Bu çocukları gören yok mu?

Ankara’nın Valisi, Büyükşehir Belediye Başkanı ve milletvekillerine soruyorum:
Bu çocukları gören yok mu?
Mehmet GÜRER

SURİYELİ DRAMI VİCDAN SIZLATIYOR

Suriye’deki iç savaştan kaçıp, Türkiye’ye sığınan mültecilerin bir bölümü de, Ankara’da yaşıyor.
Bu insanların çoğu; dilencilik, hırsızlık ve fuhuş gibi yasa dışı işlerle geçimlerini sağlamaya çalışıyor. Özellikle bunların arasında en fazla olanı dilencilik...
Kentin merkezinde her yaştan Suriyeli dilenciyi görmek mümkün. Bu durumu İçişleri Bakanlığı, Ankara Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi’ne bildirmeme rağmen, anılan şahısların faaliyetleri maalesef bir türlü önlenemedi. Kışla birlikte soğuyan hava, Suriyelilerin bedenlerini, bizlerin de vicdanını sızlatıyor. Yaşanan bu dram ise ülkemizin imajını olumsuz etkiliyor. Çok zor şartlarda yaşam savaşı veren bu insanların, toplanarak kamplara gönderilmemesiyle daha iyi bir hayat süreceklerine inanıyorum.
Süleyman ALTUNER

SEMT BİRİMİ'NE KONTROL ŞART

Çankaya Belediyesi’nin Çayyolu Semt Birimi’nde, sivil toplum kuruluşları (STK) ile derneklere ayrılan bir bölüm var. Buradaki STK’ların çoğu, Yenimahalle Belediyesi zamanından kalma. Yani o zaman yapılan dağıtım planı hâlâ geçerli. Ancak yeniden tahsis yapılmalı. Çünkü belediyelerin yarattığı imkanlar herkes içindir. Ayrıca odaların çoğu boş, kullanılmıyor. Bazıları da depo olarak kullanılıyor. Üstelik burada ticari faaliyette bulunanlar da var. Kirayı bedavaya getirme derdinde olan ‘ticaret erbabı’ işin kolayını bulmuş. Derneği kuran soluğu orada almış. İyi niyetle, STK’lar için düşünülmüş bir sosyal demokrat belediye projesi suistimal ediliyor. Son gördüğümde bahse konu yer, ‘bit pazarı’ gibiydi. Yakışıksız manzara,ziyarete geleni pişman ediyor. Sözün özü, belediyenin iyi niyeti, bazen işe yaramıyor. Kontrol şart.
Faruk DEMİR

ŞAŞMAZ, DÖKMECİ VE YEŞİLÇAM'DA SANAYİ ESNAFI DERT YANIYOR

Yaşadığımız yer: Şaşmaz Oto Sanayi, Dökmeci Sanayi ve Yeşilçam Sanayi siteleri.
Sorunu çıkaran, hataları ve suçları işleyen biz vatandaşlar ile tüm bu konulara ilgisiz kalan yetkililerden bahsedeceğim:
* Şaşmaz Taksi Durağı’nın önünden, sanayi içine giren yol gidiş-geliş şeklinde ayrılmasına rağmen, ters yönden giren araçlar kazalara neden oluyor. Bu yüzden kapan sistemi kurulmalı.
* Alçak seviyedeki kaldırımların üzerine araçlar çıkıyor. Kaldırımlar yükseltilmeli.
* Şehirler arası çalışan kamyonlar, Batıkent-Çayyolu arasında yeni yapılan yola park ederek, trafik sıkışıklığına neden oluyor. Nakliye kamyonları şehir içinden kaldırılmalı.
* Dökmeci Sanayi Sitesi ile Yeşilçam Sanayi Sitesi, kurtarıcı ve araç taşıyan TIR’ların park yeri haline geldi. Yollar daracık kaldı.
* Doğuş Oto’nun yanındaki boş arazi, Dökmeci Sanayi Sitesi’nin yolları, Şaşmaz’da sokak araları hurda araçlarla doldu.
* Sanayici, araçlardan çıkan motor yağı ile soba yakıyor. Hatta her gün litrelerce motor yağı kanalizasyona dökülüyor.
* Çoğunluğu Batıkent ve Etimesgut’ta yaşayanlar bakamadıkları köpeklerini Dökmeci Sanayi Sitesine terk ederek, burada köpek sürüleri oluşturdular. Her gün birkaç kişi köpekler tarafından ısırılıyor.
* Çöplerimiz muntazam olarak alınıyor. Ancak, sokak temizliğini esnaf kendi yapmak zorunda kalıyor.
* Her gün defalarca elektrikler kesiliyor. Her kesinti sonrası tek faz veya aşırı yüklenme nedeniyle elektrikli ve elektronik cihazlarımız zarar görüyor.
NOT: Gelişen ve günden güne büyüyen toplumlarda, belediyelere de yardımcı olmak vatandaşlık görevimizdir. Çevre ve insan için katkıda bulunmamız gerekiyorsa yanlarındayız. Herkes kapısının önünü süpürse,sokaklarımız tertemiz olacaktır. Süpürge evde kadının eline yakışıyorsa, sokakların temizliği ve çevre için de esnafın eline yakışacağına eminim.
Cemal ORAN