimlerden çıkacak oy oranına göre yapılması (Özellikle tek başkan yardımcılığı)...
Akşener, HDP’nin çok tartışıldığı bir dönemde, “Tamam ben kalkayım onlar otursun” dedi. Sözünü sakınmamakla bilinen Akşener’in CHP’li bir büyükşehir belediye başkanına ise “Sizinkiler can sıkıcı işler yapıyor, masayı dağıtırım, CHP’yi de ikiye bölerim” dediği de iddia ediliyor.
Aslında masada köprüler çoktan atılmıştı. Buna rağmen İYİ Parti’ye göre Akşener masanın son toplantısına “son bir kez şansını kullanmak, milletin isteğini dile getirmek, doğru adayı belirlemek” için gitti. Ancak yine İYİ Parti’ye göre Akşener’i bir anlamda çileden çıkaran şu gelişmeler yaşandı:
AKŞENER NİYE KIZDI?
- Toplantıya aday açıklaması başlığıyla başlandı. Genel başkanlardan biri “Adayımızın Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu açıklayalım” dedi. Diğer isimler de kabul etti.
Oya Armutçu ve Ebru Karatosun bugün muhtemel seçim takvimini kaleme aldılar. Ben de sizlerle Hürriyet’in geleneksel kahvaltısında buluştuğumuz AK Parti’nin YSK’da temsilcisi Recep Özel ile yaptığımız sohbeti paylaşacağım. Depremzede seçmen şu üç gruba ayrılmış durumda:
1- O seçim çevresinde yani deprem bölgesinde kalan seçmen.
2- Deprem bölgesinde aynı seçim çevresinde köye ya da başka ilçeye taşınmış seçmen. (Örnek Hatay merkezden Antakya’ya)
3- Deprem bölgesinin dışındaki şehirlere giden seçmen.
a- Kendisine ait ev tutanlar.
b- Misafir olarak başka bir evde, akrabalarının yanında kalanlar.
c- AFAD’ın belirlediği yurt vb gibi yerlerde kalan seçmen.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan grup toplantısında “Devletimizin bekasıyla birlikte vatandaşımızın bekasını da gözeten ve önceleyen yeni bir stratejik ortak akıl oluşturmak istiyoruz. Kendi alanındaki yetkin bilim insanlarımızı, teknik kadrolarımızı yabancı uzmanlarla destekleyecek bu çalışmaya cuma günü devam edeceğiz. Böylece Türkiye için bir Ulusal Risk Kalkanı Modeli oluşturmayı, şehirlerimizi depreme dirençli yerler haline getirmeyi planlıyoruz” dedi. Erdoğan’ın konuşmasında Ulusal Risk Kalkanı Modeli ifadesi dikkati çekti.
50’NİN ÜZERİNDE BİLİM İNSANI
* Model her afete karşı A’dan Z’ye hazırlıklı olmayı içeriyor.
* Çevre ve Şehircilik Bakanlığı koordinatörlüğünde Cumhurbaşkanlığı himayesinde bilim insanlarından heyet oluşturuluyor.
* Deprem uzmanlarının yanı sıra kuraklık uzmanları, sosyologlar, tarihçiler, iklim bilimcileri, jeologlar, afet ekonomistleri, afet hukukçuları, lojistik ve tedarik konularında uzmanlar da kurulda yer alacak.
* İsimler üzerinde görüşmeler sürüyor. Ancak Naci Görür, Şükrü Ersoy, Okan Tüysüz, Cenk Yaltırak, Yoshinori Moriwaki (Japon deprem uzmanı) gibi isimlerin yer alması bekleniyor. Birçok isme teklif götürülüyor.
* Belirlenen eksiklikler çerçevesinde bilim insanlarının önerileriyle tüm afetlere karşı model geliştirilecek.
* Amaç bir anlamda karşılaşılabilecek doğa olaylarına karşı alınabilecek tüm önlemleri almak.