Paylaş
Merhaba Güzin Abla, ben 21 yaşında bir kadınım. Bir senedir çok güzel giden bir ilişkim var. Kendisine çok aşığım, aynı zamanda o da bana âşık biri. Bu beraberliğimizde her şey çok iyi gidiyor, çok mutluyuz. Birlikte vakit geçirirken de çok iyiyiz. Uzun lafın kısası sanki birbirimiz için yaratılmış gibiyiz.
Ne yazık ki tek anlaşamadığımız bir konu var... Sevgilim benim 10 senelik en yakın kız arkadaşım ve kuzenimle görüşmemi istemiyor.
Bir senedir bu konuda ayrı düşüyoruz ve o kesinlikle bu iki kişiyle olan dostluğumu kabullenemiyor.
Bunun sebebi ise geçmişimde yaşanmış cinsellik de içeren ilişkiler...
Kuzenim ve yakın arkadaşımın geçmişte ilişki yaşadığım kişileri tanıyor olmalarını sorun ediyor...
Aslında erkek arkadaşım geçmişte bir şeyler yaşadığımı sorun etmeyen olgun biri, ki ben ona bu konuda asla yalan söylemedim.
Her zaman dürüst oldum.
Erkek arkadaşım “Geleceğimize geçmişten izler taşıyan insanları sokamazsın” deyip duruyor. “Seni affettim ama onları affetmiyorum” diyor.
Zannediyor ki geçmişte yaşadığım şeylere beni kuzenim ve arkadaşım zorladı, halbuki böyle bir şey yok.
Geçmişte ne olduysa kendi isteğimle yaşadım. Şimdilerde ise kuzenimin de, arkadaşımın da ciddi ilişkileri var.
Biz üçümüz de geçmişte yaşananları sildik, defteri kapattık ama erkek arkadaşım kapatamıyor.
Onlarla konuştuğumu görünce bana bir ton laf söylüyor.
Sürekli onlarla ne konuşmuşum diye telefonumu kontrol ediyor.
Artık delirmek üzereyim, kan bağım olan kuzenim, çocukluk arkadaşım ve erkek arkadaşım arasında kalakaldım.
Onlarla konuşmamayı da denedim ama pişman oldum. Konuşmadığım sıralarda erkek arkadaşımla çok mutluyduk. Ancak ben yine de onlarla dostluğumu arıyorum. Şimdiyse her tartışmamızda bu konu açılıyor. Yoruldum. ◊ Rumuz: İki arada bir derede
YANIT
Sevgili kızım, seni ne kadar severse sevsin, sen de ona ne kadar âşık olursan ol, bu şekilde bir yasaklama kabul edilecek gibi değil. Düşünsene bu insanlar senin iyi gününde, kötü gününde yanında olan biri akraban, diğeri ise yıllardır can dostun olan vazgeçilmezlerin.
Eğer sen buna boyun eğersen, bir ömür boyu sana bu tür yasaklar getirecektir.
Bahaneler bulması kolay...
Belli ki seni hiç kimseyle paylaşmak istemiyor ve çevrende hiç kimse kalmasın istiyor. Seni sadece kendine saklıyor. Ama bu olacak şey değil elbette.
Bu tür erkekler çok yaygındır...
Bugün kuzenine, yakın arkadaşına koyduğu bu yasakları, yarın öbür gün diyelim ki evlenmeye karar verdiniz, annene babana kardeşine koymayacağı ne malum?
Hem sen önemsemiyorsun belki ama, benim dikkatimi çekti ve hiç hoşuma gitmedi...
Ne demiş sana: “Seni affettim ama onları affetmiyorum.”
Yani büyüklük göstermiş de seni affetmiş... Seninle arkadaşlığa başladığı zaman, eski beraberliklerini ona anlatmışsın. O zaman yaşadıklarını bilerek sana yaklaşmış. Bundan sonra sana da sevdiğin kişilere de söyleyecek sözü yok.
Eğer katlanamıyorsa, çekip gider, sen de birkaç hafta gözyaşı dökersin ama bu adama boyun eğmek zorunda kalmazsın.
Bak kızım bunu unutma, eğer şu anda onun bu despotluğuna ses çıkarmazsan, ileride çok daha fazlasına katlanmak zorunda kalabilirsin. Benden söylemesi, gerisi sana kalmış.
Çocuk Bayramı kutlu olsun
Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlu olsun. 23 Nisan ilk defa, 1929 yılında Çocuk Bayramı olarak kutlandı. 1979 yılında ilk olarak 6 ülkenin katılmasıyla uluslararası boyuta taşınılan bu milli bayramda, dünyanın birçok ülkesinden çocuklar Türkiye’ye gelmeye başladı.
Türkiye, dünyada çocuklarına bayram hediye eden ve bu bayramı bütün dünya ile paylaşan ilk ve tek ülke.
Paylaş