Sevgili Güzin Abla, ben 23 yaşında çalışan bir genç kızım. Hayatım hiç de kolay geçmedi, bundan sonra da pek kolay geçeceğe benzemiyor.
Neden derseniz... Annemin gençliğinde yaptığı büyük bir hatanın bedelini ödemek zorunda kaldım.
Yıllarca annemden, babamın ben çok küçük yaştayken ölmüş olduğu hikâyesini dinledim.
Oysa yaşım ilerleyip bazı şeyleri anlamaya başladıktan sonra fark ettim ki, annemin kızlık soyadını taşıyorum.
Annem kendi söylediğine göre, babamın ölümünden sonra bir kez daha evlenmiş ama ondan çocuğu olmamış.
Genç yaşta da evlilik konusunu kapatmış, çalışıp bana ve kız kardeşine bakmış. Ben annemin genç kızlık soyadını taşıdığımı öğrenince olayı sorgulamaya başladım. Ve bana gerçeği anlatmak zorunda kaldı.
Benim yıllar önce yaşadığı evlilik dışı bir ilişkiden dünyaya geldiğimi ve ben daha doğmadan, o adamın kendisini terk ettiğini anlattı.
Merhaba Güzin Abla, biz eski eşimle 2016 yılında kaçarak evlendik.
İlk 2-3 ay çok güzeldi. Ancak sonradan şiddetli geçimsizlikten dolayı anlaşamaz olduk. Sonunda şiddet gibi şeyler yaşadım ve boşanmaya karar verdik.
Boşanma arifesinde hamile olduğumu öğrendim. Bebek doğana kadar erteledik ayrılığı... Ama ne yazık ki bebeğimizi kaybettik, 20 gün içinde ayrıldık. Arada geçen yıllarda birkaç kez barışıp yeniden ayrıldık...
Şimdi güzel bir işim var, o benimle yeniden evlenmek istiyor ama aileme destek vermemi istemiyor. Ailemin de yeniden bir araya gelmemize onayı yok.
Kabul edersem 20 gün içinde evleneceğim, eğer kararım olumsuz olursa başkasıyla yoluna devam edeceğini söyledi.
Aklım ve kalbim arasında kaldım. Ailemi silip eski eşimle yeniden evlenmeli miyim yoksa ondan vazgeçmeli miyim?
◊ Rumuz: Kafa karışıklığı
YANIT
Merhaba Güzin Hanım, ben 33 yaşında, 10 yıldır evli olan bir kadınım. Eşim benden 23 yaş büyük, biz aslında çok severek evlendik fakat zamanla her şey çok değişti. Bir süre sonra bana yaşattıkları, ilgisizliği, sevgisizliği, bencilliği yüzünden bu sevgi tükendi.
Bir kızım var 5 yaşında, onun için zoraki bir göreve dönüştü bu evlilik. Odalarımızı ayırdık, yıllardır ayrı yatıyoruz eşimle...
Ben zamanla daha da mutsuz, umutsuz biri olmaya başladım. Kızıma bunu hissettirmemek için de elimden geleni yapmaya çalışıyorum. Dediğim gibi artık bu evlilik bana açık cezaevi hissi yaratma başladı.
Derken bir gün birisiyle tanıştım... O da evli bir adam, ama onun utangaç ve sakin tavırları beni çok etkiledi. Bana karşı ilgili davrandı, birçok yerde karşıma çıkmaya başladı. Ben de bunların tesadüf olmadığını düşündüm ona karşı hislerim oluşmaya başladı.
Derken bir gün dayanamayıp ona üstü kapalı olarak ve ne kadar yanlış bir şey yaptığımın bilincinde olarak, ondan etkilendiğimi yazdım.
O da bana benimle ilgili herhangi bir duygusunun olmadığını söyledi.
Ben bu sözler karşısında çok utandım, onun gözünde ne duruma düştüm, diye çok üzüldüm.
Hayatımda ilk defa böyle bir şey oldu ve ben ret cevabı alınca yerin dibine girdim. Ondan özür diledim. Sonra bir daha hiçbir şey yazmadım.
Nedense bir grup insanımızda biz hayvanseverlerle ilgili garip bir inanış vardır...
Hayvanları seven, bakan, koruyup kollayan, onları beslemek için sabahın köründe, gecenin karanlığında yollara düşen, yağmur kar fırtına demeyip, hiç düşünmeden ıssız ormanlara dalan bizler için ‘bunlar akıl noksanı, çılgın, deli’ diye düşünür...
Evlerimizde birden fazla hayvan beslediğimiz, onlara yataklarımızı, odalarımızı açtığımız, koynumuzda yatırdığımız için bizleri küçümseyip, beğenmeyenlere, ‘onların evinde yemek yenmez’ diyenlere, işte bir hayvansever dostumuzun tokat gibi cevabı...
Hepimizin duygu ve düşüncelerine tercüman olmuş...
Kim ne derse desin, biz buyuz...
Sokak sokak gezip, açları doyurmak için elimizdeki avcumuzdakini vermekten kaçınmayıp, sonra da geceleri huzurlu bir uyku uyuyanlarız biz...
Koynumuzdaki o yumuk canlının sıcaklığıyla da mutlu olanız biz...
Merhaba ablacığım saçma bir ilişki içindeyim ne yapacağım artık bilemiyorum. Üç yıldır birlikte olduğum bir kız var, Rusya’da yaşıyor. Onunla internette tanıştık, birkaç ay sonra Türkiye’ye yanıma geldi ve beraber yaşamaya başladık.
Sonrasında işlerim bozulunca ülkesine geri döndü...
Ben kıskanç biriyim...
Ona telefonla ulaşamadığım zaman sinirlenip ağzıma ne gelse söylerdim...
Yeniden yan yana olabilmek için evlenmeye karar vermiştik.
Ben evi tadilata soktum, o da birkaç ay sonra yanıma gelecekti.
Ama bir anda bana “ben artık seni sevmiyorum, bitsin” dedi...
Merhaba Güzin Abla, ben 46 yaşında, 2 çocuk babası, 26 yıllık evli, Almanya’da yaşayan bir erkeğim. Evliliğimiz pek mükemmel sayılmaz, ama yıllardır birbirimizi çocuklarımız için idare ediyoruz.
8 yıldır depresyon tedavisi görüyorum. 40 yaşındaki eşime evlendiğimizden beri, her konuda sonsuz güvendiğim için ona hiçbir şeyi yasaklamadım. 2 yıl önce bir işyerinde çalışmaya başladı.
Yakışıklı ve atletik bir Türk patronu var. Karım başından beri bana onunla ilgili çok şey anlatırdı, ama ben her zaman iş seviyesinde olduğunu düşündüm. Ama maalesef öyle değilmiş.
İki hafta önce öğrendiğim gibi, patron-işçi ilişkisi son üç aydır bir aşk ilişkisine dönüşmüş.
Patronu, karımın kendisine olan güveninden yararlanmış ve yavaş yavaş aklını çelmiş. İş hakkında konuşalım, diye arabasında buluşmuşlar. Sonra el tutmalar, küçük öpücükler ve en sonunda yaklaşık 2 aydır patronun arabasında defalarca cinsel ilişkiye girmişler. Karımı kandırmak için her şeyi yapmış.
Karım da zaman içinde ondan hoşlanmış ve ne dediyse kabul etmiş; yani tam anlamıyla karımdan faydalanmış.
Son zamanlarda uzun çalışma saatleri ve davranışlarının değişmesinden dolayı şüphelenip eşimi takip ettim. Onları gece yarısı kuytu bir yerde patronun arabasında yakaladım. Sadece konuştuklarını söylediler.
İlkokul 3’üncü sınıfta, kara önlük, beyaz yaka okula gidip geldiğimiz günlerde...
İstanbul’da bir apartmanın giriş katında oturuyorduk.
Geniş bir bahçesi vardı, dut, incir, ayva, akasya ve erik ağaçlarıyla doluydu.
Bu konuda şanslıydım.
Her gün apartman ve mahalle arkadaşlarımla bahçede oynar, meyveleri koparıp afiyetle yerdik.
Evimizin karşısında bir inşaat vardı. Sahibi öldüğünden inşaat yarım kalmıştı, orayı sokak köpekleri mesken edinmişti.
Neredeyse her ay o inşaatta bir köpek doğurur ve o bölgeye kimseyi yaklaştırmazdı.
Biriyle sanal alemden tanıştım. Arkadaşça sohbet ediyorduk. Bana “Görüşelim, konuşalım” dedi. Benimle hep yakınlaşmak istiyordu.
Bu tutumu hoşuma gitmedi. Ondan soğudum, uzaklaştım... Çünkü çok ileri gidiyordu. Bense böyle konuşmalardan pek hoşlanmıyordum.
Bir gün tekrar görüşmek istediğini söylediği bir mesaj attı. Ben de açıkça tavrımı gösterdim ve “Artık seninle konuşmak istemiyorum, bu arkadaşlığı bitirmek istiyorum” dedim. Ama o bitirmek istemiyordu...
Beni sürekli arıyor, bense kaçıyordum. Çünkü hoşuma gitmeyen davranışlarda bulunuyordu.
Bir süre sonra yine aradığında cevap verdim. Fakat aynı cinsel içerikli konuşmaları yaptı. Hiçbir şekilde bana saygısı yoktu. Sadece istekleri için benimle konuşmak istiyordu.
Görüşmeyi sürdürmedim, sonra da onu engelledim. Bu arada hayatımda ilk kez karşı cinsten biriyle konuşmuştum.
Düzgün davransaydı onu hayatıma alacaktım. Ama ne zaman buluşsak hep beni öpmeye çalıştı.