15 yaşındayım, liseye gidiyorum. Korona döneminde maske takarken sorun yoktu. Kendimi hiç güzel bulmuyorum. Arkadaşlarım güzel olduğumu söylüyor. Fakat sadece arkadaşım oldukları için öyle diyorlar.
Okulda maskemi daha hiç açmadım. Bir kere açmayı denedim, herkes yüzüme baktı. Çok rahatsız oldum ve hemen kapattım. Şimdi de yasaklar kalktı. Kimse maske takmıyor. Kimse takmazken ben takınca da kendimi dışlanmış gibi hissediyorum.
Maskemi çıkarınca da insanların yüzüne bakamıyorum. Rahat bir şekilde gülemiyorum. Gülünce burnum genişliyor, o görüntüyü insanlar görsün istemiyorum.
Bu yüzden gülemiyorum ama maske varken sıkıntı yoktu. Lisede biliyorsundur ki çok fazla zorbalık yapılıyor. Çok huzursuzum ve ne yapmalıyım?
Rumuz: Dışlanmış gibiyim
Ameliyat parası biriktirmek için yemek yemiyorum
Arkadaşlarım burnum büyük olduğunu ve estetik ameliyatı olmamı istiyor. Ben de ameliyat parası biriktirmek için yemek yemiyor, su bile içmiyorum...
Burnumu hiç beğenmiyorum. Okulda maskemi açamıyorum, yemek yiyemiyorum, su dahi içemiyorum. Maskeye bağımlı hale geldim.
Merhaba Güzin Abla, ben 22 yaşında, İngilizce Öğretmenliği Bölümü’nde okuyan bir kızım. Bu yıl mezun oluyorum. 5 yıldır çok iyi giden bir beraberliğim var. Sevgilimle okul bittikten sonra evlenmeyi düşünüyoruz.
Ancak annem bu ilişkimi ilk baştan beri onaylamadı. Çünkü sevgilim mühendis ama devlette kadrolu çalışmıyor. Üç yıl özel sektörde çalıştı, şu an ise ekonomik durumlardan dolayı İngiltere’ye gitti. Orada bir yıl kadar çalışıp para biriktirmeyi düşünüyor. Para biriktirdikten sonra Türkiye’ye dönüp benimle evlenmeyi daha sonra birlikte İngiltere’ye gitmemizi planlıyor.
İlk başlarda bu planına karşı çıktım ama sonra bu düşüncesi bana da mantıklı gelmeye başladı. Annem sevdiğim adamın İngiltere’ye gittiğini de bilmiyor, eğer bilse daha da çok karşı çıkar birlikteliğimize...
Ben onu çok seviyorum ve atanıp atanmamasını çok dert etmiyorum, İngiltere’ye gidersek ikimiz çalışır geçiniriz diye düşünüyorum. Bir yandan da ailemin vereceği tepkiden korkuyorum. İşte bu yüzden size soruyorum, ne yapmalıyım?
Erkek arkadaşım İngiltere’ye gittikten sonra kendi alanında doktora yapıyor, orada vize süresini uzatıp çalışacakmış. Çevremdeki herkes atanmamı ve atanmış biriyle evlenmemi bekliyor, bu beklentilerden etkileniyorum ben de ister istemez. Bu arada sevdiğim kişi iyi biri ve bana değer veriyor. Bu nedenle çevrenin saçma beklentisi yüzünden bu ilişkiyi bitirmek istemiyorum.
Rumuz: Aile ve çevre baskısı
YANIT
Sevdiğin genç aldığı karar kendine göre haklı olabilir.
Merhaba Güzin Abla, ben 3 yıllık evliyim, 3 tane pırlanta gibi evladım var. Eşimle görücü usulü evlendik. Onun üçüncü, benim ikinci evliliğim bu...
Eşimle görücü usulü evlenmeme rağmen onu çok seviyorum. Onun önceki evliliğinden bir çocuğu var, benim eski eşimden çocuğum yok...
Aslında ben çocuğu olan biriyle evlenmek istemiyordum ama beni “eski eşimle görüşmüyorum” diye ikna etti.
Başlarda her şey iyi güzeldi.
Eşim çocuklarına son derece bağlı, çok iyi bir baba ama çok iyi bir eş diyemeyeceğim ona. Yeteri kadar değer vermiyor bana, çok kıyaslama yapıyor, çok hakaret ediyor.
İnsanı mutlu edecek sözler söylemiyor.
Bunları dile getirince de “ben sevgimi sözlerle dile getiremem. Davranışlarımla gösterebilirim ancak” diyor.
Merhaba Güzin Abla, ben 21 yaşında bir kadınım. Bir senedir çok güzel giden bir ilişkim var. Kendisine çok aşığım, aynı zamanda o da bana âşık biri. Bu beraberliğimizde her şey çok iyi gidiyor, çok mutluyuz. Birlikte vakit geçirirken de çok iyiyiz. Uzun lafın kısası sanki birbirimiz için yaratılmış gibiyiz.
Ne yazık ki tek anlaşamadığımız bir konu var... Sevgilim benim 10 senelik en yakın kız arkadaşım ve kuzenimle görüşmemi istemiyor.
Bir senedir bu konuda ayrı düşüyoruz ve o kesinlikle bu iki kişiyle olan dostluğumu kabullenemiyor.
Bunun sebebi ise geçmişimde yaşanmış cinsellik de içeren ilişkiler...
Kuzenim ve yakın arkadaşımın geçmişte ilişki yaşadığım kişileri tanıyor olmalarını sorun ediyor...
Aslında erkek arkadaşım geçmişte bir şeyler yaşadığımı sorun etmeyen olgun biri, ki ben ona bu konuda asla yalan söylemedim.
Her zaman dürüst oldum.
Üniversite öğrencisiyim. Lise bitene kadar hiç erkek arkadaşım olmadı ta ki o karşıma çıkana kadar. Onu ilk gördüğüm andan itibaren yüreğimde kelebekler uçuşmaya başladı ve bir süre sonra da ona açıldım. 3 yıllık bir ilişki başlamış oldu.
Çok farklıydık aslında. O daha içine kapanık ben daha dışa dönük. Aramızda kıskançlık ve kavgalar oldu. Bunalıp sürekli ayrılmak isteyendim.
Sonunda ara vermek istedim, o istemedi ama ben ciddi şekilde bitirdim. Birkaç ay geçti, kendimi kötü ve suçlu hissederek arayıp özür diledim. Beni umursamayıp önüne bakmayı tercih etti.
Aylar geçti... Kalbi çok güzel biriyle tanıştım. Her zaman bana moral ve umut verici oldu. Gerçekten de hayatımda gördüğüm en iyi insan.
Bu onun ilk ilişkisi, benimse geçmişte hâlâ hatırlayıp üzüldüğüm biri ve yaşanmışlıklarım var. Zaman zaman eski erkek arkadaşımı ve yaşadıklarımı düşünüyorum.
1.5 sene oldu ayrılalı ve 1 sene bekledim. Belki bir gün beni o üzgün halimle bıraktığı için üzülür, yazar, arayıp sorar diye düşündüm.
Ama ne aradı, ne sordu, hatta her yerden engelledi.
Merhaba Güzin Abla, ben 18 yaşındayım, liseyi yeni bitirdim. Üniversite sınavına hazırlanıyorum...
Ancak annemle babam sürekli kavga ediyor. Hatta bazen babamın anneme vurduğu zamanlar bile oluyor. Babam çok katı bir adam, eve bakmaz, evin ihtiyaçlarını almaz. Bir işte çalışıyor ama kazandığıyla hep kendine yatırım yapıyor.
Annem ise çok çalışkan birisi, işine gider parasını kazanır, evin tüm ihtiyacını alır, bizimle ilgilenir. Ama gel gör ki annem de başkasıyla görüşüyor. Yine de onu çok seviyorum ama biliyorum bu yaptığı doğru değil.
İşin özeti ben hep annemle babam arasında kalıyorum, zaman zaman da acaba birine çok iyi, diğerine kötü mü davranıyorum diye kendi kendime kızıyorum.
Babamdan nefret eder oldum, ne bana ne de anneme bir şey alır.
Ama annem benim her ihtiyacımı gideriyor. Biliyorum sonuçta beklentiye girmemek lazım ama o sonuçta benim babam, insan kızını biraz olsun düşünmez mi?
Benim bir de ablam var, o da kaçarak evlendi. Babamın hele ona hiç yardımı olmadı, hep kendi çalışarak ihtiyaçlarını aldı ablam.
Merhaba Güzin Abla, ben 38 yaşında, 20 senelik evli, 2 çocuk annesiyim. Eşimle görücü usulü evlendik. Nişanlıyken ayrılmak istedim ama annem ve babam engel oldular...
Evlendiğimiz günden beri onu bir türlü sevemedim. Eşim bana karşı çok soğuktur, hiç sohbet etmez, ‘bir ihtiyacın var mı’ diye sormaz.
Hayat onun için yemek içmek ve uykudan ibaret sanki...
Kendimi karısı değil de annesi gibi hissediyorum. Zaten evin ve çocukların ihtiyacını hep ben karşılarım, cinsellik olmasa yatağıma bile gelmez. Bana ve çocuklarına karşı çok sorumsuzdur.
Henüz iki aylık evliyken boşanmayı teklif etim ama kabul etmedi. Üstelik “neden boşanmak istiyorsun” diye sormadı bile.
Bir de üstelik eşim, yakın akrabam. Sekiz sene onun ailesiyle oturduk, kazandığımı kayınpederim alırdı elimden. Ailesiyle otururken “kendi evimize geçelim” demedi. Dokuz kişi aynı evi paylaşıyorduk.
Ben çok çalıştım hem evde hem de dışarıda... Eşimde daha sonra kumar alışkanlığı başladı, evine bakmaz, faturaları ödemez oldu ve tüm kazancını götürüp kumara yatırırdı.
Bir iki defa affettim, “bir daha oynarsan senden boşanırım” dedim. “Tamam” dedi ama aldırmayıp tekrar oynadı. 100 bin liraya yakın borca girdik, krediler çektik borçları kapamak için...
Bugün 3’üncü gün... Bilgisayarımın ekranında bir kara sinek... Gayri ihtiyari, elimde olmadan kovalamak istedim. İstemeye istemeye uçtu ve yeniden aynı yere kondu.
Sonra temizlik başladı. Önce kanatlarını, sona tırtıklı el ve ayaklarını defalarca yaladı, sildi. Ben böyle temiz sinek görmedim.
Ekranda oturuyor, karşımda bana bakıyor. Ne ikram etsem diye içimden geçirmiyor değilim.
Sabahtan kalan taze börek parçaları var, çay bardağımda da demli çayın şekerli dibi.
3 gündür beraberiz, sığınacak bir yuva arıyor sanki...
Derler ki sinek mide bulandırır. Benim midem bulanmadı.
İnanın bu sineğe sıcaklık duydum, can taşıdığı belli, ömrü ne kadar araştırmadım, bilemem ama sevimli, temizlik düşkünü bir can.