8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü bugün her zamankinden daha sıkı bir kadın dayanışmasıyla kutluyoruz.
İş dünyasından, kadın örgütlerine geniş bir yelpazede kadınlar safları sıklaştırmış durumda.
Ekonomist Dergisi’nin kapağındaki “Türkiye’nin en güçlü kadın CEO”larının her birinin kadın sorununa kafa yorduğuna, çözüm yaratmak istediğini iyi biliyorum.
Yalnız kadın CEO’lar değil, ülkenin güçlü iş kadınları da öyle.
Boynumuzun borcu.
1987-1999 yılları arasında Yapı Kredi Bankası’nın efsanevi eski CEO’su Burhan Karaçam ile birlikte Dönüşüm Yolculuğu kitabını konuşmak üzere buluştuk.
Karaçam’ın aynı adı taşıyan belgesel filminin dostlarına ve gazetecilere yönelik gösterimini kaçırmıştım.
Karaçam “amacım tarihe not düşmek” dediği belgesel ve kitap için büyük bir emek harcamış.
Onlar benim gibi ekonomide, yaratıcı fikirlere para yatıran yatırımcılar ise business’ta uçuyor.
Hepimiz Antalya’daki “Startup Turkey” etkinliğinden dönüyoruz.
Bu coğrafyanın en büyük internet buluşmalarından biri olan ve internet girişimcileriyle bireysel yatırımcıları, fonları bir araya getiren bu etkinliği başlatan kişi etohum’un kurucularından Burak Büyükdemir.
E-ticaretin gurularından biri olan Büyükdemir bu yıl sekizincisi yapılan “Startup Turkey” etkinliğinin dünyada giderek dikkat çektiğini söylüyor.
Ankara’dan gelen Vehbi Koç’un 1950’li yılların sonunda İstanbul’da ilk satın aldığı bina olan 200 yıllık Merkez Han’da 1961 yılında Aygaz kurulmuş.
Şimdi Vehbi Koç Vakfı tarafından 2005 yılında kurulan, Koç Üniversitesi’ne bağlı Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi’ni (ANAMED) barındırıyor.
Mustafa Koç’un kurucu üyesi olduğu ve büyük emek verdiği Türkiye Sualtı Arkeoloji Vakfı (TİNA) da aynı binada faaliyet gösteriyor.
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı devralan ve önceki gün çalışanlarına “bayrağı daha yukarı” taşıyacağız mesajını gönderen Ömer Koç’un gönlünde ANAMED’in yeri ayrı.
Önyargıları kırmak, birlikte yaşamayı öğrenmek için inadına sanat-kültür.Turizmin can çekiştiği dönemde şehirlerin cazibesini arttırmak, yaratıcı endüstrilerle ekonomiye yeni bir nefes için inadına sanat-kültür.
Sadece ekonomi tarafına değinirsek, İKSV Genel Müdürü Görgün Taner’in, Unesco’nun Aralık 2015 tarihli Cultural Times Raporu’na dayanarak verdiği rakamlar çarpıcı.
Kültür ve yaratıcı endüstriler 2013 yılında küresel ekonomiye 2.25 trilyon dolarlık katkı yapmış.Ekonomik, sosyal ve çevre boyutlarıyla birlikte sürdürülebilir kalkınmanın dördüncü ayağı kültür.Peki kültür politikalarını, bütçeyi, kültürel planlamayı yeterince tartışıyor muyuz?
2015 yılında dünyada gerçekleşen şirket birleşmelerinin toplamı 4,5 trilyon dolara ulaşmış.
En büyük evlilikler hangi sektörlerde?
Sağlık sektörü birinci sırada.
Arkasından ileri teknolojiyle enerji evlilikleri geliyor.
Turizmde son yılların yükselen yıldızı Mardin’de durum farklı değil.
Henüz turizmin emekleme döneminde bile olmadığı yıllarda, Mardin’in mutfağını iyi bilen kadınlarını örgütleyerek ünlü Cercis Murat Konağı’nı hayata geçiren Ebru Baybara Demir bir mektup göndermiş.
İstanbul’dan gelip Mardin’de ayakta kalmaya çalıştığı yılları hatırlatıyor.
İyi hatırlıyorum o yılları.
Bloomberg Business’ın son araştırmasında işsizlik ve enflasyon açısından “en perişan” ekonomiler kategorisinde gördüğü Türkiye’nin benzer durumdaki ülkelerden büyük farkı var.
Sayısız medeniyetlerin yeşerdiği topraklardaki tarihi ve kültürel mirasımız.
Ne yazık ki, göz göre göre, tarihi yarımada başta bu mirasını her gün biraz daha kaybeden sadece İstanbul değil.
TÜSİAD ile hafta sonu ziyaret fırsatını bulduğum Hatay’dan iki çarpıcı örnek vereceğim.