Paylaş
“Bütün bebeklerim gitti.”
“Kumandalı araba hayalim bir türlü gerçekleşmiyor.”
“Biliyor musun, annemin üzerine dolap düştü, ablam sıkıştı. Dayımlar bizi kurtardı. Ben yataktaydım.”
“Kedim tencerenin içine saklandı.”
“Sen biliyor musun? Biz kurtulduk ama annemin tarafından kaç kişi öldü?”
Kimi 6, kimi 13 yaşında... Çocuklar, çocuklarımız, depremin çocukları. Bir yandan konuşuyorlar, bir yandan gözlerindeki hüznü ve korkuyu görüyorsunuz. Özellikle Hatay’daki çocuklar kırgın... Elif Ebrak Irmak sadece 10 yaşında ve şunları söyledi:
“Atatürk’ün binbir dertle aldığı Hatay’ı yok saydılar. Çok bekledik biz.”
TERARYUM YAPIYORLAR
Ankara’da Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nin kız ve öğrenci yurduna yerleştirilen depremzede çocuklar ve anneleriyle Cumhurbaşkanlığı’nda buluştum. Cumhurbaşkanı’nın Başdanışmanlarından İlnur Çevik’in en büyük hobisi teraryum yapmak... Yani camların içine yerleştirilen mini bahçeler. Çocuklar ve anneleri haftanın iki günü Cumhurbaşkanlığı’na İlnur Çevik ve ekibinin misafiri olarak geliyorlar. Perşembe günü çocuklar kendilerine teraryum yapıyorlar. İlnur Çevik’in bizzat kendisi tarafından temin edilen lav taşları, hindistancevizinden toprak, elma yosunları, kurutulmuş yapraklar, küçük bitkiler camlara yerleştiriliyor. Her çocuğun bir mini bahçesi oluyor.
İlnur Çevik, “Daha önce Cumhurbaşkanlığı’nda çalışanların çocuklarına yaptırmıştım. Çocuklara iyi geldiğini gördüm. Hemen yurtlarda kalan çocuklar aklıma geldi. Haftanın bir günü onlarla teraryum yapıyoruz. Mutlu oluyorlar. Kendilerine minik bir bahçe yapıyorlar” dedi. Çocukların hepsi evlerini özlüyor, teraryumlarını ise evlerine götürmek istiyorlar. Sadece perşembe günleri değil, çocuklar dönüşümlü olarak pazartesi günü de Cumhurbaşkanlığı’ndalar. Bu kez kütüphanede oluyorlar. Kitap okuyorlar, uzmanlar onlara özel oyunlar oynatıyor. Cumhurbaşkanlığı’ndan Erdoğan’ın armağanı oyuncaklarla ayrılıyorlar.
ANNELERİN GÖZÜ YAŞLI...
Çocukların anneleri de iki gün Cumhurbaşkanlığı’nda. Hem uzmanlara yaşadıklarını anlatarak rahatlamaya çalışıyorlar hem de sıkıntılarını... Hepsinin gözü yaşlı. Hem hâlâ o korkuyu yaşıyorlar hem de kayıplarının acısını...
ÇIKARDIĞIM SONUÇLAR
Annelerle, çocuklarla, İlnur Çevik ve ekibiyle, uzmanlarla konuştum. Şu tespit ve önerileri sizlerle paylaşmak isterim:
* Hepsi şehirlerine dönmek istiyor. ‘Bugün konteyner verilsin, yarın giderim’ diyorlar.
* Ebeveynlerin arasında devlet memuru olmayanlar var. Kaldıkları şehirde geçici iş bulmak isteyen çok. Belki İş-Kur’un yetkilileri ana-babaları dinleyerek bir çözüm bulabilirler.
* Toplu taşımada sorunları var. Toplu taşıma araçlarına ödeme yapıyorlar. Onun yerine kimlik numaraları ile ücretsiz ulaşım kartları çıkarılabilir.
Paylaş