Fatih Tekeci

Ankara’da ne zaman dolmuşa binsem...Şoförün sol eliyle araç kullanıp, sağ eliyle hesap işine bakmasına takılır kalırım.

Hani ta en arkadan para elden ele dolaşır, şoföre ulaşır ya.
Şoför önce vitesi 2’ye alıp sağ elini vezne kutusuna yanaştırır.
Para üzerini ayarlar, 3’e takar.
Sonra da arkaya uzatıp, yine elden elde giden para üstünü dikiz aynasından takip eder.
Tabii bi sonraki ücret uzatılıncaya kadar sağ el yine vites topuzunda.
*
Şu anlattığım manzara bile dolmuşların Ankarakart’a geçmesi için bir sebep aslında.

Hürriyet Sosyal’den ‘kill bill’ rumuzlu okurumuz şöyle demiş:

“Ankara drift konusunda Tokyo’dan bile ileride bir şehirdir. Ankara driftçileri ile güzeldir. Şehrimizin sembolü haline gelmiş driftçi ruhu yok etmeye çalışmak güzel Ankaramıza ihanettir.”
*
Fotoğraf olsa, caps tadında:
“Ankara driftçileri ile güzeldir.”
Çok beğendim.

Sincan-Kayaş arasında ‘metro standartında hizmet vermesi’ amacıyla çalışmaları devam eden Başkentray projesiyle ilgili okurumuz Arif Aydos’un talebi/önerisi var.

TALEBİM/ÖNERİM VAR

İletisini -özetiyle- paylaşıyorum:

ANKARA’NIN UNUTULMUŞ BÖLGESİ

“Mamak ilçesine bağlı Gökçeyurt Köyü’ndenim. Şimdi mahalle olan bu yerleşim yeri, kentin doğusunda kalıyor. Yani Ankara’nın unutulmuş, yatırım alamayan bölgesi. Ulaşım konusu da buna dahil.

ADI: Ankarakart.KOD ADI: Ulaşımda akıllı dönem.

1 Temmuz 2014’te önce EGO otobüsleri, metro ve Ankaray ‘akıl’landı.
2015...
2016...
Derken.
15 Mayıs 2017’de beyaz renkli Özel Toplu Taşıma Araçları(ÖTA) ‘akıl’landı.
*
Okurlardan gelen iletiler üzerine daha önce de sormuştum:

“Ankara’nın bağları da...Büklüm, büklüm yolları.”Bu sözler, şarkı nakaratında artık.

Bağları, ara ki bulasın.
Yollara bakıyorsun...
“Büklüm büklüm” gitmiş.
“4-5 şerit” gelmiş.
İki gidiş-iki geliş’lerin yenileri de yolda.
İyi güzel de...

Elektrik ve su.İnsan hayatının vazgeçilmezleri.Yokluğunda hayatın felç olduğu enerji türleri.

Su konusunda ASKİ önceki gün bir uyarı yaptı.
Açıklamada özetle...
“Barajlardaki doluluk oranı yüzde 31.74... Suyumuzu tasarruflu kullanalım” denildi.
*
Bu hatırlatmanın ardından, asıl konumuza geçelim:
Elektrik.

Okurumuz Emre Çetiner, kentteki yüksek katlı binaların/gökdelenlerin sayısının her geçen gün artmasına dikkat çekmiş.

“İncek, Çayyolu, Beytepe ve Eskişehir Yolu’nun çevresi gökdelenlerle doldu” diyen Emre Çetiner’in tespit ve endişeleri şöyle:

GÜNEŞLE BAĞI KOPARIYOR

“Yüksek katlı binalar Ankara’nın güneşle olan bağlantısını koparıyor. Bu bölgeler artık güneş göremez hale geldi. Gün ortasında bile kendinizi karanlıkta hissediyorsunuz.
AYRICA:

Çankaya Belediyesi önceki gün şöyle bir açıklama yaptı:“Haşereyle mücadelede yoğun mesai başladı.”

Açıklamanın detayında ise -özetiyle- şu ifadelere yer verildi:
“Yaprak bitleri yani ağaç sineklerini tamamen ortadan kaldırmak mümkün değil ancak ekiplerimiz en aza indirmek için çalışmalarına devam ediyor. Özellikle günün erken saatlerinde ve akşam saatlerinde ilaçlama yapılıyor. Yaprak bitlerinin ilaca karşı direnç kazanmaması için ise ortalama olarak kullandığımız ilacı, 2 yılda bir değiştiriyoruz.”
*
Açıklamanın yapıldığı gün isminin gizli kalmasını isteyen bir okurumuzdan ileti aldım.
Tam da bu ağaç bitleriyle ilgili.
*