Eşimle 1 ayı aşkındır ayrı evlerde yaşıyoruz. O annesinin yanında, ben annemin yanında... Şiddetli tartışmalarımız vardı. Dayanamayıp annemin evine geldim. Ve bu sürede evimizle ilgili konular dışında görüşmedik. Bu şekilde de sadece iki üç kez görüştük, o da telefonda.
Her seferinde tartıştık. Bana, “Artık her şey bitti. Dava açtım” diyor ama ortada dava mava yok; araştırdım. Aktif kullandığı sosyal medya hesaplarında hâlâ fotoğraflarımız duruyor.
Barışmayı teklif ettim, “aramızı düzeltelim” dedim ama “kafama silah dayasalar yine de bitti” diyor. “Sevgin bitti mi?” dedim “Evet, bitti” dedi.
7 aylık bir çocuğumuz var ve ona o kadar düşkündür ki onu bile bir kere arayıp sormadı. “Çocuğunu özlemedin mi?” diye sordum “Özlemedim” dedi ama sonra da her gün hıçkıra hıçkıra ağladığını söyledi. Valizimi alıp çıkmam çok dokunmuş galiba ona.
Ablacım söyledikleriyle yaptıkları tezat değil mi?
Dava kesinlikle yok, adliyeye, avukata sordum, “Açılmış bir dava yok” dediler.
Ve sosyal hesaplarındaki fotoğraflarımız, daha önceki yazışmalarımız hep duruyor.
Merhaba Güzin Abla, ben 23 yaşında genç bir kızım. 3 yıldan beri birisiyle beraberdim. Bu adam bana hep yalan söyledi.
Önce evli olduğunu öğrendim. Affettim, çünkü seviyordum.
Mesleğini farklı biliyordum. Şirket sahibi olduğunu, işyerinin nerede olduğunu da buldum. Bir gün beni bir kadın aradı ve eşi olduğunu söyledi. Eşiyle ilişkimin ne boyutta olduğunu öğrenmek istedi, telefonu yüzüne kapadım.
Olay büyüdü, devreye annem girdi. Annem kadını bulup konuşmuş, her şeyi anlatmış.
Bir gün onları ailece gördüm. Yanlarına yaklaşıp çocuğunu sevdim, beni karşısında görünce şoke oldu. Ben de çok kötü oldum.
Ama annem devreye girince benim bir oyun oynadığımı, onu eşinden ayırmak için bir plan hazırladığımı sandı.
Oysa annemin konuşmasından haberim yoktu. Bana inanmadı ve benden ayrıldı. Ben de beni bırakmasın, ayrılmasın diye telefon açıp “hamileyim” diye yalan söyledim ama inanmadı. Ben de elimi eteğimi çektim.
Bir fitil ve pomat önerdi. Fakat fitili kullanmadım, hâlâ akıntım var. İlişki sırasında da ağrı oluyor.
Üstelik kızlık zarımın da bozulup bozulmadığından emin değilim.
Çünkü bozulduğuna dair tek bir belirti oluştu, o da 3 gün süren kanamam. Onun dışında hiçbir belirti hissetmedim.
Şu an yine doktora gitmek istiyorum ama ne diyeceğimi, durumu nasıl açıklayacağımı bilemiyorum.
Aileler de çocuk için aşırı bir baskı yaratıyor üzerimizde, bu yüzden de çok stresliyiz.
◊ Rumuz: Hamilelik
YANIT
Önce doktorun önerilerini uygulamadığın için hatalısın. Mantar, vajinal kuruluğa da yol açabilen tahriş nedeniyle de ilişki sırasında acı veren ciddi bir rahatsızlıktır. Doktorun eşine de tedavi uygulaması gerekirdi.
Çarşamba günü bir ikiz annesinin “Kendimi tükenmiş hissediyorum” yazısını gözlerim yaşlı bir şekilde okudum. Ben de yaklaşık aynı aylarda ikiz bebek annesi olarak ona yazmak istedim. Biz de eşimle çocuk istiyorduk, uzun yıllar süren çok zahmetli ve bir o kadar masraflı tedavi süreçleri sonunda ikizlerimiz oldu.
Okurunuzun bu sorunları aynen yaşadığını düşünerek paylaşmak istedim... İlk aylarda bölük pörçük olmak üzere toplamda 2-3 saati geçmezdi gece uykularım. Bebekleri kucağımda taşımaktan kaynaklı sırt ve bel ağrılarım cabası...
Büyüdükçe uykularımız biraz düzene girse de bu sefer yemek problemleri çıktı. Onlara mama yedirmek için saatlerce uğraşmak zorunda kalıyordum. Ayrıca artan hareketleri nedeniyle sürekli düşmeler, kalkmalar ve hatta birbirlerine vurmalar başladı.
Bir anne olarak hem ev işlerini yürütmek hem de ikiz çocuklara bakmak, onları layıkıyla yetiştirmek gerçekten çok ama çok zor. Okurunuz şimdiye kadar çocuklarını yardımsız yetiştirmekle mucizevi bir iş yapmış! Ben bu güçlü anneyi gönülden kutluyorum.
Kendisine şunları söylemek istiyorum: Doğum sonrası ilk aylar en zor zamanlarımızdı. En zor zamanlar geçti, yavaş yavaş kolaylaşacak.
Ama bunca istek ve uğraş sonrası ikizlerime kavuşup onları canımdan çok sevsem de dayanamadığım, tükendiğimi hissettiğim zamanlar çok...
Ama lütfen, Güzin Abla’nın da çok haklı olarak size söylediği gibi eşinizle ve aileniz, yakın akrabalarınızla son derece açık konuşun, ruh halinizden bahsedin. Onlardan teklif gelmediyse de haftada birkaç saat bile olsa siz onlardan açıkça destek isteyin, çekinmeyin.
Bugün size yazmamın sebebi uzun zamandan beri düşünüp bir türlü karar veremediğim bir mevzu üzerine... Meme estetiği yaptırmak istiyorum fakat bir türlü bir sağlık kuruluşu konusunda kanaat edinemedim. Malum ufak bir hata telafi edilemeyecek bir şekil bozukluğuna ya da sağlığımı tehdit edecek bir unsura dönüşebilir.
Korku ve kaygılarım var. Memelerimi hem küçültmek hem de toparlatmak istiyorum fakat nereye, kime yaptıracağımı bilemiyorum.
Konu hassas olduğundan güvenilir bir yer olması önceliğimdir.
Bu durumda da her zaman aklımdan geçirdiğim ve bir türlü toparlayıp yazamadığım size danışmadan geçemedim.
Sırt ağrılarım var. Çok zorlanıyorum. Memelerim aşırı büyük değil ama oldukça sarkık.
Kime güvenebilirim, yardımınızı istiyorum. Ankara’da ikamet ediyorum, burada olması daha uygun olacaktır. Çevrenizde plastik cerrahi konusunda referans olabileceğiniz birileri var mıdır?
◊ Rumuz: Hassas bir konu
YANIT
Annem ve babam küçüklüğümden beri sürekli kavga ediyor. Babam baskıcı ve otoriter bir insandır. Annem ise saf biri. Annem, onca yıldır kendisine yapılan şiddete karşı hiç tepki göstermedi. Ben hep ortada kalan kişi oldum. İkisi de egolarından çocuklarını görmüyor. Onlar yüzünden özgürlüğüne düşkün ve agresif bir insan oldum.
20 yaşında üniversiteli bir genç kızım. Çalışıyordum fakat pandemiden dolayı şu anda işsizim.
Babamın bana kavga sırasında söylediği aşağılayıcı küfürler ve “gırtlağını keseceğim” gibi korkunç tehditler yüzünden psikolojim bozuk. Ayrıca daha bugün boğazımı sıkarak beni duvara dayadı.
Küçüklüğümden beri yaşadığım baskılardan dolayı çok ciddi sorunlarım var. Aslında bütün ailem de aynı durumda. Ben bu durumda ya evden kaçıp gideceğim ya da babamı şikayet edeceğim. Artık bu evde durmak istemiyorum.
Kendimi hapishanede gibi hissediyorum. Bana verdikleri üç kuruşluk harçlığın bile hesabını yapıyorlar ki hiçbir zaman onlardan para istemem. Ne yapacağımı hiç bilmiyorum... Babam son zamanlarda zorla kendi işyerinde çalıştırıyor.
Bütün arkadaşlarımla iletişimimi kesmemi istiyor. Okulu bırakıp evlenmemi de istiyor.
Ben sadece bir şeye izin alma gereği duymadan, şiddet görmeden, hakaret işitmeden, kendi hayatımı yaşamak ve okuluma gitmek istiyorum.
Nereden başlayacağımı, kendimi nasıl anlatacağımı bilmiyorum. Bildiğim tek şey artık kendimi iyi hissetmediğim. İkiz bebek annesi genç bir kadınım.
İkizlerim 21 aylıklar ama ben zaman zaman dayanamayıp onlara bağırıyorum maalesef.
Bana yardım edecek hiç kimse yok, zaten bu zamana kadar da kendim büyüttüm çocuklarımı.
Eşim işten eve, evden işe pek bir faydası olmaz bebek bakımında. Maddi durumumuz da çok iyi değil. Yardımcı tutamıyorum. Tek başıma artık yetemiyorum sanırım ve bunu bilmek beni çok üzüyor.
Psikolojik olarak tükenmiş hissediyorum... Çocuklarımı çok seviyorum ama tahammülüm kalmadı.
İnanın iki çocukla birden ilgilenmek gerçekten çok zor, asla isyan etmiyorum çünkü çocuk sahibi olmak isteyip olamayan pek çok insan var.
Aslında onlara bağırmak istemiyorum, sinirlenmek istemiyorum, ağlamak istemiyorum, sakin kalmak istiyorum ama nasıl yapacağımı bilmiyorum...
Sevgili Güzin Abla, erkek arkadaşım ile 6 yıldır birlikteyiz. Birkaç ay önce evlilik teklifi etti ama ortada hâlâ resmi bir durum yok. Sürekli kendisiyle ilgili hayalleri var. Bir kere bile benimle bir gelecek hayali olduğunu ağzından duymadım. Sürekli kendine mülk almak, bir yerlere gitmek gibi hayaller kuruyor.
Konuyla ilgili konuştuğumda evlilik istediğini ama biraz daha beklememiz gerektiğini söylüyor.
“O zaman neden evlenme teklifi ettin? Neden yüzük taktın?” diye sorduğumda “Sen mutlu ol diye” yanıtını veriyor.
Ailesinin bana evlenme teklifi ettiğinden haberi var ama bir kere bile “hayırlı olsun, mutluluklar” tarzı bir şey ağızlarından çıkmadı.
Kendi ailem de biliyor, sürekli “Yüzük taktınız bunun devamı olmayacak mı?” diye soruyorlar.
Ne diyeceğimi bilemiyorum.
Amacım hemen yarın nikah kıymak değil tabii ki ama 3 aydır yüzük takıyoruz.