Paylaş
Boynumuzun borcu.
1987-1999 yılları arasında Yapı Kredi Bankası’nın efsanevi eski CEO’su Burhan Karaçam ile birlikte Dönüşüm Yolculuğu kitabını konuşmak üzere buluştuk.
Karaçam’ın aynı adı taşıyan belgesel filminin dostlarına ve gazetecilere yönelik gösterimini kaçırmıştım.
Karaçam “amacım tarihe not düşmek” dediği belgesel ve kitap için büyük bir emek harcamış.
5 yılını alan bu çalışma 1980’li yılların sonunda “bankacılıkla eski kafa yapısından yeni kafa yapısına nasıl geçiş yapıldığını” ortaya koyuyor.
Yabancıların her seferinde üstüne basa basa “güçlü bir bankacılık sisteminiz var” diye dile getirdikleri gerçeğin arkasında uzun yıllar önce atılmış tohumlar var. Karaçam’ın kitabına değinirken “1988-1998 yılları arasında Yapı Kredi kendi içinde bir kültürel dönüşümden geçti. Büyük bir tutkuyla oluşturduğu farklı anlayışı, kültürü ve felsefesiyle Türk bankacılığını da dönüştürdü” diyor.
“Bugün kişisel kredilerin, haftanın 7 günü, 24 saat çekmenin, para taşımadan alışverişin, oturduğun yerden ödemelerin arkasında Yapı Kredi ve Yapı Kredililer var” diye ekliyor.
Karaçam, sohbetimizde teknolojiyi hızlı benimserken en fazla yatırımı insana yaptıklarını özellikle vurguluyor.
KADIN DEVRİMİ
“Sermayesinden, binasından, bilgisayarlarından önce bankanın içindeki çalışanları, insanlar önemlidir. Öncelikle insan kaynağı. Bankacılıkta da diğer sektörlerde de” diye konuşuyor.
İnsan kaynağına yatırımın anahtarı ise eğitim.
Şimdi geliyoruz sohbetin en can alıcı noktasına, yani kitabın 65. sayfasına.
1987’de bankada dönüşüm başladığında 9 bin 500 personelin yüzde 34’ü kadın, yüzde 66’sı erkek. 10 yıllık dönüşüm süreci sonrasında kadın çalışanların oranı 1997’de yüzde 52’e ulaşmış. Karaçam haklı bir gururla “Bankacılık sektöründe ancak 2013’te kadınların oranı yüzde 51’e ulaştı” diyor.
Sektörün hızlı dönüşümüne kadınların erkeklere oranla daha iyi uyum sağladıklarını belirterek “bankacılık sektörü kadınlar üzerinde yükseldi” diye ekliyor.
Yapı Kredi’nin ünlü leyleğini kim çizdi?
MADEM Yapı Kredi’den ve kadınlardan söz ediyoruz, sergisi Galata Salt’ta devam eden ilk kadın ressamlardan ve Cumhuriyet tarihinin ilk profesyonel kadın illüstratörlerinden Sabiha Rüştü Bozcalı’yı analım.
Sergisi halen Pera Müzesi’nde devam eden Giorgio de Chirico’nun Roma’daki atölyesi dahil yurt dışında tanınmış ressamların atölyelerinde çalışmış olan
Sabiha Rüştü Bozcalı yağlı boya ve karakalem portreler, benzersiz manzaralar çizmiş.
Tekel gibi kurumların yanı sıra Reşad Ekrem Koçu’nun İstanbul Ansiklopedisi için illüstrasyonlar yapmış.
Yaklaşık bir ay önce gezdiğim sergide Bozcalı’nın illüstrasyonları arasında bir tanesi pek tanıdıktı.
Yapı Kredi’nin hafızalarda yer etmiş ünlü leyleği.
Meğer bu ünlü leylek Bozcalı’nın kaleminden çıkmış.
Mardinli kadınlar Eataly’de
GEÇENLERDE “Mardin’de turizm durunca Hayatım Yenibahar’ı kurdu” yazısında sözünü ettiğim Ebru Baybara Demir ve ekibi 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle 8-20 Mart tarihleri arasında İstanbul’da. Zorlu Center’daki Eataly, “Hayatım Yenibahar” kadınlarını ağırlıyor. Rengarenk boncuklarla, oyalarla kolye, bileklik, tesbih, anahtarlık gibi şeyler üreten kadınların esasında Ebru Baybara Demir’in Mardin’de kurduğu Cercis Murat Konağı’ın mutfağında ocak başında olan ekibin olduğunu yazmıştım.Aynı ekip İstanbul’da bizleri hem Cercis Murat Konağı’nın lezzetleriyle buluşturacak, hem “Hayatım Yenibahar” ürünlerini sergileyecek.
Paylaş