Paylaş
Bugün 3’üncü gün... Bilgisayarımın ekranında bir kara sinek... Gayri ihtiyari, elimde olmadan kovalamak istedim. İstemeye istemeye uçtu ve yeniden aynı yere kondu.
Sonra temizlik başladı. Önce kanatlarını, sona tırtıklı el ve ayaklarını defalarca yaladı, sildi. Ben böyle temiz sinek görmedim.
Ekranda oturuyor, karşımda bana bakıyor. Ne ikram etsem diye içimden geçirmiyor değilim.
Sabahtan kalan taze börek parçaları var, çay bardağımda da demli çayın şekerli dibi.
3 gündür beraberiz, sığınacak bir yuva arıyor sanki...
Derler ki sinek mide bulandırır. Benim midem bulanmadı.
İnanın bu sineğe sıcaklık duydum, can taşıdığı belli, ömrü ne kadar araştırmadım, bilemem ama sevimli, temizlik düşkünü bir can.
Şimdi ekrandan havalandı, yandaki mesai arkadaşımın masasına doğru uçtu. Ve orada bir karışıklık, gazeteler bükülmüş, çat pat sesler havada uçuşuyor.
Bu sinek de nereden çıktı, sözleri ortalıkta çınlıyor.
Ve ben bu savaşın galibini merakla bekliyorum.
Ses yok, sinek yok... Sessizlik bir müddet. Ve ekranıma bakıyorum, muzaffer bir asker gibi yine aynı yerde.
Savaş kalıntılarını temizlemekle meşgul.
Ben artık bir sinek dostuyum. Zafer bizim, Oley! Yarın yine aynı yerde buluşmak üzere ekranı kapatıyorum.
Ertesi sabah sinek yine ekranıma geldi. Ürkek kırgındı. Bana dikkatlice baktı, “Sizin insan hakları koruyucunuz ve avukatlarınız var. Ben de sizin avukatınızı şikayetle, hayvan haklarının korunması için gerekli yerlere müracaatta bulunacağım” dedi.
“Ama bak, yiyip içip ekranımı kirletiyorsun, her taraf leke” dedim. Umursamaz bir edayla kanatlarını şöyle bir gerdi, uçar gibi yaptı.
Ekran üzerinde çalımlı bir yürüyüş ve bana baktı “Siz yıllarca benim ecdadımı zehirli ilaçlarla bombalayıp yok ettiniz. Ben senin ekranını kirletmişim çok mu” dedi.
Ve yan masaya uçtu. Bu bir savaş işareti veya savaş tatbikatı mıydı? Bilinmez, belki ikisi arasında arabulucu olurum, bakalım, savaşın galibini bekleyelim ve görelim.
◊ Bir sinek dostu Tevfik Tamer
YANIT
Herkes mutlaka kedi, köpek, kuş sevmek zorunda değil ya, işte Tevfik Bey de bir sinek dostu.
Bana zaman zaman hikayelerini yollayan bir takipçim. Hikayelerini çok seviyorum, çoğu anılarından oluşan bu hikayeleri köşeme almayı çok istemiştim.
Bu sinek öyküsü çok hoşuma gitti. Onun sineklere bile zarar vermek istemeyen gerçek bir hayvan dostu olduğunu anladım, gördüm.
Sinekleri sevmeyiz genellikle ama şimdi ben tam tersine, bu savaşın galibini merak ettim, umarım sonuçta o dost sinek gelip yine ekranındaki yerini almıştır.
Bu öykü bana hayvanlara zarar veren, kedilere, köpeklere hatta kuşlara bile katlanamayan, hayvan düşmanlarını düşündürdü.
O sevimli dostlarımızla birlikte yaşamanın, onları hayatta tutmak için yemeğini paylaşmanın mutluluğunu bilemeyenleri hatırladım. Üzüldüm.
Burada bir minik sineği bile ekranında misafir eden, ona sabah kahvaltısının kalıntılarını ikram eden, hayat mücadelesini izleyen ve onunla dostluk kuran bir hayvan dostunun satırlarını sizlerle paylaşırken, belki bu öyküden ders çıkaranlar olur.
Paylaş