Fatih Tekeci

4 lira 50 kuruşluk kayıp hesap

30 Ocak 2015
Kentin otopark sorunu kadar, ‘caddelerin bir bir ücretli otoparka dönüştürülmesi’ ve ‘alınan park ücretleri’ de Ankaralıların şikayet konuları arasında ilk sıralarda yer alıyor.

Zaman zaman siyasiler arasında tartışmaların yaşandığı ‘otopark’ konusunda, okur Erdoğan Kotan, 5 lira ücret ödediği otopark için karşılığında aldığı 0.50 kuruşluk fişle ilgili tepkisini şöyle aktarıyor:

‘ALENEN VERGİ KAÇIRMA’

“Gençlik Parkı otoparkında (Opera binası arkası), otopark ücreti olarak 5 lira alınıyor. Ancak, almış olduğunuz hizmeti gösteren fişe göre ise otopark ücreti 0.50 kuruş. KDV’si de 0.08 kuruş. Yani 4.50 liranın hesabı kayıp. Bunun adı alenen vergi kaçırma. Eee burası Türkiye...”

408 VATANDAŞA ‘YOKUŞ’ YAPTI

Büyükşehir Belediyesi, Güneşevler-Subay Lojmanları arasında çalışan 408 no’lu hattın, Koza Sokak ve Uğur Mumcu Caddesi güzergâhını kaldırdı.
Bu otobüs artık; Çankaya’ya çıktıktan sonra Çankaya Caddesi’ne girip, Atatürk Bulvarı’ndan Kızılay’a doğru gidecek. Bu durumda, Koza Sokak ve civarındaki sokaklarda oturanlar -ki buralarda kalabalık siteler vardır- sadece Uğur Mumcu Caddesi’nden geçen 114 no’lu otobüse mahkum olacaklar. (Bu arada bu cadden geçmekte olan 112 numaralı otobüs de hafta içi ve cumartesi günleri sadece 06.00-09.00 saatleri arasında çalışacak)

Yazının Devamını Oku

Ankarakart ‘halk’a inemedi

26 Ocak 2015
Okurlar soruyor: “Ankarakart, paralı otobüslerde ne zaman geçecek?”

Haklılar.
İstanbul, İzmir, Antalya, Bursa, Eskişehir...
Toplu taşımada bizden önce ‘akıl’landılar.
Kara, ray hatta deniz.
Belediyesi, özeli...
Yani her türlü ulaşım.

Yazının Devamını Oku

Duran tehlike 'otobüs durağı'

23 Ocak 2015
Büyükşehir Belediyesi, kentin bazı noktalarındaki otobüs duraklarının yerini belirlerken büyük hatalar yapıp, hem trafikteki sürücülerin hem de yayaların canlarını tehlikeye atıyor.

Şöyle ki:
* Eryaman Selçuklular Caddesi’nden, Eryaman 1-2 metro durağına çıkan bir yol ayrımı var. Ana caddeden, metronun da yer aldığı bu sokağa dönme noktasında ise otobüs durağı yer alıyor.
* Trafik kurallarına göre sokak giriş ve çıkışlarının 50 metrelik mesafelerinde durma ya da park etme olmaması lazım.
* Ancak belediyemiz bunu dikkate almadan sokağa dönüş yerindeki ana caddeye durak koymuş.
* Bu da dönüşleri engelliyor ve kazalara sebebiyet veriyor.
* Kentin birçok yerinde (ana arterler de buna dahil) otobüs durakları ana yola çok yakın ya da kaldırımın tam ortasında.

Yazının Devamını Oku

Numune’de asansör skandalı

19 Ocak 2015
Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde, yoğun bakımın da yer aldığı C Blok’ta büyük bir skandal yaşanıyor.

Giriş katta 2 asansör var. Ancak bu asansörlerden yalnızca biri çalışıyor. Diğer asansör ise önüne konulan bir pano ile -bilinçli olarak- kapalı tutuluyor.
Asıl skandal ise şöyle:
* Çalışan tek asansörde yemek, tıbbi atık ve çöp taşınıyor. Yani bir nevi yük asansörü gibi kullanılıyor.
* Aynı asansörde sedye ile yoğun bakıma götürülen hastalar da taşınıyor.
* Durum böyle olunca, aynı asansörde taşınan hastalar, enfeksiyon riskiyle karşı karşıya kalıyor.
* Sedyedeki hastalar, üst kata çıkmak isteyen doktorlar dakikalarca asansörün gelmesini bekliyor.

Yazının Devamını Oku

Ankara Kalesi’nde 'tarihi' ayıp

16 Ocak 2015
‘Başkent’te turizm’ denildiğinde akla ilk gelen yerdir tarihi Ankara Kalesi...

Gel gelelim, yıllardır hak ettiği kıymeti bir türlü göremedi.
Üstüne üstlük çok sayıda sorunla da karşı karşıya kaldı:
Yangınlar, alt yapı sorunu, hırsızlık...
Ve son olarak, geçtiğimiz günlerde Kale’yi ziyaret eden okur E.B., tarihi surlara yazılan duvar yazılarıyla karşılaştı. Okurumuzun iletisi şöyle:

KARA LEKEDEN UTANIYORUZ

“Ankara Kalesi bakımsız ve kaderine terk edilmiş bir halde. Kente koca koca binalar, art arta AVM’ler yapıldı, Ankara Kalesi’ndeki çalışmalar bitirilip, özel bir güvenlik önlemiyle koruma altına alınamadı. Bunun sorumlusu sadece Ankara Valiliği ya da Büyükşehir Belediyesi değil. Vatandaş olarak bizler de bu tarihi ayıbın birer parçasıyız.

Yazının Devamını Oku

Donduran kart formatı

12 Ocak 2015
Ankara’da hava sıcaklığı gibi Başkentgaz’ın hizmeti de eksi (-) değerleri gördü.

Tir tir titrediğimiz şu günlerde kartlı sayaçlarda yaşanan sorunlar nedeniyle benim gibi yüzlercee kişi evinde donma tehlikesi geçirdi. 7 Ocak Çarşamba günü PTT’den doğalgaz kartıma gaz yüklettim. Ancak eve gelip kartı sayaca taktığımda ‘geçersiz kart’ ibaresiyle karşılaştım. Akşam Başkentgaz’a gidip sorunu aktardığımda ‘Kartınız arızalanmış ancak elimizde kart yok. Yarın tekrar gelin’ cevabını aldım. Ertesi gün yeniden Başkentgaz’a gittiğimde aynı sorundan muzdarip yüzlerce kişi sırada bekliyordu. Kuyruktaki diğer vatandaşlar gibi bana da ‘Halen elimizde kart yok’ şeklinde cevap verildi. Öğleden sonra yeniden gittim ancak manzarada hiçbir değişiklik yoktu. En sonunda, şu an kullanılan kartlı sayaçlar için kart üretimi yapan firmanın yeni kart üretmediğini, bu yüzden de Başkentgaz’ın elinde arızalı kartları değiştirecek yeni kartlar olmadığı için bu sorunun yaşandığını öğrendim. Arızalı kartları ise kartlı sayaçtan faturalı sayaca geçen abonelerin eski kartlarını formatlayarak değiştiriyorlar. Sayacımıza doğalgaz yükleyemediğimiz için o gece resmen titredik. İhmalkârlık yüzünden battaniyelere mahkum edildik. Çevremdeki birçok insanın da aynı sorunu yaşadığı ve doğalgaz yükleyemediği için eşi, dostu ve akrabasına taşındığını da biliyorum. Başkentgaz’ın kış mevsimi öncesinde böyle bir soruna karşı tedbir alması gerekmez miydi?
Ç.S.

Ödemeyene ceza, ödeyene çile var4 SAATTA ‘ASFALT’ TAHSİLATI

Ankara Büyükşehir Belediyesi, Bilkent semtindeki bir daire için 4 bin 151 lira tutarında, 4 taksitle ödenmesi istenen ‘asfalt bedeli’ tahakkuk makbuzu gönderdi. Ailemize ait iki daire var. Biri, 88 yaşındaki emekli öğretmen annemin. İstenilen asfalt bedelinin bir taksidi, neredeyse bir aylık emekli maaşına denk geliyor.
Sorduk soruşturduk... Asfalt katılım bedelini kanuna koyarak hazırlamışlar. Sanki gayrimenkul satın alıyormuşçasına bir oranlama ile tam da yüzde 2 oranı, -çok yüksek bedeller tahakkuk ettirmek kanuni ama- hukuksuz, adaletsiz, insafsız bir uygulama.
Tahakkuk makbuzunun altına bir de, ‘30 gün içinde öderseniz yüzde 25 indirim’ diye yazmışlar. Yol ve asfalt yapmak öncelikli işlerinden biri olan belediyenin, ödemediğiniz durumda tapunuza şerh koyması, vatandaşı bir nevi tehdit etmek anlamına geliyor. Haliyle baskı altında kalan vatandaş -emekli öğretmen- yüzde 25’ten, gelecek faiz ve icra masraflarından korunmak için bu kışta, kıyamette Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin yolunu tutuyor.

Yazının Devamını Oku

Çayyolu metrosunda rayına girmeyen işler

9 Ocak 2015
Okur Dumrul Ölçen, EGO Genel Müdürü Necmettin Tahiroğlu’na da gönderdiği iletisinde, Çayyolu metrosunda yaşanan aksaklıkları ve çözüm önerilerini şöyle sıralıyor:

* Çayyolu metrosu açılalı 9 ay oldu. Ancak ring seferlerinin iyi organize edilememesi nedeniyle, geçmişte 45-50 dakika süren yolculuklar, bazen 1.5 saate kadar çıktı. (Türkkonut, Bilkent, Yapracık v.)
* Ring seferleri yeniden düzenlenmeli. Düzenlenirken de özellikle fazla ulaşım seçeneği olmayan uzak semtler için daha sık sefer konulmalı.
* Midibüs türü daha az yakıt tüketen küçük araçlar devreye sokulmalı. Çünkü zaman zaman o koca otobüslerde 5-10 kişi oluyor. Yazık, günah.
* Çoğu istasyonda yürüyen merdivenler bazen çıkış, bazen iniş olarak tasarlanmış. İkisi bir arada olduğu uygulama maalesef yok.
* İstayon çıkışlarında otobüs bekleyen yolcular için oturulacak yerler düşünülmemiş. Örneğin; Koru istasyonu çıkışında otobüs durakları var ve buradaki oturaklar 2 kişilik. Özellikle yaşlı vatandaşlarımız perişan oluyor.
* Koru son durakta, -en azından yolcu yoğunluğunun arttığı saatlerde- otobüs deposuyla duraklar arasında koordinasyonu sağlayacak bir EGO görevlisinin mutlaka bulunması gerekiyor. Bu görevli, gerektiğinde duraklardaki yolcu yoğunluğuna göre seferlerin düzenlenmesinde etkili, yetkili olmalı.

Yazının Devamını Oku

Bu çocukları gören yok mu?

6 Ocak 2015
Ankara’da binlerce çocuk, okulda olmaları gereken saatlerde sokaklarda kağıt topluyor, trafik lambalarında mendil satıyor ya da bir üst geçitte dilendiriliyor.

Ankara’nın Valisi, Büyükşehir Belediye Başkanı ve milletvekillerine soruyorum:
Bu çocukları gören yok mu?
Mehmet GÜRER

SURİYELİ DRAMI VİCDAN SIZLATIYOR

Suriye’deki iç savaştan kaçıp, Türkiye’ye sığınan mültecilerin bir bölümü de, Ankara’da yaşıyor.
Bu insanların çoğu; dilencilik, hırsızlık ve fuhuş gibi yasa dışı işlerle geçimlerini sağlamaya çalışıyor. Özellikle bunların arasında en fazla olanı dilencilik...

Yazının Devamını Oku