Hakan Karagöl

Sık görülen kanser türlerinden bir olan Gırtlak (Larinks) kanseri, çoğunlukla erken evrede bulgu verir.

Larinks kanserlerinde sık görülen bulgular;

1-Seste değişiklik; ses kısıklığı, seste çatallaşma
2-Boğazda ağrı
3-Boyunda ele gelen şişlik
4-Öksürük
5-Balgam çıkarma
6-Balgamda kan gelmesi

Kalın barsak kanserleri erkek ve kadınlarda 3. sıklıkta görülen kanserlerdir. Hastalık çoğunlukla erken evrede belirlenebilmektedir.

Kalın barsak kanserlerinde sık görülen bulgular;

1-Kabızlık
2-Kabızlık ardından ishal sonra yine kabızlık şeklinde barsak düzensizlikleri
3-Kanlı gayta yapma
4-Makattan kan gelmesi
5-Karın ağrısı
6-Karında şişlik

Böbrek kanserleri son yıllarda daha sık görülmeye başlayan tümörlerdir. İlaç tedavileri ile ilgili son 8 yıldır çok hızlı gelişmeler sağlanmış, özellikle aşı ve akıllı ilaç kullanımıyla tedavi başarı oranlarında belirgin artış sağlanmıştır.

Böbrek kanserlerinde sık görülen bulgular;

1-Yan ağrısı
2-Kanlı idrar yapma
3-Öksürük
4-Balgam çıkarma
5-Balgamda kan gelmesi
6-Nefes darlığı

Yemek borusu kanseri nispeten daha nadir görülen bir kanser türüdür. Türkiye'de Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgesinde daha sık görülür. Hastalar çoğunlukla yutma güçlüğü nedeniyle başvururlar. Erken evrede yakalanma ihtimali daha yüksektir, ancak bazen ileri evrede hissedilebilmektedir.

Yemek borusu kanserlerinde sık görülen bulgular;

Bu bulguların bazıları hastalığın yemek borusunda oluşturduğu etkiden kaynaklanırken, diğerleri hastalığın başka organlara yayılması ile oluşabilmektedir. Yukarıda belirtilen durumlardan bazıları kolayca düzeltilebilen kanser dışı rahatsızlıklarda görülebildiği gibi bazıları ise sadece bu hastalığa özgü özellikler taşımaktadır.

Yemek borusu kanserinde, tüm kanserlerde olduğu gibi hastalığa sebep olan etkeni kesin olarak belirlemek zordur. Hastalığın oluşumunda riski arttıran bazı faktörler şöyledir;

Yemek borusu kanseri tanısı ile gelen hastalarda tedavi, onkoloji doktoru tarafından hastanın özellikleri göz önüne alınarak belirlenmektir. Ancak çok genel bir şekilde yemek borusu kanserinde tedaviyi özetleyecek olursak; erken evrede cerrahi temel tedavidir. Bazı erken evre hastalarda radyoterapi ve beraberinde verilen kemoterapi de erken evre hastalıkta kullanılabilmektedir. Bazı tür yemek borusu kanserlerinde, erken evre olan ancak çıkarılamayacak kadar büyük kitlesi olan hastalarda, önce kemoterapi ve radyoterapi ile başlanıp sonrasında cerrahide yapılabilmektedir. İleri evre yemek borusu kanserlerinde tedavi; kemoterapi ve bazı türlerde kemoterapiye ilave immünoterapi (aşı tedavisi) ile yapılmaktadır.

Yemek borusu kanserlerinde egzersiz ve beslenme tedavide önem arzeder. Bu nedenle onkoloğunuza danışarak bu konularda yardım alınız.

Yemek borusu kanserlerinde fitoterapi (bitki tedavisi), kanserin tedavi döneminde ve tedaviden sonraki dönemlerinde fitoterapi uzmanı bir onkoloğun önerileri doğrultusunda yapılabilir.

Hepinize sağlıklı ve mutlu bir hafta geçirmeniz dileklerimle.

İnsan vücudu; sindirim sistemi, kas sistemi, dolaşım sistemi, sinir sistemi gibi pek çok sistemin bir arada düzenli çalışması ile bir bütün olarak hayatta kalmayı başarmaktadır. Bu sistemlerden nöroendokrin sistem, aynı sinir sistemi gibi koordinasyondan sorumlu olup, sinir sisteminden farkı, görev sinyallerinin, görevi yapacak dokuya sinir kablosu ile değil de hormon denilen özel bir salgı ile iletmesi şeklindedir. Nöroendokrin sistem hücreleri; akciğer, barsak, böbrek üstü bezi, mide gibi pek çok organda bulunmaktadır.

Nöroendokrin kanserler, vücudun nöroendokrin sistem hücrelerinden köken alan kanserlerdir. Pankreas bezi, mide, akciğer ve bağırsaklarda sık gelişirler. Son yıllarda görülme sıklığı artan kanser türlerindendir.

Nöroendokrin kanserlerinde sık görülen bulgular;

1-Kan basıncı yükselme ve baş ağrıları
2-Çarpıntı
3-Anksiyete atakları
4-Ateş
5-Terleme

Kemik kanserleri, daha çok diğer organlardan yayılma şeklinde karşımıza çıkmaktadır (Örneğin: akciğer, meme kanseri gibi). Kemiğin kendi kanserleri oldukça nadir rastlanan kanser türlerindendir.

Kemiğin kendi kanserleri erken evrede ağrı şeklinde bulgu verir. Omurga kemiğinin kanserleri zaman zaman bel fıtığı, kireçlenme gibi hastalıklarla karıştırılarak tanısı gecikebilmektedir.

Kemik kanserlerinde sık görülen bulgular;

1-Yatınca veya oturunca daha belirginleşen sırt, bel veya kalça ağrısı
2-Nedensiz yere gelişen ani kemik kırıkları
3-Öksürük, balgam çıkarma, kanlı balgam çıkarma, nefes darlığı, yan yatınca ağrı
4-Baş dönmesi, baş ağrısı, yürürken sendeleme, çift görme, kol ve bacaklarda kuvvet kaybı, sara nöbeti geçirme
5-Kansızlık

M.Mezotelyoma kanseri, akciğerin plevra denilen zar kısmından kaynaklanan kanser türüdür. Türkiye’de kırsal kesimde toprakta sık rastlanılan asbest maddesine bağlı Avrupa ve Amerika’dan daha sık görülen bir hastalıktır. Bu hastalık bazen erken evrede bulgu verir iken, bazen ancak ileri evrede hasta tarafından hissedilebilmektedir.

M.Mezotelyoma’da sık görülen bulgular;

1-Öksürük ve balgam çıkarma
2-Yana yatınca ağrı ve nefes darlığı
3-Koltuk altında ele gelen yumru
4-Boyunda ele gelen yumru
5-Baş dönmesi, baş ağrısı, yürürken sendeleme, çift görme, kol ve bacakta kuvvet kaybı, sara nöbeti geçirme
6-Yatınca daha belirginleşen sırt, bel veya kalça ağrısı

Yumurtalık kanseri, kadınlık organı (rahim, yumurtalık, vajen ve vulva) kanserleri içinde sık görülen bir çeşitidir. Bu hastalık, bazen erken evrede bulgu verirken bazen ileri evrede hasta tarafından hissedilebilmektedir.

Yumurtalık kanserinde sık görülen bulgular;

şeklinde karşımıza çıkabilmektedir. Bu bulguların bazıları yumurtalıktaki kitlenin direk basısına bağlı olabileceği gibi diğer organlara yayılması ile de oluşabilmektedir. Yukarıda belirtilen bulgulardan bazıları, kolayca düzelen kanser dışı rahatsızlıklarda görülebildiği gibi bazıları ise bu hastalığa özgü özellikler taşımaktadır.

Yumurtalık kanserlerinde de tüm kanserle olduğu gibi hastalığa sebep olan etkeni kesin olarak belirlemek zordur. Hastalığın oluşmasında riski arttıran bazı faktörler şöyledir;

Yumurtalık kanseri tanısı ile gelen hastalarda, tedavi onkoloji doktoru tarafından hastanın özellikleri gözönüne alarak belirlenmektedir, Erken evrede tedavi cerrahi ile yumurtalık, rahim, karın zarı ve karın içindeki bazı lenf bezelerinin çıkarılması şeklinde yapılmaktadır. Erken evre cerrahi sonrası doktorun kararına bağlı olarak genelde 6 kür kemoterapi koruyucu olarak hastalık tekrarını önlemek amaçlı yapılmaktadır. İleri evre hastalıkta ise temel tedavi ilaçlarla olmaktadır. Hasta ve hastalığın özelliklerine göre kemoterapi, yeni çıkan akıllı küçük moleküler yapılı hap şeklindeki ilaçlar ve immünoterapi (Aşı) ilaçları hastalık tedavisinde kullanılmaktadır. Gerekli durumlarda cerrahi ve radyoterapi ileri evrede palyasyon (yakınma giderici) amaçlı olarak kullanılır.

Yumurtalık kanserlerinde beslenme ve egzersiz tedavinin çok önemli bir parçasıdır. Ayrıca uygun olan hastalarda fitoterapi (Bitkisel tedavi) uzmanı onkolog tarafından bitkisel tedaviler de ana tedaviye destek amaçlı kullanılabilmektedir.

Prof.Dr.Hakan KARAGÖL

Tıbbi Onkoloji, İç Hastalıkları ve Fitoterapi (Bitkisel Tedavi) Uzmanı