Merhaba Güzin Abla, çok kötü bir durumdayım. Erkek arkadaşım daha önce hiç ciddi ilişki yaşamamış. Kimseye böyle değer ve önem vermediğini söylüyor.
İlk kez benimle bu duyguları yaşıyormuş.
Ben duygusal ve kolay kolay kimseyi hayatına alamayan biriyim. Bunu bile bile kendisini önceki sevgililerimle kıyaslayıp, sürekli “Sen zaten ciddi ilişki yaşadın, her şeyi tüketmişsin” diyerek benden ayrılmak istiyor.
“Ben kendimi senin diğer sevgililerinden özel hissetmek istiyorum.
Onlarla paylaşmadığın, yaşamadığın, somut şeyler sunmalısın bana” diyor. Ne yapacağımı bilmiyorum.
İlişkimin bitmesini istemiyorum, çünkü birbirimizi çok seviyoruz ve çok uyumluyuz.
Bana güvenmesini nasıl sağlayabilirim?
Güzin Abla, 1 yıldır ilişki yaşadığım bir sevgilim var. Ama ona nasıl yaklaşmam gerektiğini bilmiyorum...
Ben üniversite mezunu genç bir kadınım. Maalesef kendi mesleğimi yapamıyorum. Sevgilim ise lise terk ama kendi işini yapmaya çalışıyor.
Ben ondan önce iki kişiyle sevgili oldum. İlkinde daha küçüktüm. İlişkimiz uzun sürdü, sonra bitti.
Diğeri ise “Her şey güzel olacak” deyip duruyordu. Onunla bir şeyler yaşadım. Hep “mutluyuz, evleneceğiz” vaadiyle vakit geçirdiler benimle. Sonunda ihanetle terk edildim.
Bu yeni sevgilime yaşadıklarımı açıkça anlattım. Yalan yanlış bilgilerle girmedim hayatına. Aileler işin içine girmeden beni iyice tanımasını istedim. Sadece tek bir olayı söylemedim. Önceki sevgilimle yaşadığım gerçeği anlatmadım.
Çünkü çok zor dönemler geçirdim.
Ama gizlediğim bu olayı ilişkimizin 10’uncu ayında öğrendi. Sora sora bana itiraf ettirdi. Sonra da beni terk etti. Ayrıldıktan 2 ay sonra geri geldi. “Ben her şeye rağmen geldim” dedi. Benden de bir şeyler bekliyormuş. Bana “Mücadele et” diyor. Ama ben zaten her dediğini yapmaya çalışıyorum.
Merhaba Güzin Abla, ben sevgilimi aldattım.
Sevdiğim adamla tanışmadan önce, eski sevgilim yeniden beraber olmamız için ısrar ediyordu. Benim de ona bir işim düştü.
Çok önemli bir konuydu ve sadece o halledebilirdi.
Bunun farkına varınca iyice üzerime düşmeye başladı.
Bu sırada yeni sevgilimle tanıştım. O kadar iyi biri ki...
Nazik, düşünceli, sadık. Yalan, onun hassas noktası.
Ancak eski sevgilim peşimi bir türlü bırakmadı. Üstelik elinde birlikteliğimiz sırasında çektiği görüntüler vardı. Hem görüntülerimi sildirmek hem de benim için önemli olan o konuyu halletirmek için eski sevgilimle yeniden ilişkiye girmeyi kabul ettim.
Ben de size derdimi yazmak istedim. Bu öyle bir şey ki vicdan azabı mı yoksa hâlâ sevmek mi bilmiyorum...
Evlenmek istediğim adam sürekli beni oyalıyordu.
İyiden iyiye artık yaşım geçiyordu ve yuva kurmak istiyordum.
Tam da o sırada karşıma bir başkası çıktı. Çok iyi biriydi.
O, evlilik için oyalayan sevdiğim ise ayrıldıktan sonra sürekli bana beddua etti. Ondan sonra da her şey kötüye gitti. Evlenmeyi düşündüğüm adam tarafından terk edildim.
Yuva kurmak isterken mutluluğumdan oldum. 1 yıl süreyle hayatıma kimseyi almadım.
Daha sonra affetmesi için eski sevgilimi aradım fakat çok geçti artık.
Merhaba Güzin Hanım, ben 64 yaşında, memur emeklisi, bekar bir babaanneyim... Üniversite mezunu ve evli 2 oğlum var. Pandemi döneminde 41 yaşındaki oğlumun çocuklarına bakmak için Ankara’ya geldim. Gelinim hemşire, çalışıyor. Okullar kapalı olduğu için torunlarıma ben bakıyorum.
Sorunum ise oğluma sevgi saygısı olmayan, pervasız, patavatsız, evine çocuklarına ilgisiz gelinim...
Oğlumla 14 senedir evliler. Buna rağmen hâlâ ev düzenine uyum sağlayamadı. Oğlum, iki kez ayrılmak istedi ancak eşinin “beni bırakma” diye ağlamalarına dayanamadı.
Oğlumun gece hayatı yok, içki sigara ağzına sürmez. Ev işlerine yardımcı olur. İki yıldır işsizdi buna rağmen mesleği olmayan işlerde çalıştı ve ailesine baktı.
Ancak gelinim oğlumla aynı yatakta bile yatmıyor.
Üç buçuk aydır buradayım, sadece üç kere sofra kurmuştur.
Bir gün evde temizlik yaparken 11 yaşındaki torunuma, sorumluluklarını bilsin diye odasını süpürmesini söyledim.
Ben, 22 yaşındayım. Aslında bazı sorunlar yaşasak bile güzel ve iyi bir ilişkim var. Sevgilim beni seviyor, ben de onu...
Ancak dediğim gibi bazı sorunlar yaşıyoruz. Nitekim ileride evlenebileceğimizi düşünmüyorum.
Neden bilmiyorum ama kendimi onunla evlenmiş ve mutlu bir hayat sürüyormuş gibi görmüyorum.
İleriye baktığımda yine bizi birlikte görüyor bile olsam, evlenmek bana büyük bir yük ve sorumluluk gibi geliyor. Bunu kaldırabileceğimi de düşünmüyorum. Bunu ona söylediğim zaman da bozuluyor.
Ailesinin de ileride beni istemeyeceğini ya da evlilikte sorun yaşayacağımızı düşünüyorum. Çünkü benim çocuğum olmuyor. Belki bu evlenmek için bir engel değil... Evet, erkek arkadaşım da bunu sorun olarak görmüyor ama şu an ikimiz de genciz.
Sevdiğim adam ileride baba olmak isteyecek ve ben bu konuda kendimi yetersiz hissedip bunalıma gireceğim.
Çünkü bu konu zaten beni çok geriyor. Ailesinin de bana bu açıdan baskı yapabileceğini düşünüyorum.
Merhaba Güzin Abla, ben yurtdışında okudum ve üniversitede aynı sınıfta olduğum yabancı uyruklu biriyle 2 senelik bir ilişkim oldu.
Bütün arkadaşlarımız ortaktı ve beraber birçok ülkeye seyahat edip birçok şeyi paylaştık.
Ona ilk gördüğüm andan itibaren âşık olmuştum ve ilişkimiz süresinde de çok seviyordum. O kadar çok seviyordum ki yaptığı yanlışları, ne kadar canımı yaksa da affediyordum.
Beni seviyordu, bundan emindim ama çok da üzüyordu. Ve aramızdaki en büyük sorunumuz gelecekle ilgili plan yapamayışımızdı.
Çünkü ailelerimiz asla birlikte olmamıza izin vermezdi. Yurtdışından geri döndüğümde, onun yaptığı bir hata yüzünden ayrıldık ve bu bir nevi ikimizin de işine geldi. Çünkü ailelerimiz ve araya giren mesafe yüzünden ilişkimizi yürütmemiz zor olurdu.
Birkaç ay toparlanamadım. Sonrasında kendi ülkemden biriyle tanıştım. O da yurtdışında yaşıyordu ve aramızda mesafe vardı ama bana o kadar iyi geldi ki bütün dertlerimi unuttum sanki.
Kısa sürede onu sevmeye başladım. Sanki eski ilişkimde aradığım her şeyi onda buldum. Birkaç ay önce nişanlandık.
Ben, 2 yıldır evliyim... Eşimle görücü usulü evlendim. 5 ay nişanlı kaldım, eşimle yüzük dahi almaya beraber gitmedik.
Eşim fırıncı, kayınbabamın dükkanında çalışıyor. Söz yüzüğümüzü ben ve kayınbabam beğendik, aldık.
Ne aldıysak ne yaptıysak eşim yanımızda olmadı. Velhasıl evlendik.
Evliliğimizin ilk günlerinde, kaynanam sabredemedi ve benim normal olmadığımı düşündü. Yani açıkça kız olmadığımı düşündü. Beni hastaneye götürmek istedi. Eşime halen bakire olduğumu söyledim. Eşim bana inandığını söyledi ama kayınvalideme engel olamadı.
Kayınbabam, görümcem, eşimin teyzesi, amcası bu namahrem konuyu duydu. Kayınvalidem beni hastane hastane gezdirip kadınlığımı sorguladı.
En sonunda doktorlar benim normal olduğumu ve şüphe edilecek bir durum olmadığını söyledi.
Tabii onlar için mesele kapandı ama benim içimde büyük bir kırgınlık ve yara oldu.