Sevgili Güzin Abla, bundan 4 ay önce evli ve 3 çocuklu bir kadınla bir arkadaşlık sitesinde tanıştım. O kişi bana 16 yıl önce görücü usulü ile evlendiğini ve eşine âşık olmadığını söyledi. Eşinin 2 kez evi terk ettiğini ve sonra geri geldiğini de anlattı.
Kısa zamanda birbirimize karşı olan hislerimiz daha da kuvvetlendi. Ben eşimden 2 yıl önce ayrılmıştım, ama hoşlandığım kadın hâlâ evli. Birlikte gelecekle ilgili birçok hayal kurduk.
Kocasının üçüncü kez evden ayrılması ikimize de bir nevi umut oldu. Aradan 10 gün geçti, eşi dönmedi. Bu durum onu mutsuz etmeye başladı.
Ben çok teselli etmeye çalıştım ama bana “Şu an senin ortaya çıkman çok sakıncalı, yoksa eşini aldattı da bu yüzden mi boşanmak istedi derler” diye açıklama yaptı. Ben de ona hak verdim tabii, laf olmasın diye ses çıkarmadım.
Ancak bir süre sonra aileleri onları barıştırdı. Şimdi de bana “Seni kaybetmek istemiyorum, arkadaşım olarak hep yanımda kal” diyor.
Ben şimdi ne yapacağım?
◊ Rumuz: Kararsız
YANIT
Merhaba abla... Ben 42 yaşında, 16 yıllık evli ve iki çocuklu bir erkeğim.
Kısa süre önce hayatım altüst oldu.
İlk olarak eşimin benden önce bir sevgilisi olduğunu, onunla her türlü birlikteliği yaşadığını, hatta evlilikten son anda döndüklerini öğrendim.
Bunu öğrenince telefon ve sosyal medya kayıtlarına bakmaya başladım, o zaman da birkaç yıldır devam eden bir flörtü olduğunu fark ettim.
Bugüne kadar böyle bir şeye asla ihtimal vermezdim. Tahmin edersiniz ki dünyam başıma yıkıldı.
Ona güvenimi kaybettim. Eski sevgilisi ile ilgili bana yalan söylediğini kabullense de başka bir flörtünün olduğunu ısrarla reddediyor.
Yine de olanları aklım almıyor, sık sık tartışıyoruz.
Sevgili Güzin abla, öncelikle böyle bir köşe hazırladığınız ve biz gençlerin sorunlarıyla ilgilendiğiniz için teşekkür ederim. Sorunuma gelince...
Benim 1.5 yıldır devam eden bir ilişkim var. Gerçekten mükemmel bir insan. Beni seviyor, bana çok düşkün ve benim için ne yapacağını bilemiyor.
Geçen yıl evlenme kararı aldık, nişanlanmak istediğimizi ailelerimize de açıkladık. Fakat annem yakışıklı olmadığını söyledi, “Sana yakışmıyor” deyip sorun yarattı.
Hâlâ ayrılmış değiliz ama artık kararsızım.
Gerçekten her şeyiyle bana uyan bir insan olduğunu düşünsem de annemin dediği gibi yakışıklı biri değil, bunun farkındayım.
Saçları dökülmeye başlamış, çok zayıf bir adam. Çevremdeki herkes onunla ilgili olumsuz yorumlar yapıyor. Bense güzel bir kızım. Ne yapacağımı bilmiyorum, kararsız kaldım.
Diğer yandan ondan vazgeçersem çok pişman olacağımı da biliyorum.
Merhaba Güzin Abla. Şu an 12’nci sınıf öğrencisiyim ve 9’uncu sınıftan beri ölümü düşünüyorum. Yakında 18 yaşıma gireceğim. Bir işe yaramamaktan sıkıldım.
Annem babam ben çok küçükken ayrılmış. Annem bize hem analık hem de babalık yaptı. Ben ona layık bir kız evlat olamadım.
Çok sessiz biriyim, hiç arkadaşım yok. Hep annemle ve kardeşimleyim. Aslında bu durumdan şikayetçi de değilim. Ama annem 10’uncu sınıfın yaz tatili döneminde, biraz açılayım, biraz çevre edineyim diye beni bir lokantaya garson olarak verdi.
Ben de aileme para yardımında bulunabilmek için istedim. Ama orada iki kişinin tacizine uğradım, bunu uzun süre kimseye söyleyemedim.
Bir gün annem ben uyurken telefonuma bakmış ve o adamlardan birinin yazdıklarını okumuş. Ertesi gün çocuk karakoluna gittik, şikayetçi olduk. Annem beni ertesi gün de doktora götürdü, hâlâ bakire miyim diye baktıracaktı.
Doktor “Bu iş mahkeme kararı ile yapılır ama sizin de onayınız varsa yapalım” dedi, annem onayladı. Ben de “tamam” dedim. Tam odaya girerken vazgeçtim.
Her şey bitti derken mahkeme kağıdımız geldi. 11’inci sınıftayken mahkemeyle uğraştık. Biri ceza almadı, diğeri ceza alacakken arkadaşının yalan ifadesi sayesinde kurtuldu. Yaptıkları yanlarına kaldı yani...
Erkek arkadaşımla 3 aydır birlikteyiz. Ona her şeyimi anlattım, “Şimdiye kadar hiç sevgilim olmadı” dedim. O da “Ne güzel, tertemizsin” dedi.
Onun başındansa bir sözlülük geçmiş. Ama kız pek ilgili olmadığı ve maddiyata önem verdiği için 3 yıl önce ayrılmışlar.
Ben şu an 19 yaşındayım, o ise 24...
Önemli bir detay da şu: Kendisi 12’nci sınıfa giderken benim öğretmenimdi. Davranışlarımı beğenmiş, yakın arkadaşımın hesabı üzerinden bana ulaşmış.
Bana çok utangaç olduğunu söyledi, gerçekten öyle duruyordu.
Diğer yandan çok sinirli bir insandı. Kendisine saygısızlık ve haksızlık edildiği zaman, o kişiyi dövmeden, hırsını almadan bırakmıyordu. Birkaç defa öğrencilerini de kopyadan dolayı dövdü ve sonra okuldan ayrıldı.
Okuldan sonra görüşmeye başladık. Şimdi başka şehirde görev yapıyor ama her gece 2-3 saat konuşuyoruz. Her konuşmamızda da cinsellikten bahsediyor. Birkaç kez uyardım, “Bir daha böyle şeyler konuşmayalım” dedim. Tamam dese bile birkaç gün geçtikten sonra yeniden başladı.
Sevgili Güzin Abla, liseyi yeni bitirmiş ve üniversiteye hazırlanan genç bir kızım. Neredeyse her gün annemden psikolojik ve fiziksel şiddet görüyorum. Kendimi bildim bileli babamla kavga halindeler ve 10 senedir aynı yatakta bile yatmıyorlar.
Annemin yıllardır sinir problemi ve kendini kontrol sorunları var.
Böyle huzursuz bir ev ortamında kardeşim ve ben yaşamaktan çok yorulduk. Sürekli kavga, ağır hakaretler, fiziksel ve psikolojik şiddet altındayız.
İnternetten kim bize yardımcı olabilir diye bakarken 20’li yaşlarda bir kızın size benimkine benzer yaşadıklarını anlattığı yazıyı gördüm.
Bunun üzerine ben de dayanamayıp size yazıyorum. Naçizane sadece ne yapabileceğim veya danışabileceğim herhangi birini, bir yeri biliyorsanız dönüş yapmanız beni çok mutlu eder.
Şimdiden teşekkürler...
◊ Rumuz: Huzursuz
YANIT
Sevgili Güzin Abla, erkek arkadaşım daha önceden iki evlilik yapmış...
İlk evliliği ailesinin zoruyla olmuş, sadece imam nikâhı kıymış... İkinci evliliğini de ilkinden kurtulmak için yapmış.
Bu gençle iki buçuk yıldır çıkıyorum. O 26 yaşında, ben 21... Aramızda geçmişe dayalı güven sorunu var, sürekli kavga ediyoruz.
Beni çok defa aldattı, kandırdı. Benim yakın bir iş arkadaşımla bile görüştü. Bunların hepsini bana sinirlendiği için yaptığını söylüyor.
O kızla görüşmelerini de bana o göstermişti...
Ben gene dayanamayıp affettim. Ne yaparsa yapsın ondan kopamıyorum.
Ben sağlıkçıyım...
Biz bir buçuk senedir evliyiz ama eşim yurtdışında olduğu için ancak 4 aydır birlikteyiz.
İkimizin de çocukları yaşıt, daha çok küçükler. Eşim çocuklarımı bilerek kabul etti ama biz bir araya gelince işler değişti, “Çocukları kabullenemiyorum, onlar var diye kendi çocuklarımı özlüyorum” diyor.
Bu konuda çok tartıştık, onlar ayrılalı 3 sene olmuştu ve istediği zaman çocuklarını görüyor ve çocukları bize geliyor. Ben onun çocuklarına yakınlık gösteriyorum ama o benim çocuklarımı sevmiyor. Çocukların yaptığı yaramazlıkları başkalarına anlatıyor. Üstelik ben eşimi kaybettim, benim çocuklarım yetim. Biri 8, diğeri 6 yaşında...
Eşim çocuklarımı sevimli bulmuyormuş, o böyle yaptıkça, sürekli onlarda kusur buldukça, ben de soğumaya başladım çocuklarımdan.
Benden ilk zamanlar çocuk istiyordu, sonra istemediğini söyledi. Bu konuda da çok tartıştık. Bir de çocuklarını götürüp getirdiği zaman, anneleriyle görüşüyor, tamam çocukları için görüşmek zorunda ama benim aklıma başka şeyler geliyor.
Sizce eşime nasıl davranmalıyım? Şunu da söylemeliyim ki bu evliliği ailem istemiyordu ama ben sevdiğim için hepsini ikna ettim. Ne olursunuz, eşimi çok seviyorum.
Evliliğim bir ömür sürsün istiyorum, ne yapmalıyım?